Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/191 E. 2020/200 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/191 Esas
KARAR NO : 2020/200

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/07/2012
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/11/2009 tarihinde saat 15:00 sıralarında sürücü …’un idaresindeki … plakalı araç ile seyrettiği sırada yolun bozuk olmasından dolayı aracını çakıla kaptırması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek tarlaya devrilmesi sonucu araçta bulunan müvekkilinin yaralandığını, acil olarak ameliyata alındığını, kaburgalarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğunu, sürekli tedavi gördüğünü, nefes almakta ve yürümekte zorluk yaşadığını, idrarını tutama şikayetlerinin baş gösterdiğini, birçok maddi masraf yaptığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun araç sürücüsü ile evli olması gerekçe gösterilerek reddedildiğini, hareketlerinde meydana gelen kısıtlılık sonucu bir eş olarak evliliğin getirdiği sorumlulukları yerine getirmemesi sebebiyle eşi tarafından terk edildiğini ve boşandıklarını, maddi anlamda çöküntü yaşamaya başladığını, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından %28 oranında sürekli özürlü olduğunun tespit edildiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; delillerin tebliğ edilmesini talep ettiklerini, kazaya sebep olan araç sürücüsü ile davacının kaza anında eş olduklarını ve başvurunun ardından talebin kurumca reddedilmesi üzerine kanunu dolanma amacıyla boşanma davası açtıklarını, davanın reddi gerektiğini, herhangi bir tazminat ödenmesi halinde ZMS sigortası yaptırılmadığı için eşine rücu edileceğinden borçtan kendisinin de sorumlu olacağını, müvekkili kurumun kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, yolun bozuk olması nedeniyle ilgili kurumun da kazanın gerçekleşmesinde kusurlu ve kazaya etkili olduğunu, müterafik kusur oranında tazminattan indirim yapılmasını, maluliyet oranının tespit iiçin ATK 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını, pasif dönem hesabı yapılmaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığını, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, ancak ret tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi yürütülebileceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/04/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; Davalı ile maddi tazminat yönünden dosyamıza sunmuş oldukları protokol uyarınca uzlaştıklarını ve davadan feragat ettiklerini, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; Davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu ancak davalı tarafın da masraf ve vekalet ücreti istemediği hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nın 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 33,25 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekilinin talebi ve sunulan protokol doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderleri konusunda talep gereği karar verilmesine yer olmadığına,
4-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu kabil olmak üzere karar verildi. 24/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır