Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/86 Esas
KARAR NO : 2023/211
DAVA : Endüstriyel Tasarıma tevacüz ve Haksız rekabetin tespiti&tazminat
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarıma tevacüz ve Haksız rekabetin tespiti&tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … numarasıyla tescil başvurusunda bulunduğu … numaralı tasarım ile başkaca tescilli/ tescilsiz tasarım taklitlerinin, aleyhine delil tespit isteminde bulunulan … (…) tarafından “…” markası ile üretim ve satışının yapıldığını, ürün örneği ibraz edilerek … 4.SHM’nin … D.İş sayılı delil tespit dosyası ile davalı …’ın işyerinde 22.10.2021 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, raporda Endüstriyel Tasarım konusunda uzmanlığı bulunmayan bir bilirkişi tarafından rapor tanzim edildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edileceğini, Davacıya ait … nolu ETB’nin (… nolu tasarımlarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması , önlenmesini , SMK 151/2-a kapsamında şimdilik 1000 TL maddi 100 TL itibar 20.000 TL manevi tazminata ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmamış,yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacıya ait … nolu ETB’nin (… nolu tasarımları) tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması , önlenmesi , SMK 151/2-a kapsamında şimdilik 1000 TL maddi( Davacı yan 17.2.2023 tarihli talep artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini 40.000 TL olarak talep etmiştir) 100 TL itibar, 20.000 TL manevi tazminat , hükmün ilanı, tedbir kapsamında açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Türk Patent ve Marka kurumundan tasarım tescil dosyası ile Kocaeli SHM’nin 2021/67 diş sayılı dosyası celp edilmiştir.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …ve …’nın 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporlarında; Dava Dosyasına sunulan belgeler içinde Tespit İsteyen Taraf; … (TPE Sahibi Kodu: …)’a ait; 29.01.2020 tarih ve … nolu “…” … sınıfında 6769 sayılı SMK kapsamında 29.01.2025 tarihine kadar koruma altında olduğunu; … ‘a ait; 29.01.2020 tarih ve … nolu “… nolu Resim/Tasarım ile, … 4.Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik İş dosyası kapsamında 22.12.2021 tarihinde, işbu Davada Davalı Taraf …’a ait … adresindeki satış mağazasına gerçekleşen Keşif – Tespit Ziyaretini takiben, Tespit Raporunu hazırlayan Bilirkişi … tarafından Bilirkişi Raporunda görselleri sunulan Bayan Giysiler, Tasarım/Ürün çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme, Nokta-çizgi-düzlem, kalıp, hacim, doku, renk/ışık, biçim/form ile komplike görsel desenin niteliksel yapısı baz alınarak Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek, Raporlarının …Sayfasında Karşılaştırmalı İncelenmesinde ; Model Boyu, Volan Yüksekliği, Kol Boyu ve Yaka Açıklığı ölçülerinin yakın olduğu vb. ortak özelliklere haiz olmaları nedeni ile, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde kısmi farklılıklar bulunduğu, bu farklılıklara rağmen bütünde fark edilmeyecek/ ürün ailesinin bir parçası olarak etki yaratacağı modeli öne çıkaran ön görünüş olduğu, farklılığa etken arka ve kol uzunluk durumuna rağmen aynı ürün modeli algısı yaratacağı sonuçta yüksek derecede Esinlenme mevcut olarak BENZER olarak algılanacağı, Davalı Tarafça, Davacı Tarafa ait … nolu “… nolu Resim/Tasarıma yönelik Tescilli tasarım koruma hakkına Tecavüz Şartlarının Oluştuğu, iş bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından Benzer olmasının yanı sıra, Davalı Tarafın, Davacı tarafın kendi ortalanma algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilli tasarım görsellerinin taklit yolu ile Mağazada satış girişimi ile piyasaya sunularak Haksız Rekabet Şartlarının oluştuğu, Davalı firmanın sadece 5 farklı renkte üretim yaptığı varsayılsa dahi, her renkten 36-38-40- 42-44 ana bedenleri olmak üzere en az 5 ayrı bedende, her bedenden de en az 20’şer adet üretim yaptığı düşünülürse; Davalı firmanın iş bu modelden toplamda ortalama 500 adet üretim yaptığının düşünüleceğini, Üretimde Farklı kumaş seçenekleri bunun pastala yansıması sonucu ürün adedi 500 katları söz konusu olacağı ve üç kumaşdan oluşan kolleksiyon üzerinden 1500 adet kesim ve üretim yapılabileceğini, Davacıya ait olan tutulması zorunlu yasal defterlerin yukarıda gösterilen şekilde açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısı ile TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu görülmüş, sahibi lehine mahkememiz takdirinde olmak üzere takdiri delil niteliğine haiz olduğu, Davacının SMK 151/2-a maddesi uyarınca davalıdan talep edebileceği yoksun kalınan karın; 3000 adet üretildiği varsayıldığında 1.200.000,00 x 0,10 – 120.000,00-TL, 1500 adet üretildiği varsayıldığında 1.200.000,00 x 0,10 – 60.000,00-TL, 1000 adet üretildiği varsayıldığında 400.000,00 x 0,10 – 40.000,00-TL olabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı yana ait … nolu “…” … 29.01.2025 tarihine kadar koruma altında olduğu, 29.1.2020 tarihinde tescil edildiği ve bir başkasına lisans verilmediği anlaşılmıştır.
… 4.Sulh Hukuk Mahkemesi …Değişik İş dosyası kapsamında 22.12.2021 tarihinde, Bilirkişi … tarafından yapılan tespitte işyerinde toplamda 4 adet ürün ele geçmiş olup, 2 farklı renk te toplamda 4 adet ürün dışında ürün tespit edilmediği anlaşılmıştır.
Değişik iş dosyasında tek imzalı olarak rapor düzenleyen bilirkişinin avukat olması nedeniyle tasarım konusunda uzman olmadığı gözetilerek mahkeme aşamasında alınan rapora itibar edilmesi gerekmiştir. Mahkememizce itirazlar kapsamında yeniden rapor alınması için ara karar oluşturulmuş ve davacı yana kesin süre verilmiş ise de belirlenen kesin sürede bilirkişi ücretinin davacı yanca yatırılmadığı anlaşılmış, bu nedenle toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekmiştir.21.3.2023 tarihli celsenin 4 nolu ara kararında ayrıntılı olarak bilirkişinin hangi konuda görevlendirildiği açık olduğundan davacı vekilinin ara karardan rücü isteminin yerinde olmadığı ve belirlenen kesin sürede ücret yatırılmadığından mevcut delillere göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 21/03/2023 tarihli ara karar ile içinde sektör bilirkişinin de bulunduğu bir heyet oluşturulmuş ve ara kararımız da da açıkça davacının dava konusu tasarım ile kaç adet üretim yaptığı , kaç adet sipariş aldığı ne kadar satış yaptığı, iade olan ürün varsa iade ürünün fatura ve ticari defter belgeler kapsamında incelenmesine bu kapsamda davalıdan ele geçen ürün nedeniyle davacının mahrum kaldığı karın denetime uygun şekilde raporlanmasına, farazi ihtimallere göre tazminat hesabı yapılmamasına, tarafların ticari kapasitesi, tasarımın niteliği, ticari defter ve belgelerle denetime uygun şekilde ve gerçek satış ve üretim verilerine göre denetime uygun şekilde SMK 151/2-A kapsamında heyetçe rapor tanzim edilmesine ilişkin ara karar oluşturulduğu halde davacı vekilinin bilirkişi ücretinin kendilerince yatırılması yönündeki ara kararın adil yargılanma hakkının ihlali olduğu yönünde beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece değişik iş dosyasında alınan rapor ile mahkeme aşamasında alınan rapor arasında çelişki olduğu takdirde bu hususun yeni bir heyet ile incelenmesi hususu Yüksek Yargıtay uygulaması ile nettir. Davacı vekilinin talep olmadan mahkemenin res’en inceleme yapma yetkisinin bulunmadığı yönündeki beyanlarının ise yerinde olmadığı açıktır. Üstelik hazırlanan rapor farazi ihtimallere göre hazırlandığından mahkememizce 21.3.2023 tarihli celsede 4 nolu ara karar ile son derece açık olarak heyetin yapacağı iş ve görev tanımı belirlenmiş olup, öte yandan ek rapor düzenlemesi halinde dahi bilirkişilere yeni bir inceleme yapılması halinde aynı ücretin mahkememizce takdir edilmekte olduğu dolayısıyla davacının belirlenen kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmamak için dosya gerçekleri ile ve Yargıtay uygulamasına yönelik olarak hazırlanan ara kararın afaki beyanlar ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki gerekçesiz beyanları ile yatırılmadığı sabit olduğundan ve belirlenen kesin süre içinde masraf verilmediği takdirde dosya içindeki mevcut deliller ile inceleme yapılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına da karar verildiğinden dosyada mevcut raporlara ve toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekmiştir.
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler
Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi maddi -manevi tazminat ve itibar tazminatı istemlerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Delillerin Tartışılması ve Mahkememizin Kabulü
Türk Patent ve Marka Kurumundan davacının dayanak tasarım tescil belgesi celp edilmiştir.
… nolu ETB’nin … nolu tasarımlarının davacı adına tescilli olduğu bir başkasına lisans verilmediği ve 29.1.2020 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tazminat secim yöntemini SMK 151/2-a kapsamında incelenmesini /hesaplanmasını talep etmiştir.
… 4.Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik İş dosyası kapsamında 22.12.2021 tarihinde, Bilirkişi … tarafından yapılan tespitte işyerinde toplamda 4 adet ürün ele geçirildiği anlaşılmıştır.
Değişik iş dosyasında tek imzalı olarak rapor düzenleyen bilirkişinin avukat olması nedeniyle tasarım konusunda uzman olmadığı gözetilerek mahkeme aşamasında alınan rapora itibar edilmesi gerekmiş ve mahkeme aşamasında alınan raporda tasarım uzmanı bilirkişinin karşılaştırılan ürünlerin benzer olması nedeniyle iltibasın oluşacağı yönündeki görüşü gözetildiğinde davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmese gerekmiştir.
TAZMİNAT İSTEMİNİN İNCELENMESİ:
Davacı vekili tazminat secim yöntemini SMK 151/2-a kapsamında incelenmesini /hesaplanmasını talep etmiştir.
Mahkeme aşamasında alınan raporda bilirkişilerce farazi ihtimale göre ancak dayanaksız şekilde bir tazminat belirlemesi yapıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişilerce davalı firmanın sadece 5 farklı renkte üretim yaptığı varsayılsa dahi, her renkten 36-38-40- 42-44 ana bedenleri olmak üzere en az 5 ayrı bedende, her bedenden de en az 20’şer adet üretim yaptığı düşünülürse; Davalı firmanın iş bu modelden toplamda ortalama 500 adet üretim yaptığının düşünüleceğini, Üretimde Farklı kumaş seçenekleri bunun pastala yansıması sonucu ürün adedi 500 katları söz konusu olacağı ve üç kumaşdan oluşan kolleksiyon üzerinden 1500 adet kesim ve üretim yapılabileceğini SMK 151/2-a maddesi uyarınca 3000 adet üretildiği varsayıldığında 120.000 TL, 1500 adet üretildiği varsayıldığında 60.000 TL, 1000 adet üretildiği varsayıldığında 40.000 TL davacının kardan mahrum olabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.Ancak rapor tamamen farazi ihtimale göre ve dayanağı belirlenmeden düzenlendiğinden hükme esas alıbilecek nitelikte bulunmamıştır.
Davacı yana ait … nolu “…” … Tasarımın 29.01.2025 tarihine kadar koruma altında olduğu, 29.1.2020 tarihinde tescil edildiği ve bir başkasına lisans verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her bir yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortamın dahi satış rakamlarını değiştirdiği bilinmektedir. Ayrıca bilirkişilerin farazi kesim ve dikim üretimleri ancak sektörde bir çok kişinin peşin ve iş garantisi olarak çalıştığı yurtdışında dahi şubeleri olan, franchaise mağazaları bulunan , en azından yurt içinde şubesi bulunan tanınmış firmalarda dahi söz konusu değilken küçük işletmelerde 3000/1000 yada 500 adet kesim yapılacağı, üretileceği öngörüsünden hareket edilerek değerlendirme yapılması sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından farazi ihtimallere göre hazırlanan rapora itibar edilmesi mümkün bulunmamıştır.
Öte yandan davacının tasarımının özel bir ödül almadığı, sosyal medya kullanıcıları tarafından best seller olarak tabir edilecek derecede bir tasarım olmadığı, benzerlerinin piyasada bulunması muhtemel kesimlerden olduğu, dolayısıyla tüketicinin ürünü ancak detaylarda beğenip satın alabileceği dolayısıyla ürünün ancak uygun fiyat yada kalite sembolü/marka olması halinde tercih edebileceği hususu bilinen bir gerçekliktir.
Değişik iş dosyasında ürün bir mağazada ve 4 adet olarak ele geçmiştir. Davalının üretici olduğu yönünde dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Davalı vekili de rapora itiraz dilekçesinde üretici olmadıklarını, satışa sunan firmalar yönünden de tazminat sorumluluğu için malın tüketilme sıklığı, satıcıların sattığı ürünün tasarıma konu olup olmadığını bilebilecek durumda olup olmadıklarının araştırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Toplanan delillere göre da valının üretici olduğu yönünde somut bir veri olmadığı halde davacının beyanı esas alınarak bilirkişilerin farazi ihtimallere göre dayanaksız olarak yüksek üretim adedi üzerinden bir tazminat hesabı yapması ve davacının da buna göre ıslah dilekçesi sunması sonuca etkili görülmemiştir.
Bilirkişilerce davalı ve davalının ürünleri incelenmiş ve davacıya ait tasarım ile ve davalıya ait ürünler kıyaslanması neticesinde benzer olduğundan , ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin davacıya ait tasarım tescili ile belirgin derecede aynı olduğundan tasarıma tecavüzün tespitine , durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen zedelenme nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle 5.000 TL manevi tazminatın olay bakımından uygun kabul edilebileceği kanaatine varılmış, manevi tazminat sebepsiz zenginleşme aracı olmadığından fazla isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının farazi ihtimallere göre hazırlanan rapora göre davasını ıslah etmesi ve 40.000 TL maddi tazminat talep etmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı anlaşılmıştır.
Somut dava dosyasında sunulu delillere göre; diş sayılı dosyasında toplamda 4 adet ürün ele geçtiği bilirkişi raporunun 13.sayfasında elbisenin 300 yada 400 TL satış fiyatının kabul edilmesi gerektiği belirtildiğinden 4 ürünX400 TL=1600 TL nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Fazla istem yönünden davacı davasını ispat etmediği gibi farazi ihtimallere göre bir tazminat belirlenmesi sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından fazla isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sunulu deliller, taraf iddia ve savunmaları, tasarımın tescil tarihi, davalının kullanımı, ele geçen ürün miktarı, ürün satış fiatı, davacı yanca sunulu mali kayıtlarına göre tarafların salt bu tasarımın satışı ile gelir elde eden firma olmadıkları , davalının da salt bu tasarımın satışı ile geçimini idame ettirmediği, üretici firma olmadığı, satıcı firma olması karşısında ancak sattığı/stoğunda bulanan ürün kadar davacının kardan mahrum kalacağı gerçeği karşısında maddi tazminat ancak ele geçen ürün kapsamında mahkememizce BK hükümlerine göre tespit edilmiştir.
Zira ancak büyük firmalara hasredilecek 3000 -1000-500 adet kesim üretim yapıldığı yönünde hiçbir somut delil bulunmadığından ve davalının üretici olduğu yönünde hiçbir delil bulunmadığından buna dayalı olarak ıslah edilen fazla maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Öte yandan davacı konusu tasarımın itibarının ne şekilde zedelendiği yönünde davacının somut delil sunmadığı gözetilerek itibar tazminatı isteminin reddine, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-İhlal nedeniyle BK hükümlerine göre takdiren 1.600- TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 22.10.2021 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-İhlal nedeniyle takdiren 5.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 22.10.2021 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine,
4- İtibar tazminatı isteminin reddine,
5-İhlal Teşkil eden ürünün davalı yanca satışının, ticari mevkiye konulmasının önlenmesine, Karar kesinleştiği takdirde davalının işyerinde davaya konu ürün bulunduğu takdirde el konularak toplanmasına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
7-450,84 TL ilam harcının, 360,34 TL peşin harçtan ve 683,10 TL ıslah harcından mahsubu ile artan 592,60 TL davacıya iadesine,
8- Tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Reddedilen itibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 360,34 TL peşin harç, 683,10 TL ıslah harcı, 80,70 başvuru harcı, 345,5 TL tebligat ve müzekkere ücreti, 6000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.469,64 TL’nin takdiren 2/3 ‘ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
16-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 12/12/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸