Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/77 E. 2023/253 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/77 Esas
KARAR NO : 2023/253

DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdine … tescil no ile … sınıflarda tescil edilmiş … markasının sahibi olduğu, davalılar tarafından kullanım hakkı münhasıran davacı yana ait olan “…” markasının adını taşıyan film çekilerek, tanıtımının yapıldığı, internet ortamında, sosyal medyada v.b. biçimde adının kullanıldığının tespit edildiği, tescille koruma sağlanan markayı izinsiz olarak kullanmak suretiyle davacıya ait sınai mülkiyet hakkının hakkı ihlal edildiği, davacı yanın iyiniyetli olarak ihtarname gönderme zorunluluğu olmamasına karşın … 23. Noterliği’nin …tarihi, …yevmiye nolu ihtarını davalı yana gönderdiği ve haksız rekabetin durdurulması ve zarar ziyanın tazmininin istendiği, davalı tarafa ihtarname gönderilmesine rağmen Davalı tarafın hiçbir şekilde “…” markasını kullanımını durdurmadığı film çekimlerine, tanıtımlarına ve yayınlara devam ettiği, davacı yan tarafından yapılan arabuluculuk başvurusu … Arabulucuk Bürosu…ve … sayılı başvurular anlaşmama ile sonuçlandığı, davalı tarafın davacı tarafın projelerine ve kazancına el attığı, bu durumdan dolayı ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği, davalının ticari defterleri ve reklam materyallerinin incelenmesi gerektiği, markaya tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması gerektiği, … markasının asıl sahibinin … olduğuna dair bir duyuru yazılması gerektiğini ileri sürerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini iddia, talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, dava açıldığı tarihte “…” filminin vizyona girmediğini ve bu yüzden davacının haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davacının maddi zararını ispatlayamadığını, “…” kelimesinin …anlamına geldiği ve bir jenerik ismi olduğunu, jenerik isimlerin marka olarak tescil edilemez olduğunu talep ve beyan etmiştir.
Bilirkişiler 01/08/2022, tarihli bilirkişi raporlarında; davalı yan tarafından gerçekleştirilen kullanımların davacı yana ait markaa tecavüz ve davacı yan ile haksız rekabete sebebiyet verir mahiyette olduğunun değerlendirilebileceğini, davalı yan tarafından gerçekleştirilen markasal kullanımların ise markasal kullanımda yer alan “…” ibaresinin “…” ibaresinin sıfatı olarak markasal kullanımda yer aldığı, bu çerçevede markasal kullanımın anlamı bakımından baskın unsurun “…” ibaresi olduğu, “…” ibaresinin “…” ibaresini tanımlar mahiyette olduğu, yine yukarıda detaylı olarak arz edildiği üzere “…’ bakımından … ibaresinin zayıf marka olarak nitelenebilecek olmasının yanı sıra ihtilaf konusu Markasal kullanımda yer alan … asli unsuru ile birlikte markasal kullanımın davacı yana ait tescili markadan uzaklaştığı, arz edilen gerekçeler ile ilgili kullanımların ise davacı yana ait markaya tecavüz ve davacı yan ile haksız rekabet teşkil etmediğini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın; Davacı yan ait olduğu iddia edilen ”…” ibareli marka adı altında davalı yanın film çekip tanıtım yaptığı , marka hakkının ihlal edildiği iddiası kapsamında tecavüzün tespiti, önlenmesi , şimdilik 1000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili hükmün ilanı ve tedbir kapsamında açıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı yan, adına tescilli “…” ibareli markasına davalı yanca tecavüzde bulunduğunu iddia etmiş olup, yapılan incelemede markasal kullanımının iki farklı şekilde tezahür ettiği, ilk olarak davalı yanca … alt kısmında da bir… sinema filmi olarak kullanımın gerçekleştiği sonrasında ise davalı yanca revize yapılarak … alt kısmında … ibaresinin yer aldığı kullanımların söz konusu olduğu anlaşılmıştır.
Her iki kullanım yönünden marka hukuku bağlamında mahkememizce inceleme yapılmış olup, davalı yanca en son kullanılan … alt kısmında artisz … ibaresinin yer aldığı kullanım yönünden inceleme yapıldığında;
“…” ibaresinin Türk Dil Kurumunda yapılan inceleme ile argoda “…” anlamına geldiği anlaşılmaktadır. İlgili ibarenin halk arasında yoğun olarak kullanıldığı tespit edilebilmektedir. Her ne kadar söz konusu ibarenin mal ve hizmetler açısından ihtilaf konusu mal ve hizmetler ile özdeşleşmiş bir ibare olarak kabul edilemeyeceği gibi ilgili mal ve hizmetler bakımından “herkesçe ve her yerde kullanılan sıradan sözcük” olarak da nitelenemeyeceği değerlendirilmekte ise de; dosya arasında yer alan senaryodan ihtilaf konusu davalı filminin “…” türünde bir film olduğu, bu çerçevede İlgili film türünde “…” ibaresinin zayıf marka olarak nitelenebileceği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamaların akabinde önemle belirtmek gerekir ki herhangi bir markanın ZAYIF MARKA olması, ilgili marka ile iltibas yaratacak kullanımların ya da tescillerin yapılabileceği anlamına elbette ki gelmeyecektir. Yalnızca markanın aynı unsurları ile “ayırt edicilik kazandıracak unsurların markaya eklenmesi halinde” tescile / kullanıma konu edilebilmesi mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut vakayı incelemeye devam etmemiz gerekmektedir.
Davalı yanın yukarıda yer verilen kullanımının asli unsurlarının… ibareleri oduğu, markasal kullanımda yer alan “…” ibarelerinin markanın tali kısmı olduğu, esasen markasal kullanımda yer alan “…” ibaresinin “…” ibaresinin sıfatı olarak markasal kullanımda yer aldığı, bu çerçevede markasal kullanımın anlamı bakımından baskın unsurun “…” ibaresi olduğu, “…”” ibaresinin …” ibaresini tanımlar mahiyette olduğu, yine yukarıda detaylı olarak arz edildiği üzere “…” bakımından … ibaresinin zayıf marka olarak nitelenebilecek olmasının yanı sıra ihtilaf konusu markasal kullanımda yer alan … asli unsuru ile birlikte markasal kullanımın davacı yana ait tescili markadan uzaklaştığı, bu durumda davalı yanın söz konusu markasal kullanımının davacıya ait tescilli markaya tecavüz teşkil etmediği gibi bu yönde yapılan kullanımların haksız rekabet teşkil etmeyeceği mahkememizce değerlendirilmiş ve yine davalı yanca sunulan TPE’nün… Sayılı ve … Tarihli Kararı ile “…” markasına davacının yaptığı itirazları reddedilerek markanın tesciline karar verildiği bu durumda gerek yukarıda yapılan tespitler gerek TPE kararı nazara alındığında; davacının markasının zayıf marka olması ve Yargıtay’ın zayıf marka sahiplerinin “ayırt edici gücü zayıf bir ibareyi tescil ettiren kişinin bunun sonuçlarına katlanmasının tabii olduğu” yönündeki içtihatları nazara alındığında söz konusu markasal kullanımın davacıya ait tescilli markaya tecavüz teşkil etmediği gibi bu yönde yapılan kullanımların haksız rekabet teşkil etmeyeceği mahkememizce değerlendirilmiş ve buna bağlı olarak açılan davanın reddi yönünde mahkememizce kanaat edinilmiştir.
Davalı yanın yukarıda bahsi geçen markasal kullanımdan önce … alt kısmında da bir … komedi sinema filmi olarak kullanım durumu söz konusu olup, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile davalının söz konusu kullanımının marka hakkına tecavüz ettiği yönünde değerlendirme yapılmış olup, yapılan değerlendirmede; davalı yanın yukarıda yer verilen markasal kullanımda yer alan “…” ibaresinin markanın tali kısmı olduğu, her ne kadar … unsurunun “… film” bakımından zayıf marka olduğu değerlendirilebilir ise de bu hususun davacı yan adına tescilli markanın birebir ya da marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer kullanımların yapılabileceği şeklinde yorumlanamayacağı, davalılar tarafından yapıldığı anlaşılan yukarıda bahsi geçen kullanımın marka hakkına tecavüz eder mahiyette olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Ancak davalı yanca marka hakkına tecavüz eder mahiyetteki kullanım davacının göndermiş olduğu ihtarname sonrası davalı yanca kaldırılmış, davalı taraf sonrasında tescilini de yaptırdığı, yukarıda tespiti yapılan markası adı altında kullanımlarına devam etmiş olup, marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin dava tarihi öncesi davalı yanca kaldırılması hasebiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemler dava tarihi öncesi sona ermiş olması sebebiyle bu yöndeki markasal kullanıma dayalı eylemlere ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı yanca bir dönem markasal olarak kullanılan ve yukarıda da tespiti yapıldığı üzere marka hakkına tecavüz teşkil eden” …” olarak kullanımı sadece instagram üzerinde yapılan paylaşımlar ile yapılmış olup, söz konusu markasal kullanım yönünden davalı tarafın bir gelir elde etmediği, dava tarihi öncesi filmin vizyona girmediği gibi dava tarihinden önce de söz konusu markasal kullanımın davalı yanca kaldırıldığı sabittir.
Davacı vekili davalı tarafa dava tarihinden önce marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin kaldırılması aksi takdirde tazminat davası açacağını beyan etmiş olup; davacı yan tazminat davası açma hakkını davalı yanın söz konusu paylaşımların kaldırılması şartına bağlamış, davalı tarafça da ihtarname sonrası dava tarihinden önce marka hakkına tecavüz teşkil eden ” …” olan kullanımları kaldırılmış ve sonrasında revize yapılarak marka hakkına tecavüz teşkil etmeyen … alt kısmında … ibaresinin yer aldığı kullanımlar yapılmıştır.
Bu durumda marka hakkına tecavüz niteliği tespit edilen ” …” kullanımı ihtarname sonrası davalı yanca kaldırıldığından tazminat istemi yerinde olmayıp, bir an için tazminat için gereken koşulların oluştuğu varsayılsa dahi dava tarihi öncesi filmin vizyona girmediği gibi filmin isminin davalıya gönderilen ihtarname sonrası marka hakkına tecavüz teşkil etmeyecek şekilde değiştirilmesi sebebiyle marka hakkına tecavüz teşkil ettiği tespit edilen markasal kullanımın film olarak vizyona girmemiş olması sebebiyle davalının buna bağlı gelir elde etme durumunun da söz konusu olmadığı mahkememizce değerlendirilmiş, anılı sebeplerle davanın reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL peşin harç ile 1.678,30 TL tamamlama harcının toplamı olan 1.759 TL’den mahsubu ile fazla yatan 1.489,15 TL harcın talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafın , “müvekkilin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu ve T.T.K.’nun Haksız Rekabete ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil eden, Müvekkilin Maliki bulunduğu, tescilli marka Hakkına olan tecavüzünün önlenmesi durdurulması ,ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına” istemi ile ikame ettiği dava yönünden 25.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Maddi tazminat istemli dava yönünden 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat istemli dava yönünden 25.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır