Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/75 E. 2023/240 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/75 Esas
KARAR NO : 2023/240

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Franchising sözleşmesinden kaynaklı haksız fesih nedeni ile maddi – manevi tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde,Taraflar arasında 05,06,2010 tarihinde 5 yıl süre İle franchaise Sözleşmesi İmzalandığını ve bu sözleşmeye ek olarak 01.0T2014 tarihinde “…” isim ve markasını kullanan davacının bu marka yerine “…” markasını kullanacağını öngören sözleşme imzalandığını,davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği halde, davalı yanca, … 40, Noterliği aracılığı ile …tarih vc … yevmiye no’lu ihtarname ile; “Taraftar arasında imzalanan 05.06.2010 tarihli Franchise Sözleşmesinde belirtilen satış adetlerine ulaşılamamış olması, marka imajını zedeleyecek çok sayıda hakaret ve müşteri şikayetinin bulunması, sözleşme hükümlerine uyulmaması, müteaddit uyarılara rağmen bu aksaklıkların düzeltilememesi sebebiyle sözleşmenin 3l.7.2015 tarihi itibariyle fesih edildiği”nin bildirilmiş olduğunu, Davalının fesih gerekçeleri gerçeği yansıtmadığından ve davalı tamamen kötü niyetli olduğundan, … 25. Noterliği aracılığı ile ihtarnameye cevap verildiğini, 5 yıllık süreç içerisinde şikayetlerin münferit olduğunu,hepsinin çözüme ulaştırılmış olduğunu, bu tür şikayetlerin yaşanmasının sebebinin davalı tarafın kendisine verilen teslimatları geciktirmesi ya da hiç teslim etmemesinden kaynaklandığını 23.04.2015 tarihli e-posta ile sadece nisan ayı İçinde 13 adet gecikme yaşandığının davalı tarafça da kabul edilmiş olduğunu. sözleşmede belirtilen satışlara ulaşamadığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan 50.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazmİnatın davalının temerrüdü tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; davalı vekili beyan dilekçesinde Özetle: Davacılardan … ve dava dışı … A.Ş. arasında 05.06.2010 tarihinde bir Franchise Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusunun, müvekkili şirketin tasarrufundaki “…” isim ve markasının, müvekkili şirketten temin edilen ürünlerle sınırlı olarak, franchise alan tarafından kullanılması olduğunu, bilahare 28,07,2010 tarihli Ek Sözleşme ile davacı …Tic. Ltd. Şti’nin sözleşmenin Franchise Alan tarafına dahil olduğunu, bu suretle sözleşmenin Franchise Alan tarafının üç kişiden oluşmuş  hale geldiğini, bu sebeple işbu sözleşmeye dayalı olarak Franchise Alan tarafından açılabilecek her türlü dava ve talebin, bu üç kişi tarafından birlikte yapılması gerektiğini, Sözleşme koşullarının davacı lehine önemli ölçüde iyileştirilmesine rağmen, davacının sözleşme ile üstlendiği yükümlülükleri yerine getiremediğini, müşteri memnuniyetsizliği,ulaşılması gereken satış rakamlarına ulaşılamamış olması, sözleşme hükümlerine aykırı olarak web sitesi kurulması ve müteaddit uyanlara rağmen, bu kullanımda ısrar edilmesinin,davalının marka, itibar ve ticari gerekliliklerine zarar verici bir hal aldığını, davacı tarafın içine girdiği bu tutum ve davranışlar sözleşmenin birçok maddesini ihlal eder nitelikte olduğundan ve bu koşullarda ticaretin ve sözleşmenin devamının müvekkil şirketten beklenmesi mümkün olmadığından Sözleşmesinin haklı olarak feshedilmiş olduğunu,davanın reddine karar verilmesini talep eümiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; taraflar arasındaki franchaise özleşmenin haksız feshinden dolayı uğranıldığı iddia edilen 50.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak da davacı yanın tazminat hakkının belirlenmesi noktalarında toplanmakta olup mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Davalının davacı kusuru olarak gösterdiği hususların sübut bulmadığı, davacı tarafın internet sitesi kurmasının ise sözleşmeye aykırı olmakla birlikte sözleşmenin feshine gerekçe olamayacağı, tarafların edimsel kusurların karşılıklı olduğu, dolayısıyla davalı yanca ileri sürülen fesih sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkememizin kaldırma ilamı öncesi gerekçesinin de bu yönde olduğu gibi alınan raporların da bu minvalde olduğu, kaldırma ilamının somut zararının tespiti yönünde olduğu anlaşılmakla mahkememizce kaldırma ilamına da uygun şekilde zararın tespiti bağlamında inceleme yapılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrası alınan bilirkişi kök raporuna yönelik davacı yanın itirazda bulunduğu sonrasında alınan ek raporda itirazların karşılandığı ve kök rapor ile aynı tespitlerin yapıldığı, bu defa iki tarafın da itirazının bulunmadığı, kaldırma ilamı sonrası dosya kapsamına alınan kök ve ek rapor ile; davacı yanın talep etmiş olduğu her bir alacak kalemi yönünden gerekli hesaplamanın yapıldığı, davacının maddi tazminata esas taleplerinin; ” Davalı tarafından ürünlerin süresi içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle satışı iptal edilen gelinlikler ve aksesuarlar nedeni ile 10.000 TL,
Bedeli ödenen ancak sözleşmenin haksız feshi nedeni ile satışı yapılamayan, depoda kalan ürünlerin bedeli 15.000,00 TL,
Beş yıllığına uzayan sözleşmenin haksız feshi nedeni ile davacı tarafın gelecek beş yıllık kazanç kaybı bedeli 22.000,00 TL,
Sözleşmenin haksız feshi nedeni yapılan masrafların bedeli (reklam, tabela) 3.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL olup” dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile davacı alacağının her bir kalem yönünden fazla olacak şekilde hesaplandığı ve hesaplama yöntemi itibari ile isabetsizlik bulunmadığı gibi yapılan hesaplamalar da yerinde görüldüğü anlaşılmakla; – Toplam 50.000 TL üzerinden ikame edilen maddi tazminat istemli davanın tam kabulü ile; Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak da davacı yanın tazminat hakkının belirlenmesi noktalarında toplanmakta olup mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Davalının davacı kusuru olarak gösterdiği hususların sübut bulmadığı, davacı tarafın internet sitesi kurmasının ise sözleşmeye aykırı olmakla birlikte sözleşmenin feshine gerekçe olamayacağı, tarafların edimsel kusurların karşılıklı olduğu, dolayısıyla davalı yanca ileri sürülen fesih sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşıldığı mahkememizin bu kabulü ve tespiti ile bilirkişi raporu ile belirlenen zarar kalemleri nazara alınarak ve taleple bağlılık prensibi uyarınca;
Davalı tarafından ürünlerin süresi içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle satışı iptal edilen gelinlikler ve aksesuarlar nedeni ile 10.000 TL,
Bedeli ödenen ancak sözleşmenin haksız feshi nedeni ile satışı yapılamayan, depoda kalan ürünlerin bedeli 15.000,00 TL,
Beş yıllığına uzayan sözleşmenin haksız feshi nedeni ile davacı tarafın gelecek beş yıllık kazanç kaybı bedeli 22.000,00 TL,
Sözleşmenin haksız feshi nedeni yapılan masrafların bedeli (reklam, tabela) 3.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine dair karar verilmiştir.
Davacı yan her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; davalı yanın davacı tarafın kişilik haklarını saldırıda bulunmadığı, davacı yanca oluşan zararın sözleşmeye aykırılık sebebiyle oluşan zarar kapsamında olup, davacıların manevi anlamda zarar görmesine sebebiyet verecek mahiyette bir durumun bulunmadığı, anılı sebeplerle manevi tazminat istemi yerinde görülmemiş, aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile;
– Toplam 50.000 TL üzerinden ikame edilen maddi tazminat istemli davanın tam kabulü ile; Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak da davacı yanın tazminat hakkının belirlenmesi noktalarında toplanmakta olup mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Davalının davacı kusuru olarak gösterdiği hususların sübut bulmadığı, davacı tarafın internet sitesi kurmasının ise sözleşmeye aykırı olmakla birlikte sözleşmenin feshine gerekçe olamayacağı, tarafların edimsel kusurların karşılıklı olduğu, dolayısıyla davalı yanca ileri sürülen fesih sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşıldığı mahkememizin bu kabulü ve tespiti ile bilirkişi raporu ile belirlenen zarar kalemleri nazara alınarak ve taleple bağlılık prensibi uyarınca;
Davalı tarafından ürünlerin süresi içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle satışı iptal edilen gelinlikler ve aksesuarlar nedeni ile 10.000 TL,
Bedeli ödenen ancak sözleşmenin haksız feshi nedeni ile satışı yapılamayan, depoda kalan ürünlerin bedeli 15.000,00 TL,
Beş yıllığına uzayan sözleşmenin haksız feshi nedeni ile davacı tarafın gelecek beş yıllık kazanç kaybı bedeli 22.000,00 TL,
Sözleşmenin haksız feshi nedeni yapılan masrafların bedeli (reklam, tabela) 3.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
-Manevi tazminat istemli açılan davanın REDDİNE,
2-Davanın kabulü üzerinden belirlenen ve davalıdan alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 939,27 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.476,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacı tarafça yatırılan 939,27 TL peşin harç tutarının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 25.500 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, posta masrafları ve bilirkişi ücretlerinden oluşan 10.500,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 9.573 TL olan kısmının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 550 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 50 TL olan kısmının davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır