Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/274 E. 2023/124 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/274 Esas
KARAR NO :2023/124

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2021
KARAR TARİHİ :09/05/2023

….ATM ‘nin 2021-… esas-2022-… karar ve 11.2.2022 tarihli görevsizlik kararının mahkememize gönderilmesi üzerine dava dosyası mahkememizin 2022/274 esas numasına kayıt adilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında, davacının eserlerinin sergilenmesi ve bunların satışına ilişkin olarak 18.04.2020 tarihli bir sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davalı şirketin müvekkilinin eserlerini 18.04.2019 tarihinden itibaren 12 ay boyunca sergileyeceğini; satılan her eser için, belirlenen satış bedelinin yarısını müvekkiline ödeyeceğini ve sözleşme süresinin sonunda kalan eserleri, masrafını karşılamak suretiyle müvekkiline geri göndereceğini, sözleşme süresinin henüz 5. ayında, müvekkilinin Eylül 2019’daki İstanbul ziyareti sırasında bazı eserlerini yanında götürmeye zorlandığını, müvekkiline eserlerinin bir kısmının daha geri gönderileceğinin iletildiğini; müvekkilinin bu eserlerini İstanbul’daki bir başka arkadaşına göndertmek durumunda kaldığını, akabinde, giyim markalarından … …’in galeride katalog çekimi yaptığı ve müvekkilinin eserlerinin de bulunduğu bir katalog ve reklam videosu yayınladığının öğrenildiğini, bu izinsiz kullanımla ilgili olarak … …’e karşı ayrıca bir dava açıldığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak eserleri Eylül 2019’dan sonra zaten hiç sergilemediğini, tamamını depoya kaldırmış olduğunu, tüm bu sebeplerle anılan sözleşmenin, 17.02.2020 tarihinde müvekkili tarafından haklı sebeple feshedildiğini, fesihten sonra tüm yazışmalara karşın, kalan eserlerin gönderiminin Eylül 2020’ye kadar bir türlü tamamlanmamış; nihayet gönderilen eserlerin bazıları da müvekkiline hasarlı olarak ulaştırılmış olduğunu, hasarlara ilişkin bedellerin de halen ödenmediğini, ticari dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvuruğunu fakat bir anlaşma sağlanamadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, 3.750,00-Euro yapım maliyeti, 11.350,00-Euro sözleşmece belirlenmiş oranda satış bedeli, 2.000,00-Euro üçüncü kişiye karşı harici dava giderleri, 62,00-Euro gümrük vergisi olmak üzere toplam 17.162,00-Euro (Onyedibinyüzaltmışiki) maddi tazminatın müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin yaşamak zorunda bırakıldığı sıkıntılar sebebiyle toplam 3.000,00-Euro (üçbin) manevi tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı, … aracılığıyla heykel sanatçısı …’ya ait eserler ile birlikte sergilenmesi hususunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından yapılması planlanan sergi konseptinin sanatçılar tarafından beğenildiği ve davacı ile 18/04/2019 Tarihli sözleşme imzalanmış olduğunu, yapılan anlaşmanın ardından davacı sanatçının İstanbul’da olabileceği tarih değerlendirilerek sergi tarihi planlandığı ve 18/04/2019 tarihinde davacının hazır bulunması ile açılış yapılmış olduğunu, sergi duyuruları bir çok alanda yapılmış ve ayrıca kolleksiyonerlere doğrudan mesajlar gönderilerek bilgilendirme yapılmış olduğunu, serginin belirlenen tarihte yapılmış olduğunu, sergi sonunda eserlerin internet sitelerinde de sergilenmeye devam edilmiş olduğunu, Eylül 2019 yılında davacının kendisine ait bir kısım eserlerin arkadaşı aracılığıyla …Fuarında sergilenmesini rica etmiş olduğunu, esasen bu hususta tüm yetkinin müvekkilinde olmasına rağmen müvekkili tarafından davacının yararına olacak şekilde teklifin kabul edildiğini ve kendisinin bildirdiği kişiye eserlerin teslim edilmiş olduğunu, davacının …/… tarafından yapılan yapılan çekimleri gerekçe göstererek 17/02/2020 tarihinde sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, davacının fikri haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle …/… markası aleyhine ikame ettiği davada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, müvekkili, tarafından davacıya ait iki adet eserin satışı yapılmış ve satıştan davacıya ödenmesi gereken bedelin ödenmiş olduğunu, ayrıca tazminat talepleri yönünden görevli mahkemenin İstanbul Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın esastan REDDİNE, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında imzalanan 18.04.2020 tarihli konsinye sözleşmesine aykırılık iddiaları kapsamında maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Sözleşme içeriğinin eser olması bizatihi mahkememizi görevli kılmamaktadır. Zira taraflar arasında bir konsinye sözleşmesi imzalanmış,tarafların hak ve yükümlülükleri de bu sözleşme kapsamında talep edilmiştir.
Zira sözleşme hükümleri incelendiğinde;
“ İşbu Konsinye Sözleşmesi (Sözleşme), …A.Ş. (Konsinye Alan) ve… (‘Konsinye Veren”), sözleşmenin ikinci sayfasında daha ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, sanat eserlerinin sevkiyatını yöneten koşulları içermektedir.
1. Bu Konsinye sözleşmesi, imzalandığı tarihte yürürlüğe girmiştir ve geçerlilik süresi 12 aydır. her iki tarafın karşılıklı mutabakatı ile uzatılabilir. Eserler başka galerilere konsinye verilemez.
2. Sözleşme dahilindeki eserlerin teslim alınacakları yere gidiş-dönüş nakliyesi ve ilgili tüm masraflardan ve sevkiyat süresince eserlerin sigortasından (nail-to-nail, all risk) Konsinye Alan sorumludur.
3. Herhangi bir satış durumunda, Konsinye Veren bahsi geçen eserler için belirtilen satış bedeli üzerinden %10 a kadar indirim uygulama hakkını saklı tutmaktadır. %15’i aşan indirimlerde, Konsinye Veren ile paylaşılıp onay alınmadığı sürece Konsinye Veren tarafından paylaşılmayacaktır.Ek %5 indirim için ek esneklik söz konusudur.
4. Eserlerin satışı üzerine, Konsinye Alan, eserin (aşağıda belirtilen) üretim maliyetleri düşüldükten sonra nihai satış fiyatının %50 ‘sini, paranın alındığını teyit eden 30 gün içinde banka çeki veya bankahavalesi yoluyla ödeyemekle yükümlüdür.
5. Herhangi bir üretim maliyeti aşağıda münferit işlerin yanında listelenmiştir), Konsinye Alan ve Konsinye Veren arasında yukarıda belirtildiği gibi orantılı olarak paylaşılacak ve yukarıdakilerin bir parçası olarak veya ayrı olarak faturalandırılacaktır. Konsinye Veren’in üretimin herhangi bir kısmı için ödeme yapmış olması durumunda, bu, işin satışı üzerine geri ödenecektir.
6. Konsinye süresinin bitiminde satışı gerçekleşmemiş eser(aler) iyi durumda Konsinye Veren’e iade edilecektir. Eserlerin iade nakliye masrafı Konsinye Alan tarafından karşılanacaktır.
7. Konsinye Alan, sanatçının arşivi için eseri satın alan koleksiyonerlerin isim ve şehir bilgilerini bilgigizli tutulmak şartıyla Konsinye Veren ile paylaşacaktır.
8. Konsinye Alan, konsinye süresince tüm eserlerin güvenliğinden sorumlu olacaktır. Konsinye Alan,(İşlerin doğasında var olan kusurlardan kaynaklanan hasarlar hariç) kayıp veya hasardan KonsinyeVerene karşı sorumlu olacaktır. Bu bağlamda, Konsinye Alan, sözleşme dahilindeki eserlerin güzelsanatlar sigortası poliçesi kapsamında tüm risklere karşı sigortalanacağını taahhüt eder. Herhangi birolası zayiattan kaynaklanan tüm sigorta masrafları Konsinye Veren’e ödenir.” Hükümlerini içermektedir.
Davacı da sözleşmeye aykırılık kapsamında davalı yana ihtar çekmiş ve …. Noterliğinin … ve 28.8.2020 tarihli ihtarnamesinde ;
1- Tarafınızca 13.03.2020 tarihinde gönderilen … TR kodlu kargodaki Müvekkilime ait eserlerin hasarlı olduğunu ve bu hasara ilişkin olarak ödemeniz gereken miktarı 27.04.2020 tarihli e-postamızda belirtmiş idik. Fakat dört ay geçmesine karşın anılan ödeme halen yapılmadı.
2- … I olmak üzere, müvekkilime ait toplamda 4 eserin ise anılan kargoda olmadığı tespit edilmiş, bu durum tarafınıza 07.04.2020 tarihinde e-posta aracılığıyla bildirilmiştir. Yetkililerinizden … … adlı kişi, yapılan telefon görüşmesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunarak bu eserlerin şirketinizde olmadığını iddia etmiş; ancak yine e-posta yoluyla yaptığımız ihtar sonucunda 18.06.2020 tarihli e-postasında bu 4 eserin halen şirketinizde olduğunu itiraf etmek durumunda kalmıştır.
3- Anılan eksik 4 eserin 21.07.2020 tarihinde … … kodu ile müvekkilime gönderildiği iddia edilmiş ise de, kargo halen müvekkilime ulaşmamıştır. Haricen öğrenildiğine göre, Müvekkilimin kişisel cep telefonu numarası ve e-posta adresleri şirketinizce bilinmesine rağmen, kasıtlı olarak … ile paylaşılmamış, bu yüzden … müvekkilime ulaşmakta sıkıntı çekmiştir.
4- Teslimat için müvekkilime gönderilmesi gereken belgeler de, süreci olabildiğince geciktirmek maksadıyla, yetkililerinizden … tarafından her defasında eksik, yanlış yahut imzasız olarak gönderilmiştir. Açıklanan sebeplerle, işbu ihtarın tebliğinden itibaren en geç 7 (yedi) gün içerisinde; Müvekkilimin eserlerindeki hasarlara ilişkin olarak 27.04.2020 tarihli e-postamızda belirttiğimiz miktarı “…” hesap isimli ve “…” IBAN numaralı banka hesabına göndermenizi, Müvekkilime ait … I adlı eserlerin müvekkilime teslimini sağlamanızı;Aksi halde başta maddi ve manevi tazminat talepli dava olmak üzere konuyla ilgili tüm yasal haklarımıza başvuracağımızı; ayrıca, başta … … ve … olmak üzere ilgili yetkilileriniz hakkında Türk Ceza Kanunu çerçevesinde “Mala Zarar Verme” , “GüveniKötüye Kullanma” ve “Dolandırıcılığa Teşebbüs” suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını ihtar ettikleri anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; konsinye Sözleşmeleri şekil şartına tabi olmayan, karşılıklı iki tarafa borç yükleyen sui generis sözleşme çeşididir. Uygulamada taraflar arasında doğabilecek sorunları engellemek amacıyla yazılı olarak yapılmaktadır.
Konsinye sözleşmelerinde taraflardan biri (bırakan), kararlaştırılan bir bedel karşılığında bir malı(bu sanat eseri de olabilir) diğer tarafa kendi adına ve hesabına satması ,sergilemesi için ona teslim etmeyi ve diğer taraf da (satış yada sergileme için alan) muayyen bir bedeli yada komisyonu ödemeyi veya malı geri vermeyi, satıştan yüzde vermeyi taahhüt edebilir. Doktrinde konsinye satışlar için Borçlar Kanunundaki “komisyon” hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmektedir.
Somut olayda ise görevli mahkemece tartışılacak hususlar, sözleşmeye konu malların(eserlerin) satışların yapılıp yapılmadığı,eserlerin teslimi, borcun doğumundan sonraya ilişkin olarak da sözleşme gereğince , davalının sözleşme gereğini yerine getirmiş ise varsa ödeme ispat vasıtası, hasarlı mal varsa sözleşme hükümleri ile birlikte yorumlanarak ( sözleşmesinin 8. Maddesinde açıkça Konsinye Alan, konsinye süresince tüm eserlerin güvenliğinden sorumlu olacaktır. Konsinye Alan,(İşlerin doğasında var olan kusurlardan kaynaklanan hasarlar hariç) kayıp veya hasardan KonsinyeVerene karşı sorumlu olacaktır. Bu bağlamda, Konsinye Alan, sözleşme dahilindeki eserlerin güzelsanatlar sigortası poliçesi kapsamında tüm risklere karşı sigortalanacağını taahhüt eder. Herhangi birolası zayiattan kaynaklanan tüm sigorta masrafları Konsinye Veren’e ödenir. ”Hükümlerini içermektedir) sözleşmeye konu malların(eserin) davacıya teslim edilip edilmediği, davacının sözlemeye aykırılık kapsamında açtığı davada davacının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı yani tamamen ispat hukuku kurullarına göre (ticari defter ve belgeler, sözleşme hükümleri incelenerek) ticaret mahkemesi tarafından tartışılması gerekli olup, somut uyuşmazlık bizatihi eserin kendinden, eserin meydana getirilmesinden kaynaklanmadığından , dava dilekçesindeki anlatım ve talepler dikkate alındığında mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından mahkememizce karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
Görev hususu HMK 114 1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olduğundan mahkemece davanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gereken hususlardandır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada marka hukukundan Ya da 5846 sayılı yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından, tamamen sözleşmeye aykırılık kapsamında tazminat taleplerine ilişkin olarak açıldığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir.
HÜKÜM:
1-Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından, uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, yetkili ve görevli mahkemenin …. Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır