Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/26 E. 2023/76 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/26 Esas
KARAR NO :2023/76

DAVA:Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/02/2022
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Hak sahibi olduğu “… …” Müzik grubunun 1998 yılındaki bir sahne performansı sırasında ortak fikir olarak ortaya çıkarak spontane olarak icra edilen …” isimli eser, 2001 yılındaki bir başka sahne performans sırasında tonmaister olarak görev yapan … tarafından kayda alınmış, daha sonra da söz konusu eser … … tüm sahne performanslarında doğum günü şarkısı olarak çalınıp söylendiğini , takip eden yıllarda bu ses kaydı, kaydı yapan …’ın msn yoluyla bir arkadaşına doğum gününü kutlamak amacıyla yollaması sonucu paylaşıldığını ve nihayet 15 yıl öncesi …’da “…” isimli kanalda yayınlandığını, Davalının 2018 yılında “… …” müzik grubundan ayrılarak “…” isimli bir müzik grubu kurduğunu ve bu grubun … … kanalında bahsi geçen eseri video klip olarak yayınladığını kendisine ait ait esere yönelik davalı yanca gerçekleştirildiği iddia edilen tecavüzün refi , ihtiyat-i tedbir , fsk 68’e göre şimdilik 300 TL maddi, 100 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nin 29’uncu maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesine, Hayatın olağan akışına, ispatı dahi gerektirmeyecek kadar apaçık gerçeklere ve hukuka aykırı işbu haksız ve yersiz davanın, Davacı, bizzat yazılı beyan ve ikrarına göre eser / mali hak sahibi olmadığından, taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Dava dilekçesi ile serdedilen iddiaların, işbu dava ile murad edilen netice-i talep ile örtüşmemesi; hukukun genel ilkelerine, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olması; Davacının talep ettiği sonuca dair korunması gereken hukuksal hiçbir menfaatinin bulunmaması nedeniyle esastan reddini, Bizzat dava dilekçesindeki yazılı beyan ve ikrarı da nazar-ı dikkate alınarak, Davacı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunarak, kendi lehine menfaat devşirmek ve işbu davayı dahi ikame etmek üzere TCK’nin 206’ncı maddesinde düzenlenen “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan” suçunu işlemiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını, Anılan Kayıt ve Tescil Belgesinin iptalini temin için, ilgili kuruma tezkere yazılmasını, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin Davacıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacıya ait olduğu iddia edilen esere yönelik davalı yanca gerçekleştirildiği iddia edilen tecavüzün refi , ihtiyat-i tedbir , fsk 68’e göre şimdilik 300 TL maddi, 100 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılması için Mahkememizin 14.2.2022 tarihli tensip zaptının 10 nolu ara kararı ile ara karar oluşturulduğu ve davacıya tebliğ edildiği ve ara karar ile davacıya 2 haftalık kesin süre verildiği ve belirlenen kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmadığından ,kesin sürenin tarafları bağladığı gibi Mahkemeyi de bağladığı bilindiğinden ve davalı vekilince yeniden süre verilmesini kabul etmediklerini bildirdiklerinden mecvut dosyadaki delillere göre inceleme yapılması gerekmiştir. Anayasamızda da düzenlenmiş bulunan hak arama hürriyetinin somutlaşmış ifadesi olan yargılama; neticeten o çekişmeyi karara bağlamak zorunda olan hakimin ikna edilmesi faaliyetidir. Davanın yanları; sunacakları kanıtlarla kendilerinin haklı, karşı tarafın ise haksız olduğunu ispat etmek durumundadırlar. Çünkü ‘…Hukuki anlamda ispat faaliyetinde amaç, esasen hakimin dışında ve davadan önce gerçekleşen uyuşmazlığa ilişkin vakıaların gerçekliği konusunda o anda hakimde kanaat uyandırmaktır. Yani hakim geçmişte ve bilgisi dışında gerçekleşen bir olayın oluş şekli konusunda bugün bir kanaate sahip olacaktır.İspat faaliyeti ve bunun sonucu gösterilecek delillerle geçmiş, dış alemde ki olay ve olgular hakkında, dava sırasında hakimin iç dünyasında bir kanaat uyandırılır…’ Bilhassa özel hukuk ve bu alandaki yargılamalara ilişkin düzenlemeler uyarınca ‘…hakim, kural olarak taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları araştıramaz ve bunların taraflarca ispatını isteyemez…’ Bu yüzden yanların; savlarını ve bunları destekler kanıtlarını sürelerinde ve usulüne uygun şekilde sunmaları esastır. Çünkü; ‘…Davanın temelini oluşturan vakıalar ve bu vakıalara dayanarak talep edilen netice açık olursa hakim, doğru bir karar verebilecektir.. Usulün 75/2.fıkrasına konu; hakimin, müphem ve mütenakız gördüğü iddia ve sebepler hakkında izahat isteyebileceğine ilişkin istisna dışında dosyadaki bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılacaktır. Oysa davacının belirlenen kesin süre içinde bilirkişi incelemesine ilişkin gideri yatırmadığı anlaşılmaktadır. .Bilindiği gibi kesin süre davanın taraflarını bağladığı gibi Mahkeme Hakimini de bağlayıcı etkiye sahiptir. Bu açıdan dava dosyasında talep edilen eser sahipliğinin, esere ait linklerin incelenmesi, davacı yan hak sahibi ise tazminatın belirlenmesi hususları Hakimin hukuki bilgisi çözümlenecek nitelikte değildir .
Kesin süreye uyulmaması nedeniyle davacı bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılmıştır.
Bu durumda dosyaya sunulan iddia ve savunmalar ile 22.2.2022 tarihli Kültür Bakanlığı Telif hakları Genel Müdürlüğünün yazıları,22.10.2020 tarihli … nolu davalının sunduğu söz ve bestenin davalıya ait olduğuna dair noter belge fotokopisi, marka tescil belgesi bir bütün olarak incelendiğinde; Davacı dava dilekçesinde, “…” adlı sözlü müzik eserinin, … … adlı müzik grubuna ait olduğunu, Mezkûr grubun 1998 yılındaki bir sahne performansı sırasında ortak fikir olarak ortaya çıkarak spontane olarak icra edildiğini; 2001 yılındaki bir başka sahne performansı sırasında tonmaister olarak görev yapan … tarafından kayda alındığını, daha sonra da söz konusu eserin … …’ın tüm sahne performanslarında doğum günü şarkısı olarak çalınıp söylendiğini, takip eden yıllarda bu ses kaydının …’ın msn yoluyla bir arkadaşına doğum gününü kutlamak amacıyla yollaması sonucu paylaşıldığını ve nihayet on beş yıl önce …’de “Milletperver” isimli kanalda yayınlanarak sosyal medyada yaygınlaştığını” beyan etmektedir. Davacı, “Sözü ve bestesi, sahibi olduğum … … müzik grubuna ait olan bu eser, tarafımca T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünce verilen kayıt ve tescil belgesiyle tescil edilmiştir” iddiasıyla belgede sunmuştur. Ancak dava dilekçesinde eserin müzik gruplarının sahne performansları veya provalarında spontane olarak ortaya çıkan musiki eserlerinin maddi ve manevi tüm haklarının müzik grubuna ait olduğunu beyan etmekte olup, diğer eser sahiplerinin kim olduğu yada diğer eser sahiplerinin izniyle huzurdaki davayı açtığına dair delil sunmamıştır. Marka tescil belgesinin sunulması bizatihi eserin söz ve bestesi üzerinde davacıya bir hak vermediği gibi, eser sahipliğinin ise beyana müsnenit olarak düzenlendiği bilinmektedir.
Öte yandan davalı savunmasında Dava konusu eserin, … … adlı müzik grubunun 1998 yılındaki bir sahne performansı sırasında, grup olarak değil, bizzat davalı … tarafından yaratıldığını,Grubun diğer üyeleri de sahne üzerinde kendisine eşlik ettiğini, eser, doğrudan ve bizzat …’e ait olduğunu ve noter belgesi ile tescil edildiğini ileri sürmüştür. … 19. Noterliğinin 22.10.2020 tarih ve … yevmiye numarası evrakı ile eserin notalarının tasdik edildiği anlaşılmıştır. …’ye bildirimde bulunulduğu da beyan edilmiştir.
Dolayısıyla noter belgesi, … kayıtları nota konusunda uzman bilirkişi ile incelenerek ancak davacı yan hak sahibiyse bir tazminat ödenmesi söz konusu olacağından davacının kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmadığı anlaşılmıştır.
Davacı’nın … yayınına itiraz için sunmuş olduğu ve davaya da dayanak olarak gösterdiği Kayıt Tescil Belgesi 09.07.2021 tarih ve … numaralı olup, eserin alenileşme tarihi itibariyle ve davalının ise noter tasdikli beyanı karşısında, FSEK’in 11’inci maddesi uyarınca eser sahipliği hususunda sunduğu deliller davacının hak sahibi olduğunu ispata elverişli değildir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur..
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE ,
2-179,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Reddedilen Tecavüzün ref’i talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 100- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 300- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı asil , davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır