Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/225 E. 2022/181 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/225 Esas
KARAR NO : 2022/181

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememiza açılan tazminat davasının yapılan incelemesi yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adreslerinde bulunan …, … ve … mağazalarında bilirkişi marifeti ile müvekkilinin repertuarında ruhsatı kendisine ait olan eserlerin davalı şirket tarafından söz konusu mağazalarda yetkisiz olarak üçüncü kişilere ticari nitelikle kullanıldığının karşı yara tebligat yapılmadan bilirkişi marifeti ile tespit edilmesine ,müzik sistemlerinin bir kopyasının yine bilirkişi marifeti ile alınıp incelenmesine, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Yapılacak yargılama sonunda davalının mevcut tecavüzünün kaldırılmasına, FSEK m. 68/I uyarınca davacının telif hakkını ihlali nedeniyle ödenmesi gereken rayiç bedelin üç katı tazminata karşılık şimdilik 50.000,00 TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankası Avans Faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile akdedilen 21.01.2019 tarihli sözleşme uyarınca tahkim anlaşması yapıldığını,esasa girilmeden davanın usulden reddi gerektiğini, Tahkim ilk itirazı, tahkim sözleşmesine taraf olması koşuluyla, davalı tarafından ileri sürülebilecek bir ilk itiraz olduğunu, davacı, dava dilekçesinde iddia ettiği üzere Türkiye’de söz konusu eserlerin yayma, çoğaltma, temsil ve umuma iletim hakkının “idaresi ve takibi, telif ücretlerinin tahsili ve dağıtımı” hakkına sahip olmadığını, dolayısı ile davanın sıfat yokluğundan da reddi gerektiği, bilirkişi raporunun müvekkili şirket aleyhine yöneltilen iddiaları ispatlar nitelikte bulunmamakta olup mağazalarda yapılan kayıtların güvenilirliğinin bulunmadığı, … isimli sanatçıya ait …isimli eser, … isimli sanatçıya ait … (…) isimli eser ve … isimli sanatçıya ait … isimli eserin listede yer almadığını tespit edilmiş olup, davacı tarafından ‘shazam’ isimli uygulama kullanılarak yapılan tespitin delil niteliğinde kabulünün mümkün olmadığını, esas yönünden de davacının münhasır bir hakkı olmadığından tedbir isteminin ve davanın reddi gerektiğini ,Tahkim ilk itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddini , Davacı tarafın hak takip yetkisi olmadığı halde ikame ettiği davanın husumet yokluğundan reddineYargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmalık; Davacıya ait eserlerin davalı şirket tarafından kullandırılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, mevcut tecavüzünün kaldırılması, FSEK m. 68/I uyarınca üç katı tazminat talebine karşılık şimdilik 50.000,00 TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankası Avans Faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı yanca sunulan ve Davacı ile davalı Şirket arasında imzalanan 21.01.2019 tarihli lisans sözleşmesinin “Geçerli Kanun ve Yargı Yetkisi” başlıklı 13. maddesi uyarınca uyuşmazlığa UNCITRAL Tahkim Kuralları doğrultusunda İtalya kanunları uygulanacak olup, tahkimin üç hakemli bir heyet tarafından Londra, İngiltere’de görülmesi gerektiğine ilişkin olarak özel bir yargı yolu düzenlemesi yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde hakem şartı kararlaştırıldığından, huzurdaki bu davaya bakmak mahkememizin görevinde değildir.Zira bilindiği üzere HMK’nın 412/1. maddesine göre tahkim, uyuşumazlığın tamamının veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda tarafların yaptıkları bir anlaşma olup alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir ve ilk itiraz olarak ileri sürüldüğünde mahkemenin görevi sona erip uyuşmazlığın hakemde görülmesi gerektiğinden verilen karar usul hukuku anlamında görevsizlik kararı niteliğindedir ve mahkemece taraflarca ileri sürüldüğünde res’en gözetilmelidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 413. Maddesindeki ”Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı tarafa tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder.” hükmü gereğince , taraflar arasında geçerli ve uygulanabilir bir tahkim şartı olduğu sözleşmenin 13. Maddesinde 13.1.13.2.13.3 maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlendiği dolayısıyla davacının hakeme /tahkime başvurmadan doğrudan dava açması usule aykırı olduğundan, davalı tarafından ileri sürülen tahkim ilk itirazı (HMK 116.maddesi kapsamında) dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunduğu anlaşılmakla, mahkememizin yargılama yetkisi bulunmadığından davanın HMK 116/1-b maddesi yollamasıyla aynı yasanın 117/3 maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 773,18 TL harcın karar kesinleştiğine ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davanın usulden reddi nedeni ile Avukatlık ücret tarifesi 6.madde uyarınca 7.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Davacı yanın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.28/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır