Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/2 E. 2023/222 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/2 Esas
KARAR NO : 2023/222

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde … no ile tescilli çoklu tasarımının … sırasında yer alan … isimli tasarımlarına ve Türk Patent Enstitüsü nezdinde … no ile tescilli çoklu tasarımına ilişkin olarak tasarım tescilinden doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması,önlenmesi, giderilmesi, tecavüz suretiyle imal edilen ürünlere ve imalatında kullanılan araçlara el konulması, el konulan ürün ve araçların İMHASI, fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik HMK 107. maddesi uyarınca şimdilik SMK 151/2-b kapsamında 5.000,00- TL Maddi Tazminatın ve 3.000,00 – TL itibar tazminatının , 20.000,00 TL Manevi Tazminatın delil tespitinin yapıldığı 30.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini i talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27.11.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 120.000 TL olarak talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirkette görülen ürünle tescil edilen ürünün aynı olmadığı, tescil edilen ürün, fotoğraflardan da görüleceği üzere tek parça kruvaze ceket iken müvekkil şirkette bulunan ürün kruvaze model tunik ve pantolondan oluşan kadın takım elbisesi olduğunu, Piyasada benzer nitelikte pek çok model bulunduğu, tescil edilen modelin de kumaş kesim tarzı, anonim ve sıradan bir model olduğu, bu haliyle tescil edilmiş olmasının esasen hukuka da aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık: davacının … nolu ETB’nin … nolu tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet eyleminin tespiti, durdurulması , önlenmesi, ihtiyat-i tedbir , şimdilik SMK 151/2 B kapsamına göre 5.000 TL maddi( Davacı vekili 27.11.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 120.000 TL olarak talep etmiştir. ) 3.000 TL itibar, 20.000 TL manevi tazminatın tahsili hükmün ilanı kapsamında açılmış bir davadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 22/12/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; Dava dilekçesinde belirtilen ve eklerinde görselleri sunulan internet adreslerindeki (…ve … tarihinde tespit edilemediğini, ancak … 1. FSHHM …d.iş numaralı dosyası kapsamında alınan Bilirkişi raporunda bu iki adresteki sayfaların tespit edildiğini , …/ web sitesinin Davalıya ait olduğunun Ticaret Bakanlığı’nın e-ticaret Bilgi Platformu olarak isimlendirdiği sitede tespit edildiğini, … adresindeki … instagram hesabının onaysız bir hesap olduğunu ve ismi ve diğer bilgilerinin değiştirilebileceğinin tespit edildiğini, … Değişik İş Dosyasında (…1FSHHM) Bilirkişi Heyet tarafından 05.10.2021 tarihli sunulan Tespit Raporu’nda belirtilen, Tespit adresinde, tespit isteyene ait … nolu tescilli ürünün, siyah, gri ve kahverengi renklerinden olmak üzere her bir renkten 5’er adet toplam 15 adet ürüne rastlandığı, Tespit talep edilen ürünün … web sitesi … linkinde “… ” ismiyle Antrasit, Bordo, İndigo, Kahverengi, Siyah, Taba renk seçenekleriyle tanıtım ve satışının yapıldığı, Sonuçta , Dava konusu Tescilli Ürüne benzer Davalının “…” isimli Üründen Mağaza + Web Site + İnstagram Sosyal Medya Adresi ile birlikte toplam 8 renk kesim/üretim/satışının gerçekleştiği, Tespitte rastlanılan 5’er adet ürünün tek sorti (5 beden) olduğu, Davacı tarafa ait … tescil nolu 1 nolu Resimli tasarım tescilli tasarım ile karşılaştırmalı olarak incelendiğinde; tescilsiz ürüne ait giysi tasarımında tasarımcının seçenek özgürlüğü ilkesini esas alarak tasarım gerçekleştirmediği, giysinin renk ve büzgülü kumaş özelliği ile dikilmiş olmasına rağmen giysilerin dış görünümünün yanı sıra kalıp ve dikim teknikleri açısından da aynı özellikler taşıdığı, giysiler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, giysilerin BİREBİR AYNI olduğu, bu nedenle de ihlal şartlarının oluştuğunu, dava konusu Davacı tarafa ait … tescil nolu 1 nolu Resimli tasarımın aynısının tescil tarihi olan 21.01.2021 tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olduğuna dair delil ve tespit bulunmadığından tasarımın yeni kabul edilebileceği, Davacı tarafa ait tescilli ürün ile Davalı Tarafın Keşifte Mağazada tespit edilen ve WEB Site + Instagramdaki “…” ürün kodlu Bayan Giysi Görsellerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirmeleri sonucu; Dava dosyasında yer alan mevcut giysi tasarımları ile model özelliği, stil, kalıp, kullanım alanı ve genel görünüm açısından kıyaslandığında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde kısmi farklılıklar olmasına rağmen ayırt edici niteliğe sahip bulunduğu, bu nedenle Benzer olarak algılandıkları ve … tescil nolu 1 nolu Resimli tasarıma yönelik Tecavüz şartlarının oluştuğu, İş bu tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından Birebir aynı olmasının yanısıra, Davalı tarafından, Davacı tarafın kendi ortalanma algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilli tasarım görsellerinin taklit yolu ile izinsiz üretilerek, Mağazada satış ve Sosyal Medyada Instagram’da tanıtım ve satış girişimi ile piyasaya sunulduğunu, davacı tarafın tescil ettirilen model ile Davalı Tarafın modeli aynı tüketici kitlesine hitap ettiğini, Davalı Tarafın, Davacı tarafa ait tescilli tasarımını taklit ederek piyasaya sunmasının, davacının bu modelden elde edeceği satış rakamlarını düşüreceğinin aşikar olduğunu, Haksız Rekabet şartlarının oluştuğunu, bildirilmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 08/03/2023 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davalı Defter ve Üretim Satış bilgileri temin edilemediği için; İmalat, Kesim ve Üretim tespiti yapılamadığını, Davalı şirketin incelenen dönemde dava konusu ürünle ilgili ve kadar ürün imal edip sattığı tespit edilemediğini, Davalı şirket ticari defter ve belgelerinde dava konusu tasarıma ilişkin ürün imalatı veya satışı ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı, Davalı şirketin 2021 yılına ait mali bilgileri ibraz edilmemiş, 2013- 2014 ve 2015 Bilanço ve Gelir tablosu beyanname bilgileri dava dosyasına ibraz edildiği, Dava konusu ürünle ilgili veriler ile davalı tarafın ilgili yıllara ait mali bilgileri ibraz edilmediği için ancak asgari üretim miktarına göre Maddi tazminata ilişkin tahmin yapılacağı kanaatine varıldığı, Buna göre; Ürünün 400,00 TL Satış fiyatına göre ve ürün başına % 10 TL kar oranı ile Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre davacının 120.000, TL kazanç kaybı olabileceği, Kök rapordaki Teknik Değerlendirmesi aynen geçerli olduğu, 05.10.2021 tarihli … Değişik İş Bilirkişi Heyet Tespit Raporunda , “Tespit talep edilen ürünün … web sitesi :… linkinde “…” ismiyle Antrasit, Bordo, İndigo, Kahverengi, Siyah, Taba renk seçenekleriyle tanıtım ve satışının yapıldığı” tespit edildiği açıklaması sunulmuş, Söz konusu Rapora istinaden dava konusu tasarımdan 500 x 6 Renk üzerinden 3000 adet kesim üretim yapıldığı varsayımında 2021 yılında SMK 151/2-b maddesine göre, “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” üzerinden hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir’’ üzerinden talep edebilecek maddi tazminat miktarının 120.000,00 TL olarak hesaplanabileceğini bildirmişlerdir.
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler
Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi maddi -manevi tazminat ve itibar tazminatı istemlerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Delillerin Tartışılması ve mahkememizin Kabulü
Türk Patent ve Marka Kurumundan davacının dayanak tasarım tescil belgeleri celp edilmiştir.
… nolu ETB’nin … nolu tasarımlarının davacı adına tescilli olduğu bir başkasına lisans verilmediği ve 27.1.2021 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinin 4.sayfasında açıkça tazminat secim yöntemini SMK 151/2-b kapsamında incelenmesini /hesaplanmasını talep etmiştir. Davacı vekili ön inceleme oturumuna da katılmış, uyuşmazlık ve hesaplama yöntemi de ön inceleme oturumunda SMK 151/2-b kapsamında belirlenmiş davacı yanın imzası alınmış, keza 4.10.2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararında da bilirkişiye SMK 151/2-b ye göre mali kayıtlar üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmiş olup, rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin 17.1.2023 tarihli beyan dilekçesiyle tazminat yöntemini SMK 151/2-a ya göre talep ettiklerini bildirdiği ancak bu yönde ıslah dilekçesi sunmadığı, dilekçelerinde SMK 151/2-b maddesini Sehven yazdıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Ancak davacı açıkça dava dilekçesinde SMK 151/2/b göre inceleme yapılmasını açıkça yazıp, ön inceleme oturumunda da mahkemece uyuşmazlık tespiti yapılırken taraflara beyanda bulunması için söz verilerek yargılama yapıldığından ve ön inceleme oturumunda da uyuşmazlığın SMK 151/2/ b kapsamında hesaplanmasını talep ettikleri halde rapor sunulduktan sonra farklı beyanda bulunmaları , dilekçelerin sehven yazıldığını beyan etmeleri MK 2. Madde kapsamında hakkın kötüye kullanılması olarak mütalaa edilmiştir.
Taraflara ait mali kayıtlar bağlı oldukları vergi dairesinden celp edilmiştir.
Mahkememizin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her bir yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortamın dahi satış rakamlarını değiştirdiği bilinmektedir. Ayrıca bilirkişilerin farazi kesim ve dikim üretimleri ancak sektörde bir çok kişinin peşin ve iş garantisi olarak çalıştığı yurtdışında dahi şubeleri olan, franchaise mağazaları bulunan , en azından yurt içinde şubesi bulunan tanınmış firmalarda dahi söz konusu değilken küçük işletmelerde 3000 adet kesim yapılacağı, üretileceği öngörüsünden hareket edilerek değerlendirme yapılması sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından farazi ihtimallere göre hazırlanan rapora itibar edilmesi mümkün bulunmamıştır.
Öte yandan davacının tasarımının özel bir ödül almadığı, sosyal medya kullanıcıları tarafından best seller olarak tabir edilecek derecede bir tasarım olmadığı, benzerlerinin piyasada bulunması muhtemel kesimlerden olduğu, dolayısıyla tüketicinin ürünü ancak detaylarda beğenip satın alabileceği dolayısıyla ürünün ancak uygun fiyat yada kalite sembolü/marka olması halinde tercih edebileceği hususu bilinen bir gerçekliktir.
Bilirkişilerce davalı ve davalının ürünleri incelenmiş ve davacıya ait tasarım ile ve davalıya ait ürünler kıyaslanması neticesinde benzer olduğundan , ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin davacıya ait tasarım tescili ile belirgin derecede aynı olduğundan tasarıma tecavüzün tespitine , durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen zedelenme nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle 10.000 TL manevi tazminatın olay bakımından uygun kabul edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Maddi tazminat yönünden ise davacı SMK 151/2-a maddesini seçmiş olsaydı dahi talep edebileceği tazminat ancak davalının bu tasarımdan kaç adet satmış ise yani davalının rekabeti olmasıydı elde edeceği net gelir kadardır.
Dolayısıyla davacının farazi ihtimallere göre hazırlanan rapora göre davasını ıslah etmesi ve 120.000 TL maddi tazminat talep etmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı anlaşılmıştır.
Somut dava dosyasında sunulu delillere göre; mahkememizin 2021/240 diş sayılı dosyasında 30.9.2021 tarihinde işyerinde inceleme yapılmış ve ürünün siyah, gri, kahverengi olmak üzere 3 renkte 5 adet olmak üzere toplamda 15 adet ürün ele geçtiği keza internet sayfasındaki görsellerde ise satış fiatının 229 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin 24.3.2023 tarihli beyan dilekçesinde ise farazi kesim ve 400 TL satış fiatını haklı gösterecek delillerin davacı yanca sunulmadığını ileri sürdüğü ve ıslah ile talep edilen 120.000 TL nın fahiş olduğunu ürünün 229 TL ye satıldığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Sunulu deliller, taraf iddia ve savunmaları, tasarımın tescil tarihi, davalının kullanımı, ele geçen ürün miktarı, ürün satış fiatı, vergi kayıtlarına göre tarafların salt bu tasarımın satışı ile gelir elde eden firma olmadıkları gerçeği karşısında maddi tazminat ancak BK hükümlerine göre tespit edildiği takdirde hakkaniyete uygun tazminat belirlenebilecektir.
Tazminat açısından Mahkememizce yapılan değerlendirme: Davacının talebinin dava dilekçesinde 6769 sayılı kanunun 151/2-b maddesi uyarınca seçildiği , dolayısıyla somut olayın özelliklerine, tarafların mali kapasitesine , vergi kayıtlarına, tasarımın tescil,ilan ve kullanım tarihine, sosyal medya kullanım hesaplarına göre BK hükümlerine göre 68700 . TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Değişik iş dosyasında her ne kadar 3 renk ele geçmiş ise de ınstagram hesabında 6 renk ürün bulunduğu tüketicilerin bilgisine sunulduğundan ve ürünün 229 TL den satıldığı belirtildiğinden ve ürünün ne kadar üretildiği yönünde somut bir delil olmamakla birlikte instagram satışlarının mali kayıtlara çoğu zaman yansımadığı gerçeği karşısında , ürünün niteliğine göre 300 adet ürün üretilerek satılmış olmasının tasarımın niteliğine uygun olduğu, 229 TL satış fiyatı X300 adet =68700 TL maddi tazminatın belirlenmesi hakkaniyete uygun olarak kabul edilmiştir. Ancak büyük firmalara hasredilecek 3000 adet kesim üretim yapıldığı yönünde hiçbir somut delil bulunmadığından buna dayalı olarak ıslah edilen fazla maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalının eylemi haksız olduğundan , tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar gözetildiğinde manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların mali verilerinden dosyaya yansıyan ekonomik durumları,Manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı ancak ihlal edeni de mükafatldırır özendirir nitelikte bulunmaması özellikleri de gözetilerek 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı konusu tasarımın itibarının ne şekilde zedelendiği yönünde davacının somut delil sunmadığı gözetilerek itibar tazminatı isteminin reddine, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacıya ait tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri, BK hükümlerine göre 68700- TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30.9.2021 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline,ıslah ile talep edilen fazla istemin reddine,
3-10.000 – TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 30.9.2021 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline,fazla istemin reddine,
4- İtibar tazminatı isteminin reddine,
5-D.iş dosyasında tedbir uygulanmadığından usulen el konulan ürün bulunmadığından iade isteminin reddine,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
7-5.375,99 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.933,91 TL harcın davalıdan tahsiline,
8-Davacı tarafından yatırılan 478,17 TL peşin harç, 1.963,91 TL ıslah harcın olmak üzere toplam 2.441,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 80,70 TL başvuru harcı 255,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, Mahkememizin … D.iş sayılı dosyasında yapılan 2.215 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 7.051,20 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-kabul edilen tecavüzün tespiti talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Reddedilen itibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3000- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
16-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 14/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır