Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/187 E. 2023/75 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/187 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve hâksiz rekabetin tespiti, unvan terkini
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün ve hâksiz rekabetin tespiti, unvan terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının “…” ticaret unvanı ve “…” ibareli markasal kullanımları neticesinde ortaya çıkan marka tecavüzü ve haksız rekabet durumunun tespitine, tespit edilecek marka tecavüzü ve haksız rekabet durumlarının önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını; Davalının “…” ticaret unvanının ve “…” ibaresinin tüketiciyi yanıltacak, sunulan hizmetler arasında ilişki kurulmasına neden olabilecek ve/veya haksız rekabet yaratacak suretteki kullanımının her türlü hizmetler ve mallar, ambalajlar, yayınlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak, ile alan adları da dâhil olmak üzere internet üzerinde, Türkiye’de ve yurtdışında kullanılmasının önlenmesini, Davalının …” ticaret unvanının ve “…” ibaresinin kullanıldığı ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin; basılı kâğıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasını, hüküm kesinleştiğinde imhasını, Davalının “…” şeklindeki ticaret unvanının, müvekkillerinin ticaret unvanına ve müvekkilinin tescilli ve tanınmış “…” markası aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, … Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil edilen ticaret unvanından “…” ibaresinin silinmesini, Marka hakkına tecavüz eden ve müvekkilleri aleyhine haksız rekabete sebebiyet veren davalı aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları davalıya ait olmak üzere, Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek olan üç gazeteden herhangi birinde yayınlanmasını, dava ile ilgili her türlü masraf ve yargılama giderlerinin ve imha masraflarının davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA; Davalı açılan davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet gerçekleştirdiği iddiası kapsamında eylemlerin tespiti, durdurulması, önlenmesi, davalı ticaret ünvanın terkini, hükmün ilanı ve tedbir taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, davalı açılan davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, ,tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir. Dosya kapsamı davacının teknik bir incelemeyi gerektirmediği, marka hakkının ihlali, hâksiz rekabet ve unvan terkini gibi hukuki değerlendirme gerektirdiği, bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı anlaşılmakla bilirkişi incelemesi yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
6769 sayılı SMK’nın 29. maddesi, “marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak” halini, marka hakkına tecavüz sayılan durumlardan biri olarak belirlemiştir. SMK’nın 7/3(e) maddesi ise aynen “İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının marka tecavüzü teşkil edeceği hükmünü amirdir.
Ayrıca yasanın 7. maddesinde, ayrıca marka sahibine; markası ile iltibas yaratacak nitelikteki işaretlerin, ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının yasaklanmasını talep etme hakkı tanınmıştır.
Ticaret unvanı, işletme adı ile hizmet markası, tacirin maddi olmayan mal varlıklarıdır. Seçilmeleri, tescilleri, korunmaları, kullanılmaları ve kullanım amaçları farklıdır. Birbirleri ile karışıklığa neden olacak şekilde kullanılmaları halinde sahibinin bu durumu önleme hakkı bulunmaktadır.
TTK’nun 20 ve 40 ncı maddeleri uyarınca her tacir, bütün ticari işlemlerini bir ticaret unvanı altında yapmaya, imzaladığı evrakı bu unvanı kullanarak imzalamaya mecburdur. Tacirin ticaret unvanı kullanma ve tescil ettirme zorunluluğu bulunmaktadır. İşletme adı,işletmeyi benzeri işletmelerden ayırmaya yarayan ve işletmeyi tanıtma amacı güden bir isimdir. Hizmet markası ise,bir işletmenin hizmetini diğer bir işletmenin hizmetlerinden ayıran işarettir
TTK 18/2. Maddeye göre, “Her tacir , ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adana gibi hareket etmesi gerekeceğinden, basiretli bir tacir ticaret unvanı ihdas ederken aynı/benzer sektördeki tescilli marka ile ilişkilendirilebileceğini de değerlendirmeye almak ve buna göre dikkatli davranmak zorundadır.
Davalı ticaret unvanının ana unsuru olarak birebir davacı ticaret unvanının da ana unsuru olan … ibaresini ticaret unvanı olarak seçmiş ve 25.9.2020 yılında tescil ettirmiştir. Davacı … nin unvan tescili ilk olarak 1971 yılına ait olup, unvanın esas unsunu … olup, Davacının ilk unvan tescili davalıdan yaklaşık 50 yıl önce olup, tescil önceliği ve ticaret unvanı üzerindeki hak davacıya aittir.Keza davacı …’nin ise ticari sicile kaydının 25.11.1968 tarihi olduğu ticari sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.
… ibareli markasının tanınmış marka olarak başvuru kaydı olup, ayrıca 1997 yılından beri tescilli olup, yıllar içinde seri markalar oluşturarak markaların kullanıldığı sunulu delillerden ve TPMK kayıtlarından anlaşılmıştır. … A.Ş.” nin … no.lu … Mühendislik markası inşaat hizmetlerine ilişkin … Sınıfta , … A.Ş’ nin … nolu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … ve inşaat malzemelerine ilişkin … Sınıfta , …nolu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … ve inşaat malzemelerine ilişkin …. Sınıfta grup Şirketlerden … A.Ş’ nin … nolu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … Sınıfta ,…no.lu … markası … Sınıfta , … A.Ş” nin … nolu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … malzemelerine ilişkin … Sınıfta ,..A.Ş” nin … no.lu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … Ve inşaat malzemelerine ilişkin … Sınıfta , … A.Ş” nin … no.lu … Markası inşaat hizmetlerine ilişkin .. Ve inşaat malzemelerine ilişkin … Sınıfta , … A.Ş” nin … no.lu … markası inşaat hizmetlerine ilişkin … Sınıfta, … A.Ş’ nin … no.lu … Markası inşaat malzemelerine ilişkin … Sınıfta tescilli olduğu marka tescil belgelerinden anlaşılmıştır.
Davalının ise tescilli bir markasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı bir çok seçenek varken davacının tescilli markasının ve ticaret unvanının ana unsurunu haksız rekabet yaratacak şekilde tescil ettirmiştir.
TTK md. 54/2’de haksız rekabetin tanımı verilmiş ve “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
Yasa gereği basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalı şirketin davacının ticari sicildeki ana unsurlu ve marka olarak tescilli “…” markalarından haberdar olmaması mümkün değildir . Ancak davalı şirket, göstermesi gereken dikkati sarf etmeden, davacının tescilli … markasına iltibas yaratmak amacıyla … ibaresini kendi ticaret unvanında esas unsur olarak kullanmak suretiyle, piyasada tüketici nezdinde yoğun emek ve harcama ile yaratılan davacının güven ve bilinirliğinden hakkı olmadan istifade etmek suretiyle ticari sicil kaydı oluşturduğundan mahkememizce eylem marka hakkını ihlal ve haksız rekabet olarak değerlendirilmiş ve durdurulmasına ve önlenmesine karar verilmiştir.
Öte yandan usulen tescil ve ilan ifan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. Aynı yasanın, 54/4 maddesi hükmüne göre, başkasının mallan, iş ürünleri, faaliyetleri veya iş ürünleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak haksız rekabet teşkil eder. Somut olayda, davacının markasının ve ticari unvanın ayır edici yani ana unsuru … ibaresi olduğundan ve Davacının, ticaret unvanının tescili ve marka tescili davalınınkinden önceki tarihli olduğundan ve İddia, toplanan deliller, ticari sicil kayıtları, marka tescil belgesi, kapsamına göre de … ticaret unvanı ve markası üzerinde gerçek hak sahibinin davacı olduğu, davalının bu Unvan ile tanınmış olduğuna, yada eskiye dayalı kullanımı olduğuna dair hiçbir delil sunmadığı, davacının ticaret unvanının ana unsurunun da … ibaresi olması, gerek görsel,gerek fonetik ve gerekse bir bütün olarak gözde bıraktığı izlenim açısından değerlendirildiğinde, ortalama tüketiciler nezdinde BİREBİR AYNI olan kullanımın karıştırmaya neden olacağı,tarafların ticari sicil kaydına göre aynı iş kolunda çakışan alanlarla faaliyet gösterdikleri ,davacının marka ve Ticari unvanının kullanımının ve unvan tescilinin daha eskiye dayandığı anlaşılmıştır.
TTK m.52 vd. maddelerinde “Ticaret unvanı’ ve “İşletme adı’nın korunması sistemi getirilmiştir. Davacı, davalı şirket ticaret unvanında yer alan ibarenin terkinini talep etmiştir.Haksız kullanılan bir ticaret unvanı tescil edilmişse, ilgili kişi tarafından, haksız kullanıma son verilmesi talep edilebilir.
Ticaret hukukunda tacirin ve şirket ortağının ad/soyadı kullanımı, sınırsız sorumlu gerçek kişi tacirler ve ikinci dereceden sınırsız sorumlu şahıs şirketleri için getirilmiş bir zorunluluktur ve ad/soyadın birlikte kullanılması gerekir (TTK m41, 42). Şahıs şirketlerinde unvan ve ortakların (en azından birinin) ad/soyadı ile birlikte kullanılır. İsimlerde herhangi bir kısaltma yapılmaz.
Davalı Şirket niteliği itibariyle bir LİMİTED şirkettir. Dolayısıyla tüzel kişi tacirdir. 6102 sayılı TTK’nda tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri de ”basiretli olma” yükümlülüğüdür. Davalı şirket bir tüzel kişi tacir olması sebebiyle, TTKm.18/2 uyarınca basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlülüğündedir. Bu hükme göre, faaliyet alanı içerisinde tüm işlemlerini hukuka uygun olarak yerine getirmekle yükümlüdür. Basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olan davalı şirketin, tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de bu kapsamdadır.
Ticari hayatta, müşteri ve tedarikçiler arasında şirketler genellikte kısaca asıl ve baştaki unsuru ile anıldığı da bilenen bir gerçektir. Davalının ticaret unvanı davacının tescilli markası ile başladığı gibi aynı ticaret unvanını kullanmaktadır. Davalı şirketin unvanına ek olarak …ŞİRKETİ İbarelerin bulunması ticaret unvanını davacının ticari unvanından ayırt edilmesine yeterli görülmemiştir. Zira bu ibareler yapılan işleri nitelendirmek için kullanılan sıradan(‘yan) ibarelerdir. Ortalama bir insanın iki unvanı birbirine karıştırması esas unsurun … ibaresi olması nedeniyle çok yüksek bir ihtimaldir. Tescilde öncelik ilkesi gereğince davacının, davalı unvanının terkini talebi yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Bir markanın sahibinin izni olmadan, başkası tarafından 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesinin 2. fıkrasının a, b ve c bentlerinde ve 3. Madde öngörülen şekilde kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Zira SMK’nın 29. Maddesinde maddesin de tecavüz, 7. maddenin ihlâli olarak ifade edilmiştir. 6769 sayılı SMK’nın 7/3. maddesinde : tescilli markanın mal veya ambalajı üzerine konulması; markayı taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi; işareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi; işaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması; işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması; işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması; işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir.
Hükmün marka sahibine sağladığı yasaklama yetkisi sadece 7/3 hükmünde sayılan hallere münhasır değildir. 6769 sayılı SMK tarafından, tescilli bir markanın ticaret hayatında kullanımı genel olarak hukuka aykırı kabul edilmiş bulunduğundan, tescilli bir markanın aynısı veya benzerinin başka bir kişi tarafından izinsiz olarak ticari yaşamda kullanılması genel olarak yasaklanmıştır.
Hakkın mutlak karakterli olması sebebiyle marka sahibinin yapılmasının önlenmesini talep edebileceği 6769 sayılı SMK’nm 7. maddesinde yazılı eylemleri gerçekleştirenin gerçek veya tüzel kişi olması yahut özel hukuk veya kamu tüzel kişisi olması arasında fark bulunmamaktadır.
6769 sayılı SMK’nın 7/2,b hükmü uyarınca, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Hüküm kapsamında ihlal eyleminin oluşabilmesi için markaların aynı veya benzer olması; ürün ve hizmetlerin aynı veya benzer olması ve tescilli markanın ayırt edicilik seviyesinin, markaların ortalama tüketicilerde bıraktığı genel izlenim itibariyle ilişkilendirme dahil karıştırılma ihtimalini doğuracak düzeyde bulunması gerekir.
Toplanan deliller, davacı iddiası,iddia kapsamında sunulu deliller, marka tescil belgeleri,ticari sicil kayıtları, birlikte incelendiğinde; davanın kabulü ile; Davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, Davalının ünvanının ticari sicilden terkinine, Karar kesinleştiğinde mahkeme hükmünün Türkiyede tirajı yüksek bir gazetede masrafı davalıdan alınmak suretiyle yayınlanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2- Davalı ünvanının ticari sicilden terkinine,
3- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
4- Karar kesinleştiğinden ilamın ticari sicil müdürlüğüne gönderilmesine,
5-179,90TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca unvan terkini isteminin kabulü nedeniyle 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca tecavüz isteminin kabulü nedeniyle 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 80,70 TL başvuru harcı 80,70 TL peşin harç 246 TL tebligat ve müzekkere masrafı, olmak üzere toplam 407,4 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 21/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸