Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/121 E. 2023/64 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/121 Esas
KARAR NO : 2023/64

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın uzun yıllardır müzik sektöründe iş yapan ve çevresinde yaptığı işten dolayı aranan ve takdir edilen bir kişi olduğunu, …(….), kendisine üye olan eser sahiplerinin (besteci, söz yazarı, yayımcı, aranjör) eserleri için müzik kullanıcılarına kullanım izni ve lisansı veren, mali haklarını toplayan ve toplanan telifleri üyesi eser sahiplerine dağıtan bir meslek birliği olduğunu, Davacı müvekkilinin de 01.02.2008 tarihinden beri … üyesi olduğunu ve üye olduğu tarihten bu yana adı geçen meslek birliği nezdinde müvekkili hakkında açılmış, sonuçlanmış ya da devam eden şikayet, uyarı ya da soruşturma yapılmamış olduğunu, davacı müvekkili tarafından bestelenen ve FSEK’e aykırı olarak albümde kullanılan beste …’de halen kötüniyetli davalı … adına kayıtlı olduğunu, Albüm …adıyla yayınlandıktan sonra müvekkili tarafından ilgililere … 2. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiş, “Beste hakkı kendisine ait olan “…” isimli eserin mali hak bedelinin kendisine ödenerek, eserin çoğaltılmış/basılmış nüshalarına “besteci” olarak kendisinin derç edilmesi” talep edilmiş olduğunu, . İhtarnamede açıkça bestenin davacı müvekkilinin kendisine ait olduğu ve kullanılması için davalılara izin verilmediğinin belirtilmiş olduğunu, taraflar durumdan haberdar olduktan sonra dahi bu konuda bir düzeltme yapmamış olduklarını, davacı müvekkiline ait “…” isimli bestenin izinsiz şekilde davalı … tarafından icra edilmiş, haksız şekilde sahiplenilmiş, diğer davalı Şirket tarafından çoğaltılıp, yayılmış ve umuma arz edilmiş olduğunu, davalılar açıkça ve kötüniyetli olarak davacı müvekkilin mali ve manevi haklarına tecavüz etmiş olduklarını, “…” isimli şarkı müvekkili …’ın bestesi olduğunu, davacı müvekkilinin izni olmamasına rağmen bestesi kullanılmış, davacı müvekkiline ait beste …’ye davalı … adına kaydettirilmiş olduğunu, Davalı, aynı eserin sözünün de kendisine ait olduğu iddiasıyla ilk kaydı kendi adına yapmışsa da sonrasında … kayıtlarında değişiklik yaparak eserin söz yazarı olarak …’ın adını yazdırmış olduğunu, Davacı müvekkilinin bestesinin davalı adına …’ye kaydedilmiş olduğunu, Söz konusu bestenin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında koruma altına alındığını, bu nedenlerle davacı müvekkiline fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla FSEK m.68 kapsamında tazminat talepli dava açtıklarını, söz konusu dava hakkında mahkememizin 2017/487 Esas, 2020/278 Karar ve 15.10.2020 Tarihli kararı ile “DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-“…” isimli eserin bestecisinin, davacı olduğu ve davalılar tarafından davacının mali ve manevi haklarına tecavüzde bulunulduğunun tespitine,
2-FSEK 68. maddeye göre 2.500 TL nin 3 katı olan 7.500 TL olarak hesaplanan rayiç bedel tazminatının, talep ile bağlı kalınarak 5.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-6.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,…” şeklinde karar verilmiş olduğunu, söz konusu karar davalılardan … tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiğini, diğer davalı tarafından istinaf edilen kararın halen istinaf incelemesinde olduğundan bahisle; FSEK 68. maddeye göre 2.500 TL nin 3 katı olan 7.500 TL olarak hesaplanan rayiç bedel tazminatının, talep ile bağlı kalınarak 5.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olduğunu, 2.500 TL rayiç bedel tazminatının, taraflarla anlaşma için görüşülmüş olmasına rağmen uzlaşılamaması nedeniyle, işbu dava ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmaktadır.
SAVUNMA:Davalı …vekili cevap dilekçesinde; Mahkememiz 2017/487 Esas, 2020/278 Karar ve 15.10.2020 Tarihli kararında ve 04.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda eser sahipliğinin belirlenmesinde esas alınan tüm bu özel ve gizli durumların müvekkili şirket tarafından bilinmesi veya tespit edilmesi imkansız ve aynı zamanda hayatın olağan akışına da aykırı olup, özellikle meslek birliği veri tabanına göre dava konusu eserin bestecisi olarak gözüken diğer davalı … ile eserin söz yazarı …’dan yasal izinleri almış olan müvekkili şirket basiretli bir tacir gibi davranmış olduğunu, mahkemenin dahi yalnızca bu yazışmalara dayanarak eser sahipliğini belirleyebildiği bir durumda müvekkili şirketin eser sahibinin gerçekte kim olduğunu meslek birliği kayıtları ve muvafakatname dışında başkaca bir şekilde tespit etmesinin mümkün olmadığını, Dolayısıyla hiçbir kusuru, kastı ve sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirketin davacının mali haklarını ihlal etmediğinden huzurdaki davanın reddini talep ettiklerin anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık : Mahkememizin 2017/487 Esas, 2020/278 Karar ve 15.10.2020 Tarihli kararı ile “…” isimli eserin bestecisi olduğu, davalılar tarafından mali ve manevi haklarına tecavüzde bulunulduğu tespit edilen davacının saklı tutulan fazlaya ilişkin haklarının talebine ilişkin açılmış bir dava olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin 08/03/2023 havale tarihli dilekçesi ile sulh dilekçesi ve sulh protokolü sunduğunu ve davalılar vekillerininde 10/03/2023 havale tarihli dilekçeleri sulh protokolü kapsamında karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını belirtmiş olup, tarafların vekaletnamelerinde sulh’e yetkileri olduğu görülmüş olup, HMK 315 vd. Maddeleri gereğince sulh nedeniyle esasla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı vekilinin 08/03/2023 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan ; 03/03/2023 tarihli 2 sayfa 6 maddelik sulh protokolünün tastikine, HMK 315 vd. Maddeleri gereğince sulh nedeniyle esasla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadığından bu hususta da karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-179,90TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 99,20TL harcın davacıdan tahsiline,
Dair karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 13/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸