Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/115 E. 2023/35 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/115 Esas
KARAR NO : 2023/35

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan … A.Ş. 1972 yılında kurulmuş olduğunu ve bünyesinde metal, otomotiv, yapı malzemeler, lojistik, gıda gibi pek çok sektörel şirket barındırmakta olduğunu, bunlardan biride huzurdaki davanın davacılarından ” …” olduğunu ve bu şirket de kurulduğu 1988 yılından bu yana alüminyum üretimi yapmakta olduğunu, global yassı alüminyum sektörünün öncü üreticisi konumunda olduğunu, …ve … tesislerinde … çatısı altında üretim yapan davacı şirket, yassı alüminyum sektöründe yıllık 300 bin tonluk kurulu levha ve folyo kapasitesi ve rulo boyama tesislerinde yıllık 60 bin ton alüminyum boyama kapasitesi ile sektöründe Türkiye’nin en büyük kuruluşu konumunda olduğunu, Ayrıca davacı şirket, 100 bin tona ulaşan alüminyum folyo üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük üç üreticisinden biri olduğunu, davacı …, …’nun Türkiye’nin en büyük ilk 500 sanayi şirketi sıralamasında … sırada bulunmakta olduğunu, Davacılardan … A.Ş. TÜRKPATENT nezdinde numaralı “…”; diğer davacı … San. Ve Tic. A.Ş. ise, … numaralı “… şekil”; … numaralı “…”; …numaralı “… ”; … numaralı “… ”; … numaralı “… şekil”; … numaralı “…”; … numaralı “…” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, Davacılardan, “…” esas unsuru ile özellikle …sınıflarda tescil hakkı sahibi olduğunu, aynı zamanda iştigal alanı olarak da davacı firma hammadde olarak, Avrupa’nın en büyük alüminyum folyo üreticilerinden biri olduğunu, bu hususun sektörde herkes tarafından bilindiği gibi elbette davalı tarafın da malumu olduğundan şüphe bulunmamakta olduğunu, Davalı taraf fiilen yalnızca müvekkillerinin markasını kullanmakla kalmamış olduğunu, aynı zamanda şirket kişiliği olarak da kendisini davacı firma gibi gösterme eğilimi içerisine (“… kaplayın, taptaze kalın” slogan kullanımı gibi) girmiş olduğunu, … 17. Noterliği …Tarih ve … Yevmiye No.lu “E-Tespit” tutanağında ; Davalı tarafın, …/ve … alan adı kullanımlarında davacının “…” ibareli markasını davacının tescil kapsamındaki sınıflarda kullandığı görülmekte olduğunu, Davalı taraf davacının tescili kapsamında “…” ibaresini ticari olarak kendisine mal ederek kullanmakta olduğunu, Ürün markasında “…” ibaresinin ön planda yazıldığı konusunda bir itiraz bulunmadığını, elbette marka korumasının esas unsurla mümkün olacağınında malumu olduğunu, karşı taraf marka başvurusunun davacı itirazı ile reddedilen- “…” ticari kimliği ve markası altında “…” ibareli markasını “….” sloganı ile arz etmekte olduğunu, Davalının internet sitesindeki genel kullanımı hakkında (…Sınıflara teşne “…” Çatısı altındaki ticari faaliyetleri olduğunu), Davalı taraf sadece alüminyum folyo değil; streç film, kullan-at plastikten mamul ürünler, kağıttan mamul ürünler de satışa arz etmekte olduğunu, bunu yaparken de ürünlerinde “…” markasını kullansa da, bu ürünlerin satışını davacının “…” esas unsurlu markalarını taşıyan internet sitesi ve marka çatısı altında yapmakta olduğunu, bu kullanım da davacının … sınıfta (Davacılardan … A.Ş.’nin… numaralı markası) ve … Sınıfta (Davacılardan …’un … numaralı markası) tescilli “…” esas unsurlu dayanak markaları ilişkili/bağlantılı mal ve hizmetlerden olduğunu, Davalının internet – sitesindeki (…) – şeklindeki kullanımında “…” ibaresi, “…” çatı marka altında yer almakta olduğunu, davalının “…” esas unsurlu internet sitesi içerisindeki kullanımın da tecavüz teşkil etmekte olduğunu, Bu nedenle işbu internet sitesinin tümden erişime engellenmesi gerektiğini, Davalı taraf …sınıflarda … numaralı “…” ve … Sınıfta… numaralı … ibareli marka başvuruları yapmış olduğunu ve bu markalar her iki davacı müvekkilin itirazları ile TÜRKPATENT tarafından REDDEDİLMİŞ olduğunu, Bu arada reddedilen …numaralı markanın başvuru sahibi …, davalı şirketin ortağı olduğunu, Bu kişi daha önce …numaralı başvuru ile aynı ibareyi ( … )… Sınıfta tescil ettirse de, markanın fiili kullanımında (hem ürün üzerindeki “…’la kaplayın,taptaze kalın” slogan kullanımı ile hem de internet sitesindeki “…” kullanımı ile) kendisini davacıların … markasına yakınlaştırmakta olduğunu; kötüniyetli davranmakta olduğunu, Davalı tarafın ticaret unvanı “… Ltd. Şti.” olmasına rağmen, davalı taraf…internet sitesindeki bilgilerde sicil kaydı olmayan “…Şti.” şeklinde bir unvan kullanmakta olduğunu, Bu durum, davalının ticaret unvanında dahi “…” ibaresini kaldırarak kendisini “…” olarak tanıttığının; davacıya yakınsama saikinin apaçık ispatı olduğunu, Davalı tarafın hukuki ihlalleri sadece müvekkili markalarına tecavüz bakımından olmayıp aynı zamanda farklı ticari kişilik yansıtması ile TTK uyarınca tüketicileri yanıltmak konusunda da vuku bulmakta olduğunu, bu durum da davalının haksız rekabetini doğurmakta olduğunu, Google Arama Motoruna “…” yazıldığında davalının arama sonucu çıkmakta olduğunu, Salt bu durum bile, iltbasın en somut örneklerinden birini teşkil ettiğini, Davalı tarafa önceden haber vermeksizin ve tebligat yapılmaksızın;… sitesi ve bu siteye bağlı …, …’lerde ve …’sinde ve içeriğinde müvekkilinin “…” ibareli dayanak markalarının hizmet (…, …) ve ürün sınıfında (özellikle …, …) ve “…’la kaplayın, taptaze kalın” sloganı olarak haksız şekilde kullanıldığına ilişkin marka uzmanı ve bilişim uzmanı bilirkişileri vasıtası ile delil tespiti yapılmasını, aynı zamanda, …hakkimizda URL’sinde davalının kendisini TTK md. 55/1-2 ‘ye aykırı olarak “… Ltd. Şti” şeklinde tanıttığına ve bu şekilde ticaret unvanı hakkında yanıltıcı açıklamada bulunduğuna – ilişkin delil tespiti yapılmasını, bu inceleme sonucunda davalının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini; Delil tespiti akabinde, davaya konu ürünlerin/hizmetlerin davalı tarafça her türlü ticari faaliyetine yönelik önleme ve durdurma şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Bu bağlamda, tecavüz teşkil eden ürünlerin imal, satış, dağıtım, ithali, ihracı, satışa sunulmasının önlenmesine; internet sitesinde, reklam, her türlü tanıtım malzemesinde kullanımının, ticari evrak üzerinde kullanımının ihtiyaten önlenmesine; Tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, elkonulmasına ve muhafaza altına alınmasına, …internet sitesine ve … alan adına yönelik tedbiren ERİŞİM ENGELLEME kararı verilmesine; marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i (önlenmesi) ve ref’ine (durdurulmasına) karar verilmesini dava ettiği anlaşılmaktadır.
SAVUNMA; Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalının davacıya ait “… ” unsurlu markaya tecavüz ve haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiği iddiası kapsamında tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, delillerin tespiti tedbir ve erişimin engellenmesi taleplerine ilişkin olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler … ve …’in 27/07/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; ‘…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 06.04.2016 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “…LİMİTED ŞİRKETİ” isimli firma adına kayıt edildiği, İlgili internet sitesi içerik sağlayıcısı tespiti için detaylıca incelendiğinde; Firma Ünvanının “… ŞTİ,” olarak, Açık Adresinin “…” olarak, Banka Hesapları ve iletişim sayfasında açıkça belirtildiği ve web sitesi içerisinde davaya konu belirtilen “…” ibareli ürünlerin güncel olarak yayında olduğu Davacının dava dilekçesinde “Davalı tarafın ticaret unvanı “… Tic. Ltd. Şti.” olmasına rağmen, davalı taraf …- internet sitesindeki bilgilerde sicil kaydı olmayan “… Tic. Ltd. şeklinde bir unvan kullanmakta olduğunu, Bu durum, davalının ticaret unvanında dahi “…” ibaresini kaldırarak kendisini “…” olarak tanıttığının; davacıya yakınsama saikinin apaçık ispatı olduğunu” şeklinde belirtmesi üzerine ilgili internet sitesi üzerinde yapılan detaylı incelemede; ilgili internet sitesinin “Banka Hesapları” sayfasında şirket ünvanının “…LTD. ŞTİ” olarak açıkça belirtildiği, Ancak “Hakkımızda” ve “İletişim” sayfasında şirket ünvanının “… TİC. LTD. ŞTİ.” olarak davacının beyan ettiği şeklinde yazılı olduğu, Davacı tarafından belirtlen davaya konu davalıya ait ürünlerin satışının yapıldığı ilgili “…” internet web sitesinin güncel olarak yayında olduğu ve belirtilen ürünlerin aktif olarak satışlarının yapıldığı, Davalının kullanımının ” markasal nitelik arz ettiği, Davalının tescilli bir. Markasının bulunmadığı, Davalının kullanımının, davacı markasıyla benzer olduğu, Davalı kullanımının davacının …, …, … no.lu markalarının tescil kapsamına giren … Sınıf içinde yer alan “…” emtiasında olduğu, Davalının, markanın kapsadığı malın satışının teklifine yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali doğuracağı, Kullanımın davacının herhangi bir iznine dayanmadığının davacı beyanı ile sabit olduğu, Dolayısıyla dosyanın mevcut içeriği itibariyle, davalı kullanımının, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, bağlantılı olarak davalının kullanımının TTK m. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet oluşturacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
6769 Sayılı SMK’nın 7. maddesinde öngörülen marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları şu şekilde düzenlenmiştir.
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. …Olarak belirlenmiştir.
Davacı huzurdaki davada davacı haksız rekabet iddiasında bulunmuş olup, TTK m.54 uyarınca “haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”.
Kanun koyucunun TTK m.56’da yer alan “Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle İktisadi rekabetin her türlü suistimalidir” şeklindeki tarifinden çok daha geniş ve çok daha kapsamlı bir haksız rekabet hükmüne yer verdiği açıktır
Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari İşletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).Bu kapsamda ürünlerin aynı reyonda yan yana olmasından hareket edilmesi doğru bir yaklaşım olmayıp, tek bir tüketicinin dahi aldanması noktasından hareket edilmesi gereklidir.
Yasal düzenlemeler de TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp Örtüşmediğine bakılmalıdır [AYHAN, R, Ticari İş – Ticari İşletme – Tacir – Ticaret Sicili – Ticaret Unvanı – Haksız Rekabet, Sempozyum – Yürürlüğünün Birinci Yılında 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (12-13 Nisan 2013), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: XVI (2012), S: 3-4, s. 47], Burada temel kriter davalının eyleminin aynı reyonlarda bulanan ürünler nedeniyle tüketici zihninde bu ürünlerin davacının verdiği bir lisans yada davacının bir başka markası adına altında üretim yapıldığı yönünde izlenim oluşturması nedeniyle aldanma ihtimalidir.
Toplanan deliller, taraf iddiası , sunulu deliller, marka tescil belgeleri, ticari sicil kayıtları HMK 266 madde kapsamında marka hukuku ilkelerine göre hazırlanmış, dosyadaki deliller ile uyumlu bilirkişi raporları incelendiğinde; ‘…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 06.04.2016 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “… LİMİTED ŞİRKETİ” isimli firma adına kayıt edildiği, İlgili internet sitesi içerik sağlayıcısı tespiti için detaylıca incelendiğinde; Firma Ünvanının “…. ŞTİ,” olarak, Açık Adresinin “…” olduğunun tespit edildiği keza “Davalı tarafın ticaret unvanı “… Ltd. Şti.” olmasına rağmen, davalı taraf … sitesindeki bilgilerde sicil kaydı olmayan “…Tic. Ltd. şeklinde bir unvan kullanarak davacı ile iltibas yaratma amacı ile hareket ettiği, Davalının ticari sicil kaydı celp edilmiş ve… ŞİRKETİ’nin 30.6.2016 tarihinde sicile tescil edildiği ,Davacı … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ‘nin ticari sicile 27.8.1981 yılında kayıt olduğu , davacılardan … A.Ş. TÜRKPATENT nezdinde numaralı “…”; diğer davacı … San. Ve Tic. A.Ş. ise, … numaralı “… şekil”; … numaralı “…”; … numaralı “… ; … numaralı “… ”; … numaralı “… şekil”; … numaralı “…”; … numaralı “…” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, Davacıların “…” esas unsuru ile özellikle … sınıflarda tescil hakkı sahibi olduğu, ancak davalıların bu marka üzerinde davacılardan önceye dair hak sahibi olduklarına dair delil sunmadıkları, ayrıca “…” internet web sitesinin güncel olarak yayında olduğu ve belirtilen ürünlerin aktif olarak satışlarının yapıldığı, Davalının kullanımının ” markasal” nitelikte ve haksız rekabete neden olacak şekilde gerçekleştiği, Davalı kullanımının davacının …, …, … no.lu markalarının tescil kapsamına giren emtia sınıfı ( “alüminyum folyo”) emtiasında olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 7 ve 29. Maddeleri, TTK 54 vd maddeleri gereğince Davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine, Mahkememizce verilen erişim engellenmesi kararının karar kesinleşene kadar devamına, HMK 389 vd maddeleri gereğince davanın etkinliğinin sağlanması açısından davacının tescilli … asıl unsurlu markası adı altında davalının her türlü tecavüz teşkil eden tanıtım, satış, ürünlerin ithal ve ihracı, sosyal medya Kullanımları dahil olmak üzere markasal kullanımlarının tedbiren ÖNLENMESİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2 -Mahkememizce verilen erişim engellenmesi kararının karar kesinleşene kadar devamına,
3- HMK 389 vd maddeleri gereğince davanın etkinliğinin sağlanması açısından davacının tescilli … asıl unsurlu markası adı altında davalının her türlü tecavüz teşkil eden tanıtım, satış, ürünlerin ithal ve ihracı, sosyal medya kullanımları dahil olmak üzere markasal kullanımlarının tedbiren ÖNLENMESİNE,
4-179,90TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 80,70 TL başvuru harcı 80,70 TL peşin harç 63 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.224,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 09/02/2023

Katip
¸

Hakim
¸