Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/88 E. 2022/89 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/88 Esas
KARAR NO : 2022/89

DAVA : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkili …’nın … üyesi olduğunu, dava konusu … adlı eserlerin bestesini meydana getirerek … huzurunda bildirimde bulunduğunu ve eserlerin bestecisi olarak kayıtlandığını, 12.06.2013 tarihinde müvekkili ile davalı arasında bir muvafakatname hazırlanarak imza altına alındığını, müvekkiline ait 4 eserin “yapımcılığını …Ltd. Şti.’nin üstlendiği … adlı yapımında kullanılmasına, sayı, yer ve süre ile sınırlandırılmamış biçimde PLAK (LP), SES KASETİ, COMPACT DISC, VCD, DVD, VIDEO KLIP ve şu anda mevcut olan ve ileride gelişecek teknoloji ile icat edilecek, her türlü ses ve/veya görüntü taşımaya, depolamaya ve/veya yaymaya mahsus araç ve gereçler vasıtasıyla, yurt içinde ve/veya yurt dışında çoğaltılmasına, ticaret mevkilerine konulmasına, karışık yapımlarda kullanılmasına, ayrıca, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca; tespit, işleme, çoğaltma, yayma, temsil, işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim ve fonogram hakları ile yurt içi ve yurt dışı dahil, tüm dünyada satım, dağıtım haklarının adı geçen firmaya ait olduğuna MESLEK BİRLİĞİ hakları saklı kalmak kaydıyla geri dönmemek üzere muvafakatimin olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ederim” şeklinde bir taahhütname imza altına alındığını, dava konusu eserlerin … adlı yapımda davalı tarafın yapımcılığında kullanıldıktan sonraki süreçte,… adlı yapımda da aynı eserler kullanıldığını ve bu kullanıma ilişkin davacıdan yazılı bir onayın alınmadığını, müvekkilinin dava konusu eserlere ilişkin olarak … “…” adlı yapımda eser kullanım izni verdiğini, besteleri müvekiline ait 3 adet eserin izin dahilinde bulunmayan… adlı yapımda kullanılarak piyasaya sürülmesi sonucunda davacının mali haklarına tecavüz gerçekleştirildiğini iddia ederek davacının mali haklarına karşı gerçekleşen tecavüzün ref’i, önlenmesi, tazmini ile 30.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili e imzalı olarak gönderdiği beyan dilekçesinde davaya yokluklarında devam edilerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacının bestecisi olduğu …, … isimli eserler için davacı ile davalının anlaşma yaptıkları ve eserlerin… adlı yapımda davalı tarafından kullanılmasına izin verildiği ancak davalı yanın … adlı yapımda da aynı eserleri kullandığı iddiasıyla davacının mali haklarına karşı gerçekleşen tecavüzün ref’i, önlenmesi, tazmini ile 30.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, mahkememizin …esas sayılı dosyasında huzurdaki davalı … hakkındaki dava tefrik edilmiş, mahkememizin 2019/306 esas sayılı dosyasında ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, HMK 184.madde kapsamında tahkikat sonlandırılmıştır.
Mahkememizin 2019/306 esas sayılı dosyasında Davalı …Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde eski ünvanı “…Ltd.Şti.” olarak gösterilen şirketin ve şirket yetkilisi…’ın müvekkili … Tic. Ltd. Şti. ile ilgisinin olmadığını, dava açan kişilerin gerekli incelemeyi yapmadan dava açtığını, müvekkilinin yok yere dava sürecine sürüklendiğini, davacının davayı müvekkiline karşı açarak mağdur ettiğini beyan etmiştir.
Gerek davacının dava dilekçesi, gerekse cevap ve cevaba cevap dilekçeleri, arabulucuk görüşmelerinin … ile yapılmış olması ticari sicil kayıtlarında …’ın ATİ.. şirket ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından , …yönünden açılan dava 2019/306 ESAS nolu dosyadan tefrik edilmiş ve mahkememizin 2021/88 esas numarasına kayıt edilmiştir.
Uyuşmazlık teknik inceleme gerektirdiğinden HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılması için ara karar oluşturulmuş,davacıya kesin süre verilmiş ve 21.9.2021 tarihli ara karar davacı vekiline tebliğ edilmiş, kesin sürede masraf verilmediği takdirde mevcut deliller ile inceleme yapılacağı ve kesin sürenin hukuki sonuçları da tebliği tarihinde ihtar edilmiştir.
Davacı vekili verilen kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmadığından ,16.2. 2022 tarihli celsede de ücret yatırmayacağını, mecvut dosyaya göre karar verilmesini talep etmiş olup, kesin sürenin tarafları bağladığı gibi Mahkemeyi de bağladığı bilindiğinden mecvut dosyadaki delillere göre inceleme yapılması gerekmiştir.
Anayasamızda da düzenlenmiş bulunan hak arama hürriyetinin somutlaşmış ifadesi olan yargılama; neticeten o çekişmeyi karara bağlamak zorunda olan hakimin ikna edilmesi faaliyetidir. Davanın yanları; sunacakları kanıtlarla kendilerinin haklı, karşı tarafın ise haksız olduğunu ispat etmek durumundadırlar. Çünkü ‘…Hukuki anlamda ispat faaliyetinde amaç, esasen hakimin dışında ve davadan önce gerçekleşen uyuşmazlığa ilişkin vakıaların gerçekliği konusunda o anda hakimde kanaat uyandırmaktır. Yani hakim geçmişte ve bilgisi dışında gerçekleşen bir olayın oluş şekli konusunda bugün bir kanaate sahip olacaktır.İspat faaliyeti ve bunun sonucu gösterilecek delillerle geçmiş, dış alemde ki olay ve olgular hakkında, dava sırasında hakimin iç dünyasında bir kanaat uyandırılır…’ Bilhassa özel hukuk ve bu alandaki yargılamalara ilişkin düzenlemeler uyarınca ‘…hakim, kural olarak taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları araştıramaz ve bunların taraflarca ispatını isteyemez…’ Bu yüzden yanların; savlarını ve bunları destekler kanıtlarını sürelerinde ve usulüne uygun şekilde sunmaları esastır. Çünkü; ‘…Davanın temelini oluşturan vakıalar ve bu vakıalara dayanarak talep edilen netice açık olursa hakim, doğru bir karar verebilecektir.. Usulün 75/2.fıkrasına konu; hakimin, müphem ve mütenakız gördüğü iddia ve sebepler hakkında izahat isteyebileceğine ilişkin istisna dışında dosyadaki bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılacaktır. Oysa davacı vekilinin belirlenen kesin süre içinde bilirkişi incelemesine ilişkin gideri yatırmadığı anlaşılmaktadır. .Bilindiği gibi kesin süre davanın taraflarını bağladığı gibi Mahkeme Hakimini de bağlayıcı etkiye sahiptir. Bu açıdan dava dosyasında talep edilen tazminat belirlenmesi Hakimin hukuki bilgisi çözümlenecek nitelikte bir dava değildir .
Kesin süreye uyulmaması nedeniyle davacı bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılmıştır. Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur..
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır