Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/74 E. 2022/191 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2022/191

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin global ölçekli bilgisayar programı üreticisi olduğunu,… 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş no’su ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, davalı firma adresinde “…” tarihinde yapılan bilirkişi tespiti sonucunda, müvekkili …” ye ait 2 adet “…” yazılımın kurulu ve çalışır durumda lisansız olduklarını, 1 adet “…” programının ise kurulum dosyalarının bulunduğunu ancak çalışır olmadığının tespit edilmiş olduğunu, lisansız yazılımlar nedeniyle şüpheli … hakkında ayrıca … Başsavcılığında soruşturma açılmış olduğunu, müvekkiline ait … yazılımların dava tarihinde (09.03.2021) kur üzerinden (9.0208) hesaplanan liste fiyatı Türk Lirası cinsinden;1 adet … 8 -2.999 Avrox2 adet -5.998 Avro(KDV hariç tutar) 5998-Avro x 9.0208 kur =54.106 TL (Şimdilik talep edilen tutarın harca esas değeri) Bu davada farazi sözleşme ilişkisi arandığından programların %18 KDV tutarlarını isteme hakkı ayrıca saklı kalmak üzere şimdilik talep etmekte oldukları 5.998 Avro tutarındaki davanın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan “22.12.2020” tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının Avro için uyguladığı en yüksek vadeli mevduat faiz oranı ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi suretiyle karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan şirketin …nin telif hakkı sahibi olduğunu gösteren belgeleri dosyaya sunmuş olsa da Türk Patent Marka Kurumu’nda … isimli markanın sahibinin … olarak görüldüğünü, davacının taraf ehliyetine sahip olmadığını, …nin davasının usulen reddine karan verilmesini ,aksi halde ceza dosyasının sonucunun beklenilmesine karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının üzerinde hak sahibi olduğu … ibareli yazılımın davalı yanca aynı iş yerinde 2 ayrı bilgisayarda izinsiz kullanıldığı iddiasıyla FSEK m.68 uyarınca fazlaya ilişkin haklarımı saklı kalmak kaydıyla , şimdilik 5.998-Avro (1 adet …) tutarındaki bedelin fili ödeme tarihindeki TL karşılığının Davalıdan tahsiline (davacı yan 1.6.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat istemini 11.990 Avro’nun fili ödeme tarihindeki TL karşılığına ilişkin olarak talep etmiştir) ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, her ne kadar bekletici mesele yapılmasına yönelik talepde bulunulmuş ise de hukuk hakiminin Ceza yargılaması kararı ile bağlı olmayacağı bilinmekle bu talep yerinde görülmemiş, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu vekalet, … marka tescil belgesi kapsamına göre davacının aktif dava ehliyetine haiz olması nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunmadığına ilişkin itiraz yerinde görülmemiş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişi …’ün 27/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “…” program sürümünün şu anda satışta olmadığı, programın son sürümü ‘…” versiyonun resmi web sitesi olan…” olarak şu anda satışta bulunduğu,. “…“programının satışta olduğu dönemde fiyatının “2.999 Euro” olduğu;. Dosya içeriğinde de bulunan tespit davası sırasında alınmış bilirkişi raporuna göre, davalının “…” programının ” …” sürümünü iş yerinde bulunan iki bilgisayarda aktif olarak kullandığı, bir bilgisayarda kurulum dosyalarının bulunduğu ancak çalışır durumda olmadığı, Davacı tarafından verilen faturaların “…” programının “…” sürümü ile “…” sürümüne ait olduğu, … programının resmi web sitesinde yapılan açıklamara göre” …” sürümünü satın alan bir kullanıcının “…“ sürümüne ücretsiz yükseltileceği, Davalının ilgili programı lisansız kullanması nedeniyle “…” programı için yapılan güncellemelerden faydalanamayacağının bilindiği ve tespit davası sırasında alınan bilirkişi raporunda da “…” sürümünü kullandığının ilgili ekran görüntülerinden anlaşıldığı tespit edildiği, tüm bu nedenlerle “…” programının resmi web sitesi… üzerinden tespit edilen, tek bir ürün için “2.999 Euro” olan satış fiyatının dikkate alınmasının gerektiği, bilgisayara kurulmamış 1 adet program için davalıdan ücret istenip istenemeyeceğinin hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi …’ün 12/05/2022 tarihli EK bilirkişi raporunda 2 adet … programının satış bedelinin : 1 adet program bedeli – 2999 Euro, 2 Adet Lisansız … bedeli = 2999 *2 – 5998 Euro , 2 adet Lisansız … toplam bedeli bin 5998 Euro olarak dikkate alınmasının gerektiğini, bir önceki raporda da belirtildiği üzere bilgisayara kurulmamış program için davalıdan ücret istenip istenemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olacağını bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, delil tespiti dosyası, … 2.FSHHM’nin … D.İŞ sayılı dosyası, mahkememizce alınan HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişinin kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davaya konu Bilgisayar programı, … isimli program olup, FSEK’te sayılan eser türlerinden “ilim ve edebiyat eseri” vasfını haiz olması, sahibinin hususiyetini taşıyor olması ve somut, üçüncü kişilerce tasavvur edilebilir bir ürün üzerinde vücut bulmakla aleniyet kazanmış olması sebebiyle FSEK kapsamında koruma bahşedilmiş bir eser niteliğini haizdir. Bu yönde bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Davalı yan her ne kadar davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını , markanın bir başkası adına tescilli olduğunu ileri sürmüş ise de huzurdaki dava markaya dayalı olarak açılmamış olup, yazılımın hak sahipliğine ilişkin olarak 5846 sayılı yasa kapsamında 68. Maddeye dayalı tazminat istemine ilişkin olduğundan davalı savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Zira FSEK’in “Eser Sahipliği Hakkında Karineler” başlığını taşıyan 11. Maddesi, “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.” düzenlemesini içermektedir. Davacı tarafından dosyaya sunulan belgeler kapsamına göre FSEK’in 11.madde hükmü ile birlikte dikkate alındığında, dava konusu bilgisayar programlarının, davalı tarafından kullanımının tespiti tarihinden de evvel, davacı tarafından hazırlatıldığı ve pazarlanmakta olduğu, eserle ilgili mali hakların tasarruf yetkisinin davacı yana ait olduğu, bu suretle FSEK’ten kaynaklı olarak tazminat talep etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır..
Davalının sorumluluğundaki iş yerindeki 2 adet bilgisayar üzerinde … programının yüklü olduğu anlaşılmıştır. Davalı ise bu proğramları lisanslı olarak yani yasal olarak elde ettiğine ilişkin bir delil sunmamıştır.
Somut olayda, … 2.FSHHM’nin … D.İŞ sayılı dosyasında davacıya ait bilgisayar proğramının davalı işyerinde bulunan bilgisayarlara yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belge yada lisans sunulmadığı anlaşıldığından, davacının FSEK m.22’den kaynaklanan çoğaltma hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davaya konu istem FSEK m.68 hükmünden kaynaklı telif tazminatı istemi olup, Telif tazminatı da sonuç olarak FSEK m.66’da genel olarak düzenlenen tecavüzün ref’i yöntemlerinden biridir. Dolayısıyla, telif tazminatı istemi bakımından da, tazminat sorumlusunun kusurlu olması şart değildir. Somut olayda, delil tespiti ile davalıya ait işyerinde tespit edilen bilgisayarda izinsiz olarak bilgisayar proğramının kurulu olduğu, davalının ise yasal bir izin ile proğramı kullandığını ispat edemediği anlaşıldığından ceza soruşturma dosyasının beklenilmesi yönündeki talep yerinde görülmemiştir. Dolayısıyla FSEK m.66/2 hükmüne göre izinsiz çoğaltma eylemlerinden davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
FSEK’in 2/1. Maddesi, herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımlarının ilim ve edebiyat eseri sayılabileceği, FSEK’in 68. Maddesinde ise, izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Davacı hak sahibinin FSEK md. 22’den kaynaklanan “çoğaltma” hakkı ihlal edilmiş olduğundan, dava konusu programının HMK 266 Madde kapsamına göre denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamına göre 1 adet program bedeli – 2999 Euro, 2 Adet Lisansız … bedeli = 2999 x 2 – 5998 Euro olarak bildirilmiştir. Davacı yan 1.6.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat istemini 11.990 Avro’nun fili ödeme tarihindeki TL karşılığına ilişkin olarak talep etmiş olup, proğramın kullanıldığı süre, kullanıldığı mecra , davacının tespit tarihinde ürünün satışına ilişkin bilirkişi tarafından yapılan araştırma ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak 11.990 EURO telif tazminatının fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının TESPİT TARİHİ OLAN 22.12.2020 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro için uyguladığı bir yıllık en yüksek vadeli mevduat faizi oranı ile birlikte davalıdan tahsile ile davacıya verilmesine, (6098 sayılı TBK m.99/3 hükmüne göre; Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.) karar verilmesi gerekmiştir. Kabul edilen 11.990 Euro yabancı ülke parasına ilişkin olarak; karar tarihindeki Euro kuru üzerinden TL cinsine dönüştürme yapılıp, bu bedel üzerinden karar ve ilam harcı ile vekalet ücreti belirlenmesi gerekmiş ve yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-11.990 EURO telif tazminatının fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının TESPİT TARİHİ OLAN 22.12.2020 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro için uyguladığı bir yıllık en yüksek vadeli mevduat faizi oranı ile birlikte davalıdan tahsile ile davacıya verilmesine,
2- 7.659,22 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.935,09 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 17.818. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL başvuru harcı 924,00 TL peşin harç, 1.800,13 TL ıslah harcı 108 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.891,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
6- Dair, taraf vekillerinin yüzene karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 06/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır