Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/371 E. 2022/172 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/371 Esas
KARAR NO :2022/172

DAVA:Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız rekabetin önlenmesi
DAVA TARİHİ:02/12/2021
KARAR TARİHİ:16/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız rekabetin önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Holding bünyesinde yer alan davacı firma … Turizm ve Ticaret A.Ş. nin 1996 yılında kurulmuş olduğunu, bugün Türkiye’nin yatçılık ve turizm alanlarında faaliyet gösteren en büyük firmalarından biri olduğunu. Her derecedeki tüm büro ve teknik personeli profesyonellerden oluşan davacı firmanın Türkiye’nin neredeyse tüm sahillerinde faaliyet göstermekte olduğunu, Davacı firma … 20 yıla yakın süredir … ve… tescilli olan … markalarının hak sahibi olduğunu. … markasının aynı zamanda davacı firmanın ticaret unvanının ayırt edici unsuru olduğunu, Davalının ise davacıya ait “…” markasını 43. sınıfta kendi adına tescil ettirmek üzere … sayılı marka başvurusunda bulunmuş olduğunu ,işbu başvuru davacı firmanın davalı ile iletişime geçmesi vb. yasal süreçler neticesinde tescile bağlanmaksızın, hükümden düşmüş olduğunu, Davalı aynı zamanda yine … sayılı … ibareli marka başvurusunda da bulunmuş olduğunu, Davalıya ait … / ….tr web sitesinden alınan “… … Tesisi Başvuru Formu” başlıklı forma dair ekran görüntüsü bir kopyasının dava dilekçesinde sunulduğunu , davalının Davacıya ait … markasının halen davalı tarafından …’de bulunan konaklama tesisinin adı olarak kullanıldığı göstermekte olduğunu, Davalıya ait internet sitesinde bulunan http://…/uploads/….pdf Formda yer alan tarihler, söz konusu kullanımın güncel olduğunu ve süreklilik arz ettiğini de göstermekte olduğunu, İlaveten davalının işletmesinde konaklama faaliyetleri ile özellikle işletmenin hedef tüketiciyle iletişim ve pazarlama faaliyetlerinde davacıya ait … markasının kullandığının tespit edilmiş olduğunu, öyle ki … OTEL” ibaresi için … üzerinde yapılan arama sonuçlarının doğrudan muhataba ait “…” adlı işletmeye atfediyor olması ve bunların “Reklam” olduğu açık sonuçlar olması, davalının; halen, davacıya ait tescilli “…” markasını reklamlarında “anahtar kelime” (…) olarak kullandığını göstermekte olduğunu, ayrıca konaklama tesislerinin satışı ve tanıtımının yapıldığı belli başla internet sitelerinde … adlı işletmeye ait sayfaların alan adlarında davacıya ait … markasının ilgili sayfalara ait alan adlarında da kullandığı (metatag) da tespit edilmiş olduğunu, (https://…/…?gclid=…&gclsrc=aw.ds https://…/seyahat/…-otelleri/…-… https://…/…-…/otel/…-…-… ) ,davalının davacıya ait … markasını haksız ve izinsiz biçimde, … adlı işletmesinin tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerinde kullandığını göstermekte olduğunu, davalının internette metatag veya … olarak davacı markasını kullanılmasının, işyerinde kullanılmasının durdurulması için tedbir kararı verilmesini, Davalının davacıya ait tescilli markasına yönelik haklara tecavüzün ve haksiz rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sendika tarafından …’de hizmete açıları otel için “…” ismi üzerinden Marka başvurusunda bulunulmuş, talebin eksiklik nedeniyle sonuçlanmaması üzerine bu defa “…” ismi için başvuruda bulunulmuş ve 09.06.2021 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, “…” isminin tescili ile birlikte otel levha, tabela, basılı evraklardakl herşey “…” olarak değiştirildiğini, Dava dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulan ve bilirkişi raporunda yer verilen internet sitesinden alınan fotoğraflarların güncel olmadığını, … Sendikası sitesinde … … ibaresi geçen herhangi bir paylaşımda bulunulmadığını, ihtiyati tedbir talebi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmalık; davalının marka ihlali, telif hakkı ihlali ve haksız rekabet yaratan eylemlerde bulunduğu iddiası kapsamında bu eylemlerin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ve ihtiyati tedbir kapsamında açılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 04/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 21.08.2002 tarihinde kayıt olunduğu ve internet sitesinin içerikleri detaylıca incelendiğinde içerik sağlayıcısının “… Sendikası” olarak sitenin iletişim sayfasında açıkça belirtildiği, internet sitesinde bulunan “http://…/uploads/….pdf” sayfasında/linkinde “… … Tesisi Başvuru Formu” başlıklı bir formun bulunduğu, formun içeriğinde bulunan başlığında ve açıklamalarında ve görsellerinde davaya konu “…” ibaresinin kullanıldığı, Davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen “….tr” alan adının güncel olarak aktif olduğu, ancak internet web sitesinin güncel olarak kullanımda olmadığı, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 12.03.2020 tarihinde kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “… Sendikası” adına kayıt edildiği, Davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerde; … arama motoru üzerinden dosyada bahsi geçen (… Otel) anahtar kelimesi olarak incelendiğinde karşı tarafa ait olduğu belirtilen otele ait sonuçların online olarak otel rezervasyonu yapmakta olan “…” ve “…” internet sitelerinde dava konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanılarak … reklam sistemi üzerinden … arama motorunda “… Otel” kelimesi ile reklam verilmiş olduğu, … Arama Motorunda dava konusu belirtilen ilgili “… Otel” kelimesi ile arama yapılmış olup, 1. Sayfada reklam dışındaki doğal sonuçlarında online olarak otel rezervasyonu yapmakta olan internet sitelerinden olan “…” ait sayfa linkinin reklam dışında doğal sonuçlarda çıkmış olduğunu, sitenin ilgili sayfası incelendiğinde URL adresi içerisinde (metatagında) davaya konu belirtilen “… …” ibaresinin kullanıldığı, … tescil no.lu “…+şekil” markası 12, 35, 36, 37, 39. sınıflarda ve … tescil no.lu “…+şekil” markası 12, 35, 36, 37, 39, 41, 43. sınıflarda davacı adına tescil edilmiş olduğu; Tespite konu olan …, ….tr,http://…/uploads/….pdf, https://…/…?gclid=EAIaIQobChMIm- …&gclsrc=aw.ds, https://…/seyahat/…-otelleri/…-…, https://…/…-…/otel/…-…-… adlı internet sitelerinde “…” ibaresinin markasal etki yaratacak şekilde kullanıldığı belirtilmiştir.
Bilindiği üzere; …: Reklam vermek suretiyle hedeflenen sitelerin doğal aramaların üzerinde ayrı bir bölümde gösterilmesi şeklinde daha hızlı bir yöntemdir. Dünyada bu şekilde verilen reklamlarda lider durumdaki sistemin dava konusu … olduğu bilinmektedir. … reklam sistemi “Tıklama-başı-maliyete dayanan ücretlendirme ile- hizmete sunulan bir reklam yayınlama altyapısıdır. Burada reklam veren tarafından belirlenen anahtar kelime ve kelime gruplarının arama motorunda aranması halinde, sonuçların gösterildiği ekranın üst kısmında gösterilmesi suretiyle gerçekleşen reklamcılık modelidir. Reklamverene ait bu tanıtımlar, Türkçe “Sponsor Bağlantı”, İngilizce “Sponsored Links”, Almanca “Anzeigen” üst başlığı altında bulunan arama sonuçlarından ayrı olarak üst kısımda, arama yapan kullanıcının karşısına çıkmaktadır.Sitelerde metatag olarak etiket kullanma ile … üzerinde kullanma arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Sitelerin metatagları siteye ait tasarım ve yazılımın bir parçası olup, site kaynak kodları incelenerek kolaylıkla tespit edilebilmektedir. … reklamları ise ……..com internet sitesi üzerinde ticari bir hesap açılıp, çeşitli reklam kampanyaları oluşturulması, daha sonra bu kampanyalarda hedeflenen anahtar sözcüklerin belirlenmesi ve son olarak sistemin belirttiği tıklama bedelleri gözetilerek kampanyalara para yatırmak şeklinde yapılmaktadır. … üzerinde sitelerin sayılan özelliklerinden bağımsız olarak arama sonuçlarında özel reklam alanında çıkmasını sağlamaktadır. Bu şekilde sitelerin ziyaret sayıları artmakta ve bir süre sonra doğal yollarla çıkması hedeflenmektedir. Metataglar site üzerinden ücretsiz yapılmakta iken, … reklamları ön ödemeli bir hizmet satışıdır.
Bilindiği üzere marka ihlalinin gerçekleşmesi için işaretin aynı ya da benzerinin alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ve benzeri biçimlerde kullanılması; kullanımının ticari etki yaratacak şekilde olması ve işareti kullanan kişinin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması şartlarının somut olayda mevcut olması gerektiği bilinmektedir. Toplanan delillerde davalının davacıya ait tescilli markayı izinsiz olarak anahtar kelime şeklinde kullanılarak … reklam sistemi üzerinden “… Otel” ibaresi ile reklam verilmiş olduğu, ayrıca sitenin ilgili sayfası bilirkişilerce incelendiğinde URL adresi içerisinde (metatagında) davaya konu belirtilen “… …” ibaresinin kullanıldığı , Türk Patent ve Marka Kurumunun … tescil no.lu “…+şekil” markasının 12, 35, 36, 37, 39. sınıflarda ve … tescil no.lu “…+şekil” markası 12, 35, 36, 37, 39, 41, 43. sınıflarda davacı … adına tescil edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 7. maddesinde öngörülen marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları şu şekilde düzenlenmiştir.
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
6769 Sayılı SMK m. 7/3-d maddesinde”İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” halinde kullanım marka hakkına tecavüzü teşkil edecektir.
TTK MADDE 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Bilindiği üzere TTKm.54 uyarınca ‘“haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”. Kanun koyucunun ETKm.56’da yer alan “Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir” şeklindeki tarifinden çok daha geniş ve çok daha kapsamlı bir haksız rekabet hükmüne yer verdiği açıktır. Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari işletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).
Yasal mevzuatta da işaret edildiği üzere TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır [AYHAN, R, Ticari İş – Ticari İşletme – Tacir – Ticaret Sicili – Ticaret Unvanı – Haksız Rekabet, Sempozyum – Yürürlüğünün Birinci Yılında 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (12-13 Nisan 2013), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: XVI (2012), S: 3-4, s. 47].
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Toplanan deliller, hükme dayanak alınan Bilirkişi Raporu dikkate alındığında; 6769 sayılı SMK m. 29, 7/3-d,TTK 54. maddeleri gereğince davacıya ait tescilli marka olan ve ticaret unvanının esas unsuru olan … ibaresinin davalı yanca izinsiz olarak kullanılması nedeniyle marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmiş , Dava açıldıktan sonra mahkememizin 17.3.2022 tarihli tedbir kararı sonrasında davalı yanca 23.3.2022 tarihli beyan dilekçesi ile site ve alan adlarında gerekli düzeltmeler yapıldığı bildirildiğinden davacı yanın ihtiyadi tedbir istemi konusuz kaldığından bu yönde bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalının davacıya ait tescilli markasına yönelik haklara tecavüzün ve haksiz rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2- Dava açıldıktan sonra mahkememizin 17.3.2022 tarihli kararı sonrasında davalı yanca 23.3.2022 tarihli beyan dilekçesi ile site ve alan adlarında gerekli düzeltmeler yapıldığı bildirildiğinden tedbir istemi konusuz kaldığından bu yönde bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL başvuru harcı 59,30 TL peşin harç 2.108,75 TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.227,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 16/11/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır