Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/218 E. 2023/46 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2023/46

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

İstanbul BAM 16.HD’nin 2018/2758 esas, 2021/1164 karar ve 3.8.2021 tarihli KALDIRMA kararı üzerine , taraflara kaldırma kararı tebliğ idilmiş, yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların müvekkil adına tescilli ve tanınmış … ve … şekil markaları üzerindeki tescilsiz, izinsiz ve hukuka aykırı kullanımı İle yarattığı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i- ref’i , söz konusu fiillerin tedbiren durdurulması ve …, …, …, …,…,…,…,…,..,… web sitelerine ve davacı markasının görsellerinde kullanıldığı anlaşılan”… servisi – …”, ” … yedek parça” ve “…” isimli Facebook ve linkedin hesaplarındaki … ibareli markaların ve … logolarının site içeriklerinden çıkartılmasına, çıkartılmalarının mümkün olmaması halinde belirtilen sitelere dava sonuçlanıncaya kadar Türkiye de erişimin engellenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiş, davalıların tescilli ve tanınmış … ve … şekil markalarını izinsiz ve hukuka aykırı olarak işyerindeki tabelalarda, kendi kartvizitlerinde adeta müvekkilince yetkilendirilmiş gibi kullandıklarını ve kendisini “… olarak tanıttıklarını, davalının kullanımlarının … 6 Sulh Hukuk Mahkemesinde acılan … D. İs tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalıların kullanımlarının ortalama hatta bilinçli tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimaline neden olacağını beyanla, erişimin engellenmesine ve işbu tedbir kararının dava sonunda verilecek hüküm kesinleşene kadar devamına, davalının tescilsiz olarak hukuka aykırı bir şekilde kullandığı markalarının kullanımın ve kendisini “…” olarak tanıtmasının, müvekkil aleyhinde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete yol açtığının tespitine, tespit edilen söz konusu hukuka aykırılıkların durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı taleplerinin 556 Sayılı KHK 12. Maddesine ve TMK 2. Maddesi kapsamında sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin … markalı arabaların tamiri için “özel servis” hizmeti verdiğini, tüm tanıtım araçlarında özel servis hizmeti verdiklerini vurguladıklarını, davacı tarafından verilmiş birçok sertifikalarının bulunduğunu, davacının 5 yıldan fazla bir süreyle müvekkillerinin bu işyerine yatırım yapmasına, … markalı araçlara özel servis kapsamında hizmet vermesine ses çıkarmadığını, daha sonra bu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini, müvekkilinin … markalı araçlara özel servis verdiğini belirtmek için … kelimesinin kullanılmasının önlenmesi, kendi adına TPE nezdinde … numarayla tescilli … markasına istinaden “…” alan adlı internet sitesine erişimin önlenmesi ve “…” isimli sosyal medya hesaplarına erişimin önlenmesi taleplerinin yerinde olmadığını, taleplerin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, sulh olmak istediklerini, kullanımın dürüst nitelikte olduğunu, beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Dava davacının tescilli ve tanınmış … markasına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti , durdurulması, önlenmesi istemlerine ilişkindir.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİNDE YAPILAN YARGILAMA SONUCUNDA; … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24.05.2018 tarihli … E. – … K. sayılı kararıyla; “… somut olayda davacıya ait tescilli logo ve marka davalının web sayfalarında aynen kullanıldığı, ayrıca … ibaresinin belirleyici unsuru olan … ibaresi … ve … ibareli sitede sanki asıl marka sahibinin izni ve onayı ile oluşturulmuş bir site görüntüsü altında kullanıldığı, web sayfalarının içinde de davacının tanınmış logo ve markasının yer aldığı, davalının bu eylemi tüketicileri yanılttığı ve tüketiciler nezdinde karışıklığa da yol açtığı, davalıların bu eylemleri nedeniyle davacının tüketiciler nezdinde itibarı ve güvenilirliğinin zedelendiği, markasının sulandırıldığı, haksız olarak davalının yarattığı bu benzerliğin, tüketiciler ve internet kullanıcıları tarafından bu markaların aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ve bu malları üreten işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmalarına da neden olacağını, davalı eyleminin gerek 6769 sayılı SMK kapsamında marka hakkını ihlal oluşturduğu gerekse ,TTK 54 vd. maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiğininden davanın kabulüne, Davalıların davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 6769 sayılı SMK’nun 159 ve HMK 389 vd. .maddeleri kapsamında verilen 30.12.2016 tarihli tedbirin devamına, 50.000 TL teminatın karar kesinleştiğinde DAVACIYA iadesine, (davalıların 6769 sayılı SM ve HMK m, 389 gereğince söz konusu fiillerin durdurulması ve …, …, …, …, …, …, …,…,…,… web sitelerine ve davacı markasının görsellerinde kullanıldığı anlaşılan”…”, “…” ve “…” isimli Facebook ve linkedin hesaplarındaki … ibareli markaların ve … logolarının site içeriklerinden çıkartılmasına, çıkartılmalarının mümkün olmaması halinde belirtilen sitelere dava sonuçlanıncaya kadar Türkiye de erişimin engellenmesi HUSUSUNDA VERİLEN TEDBİRİN DEVAMINA) ” karar verildiği, kararın isnaf edilmesi üzerine, mahkememizin kararının İstanbul BAM 16.HD’nin 2018/2758 esas, 2021/1164 karar ve 3.8.2021 tarihli ilamı ile KALDIRILMASI üzerine dava dosyası mahkememizin 2021/218 esas numarasına kayıtlanmış ve kaldırma kararında işaret edilen hususlarda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
KALDIRMA KARARI SONRASINDAKİ YARGILAMA
Bilirkişiler …, …, … 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; …, …, …, …, … …, …, … , … alan adlı internet sitelerinin inceleme sırasında yayında olmadığı; … alan adlı internet sitesi, site sahibi tarafından … alan adına yönlendirilmektedir. …adresinde faaliyet gösterdiği anlaşılan internet sitesinde “…olarak 10 yılı aşkın yetkili servis ve 15 yılı aşkın özel servis tecrübesine sahip olan bir servistir” şeklinde açıklama metni yayınlandığı , Bu bilgiler ışığında takdiri Mahkemeye olmak üzere iki sonuç olarak raporun sunulduğu, Davalıya ait dava konusu internet sitelerinde Davacı yana ait tescilli … markasına ait herhangi bir logo, marka yada ifadenin yer almadığı, bu yüzden iltibas ve karışıklık oluşmadığı, Dosya kapsamında sunulan deliler ve Bilirkişi raporları incelendiğinde ise Davacı markasının Davalıya ait sitelerde iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …, … … 17/10/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davacı tarafından incelenmesi talep edilen … ,… ,… , …. …, … ,… , … . … alan adlı internet sitelerinin kapalı ve alan adlarının boşta olduğu; Dosyaya sunulmuş olan deliller arasında … ve … Adına oluşturulmuş olan “…” ve … adına oluşturulmuş “…” açıklamalarına ek olarak her iki kartvizitde de … logosunun kullanıldığı; Davalı tarafa ait … alan adlı internet sitesinde ana sayfada en altta “Tüm hakları … Servisi’ne aittir. Tüm ticari marka ve isimler marka sahiplerinin mülkiyetinde olduğu , … ile hiçbir bağlantı bulunmadığı, Şeklinde açıklama yer almasına rağmen, … markasının logo tasarımının da … markası logosunu çağrıştırır şekilde kurgulanmış olduğu; Davalı taraflara ait “…” ibareli markanın tescil haklarının bulunduğu fakat Davalı tarafa tabelaları, araç üzerlerinde “…” ibaresinin aynı renk ve logo ile kullanımının iltibas ve haksız rekabete sebep olacağı bildirilmiştir.
TPMK’dan davacıya ait tescilli marka tescil belgeleri celp edilmiştir. …” ibaresini Türk Patent Enstitüsü nezdinde ilk kez … tarih … sayı ile … sınıflarda tescil edilmiştir. Ayrıca “…” markasının … sayı ile TANINMIŞ MARKA olarak TPE nezdinde özel olarak da korunduğu davacı markasının tanınmış marka olduğu sunulu deliller kapsamından anlaşılmıştır.
Dava 20.12.2016 tarihinde açılmış olmakla huzurdaki davada mülga 556 sayılı KHK hükümleri uygulanacaktır.
… 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin … diş sayılı dosyasında bilişim uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor, kaldırma kararı sonrasında alınan Bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen raporun HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan ve somut olayda uygulanacak mölga 556 Sayılı KHK’nin 6. maddesine göre marka sahibi, marka üzerindeki üçüncü kişilere karşı sahip olduğu hakları tescil ile kazanır. KHK’nin markaya tecavüz hallerini belirten 61/a bendi ve onun yollamasıyla 9. maddesine aykırılıkların markaya tecavüz oluşturacağı düzenlenmiştir. 21.01.2009 tarihinde kabul edilen 5833 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunla (R.G. 28.01.2009, S. 27124) 556 Sayılı KHK’nin 61 ve 9. maddelerinde bazı değişiklikler yapılmış. 9. maddenin son düzenlemesi şu şekildedir.
MADDE 9 – Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir:
a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, birinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklanması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi veya o işaret altında hizmetlerin sunulması veya sağlanması.
c) İşareti taşıyan malın gümrük bölgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir İşlem veya kullanıma tabi tutulması.
d) İşaretin, teşebbüsün İş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
e) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması.
Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen İddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.”
Davacı davalı eyleminin aynı zamanda haksız rekabete neden olduğunu ileri sürmüştür. Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle İktisadi rekabetin her türlü suiistimalidir.
Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari İşletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115). Yasal düzenlemeler de TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp Örtüşmediğine bakılmalıdır .
“Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri İle karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalıların tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Öte yandan davalıların ihlal teşkil eden içerikleri yargılama sırasında kaldırmaları marka hakkını ihlal ve haksız rekabet eylemlerinin de ortadan kalktığı şeklinde yorumlanamaz.
… 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin … diş sayılı dosyasında işyerleri ve alan adları üzerinde inceleme yapılmış, işlerinde kullanılan tabela ve kartvizit görselleri ile davacının delil olarak sunduğu kartvizit görsellerinde açıkça her üç davalınında isminin yazılı olduğu, davacıya ait tescilli logonun … ibaresinin hemen başında davacıya ait tescilli marka ve logo ile birlikte yer aldığı, kartvizitlerin birinin … ve … adına oluşturulduğu, adres olarak … adresinin verildiği, telefon bilgileri yanında ayrıca … adres bilgilerinin yer aldığı, diğer kartvizitte ise … isminin yer aldığı, …adresinin yer aldığı, şube izlenimi ile birlikte aynı alan adının … bu kartvizette de yer aldığı, her iki kart vizit incelendiğinde; davacıya ait tescilli logo ve markanın tanıtım materyalinde izinsiz kullanıldığı, yetkili bayii izlenimi verildiği bu kullanımın ise markasal bir kullanım olması, tüketici zihninde aldanmaya neden olacağı anlaşılmıştır. Öte yandan davalılarca ortak kullanılan … alan adında da davacı …’den alındığı iddia edilen “…” ibareli sertifikaların da yayınlandığı, yine …adresine ait tabela görüntülerinde … ibaresinin ve logousunun büyük harfler ile işyeni tabelasında yer aldığı, keza … adresinde de … ibaresinin ve logusunun büyük harfler ile ayrıca … markasınnı mavi renkleri de birebir … ibaresi ile kullanılmak suretiyle yetkili bayii imajını kuvvetlendirmek amacıyla kullanıldığı, davalıların eylemlerinin marka hakkını ihlal ve haksız rekabete neden olduğu anlaşıldığından Davalıların davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Zira davacıya ait tescilli logo ve marka davalılarca refarans gösterilen alan adında ve tabela ve kartvizit tanıtımlarında davacının onayı ile oluşturulmuş yetkili bir bayii görüntüsü altında kulanıldığı,, Davalıların bu eylemi tüketicileri yanıltmakta ve tüketiciler nezdinde karışıklığa da yol açmaktadır. Davalı şirketin bu eylemleri nedeniyle davacının tüketiciler nezdinde itibarı ve güvenilirliği zedelenmekte, markası sulandırılmaktadır.
Haksız olarak davalıların yarattığı bu benzerlik, tüketiciler ve internet kullanıcıları tarafından bu markaların aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ve bu malları üreten işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmalarına da neden olacaktır. Davalıların eyleminin 556 sayılı KHK 9. Madde kapsamında ve marka hakkını ihlal oluşturduğu gibi ,TTK 54 vd. maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiği tüm dosya kapsamı ile subuta ermiştir. Dolayısıyla marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemleri sabit görüldüğünden buna dayalı tespit, ref, önleme, sonuçlarının ortadan kaldırılması taleplerinin kabulü gerekmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporların da … ,… ,… , …. …, … ,… , … . … alan adlı internet sitelerinin kapalı ve alan adlarının boşta olduğu; Dosyaya sunulmuş olan deliller arasında … ve … Adına oluşturulmuş olan “… – … ” ve … adına oluşturulmuş “…” açıklamalarına ek olarak her iki kartvizitde de … logosunun kullanıldığı; Davalı tarafa ait … alan adlı internet sitesinde ana sayfada en altta “Tüm hakları … Servisi’ne aittir. Tüm ticari marka ve isimler marka sahiplerinin mülkiyetinde olduğu , … ile hiçbir bağlantı bulunmadığı, Şeklinde açıklama yer almasına rağmen, … markasının logo tasarımının da … markası logosunu çağrıştırır şekilde kurgulanmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar tacirdir. 6102 sayılı TTK’nda tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri de ”basiretli olma” yükümlülüğüdür. Basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olan davalıların tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de bu kapsamdadır. Davalı kullanımında “…” ibareli markanın …ŞTİ adına tescilinin bulunduğu ancak Davalıların gerek tabela, gerek tanıtım görsellerinde volege ibaresi ile birlikte ayrıca davacı adına tescilli “…” ibaresini de aynı renk ve logo ile kullandıkları , tıpkı davacı gibi mavi renk tonu ile kullanarak iltibası kuvvetlendirdikleri anlaşılmıştır. Nitekim kök raporun 6.sayfasında da belirtildiği üzere … Alan adı otomatikman … alan adına yönlenmekte olduğu ve alan adının aynı kişilerce kullanılmakta olduğu , … alan adı … tarafından kaydedilmiş iken, yönlendirildiği … adresinde faaliyet gösteren …Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu , davalıların ise kartvizetlerinde kaynak olarak … ibareli siteyi adres olarak gösterdikleri anlaşıldığından , davalıların eylemlerinin marka hakkını ihlal ve haksız rekabete neden olduğu sabit görülmekle, 6769 sayılı SMK’nun 159 ve HMK 389 vd. .maddeleri kapsamında … alan adı yönlendirilmesi suretiyle halen …. üzerinden yayın yapıldığından(raporun 7.sayfasında tespit edildiği üzere; … Şti. olarak uzun yıllar süren yetkili servis ve özel servis tecrübesine sahip olmaktan gurur duymaktayız. … İsveç ‘in Türkiye çapında düzenlediği teknisyenler arasındaki yarışmalarında alınan birincilik ödülleri ve … Türkiye eğitim sertifikalarımız ,… uzmanı olduğumuzu kanıtlamaktadır. Bilgisayarlı arıza tespit cihazında ise en son teknoloji olan test cihazını kullanarak kesin tespit yapmaktayız. Yedek parça orijinal yada muadil parça seçenekleri sunulup müşterimizin onayı doğrultusunda takılmaktadır. Değiştirilen her parçada ayrı ayrı işçilik belirlememekteyiz. Lpg’ li araçların bakım ve onarımı da aynı titizlikle yapılmaktadır…. Açıkmasının yer aldığı ve raporda da yer verildiği üzere davalı taraf … Türkiye Eğitim Sertifikası sahibi olduklarını ve bunun kendilerinin … uzmanı olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır) alınan rapor kapsamı incelenen site içerikleri ve görseller bir bütün olarak incelendiğinde, HMK 266 madde kapsamında denetime uygun bilirkişi raporlarında iltibas teşkil eden kullanımlarda bulunulduğu gözetilerek … sitesi üzerinden link verilmesi suretiyle … markası ile çağrışım yapacak markasal kullanımların tedbiren önlenmesine, davalılara ihlal teşkil eden kullanımların kaldırılması için gerekçeli kararın yazılarak tebliğ tarihinden itibaren 3 aylık süre verilmesine, belirlenen sürede içerikler çıkarılmadığı takdirde siteye erişimin kalıcı olarak engellenmesine, Kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporu kapsamına göre www. .. ,… ,… ,…. …, … , … , www … . … alan adlı internet sitelerinin yayında olmadığı anlaşıldığından bu alan adları yönünden erişim engellenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, Sosyal medya hesaplarının da kapalı olduğu gözetilerek engellenmesi yönündeki istem konusuz kaldığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN KABULÜNE,
2- Davalıların davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
3- Kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporu kapsamına göre …,… ,… ,…. …, … , … , … . … alan adlı internet sitelerinin yayında olmadığı anlaşıldığından bu alan adları yönünden erişim engellenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
4- 6769 sayılı SMK’nun 159 ve HMK 389 vd. .maddeleri kapsamında www.volego.com alan adı yönlendirilmesi suretiyle halen … üzerinden yayın yapıldığından keza alınan bilirkişi raporlarında iltibas teşkil eden kullanımlarda bulunulduğu gözetilerek … sitesi üzerinden link verilmesi suretiyle … markası ile çağrışım yapacak markasal kullanımların tedbiren önlenmesine, davalılara ihlal teşkil eden kullanımların kaldırılması için gerekçeli kararın yazılarak tebliğ tarihinden itibaren 3 aylık süre verilmesine, belirlenen sürede içerikler çıkarılmadığı takdirde siteye erişimin kalıcı olarak engellenmesine,
5- 50.000 TL teminatın karar kesinleştiğinde DAVACIYA iadesine,
6-Sosyal medya hesaplarınında kapalı olduğu gözetilerek engelllenmesi yönündeki istem konusuz kaldığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına,
7-179,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 150,70 TL harcın davalılardan tahsiline,
8-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 29,20 TL peşin harç, Bozma öncesi ve sonrası 3.275 TL bilirkişi ve tebligat ve müzekkere masrafı, olmak üzere toplam 3.333,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine, Dair verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 16/02/2023

Katip … Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır