Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/212 E. 2021/420 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/212 Esas
KARAR NO : 2021/420

DAVA : Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti unvan terkini
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti unvan terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili olan şirketin tanınan büyük bir şirket olduğunu; TPMK nezdinde de …sayılı “…” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, Müvekkili olan şirketin “…” ibareli seri markaları bulunduğunu, Müvekkili firmaya adına çok sayıda tescilli marka olduğunu ve bunlardan bazılarının; … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareli 29. Sınıfta tescilli markalar ve … sayılı “…” ibareli 35. Sınıfta tescilli marka olduğunu, Davalı yanın kullanımına konu “…” ibareli markanın müvekkili olan firmanın markalarının esas unsuru olan “…” ibaresini ihtiva ettiğini ve bu durumun taraf markaları arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik yarattığını, Davalı yan eylemlerinin iyi niyetle bağdaşmadığını, Davalı yan tarafından müvekkili olan firmaya duyulan güven ve itibardan haksız yarar sağlandığını, Davalı yan eylemlerinin müvekkili olan firma marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ve bu eylemlerin durdurulmasını , delil tespiti talep edilen adreste “…” ibareli tabela ve broşürlerin bulunduğunu, “…” ve benzer ibareli tüm kullanımların durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının ticari unvanının ticari sicilden terkin edilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA;Davalı açılan davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacının … markasına yönelik tecavüzün, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, ünvan terkini, hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi …’ın 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı yanın markalarının “…” emtialarında tescilli olduğu, davacı yanın markasının tanınmışlığı ve yaygın olarak ( ilgili ürünler de dahil olmak üzere ) ticari faaliyetlerini sürdürdükleri hususları ve davalı yanın kullanımlarının da davacı yanın hak sahibi olduğu sektörde olduğu göz önünde bulundurularak; davacı yana ait “…” esas unsurlu markaların sonuna ilgili emtialar bakımından herhangi bir ayırt ediciliği olmayan / emtiayı niteler mahiyetteki “…” ibaresi getirilmek sureti ile ayırt edicilik kazandırılamayacağı, Davalı yanın “…” şeklindeki markasal kullanımları ticari faaliyetlerinde gerçekleştirmesinin davacı yana ait markadan kaynaklanan hakları ihlal edeceği ve davacı yanın markasını sulandıracağı,söz konusu mahalde ve internet üzerinden yapılan inceleme neticesinde davalı yana ait tespit mahallinde davacı yana ait markalar ile iltibas yaratacak “tabela kullanımının” gerçekleştirildiği, ancak mahalin kapalı olması nedeni ile ilgili kullanımlar üzerinden ticari faaliyetlerin var olup olmadığının değerlendirilemediği, yapıldığı tespit olunan tabela kullanımının davacı yana ait tanınmış markayı ihlal eder mahiyette olduğu, söz konusu kullanımların davacı yan marka haklarına tecavüz teşkil edeceği, söz konusu mahalde ve internet üzerinden yapılan inceleme neticesinde davalı yana ait tespit mahallinde davacı yana ait markalar ile iltibas yaratacak kullanımların gerçekleştirildiği, söz konusu markasal kullanımların davacı yan marka haklarına tecavüz teşkil edeceği, davalı yanın işbu eylemlerinin davacı yanın itibarını zedeleyebileceği, müşteri kitlesi üzerinde kötü bir intiba yaratabileceği, internet üzerinden yapılan inceleme sonucunda www.sikayetvar.com sitesi üzerinden yapılan şikayetler de göz önüne alındığında davalı yanın eylemlerinin davacı yan ile haksız rekabet teşkil edeceği görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait markaların “…” esas unsurlu markalardan oluştuğu, markanın seri marka olarak yıllar içinde tescil almış olduğu, … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareli 29. Sınıfta tescilli markalar ve … sayılı “…” ibareli 35. Sınıfta tescilli marka olduğu, ayrıca markanın bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tanınmış marka olduğu anlaşılmıştır.
Türk Patent ve marka kurumunun bila tarihli yazıları ekinde davalıya ait … nolu … ibareli 29.sınıf için marka başvurusunun kurum tarafından red edildiği ve ekinde redde mesnet davacı markasının bulunduğu, belgelerin gönderildiği ve davalı adına tescile bağlanmış bir marka bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı … ŞİRKETİ’nin tescil tarihinin 31.5.1995 yılı olup aynı zamanda www…..com.tr ibareli alan adına da sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … LİMİTED ŞİRKETİ ’nin ise odaya 14.10.2016 tarihinde kayıt edildiği ve faaliyet alanının gıda ve et mamülleri, canlı hayvan… alım satımı,mağaza açmak, toptan ve perakende satış gerçekleştirmek olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 20 ve 40 ncı maddeleri uyarınca her tacir, bütün ticari işlemlerini bir ticaret unvanı altında yapmaya, imzaladığı evrakı bu unvanı kullanarak imzalamaya mecburdur. Tacirin ticaret unvanı kullanma ve tescil ettirme zorunluluğu bulunmaktadır. İşletme adı,işletmeyi benzeri işletmelerden ayırmaya yarayan ve işletmeyi tanıtma amacı güden bir isimdir. İşletme adının kullanılma zorunluluğu yoktur. Ancak işletme adı kullanılıyor ise tescil ettirme zorunluluğu bulunmaktadır. Hizmet markası ise,bir işletmenin hizmetini diğer bir işletmenin hizmetlerinden ayıran işarettir.
Ticaret unvanı, işletme adı ile hizmet markası, tacirin maddi olmayan mal varlıklarıdır. Seçilmeleri, tescilleri, korunmaları, kullanılmaları ve kullanım amaçları farklıdır. Birbirleri ile karışıklığa neden olacak şekilde kullanılmaları halinde sahibinin bu durumu önleme hakkı bulunmaktadır. Karışıklığa neden olan kullanım şayet tescile dayalı bir kullanım ise, bu halde unvanın, işletme adının veya markanın sicilden terkini veya hükümsüzlüğü talep edilebilmektedir.
Davalı ticaret unvanının ana unsuru olarak birebir davacı ticaret unvanının da ana unsuru olan … ibaresine … ibaresi eklenme suretiyle oluşturmuş olup ve 2016 yılında tescil ettirmiştir. Davacının ilk unvan tescili davalıdan yaklaşık 21 yıl önce 1995 yılında tescil ettirilmiş olup, tescil önceliği ve ticaret unvanı üzerindeki hak davacıya aittir.
Türk Patent ve marka kurumu nezdinde de davacının tescil önceliği bulunmakta olup, gerek ticaret unvanı gerekse marka tescili davalıdan önce olup, markada ve unvanda asli unsur … ibaresidir.
TTK m.52 vd. maddelerinde “Ticaret unvanı’ ve “İşletme adı’nın korunması sistemi getirilmiştir. Davacı, davalı şirket ticaret unvanında yer alan ibarenin terkinini talep etmiştir. Haksız kullanılan bir ticaret unvanı tescil edilmişse, ilgili kişi tarafından, haksız kullanıma son verilmesi talep edilebilir.
Ticaret hukukunda tacirin ve şirket ortağının ad/soyadı kullanımı, sınırsız sorumlu gerçek kişi tacirler ve ikinci dereceden sınırsız sorumlu şahıs şirketleri için getirilmiş bir zorunluluktur ve ad/soyadın birlikte kullanılması gerekir (TTK m41, 42). Şahıs şirketlerinde unvan ve ortakların (en azından birinin) ad/soyadı ile birlikte kullanılır. İsimlerde herhangi bir kısaltma yapılmaz.
Davalı Şirket niteliği itibariyle bir LİMİTED şirkettir. Dolayısıyla tüzel kişi tacirdir. 6102 sayılı TTK’nda tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri de ”basiretli olma” yükümlülüğüdür. Davalı şirket bir tüzel kişi tacir olması sebebiyle, TTKm.18/2 uyarınca basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlülüğündedir. Bu hükme göre, faaliyet alanı içerisinde tüm işlemlerini hukuka uygun olarak yerine getirmekle yükümlüdür. Basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olan davalı şirketin, tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de bu kapsamdadır.
Ticari hayatta, müşteri ve tedarikçiler arasında şirketler genellikte kısaca asıl ve baştaki unsuru ile anıldığı da bilenen bir gerçektir. Davalının ticaret unvanı davacının tescilli markası ile başladığı gibi ünvana … ibaresinin eklenmesi keza …LİMİTED ŞİRKETİ ibaresinin eklenmesi yapılan işi nitelediğinden sıradan ibarelerdir. Ortalama bir insanın iki unvanı birbirine karıştırması esas unsurun … ibaresi olması nedeniyle çok yüksek bir ihtimaldir. Tescilde öncelik ilkesi gereğince davacının, davalı unvanının terkini talebi yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı davalı eyleminin aynı zamanda marka hakkına tecavüz ve hâksiz rekabet niteliğinde olduğunu da ileri sürmüştür.
Marka Hakkına Tecavüz ve İlkeler
Bir markanın sahibinin izni olmadan, başkası tarafından 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesinin 2. fıkrasının a, b ve c bentlerinde ve 3. Madde öngörülen şekilde kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Zira SMK’nın 29. Maddesinde maddesin de tecavüz, 7. maddenin ihlâli olarak ifade edilmiştir. 6769 sayılı SMK’nın 7/3. maddesinde : tescilli markanın mal veya ambalajı üzerine konulması; markayı taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi; işareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi; işaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması; işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması; işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması; işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir.
Hükmün marka sahibine sağladığı yasaklama yetkisi sadece 7/3 hükmünde sayılan hallere münhasır değildir. 6769 sayılı SMK tarafından, tescilli bir markanın ticaret hayatında kullanımı genel olarak hukuka aykırı kabul edilmiş bulunduğundan, tescilli bir markanın aynısı veya benzerinin başka bir kişi tarafından izinsiz olarak ticari yaşamda kullanılması genel olarak yasaklanmıştır.
Hakkın mutlak karakterli olması sebebiyle marka sahibinin yapılmasının önlenmesini talep edebileceği 6769 sayılı SMK’nm 7. maddesinde yazılı eylemleri gerçekleştirenin gerçek veya tüzel kişi olması yahut özel hukuk veya kamu tüzel kişisi olması arasında fark bulunmamaktadır.
6769 sayılı SMK’nın 7/2,b hükmü uyarınca, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Hüküm kapsamında ihlal eyleminin oluşabilmesi için markaların aynı veya benzer olması; ürün ve hizmetlerin aynı veya benzer olması ve tescilli markanın ayırt edicilik seviyesinin, markaların ortalama tüketicilerde bıraktığı genel izlenim itibariyle ilişkilendirme dahil karıştırılma ihtimalini doğuracak düzeyde bulunması gerekir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan fiş örneğinde davalının … ibaresini daha koyu ve büyük yazmak suretiyle fiş kestiği, işyeri tabelasında ise markasal etki yaratacak şekilde unvanını değil sadece BİMET ibaresini kullandığı , davacı yanca sunulu deliller kapsamı ile de davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, davacı iddiası., marka tescil belgesi, ticari sicil kayıtları, HMK 266 madde kapsamında marka hukuku ilkelerine göre hazırlanmış denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu bir arada incelendiğinde; Davacı yanın markalarının “…” emtialarında tescilli olduğu, davacı yanın markasının tanınmış marka olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı yanın kullanımlarının da davacı yanın faaliyette bulunduğu sektörde olduğu göz önünde bulundurulduğunda; davacı yana ait “…” esas unsurlu markaların sonuna ilgili emtialar bakımından herhangi bir ayırt ediciliği olmayan / emtiayı niteler mahiyetteki “…” ibaresi getirilmek sureti ile ayırt edicilik kazandırılamayacağı, Davalı yanın “…” şeklindeki markasal kullanımları ticari faaliyetlerinde gerçekleştirmesinin davacı yana ait markadan kaynaklanan hakları ihlal edeceği ve davacı yanın markasını sulandıracağı, markasal kullanımların davacı yan marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, haksız rekabete neden olduğu gözetilerek Davalı eyleminin davacının markasına marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, Davalının ticaret ünvanının terkinine, karar kesinleştiğinde ticari sicile bildirilmesine,hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan karşılanmak üzere ülke çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalı eyleminin davacının markasına marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalının ticaret ünvanının terkinine, karar kesinleştiğinde ticari sicile bildirilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan karşılanmak üzere ülke çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına,
4-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-unvan terkini isteminin kabülü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet isteminin tespitinin kabülü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 145 TL tebligat gideri, 1000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.263,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır