Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/202 E. 2023/71 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO : 2023/71

DAVA : Tazminat (Marka Hakkından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat(Marka Hakkından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … tescil nolu … isimli markanın müvekkilinin onayı olmadan benzerinin kullanılması ve marka ile davalının markasının aynı faaliyet alanı için kullanılmış olmasının müvekkiline ait marka ile davalının markasının karıştırılma ihtimalini arttırdığı ve davalının bu fiillerinin SMK m. 29/I-b hükmü uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, … adlı internet sitesi incelendiğinde, sitenin ana sayfasında “…” ibaresinin kullanıldığının kolaylıkla görülebildiği, sitenin “hakkımızda” kısmında “…” Şeklinde açıklamanın bulunduğu, bu durumun siteyi ziyaret eden tüketicilerin, söz konusu siteyi müvekkili şirkete ait gibi algılamasına sebep olabileceği, Yine Google arama motorundan “…” araması yapıldığında ortaya çıkan sonuçlarda, sitenin sağ sonuç kısmının sağ tarafında … ile ilgili bilgi paneli çıkmakta olduğu, bu paneldeki davalı yana ait sitede belirtilen adres ve iletişim bilgilerinin de yine davalı yana ait sitede bulunan iletişim bilgileri olduğu, Bilgi panelinde ayrıca web sitesine bağlan butonu bulunmakta olduğu, bu butona tıklandığında davalı yana ait müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz eden sitenin açıldığının görüleceği, Davalı tarafın, müvekkili şirket tarafından yaratılmış, kendisiyle özdeşleşmiş ve Türkiye çapında tanınmış olan “…” markasının birebir aynını kullanmakla kalmadığı, Google reklamları kullanmak suretiyle de kendi web sitesinin arama sonuçlarında en üşt sıralarda görüntülenmesini sağladığı, bu durumun, ilgili web sitesinin ortalama tüketici nezdinde müvekkili şirkete ait gibi algılanmasına ve müvekkiline ait marka üzerinden haksız kazanç elde edilmesine yol açtığı, sitede yer alan site tanımlama bilgilerinde “…” ibaresinin kullanıldığının tespit edilmiş olduğu, bu kullanımın söz konusu sitenin arama sonuçlarında üst sıralarda yer almasına imkân verdiği, Müvekkili şirketin, kendi markasının davalı tarafından kullanılmasına ilişkin herhangi bir izin ya da onayı bulunmadığını ,davalı yanca yaratılan marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti, durdurulması, önlenmesi, SMK 151/2-a kapsamında şimdilik 1000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin askıdünyası-çiğdem aydın isimli firma ile aile ilişkisi dışında herhangi bir bağı olmadığı, Müvekkilinin, herhangi bir işletmesi olmadığı gibi markayı kendi oluşturmuş veya yönetiyor da olmadığı, boş zamanlarda ailevi dayanışma kapsamında yardımda bulunduğunu, Müvekkilinin telefon numarasının internet sitesinde yer almasının, marka hakkını müvekkilinin ihlal ettiğine ilişkin delil olamayacağı, genç olması hasebiyle insani ilişkileri daha kuvvetli olduğu düşünüldüğünden anılan firmanın dijital süreçlerinde müvekkilinden yardım alındığını, Müvekkilinin kendi namına veya başkası hesabına herhangi bir yerde çalışmadığını, bu sebeple herhangi bir şekilde marka ihlalinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; marka hakkını ihlal ve haksız rekabet iddiası kapsamında eylemlerin tespiti, durdurulması, önlenmesi, SMK 151/2-a kapsamında şimdilik 1000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminat ve ihtiyati tedbir istemlerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, .. 03/09/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Defter incelemesi yapılamadığından maddi tazminat hesabı yapılamadığı, Davaya konu web sitesi olan … web sitesi incelendiğinde, sahibinin isim ve iletişim bilgilerinin gizlendiğinin görüldüğü, Domainin ilk defa 2013 yılında 9 yıl süreyle alındığı, Bitiş süresinin 2022 yılı olacakken 1 yıl daha uzatıldığı, yani domainin bitiş tarihinin şu an 2023 olduğu, 1 yıl uzatan kişinin 2013 yılında domaini satın alan kişi mi farklı kişi mi olduğu tespitinin gizlilik sebebiyle yapılamadığı, Davacıya ait “…” markası, … Sınıfta tescilli, dava konusu kullanım sınıfı ise …. Sınıfa ilişkin olduğundan her ne kadar marka ve kullanım ayırt edilemeyecek derecede benzer olsa da davacı markası ile dava konusu kullanımının farklı sınıfları kapsaması sebebiyle karıştırılma ihtimali olmadığı ve tescilli marka hakkına tecavüz koşullarının oluşmadığı, Davalı tarafından gerçekleştirilen davaya konu kullanımın haksız rekabet teşkil etmediğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 25/12/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında özetle ; kök raporlarında bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, davacıya ait marka tescil belgesi, bilgi Teklolojeleri kurumunun sayfasından alınan alan adı sahiplik kaydı, … ve … Bankasına yazılan yazı cevapları, HMK 266 madde kapsamında dosyada sunulu deliller ile uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporları incelendiğinde;
Davacının Türk Patent ve Marka kurumundan celp edilen … tescil nolu markanın … şekil ibaresi ile 20.sınıf için 9.10.2018 tarihinde tescil edildiği, ayrıca Oddü alan adları yönetimine yazılan cevabi yazıda … alan adının 17.10.2018 tarihinde davacı adına alınmış olduğunu, 16.8.2023 tarihine kadar geçerli olduğunu bildirmişlerdir.
Davalıya ait olduğu iddia edilen alan adı olan … alan adının domaininin 2013 yılında oluşturulduğu, … ibareli alan adının da 19.6.2015 tarihinde yani davacının alan adından önce oluturulduğu anlaşılmıştır.
Davacının bildirdiği ıban üzerinden bankaya yazılan yazıya verilen cevabi yazıda alışveriş yapılan ıban numarasının davalı …’a ait olduğu anlaşılmıştır.
… firmasına yazılan müzekkereye verilen cevapta ise gsm hattının … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda davalının sorumlu olmadığına dair husumet itirazı ile davacı markasının tescilli olduğu emtia ve davalı kullanımının bir ihlal yaratıp yaratmadığı hususu incelenmiş ve sunulu bilirkişi raporunun HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca husumet itirazında bulunulmuş ise de bilirkişi raporları ve banka yazısı kapsamına göre bu savunma yerinde görülmemiştir. Zira 2013 yılında sitede aktif askı satışı yapıldığı Buradaki iletişim numaralarının … ve … olduğu , 2022 deki sabit hat 2013 teki sabit hatla aynı olup değişmediği, sosyal medya hesaplarında whatsap kaydında … nolu telefonunun … ismi ile kayıtlı olduğu, kök bilirkişi raporunun 4.sayfasında yer aldığı, dolayısıyla davalının husumet itirazı yerinde görülmemiş ise de, toplanan diğer delillere göre davalı eyleminin marka hakkına ihlal ve haksız rekabet teşkil etmediği anlaşılmıştır.
Davalının fiilen kullandığı görsellerde … imalat ithalat toptan ibaresi ile … ibaresinin site içinde kullanıldığı ve bu sitenin davacının marka tescilinden çok daha önce kullanımda olduğu ve askı satışı üzerine faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının bir başka iddası da Google a reklam verilmesi suretiyle davalı sitesinin ilk sıralarda çıktığı iddiası olup, bu yönde de raporun 9. Sayfasında açıklamaların denetime uygun olup, ilk sırada davalının değil davacı sitesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan davacının … Sınıf için tescilli bir markası da bulunmamaktadır.
Davacı markasının …. Mal ve hizmet sınıfında (“Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar”) tescilli olduğu) anlaşılmıştır. Davalının ise fiili kullanımı … Mal ve hizmet sınıfından Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, … ait sınıfında ve yine … Sınıfta müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için… … …bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) alt sınıfında olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacıya ait “…” markası 2018 yılında 20. Sınıf için tescil edilmişse de; davalının www.aski-dunyasi.com adresli web sitesinde tespit edilebilen en eski tarih olarak 26.04.2013 tarihinden beri kullanılmakta olduğu, davacı markasının ise … Mal ve hizmet sınıfında tescilinin bulunmadığı dolayısıyla somut olayda bilirkişilerinde isabetle belirttiği üzere marka hakkını ihlal ve haksız rekabetin gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Haksız rekabet hükümleriyle sağlanacak hukuki koruma büyük ölçüde marka hakkına dayanan hukuki korumaya benzemektedir. Haksız rekabete dayanan hukuki koruma sisteminin, marka hakkına dayanan hukuki koruma sistemiyle birlikte kümülatif olarak uygulanması, hak sahibine daha geniş kapsamda ve alternatifli koruma sağlamakta, hak sahibinin markaya dayanan menfaatlerinin en üst seviyede korunmasına hizmet etmektedir, haksız rekabet, aldatıcı hareket ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir. Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticari işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette ad, unvan, marka gibi tanıtma vasıtalarını kullanmak” olarak belirtilmiştir. Haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Haksız rekabet olarak kabul edilen eylemlerden biri de ‘‘Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak’’ olarak düzenlenmiştir. Kanunun madde gerekçesine baktığımız da, bu hükmün ilke ve amaç bakımından eski TTK. 57/5.maddesi ile özdeş olduğu ancak lafzın farklı olduğu belirtilmiştir. Karıştırılma teriminin iltibas anlamına geldiği ve eski hükümdeki öğreti ve mahkeme kararlarının uygulama alanı bulacağı belirtilmiştir. Madde gerekçesinde şu husus belirtilmiştir. “ 6762 sayılı Kanun hükmü başkasının “ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları ile iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları” cümle parçasına yer verilmiştir. Oysa anılan ayırtedici işaretlere ilişkin karıştırılma koşul, hüküm ve sonuçlarıyla birlikte kendi özel kanununda (6769 sayılı SMK) ve unvanla ilgili olarak TTK’da ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Somut olayda ise toplanan delillere göre ve davacının tescilinin kapsamı (… Sınıf) gözetildiğinde Dava konusu kullanımın bulunduğu “…”, elbise askı satışı yapılan bir kullanımda zaten ürünün kendisini ifade etmekte olup, bu alt sınıf kapsamında herkesin kullanımına açık bırakılması gereken bir ibare niteliğindedir. Bu kapsamda, dava konusu kullanımın …. Mal ve hizmet sınıfında Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, … alt sınıfında ve yine …Sınıfta “..Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… … …biraraya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronikortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) alt sınıfında olduğu ve davacının markasının tescilli olduğu … Mal ve hizmet sınıfı ile farklı mal ve hizmet sınıflarına ilişkin olduğu hususu bilirkişilerce isabetli bir şekilde tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda karıştırma ihtimali daha güçlüdür. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden Bilirkişilerce bu husus da denetime uygun şekilde raporda açıklanmıştır.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, davacıya ait marka tescil belgesi, bilgi Teklolojeleri kurumunun sayfasından alınan alan adı sahiplik kaydı, … ve … Bankasına yazılan yazı cevapları, HMK 266 madde kapsamında dosyada sunulu deliller ile uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporları incelendiğinde; davalı yanca askıdünyası ibaresi ile alan adı oluşturulması ve kullanımının davacının alan adı oluşturulma ve marka tescil tarihinden daha önce olduğu, öte yandan davalının faaliyet alanında 21. Sınıf yönünden davacının tescilli bir markasının bulunmadığı, davacının tanınmış bir marka olmadığı için marka tescilinin davacıya farklı sınıflarda koruma sağlamadığı, somut olayda marka hakkını ihlal ve haksız rekabet yaratacak şekilde davalı kullanımının bulunmadığı, öte yandan zayıf olan ibareler ile marka tescili oluşturulduğunda tacirin buna katlanmak zorunda olduğu, dolayısıyla davalı kullanımının dürüst ticari kullanım niteliğinde olduğu, davacının emeğinden istifade unsurunun gerçekleşmediği gözetilerek sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-179,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 77,43 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-tecavüzün tespitinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır