Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/20 E. 2022/148 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20 Esas
KARAR NO : 2022/148

DAVA : SÖZLEŞMENİN FESHİNİN HAKLI NEDENLE OLDUĞUNUN TESPİTİ
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan SÖZLEŞMENİN FESHİNİN HAKLI NEDENLE OLDUĞUNUN TESPİTİ davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında imzalanan 15.07.2020 tarihli Franchise Sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile davalı yanın markayı kullanmaya devam etmesi sebebiyle davacı şirkete ait markayı barındıran tabelaların davalı iş yerinden kaldırılması ve markayı barındıran ürünlerin toplatılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık, araflar arasında imzalanan 15.07.2020 tarihli Franchise Sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile davalı yanın markayı kullanmaya devam etmesi sebebiyle davacı şirkete ait markayı barındıran tabelaların davalı iş yerinden kaldırılması ve markayı barındıran ürünlerin toplatılması taleplidir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, davalı açılan davaya cevap vermemiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …, … 31/03/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; … markasının davacı şirket adına TANINMIŞ MARKA olarak , …+ŞEKİL markasının Türk Patent nezdinde … no ile … ve … Sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde … ANONİM ŞİRKETİ adına tescilli olduğu, Davacı şirket ile davalı şirket arasında 15/07/2020 tarihinde 5 yıl süre için imzalanmış olan Franchise sözleşmesine konu markaların Türk Patent nezdinde tescilli “…” ve “…”,“…”, markaları olduğu, Davalının, davacının sözleşmeyi feshetmesinden sonra dosya kapsamında dava konusu markayı kullandığını gösterir bir delil de bulunmadığı, bu nedenle davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden herhangi bir eylemin tespit edilemediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Sunulu deliller , inceleme kayıtları ve dosyada mübrez sözleşme hükümleri incelendiğinde; Franchise Sözleşmeleri, Türk Pozitif Hukukunda düzenlenmiş bir müessese olmamakla birlikte, öğretide; “Franchise sözleşmesi, franchise verenin kendisine ait üretim, işletme ve pazarlama sistemini oluşturan fikri ve sınai unsurlar üzerinde, franchise alana kullanma(lisans) hakları tanıyarak, onu kendi işletme organizasyonuna entegre etmek ve onu bu sisteme dayalı ticari faaliyet sırasında devamlı olarak desteklemek borcu altına girdiğini; franchise alanın ise hem söz konusu sisteme (franchise verenin belirlediği ilkelere uymak ve verilen fikri/sınai unsurlardan yararlanmak kaydıyla) dahil mal veya hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yapmayı ve desteklemeyi hem de franchise verene belli bir ücret ödemeyi taahhüt ettiği;sürekli bir borç ilişkisi kuran, kanunda düzenlenmemiş ve çift taraflı bir çerçeve sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır (Gürzumar, Osman Berat: Franchise Sözleşmeleri ve Bu sözleşmelerin Temelini Oluşturan “Sistem” lerin Hukuken Korunması, İst.1995,s.10).
Bu tür sözleşmelerin en önemli özelliği, birden fazla sözleşmeye esas oluşturan bir çerçeve sözleşme olmasıdır. Sürekli borç ilişkisi doğuran bu tıp sözleşmeler sayesinde, franchise alan çerçeve sözleşme kapsamında, franchise verenle sözleşme ilişkisi boyunca belirli nitelikte ve miktarda mal veya hizmet alımı ilişkisine girmektedir. Bu çerçeve sözleşme sayesinde taraflar sonradan çok sayıda yeni sözleşme ve iş ilişkisi gerçekleştirmektedirler. Bir malın üretim sistemi, niteliği, kalitesi, standardı, ya da bir hizmetin yerine getiriliş şekli hep bu sözleşmenin konusunu teşkil eder. Aynı şekilde pazarlama ve danışmanlık hizmetleri de sağlanır. Bu tür sözleşmelerde tarafların birden çok edim borcu (edim demeti) bulunmaktadır. Sözleşmenin kapsamına, tarafların iradesi ve isteği doğrultusunda, tescile bağlı olan veya olmayan bir fikri veya sınaî hakkın kullanımı da girebilir.
Özellikle franchaise sözleşmelerinde ticari alışverişler emniyet ve itimat üzerine kurulmaktadır. Tacirlerden muamelelerinde beklenen basiret ve alâka alelade vatandaşlarınkinden fazladır. Karşılıklı güven, karşılıklı olarak dürüstlük esaslarına uymayı, kendisinin olduğu kadar karşı tarafın menfaatlerini de gözönünde tutmayı icabettirir. Medenî Kanunu’muzun 2 inci maddesinin koyduğu “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsn-ü niyet kaidelerine riayetle mükelleftir.” prensibi yalnız dar mânada medenî hukuk sahasına değil, bütün hukuki hayatımıza hâkim olan bir kaidedir. Ve özellikle ticaret hukukunda uygulama alanı bulur. (Belbez, Hikmet: age., Sahife:221).
Bilindiği gibi akdin feshine ilişkin irade beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran haklardan olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın karşı tarafa ulaşması ile sonuç doğurmaktadır. Feshin haklı olup olmaması ise sadece fesih nedeniyle uğranılan zararların tazmini bakımından önemlidir. Somut olayda davacı firma … ŞİRKETİ ve davalı firma olan …LTD ŞTİ adına düzenlemiş olan faturalar tahsil ettiği/edemediği bedeller ve ticari defter bilgileri talep edilmiş ancak davacı vekili firmanın FETÖ/PYD kapsamında kayyumda olmasından dolayı ilgili belgeleri sunamamış olup,. Somut olayda davacı yanca sunulan … Noterliğinin … tarihli ihtarı ile sözleşmenin yükümlülükler kapsamında fesih edileceği ihtar edilmiş, davalı yanca cevap verilmemiş, Mahkememizce zabıta marifetiyle yaptırılan araştırmada 16.6.2022 tarihli tutanak ile davalı adresinde halen … tabelasının bulunduğu anlaşılmış, davalı yanca sözleşme gereklerinin davalı yanca yerine getirildiği yönünde delil sunulmadığından , ihtara rağmen markasal kullanımın(tabela kullanımı) devam ettiği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasındaki Francancaise Sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, … Polis Merkez Amirliği’nin … tarihli tutanağında … nolu tabelada … tabelası yer aldığından karar kesinleştiğinde tabelanın kaldırılarak davacı yana teslimine,
2-Davacı Harçtan Muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 2.000 TL bilirkişi ücreti, 161,25 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.161,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar tarafların yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır