Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/198 E. 2022/209 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/198 Esas
KARAR NO : 2022/209

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Bakırköy 2.FSHHM’nin 2021/292 esas-2021/48 karar ve 15.3.2021 tarihli yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine tasarımın hükümsüzlüğü yönünden yargılama yapılması için dava dosyası mahkememize gönderilmiş olup , Mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ürünlerin …’ne intikal etmesiyle ürünleri hakkında Fikri ve Sınai Hakların ihlaline dayalı şikayet olduğu iddiası ile ürünlerin muhafaza altına alındığını, konuya ilişkin yaptıkları araştırma sonucu davalı …’in TPMK nezdinde … başvuru ve tescil tarihli … no ile tescilli “…” tasarım tescil bilgisine ulaştıklarını , Davalı ve davacı tarafından satılan ve /veya satışa konu edilen çay kesme makinesinin tasarımının bütün çay kesme makineleri ile aynı özelliği göstermekte olduğunu ve buna ilişkin olarak … sitesinde satılan çay kesme makinelerinin ülke bayrağının yanında kaç yıldır bu sitede satışta olduğunun gösterildiğini ve davalının tescilli tasarımının söz konusu sitede tasarım tescil başvurusundan daha eski tarihte sitede satışa sunulduğunu , davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığını belirterek tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne, … bekleyen ürünlerin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının tarım endüstri makineleri sektöründe faaliyet gösterdiğini “…” unvanı aracılığı ile yürüttüğünü, TPMK nezdinde … no ile tescilli “…” markası ile TPMK nezdinde … no ile tescilli “…” tasarımının sahibi olduğunu, tescilli “…” tasarımının “…” unvanı altında kopya edilerek Çin’de üretildiğini tespit ettiklerini, Çin Cumhuriyetindeki iş ortaklıkları tarafından da araştırılarak doğrulanan, davacının ihlal oluşturan tasarıma yönelik ürünleri, Türkiye’ye nakledilmek üzere Çin’den gemiye yüklenildiği bilgisi alındığını belirterek; Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü Muhafaza Daire Başkanlığına ihbarda bulunulduğunu, Gümrük Kanununun 57. Maddesi çerçevesinde işlem yapılıdğını, ürünleri … Gümrük Müdürlüğü tarafından …ve … sayılı kararı ile ülkeye girişinin durdurulduğunu, Gümrük Kanunu’nun 57. Madde çerçevesinde … 1. FSHHM’nin …D.iş sayılı İhtiyati Tedbir kararı verildiğini, davacı tarafın tedbir kararına itirazı üzerine, kararın ters teminat yatırtılmak suretiyle kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenle davacı tarafın ürünleri piyasaya arz olunduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına …29 nolu tasarımın hükümsüzlüzlüğü ve tedbir kapsamında açılmıştır.
… 2.FSHHM’nin … esas-… karar ve 15.3.2021 tarihli yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine tasarımın hükümsüzlüğü yönünden mahkememizce 13.10.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve …’in 26/01/2022 tarihli bilirkişi raporlarında ; Dava konusu tasarıma ilişkin sektörde birden fazla çeşitlilikte tasarım olduğu, bu nedenle tasarımda seçenek özgürlüğünün; mevcut olduğu; Tasarım hükümsüzlüğüne konu davalıya ait usulüne uygun ve koruma kapsamında yer alan 01.10.2019 tarih ve … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne dayanak; … tescilin değerlendirmeye esas alınabilecek nitelikte delil değeri olduğu, … e ticaret sitesinde, dava konusu tasarımın satışına rastlanmadığından, satış tarihinin de tespit edilemediği, dolayısıyla hükümsüzlüğe esas alınabilecek nitelikte delil olmadığını, Yayına çıkış tarihi dosya kapsamında yer almayan; 08.08.2019 başvuru tarihli … tasarım tescili ile dava konusu tasarımın; tescil belgelerindeki görüntülerinin karşılaştırması yapıldığında; tek tek ve bütün olarak, şekil, biçim, görünüm, dizayn, üzerindeki desenler ve desenlerin bulunduğu yer bakımından birebir benzer olduğu; ancak dosya kapsamında söz konusu tescilin yayın tarihi tespit edilemediğinden ; yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının değerlendirilebilmesi için kamuya sunulma koşulunun gerçekleşmesi gerektiği, 6769sayılı SMK’nın 57maddesi kapsamında yer alan kriterleri oluşturan bir veriye dosya kapsamında rastlanmadığı kanaatiyle, dosyadaki verilere göre, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurunu taşıdığı, Davalının sektörde dava konusu ürünün uzun yıllardır satışının yapıldığını ve piyasada olduğunu bu nedenle kötü niyetli tescilin hükümsüz kılınmasına yönelik talebine dayanak dosya kapsamında bir delile rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 26.42022 tarihli ara karar ile :Davacı vekilinin sunmuş olduğu tasarım tesciline ait bilgilerin ÇİN yetkili makamlarından istinabe yoluyla sorulması için, Çin ülkesinde alınmış olan tasarım tescil numarasının, istinabenin gönderileceği ÇİN Yetkili makamının isim ve adresinin 2 haftalık kesin süre içinde Mahkememize bildirilmesi ile ÇİN yetkili makamına istinabe yoluyla yazı yazılmasına, ara kararın davacıya tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde, davacı vekili beyanda bulunduğu taktirde Mahkememizce hazırlanacak olan istinabe talep formu ile ilgili makama gönderilecek müzekkere örneğinin teslim alınarak, çevirilerinin yaptırılıp, yatırılması gereken harçların yatırılıp, çevirisi yapılan evrakların 2’şer suret halinde , evrakların teslim tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde davacı vekilince mahkememize sunulmasına karar verildiği, belirlenen kesin süre içinde davacı vekilince beyanda bulunulmadığı ara karar ile ilgili evraklar teslim alınıp çevirisi yapılmadığı taktirde bu delilden vazgeçmiş sayılacağının, dosya içindeki mevcut deliller ile inceleme yapılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına ( kesin sürenin hukuki sonuçlarının ihtarın ara kararın tebliğ tarihi itibariyle yapılmış sayılmasına)karar verildiği ve davacı vekiline usulüne uygun olarak ara karar tebliğ edildiği halde çeviri için İstinabe talepname evrakının teslim alınmadığı, davacı vekiline çıkartılan tebligatın usulünce tebliğ edildiği halde ara kararın yerine getirilmediği dosyanın sürüncemede bırakıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Anayasamızda da düzenlenmiş bulunan hak arama hürriyetinin somutlaşmış ifadesi olan yargılama; neticeten o çekişmeyi karara bağlamak zorunda olan hakimin ikna edilmesi faaliyetidir. Davanın yanları; sunacakları kanıtlarla kendilerinin haklı, karşı tarafın ise haksız olduğunu ispat etmek durumundadırlar. Çünkü ‘…Hukuki anlamda ispat faaliyetinde amaç, esasen hakimin dışında ve davadan önce gerçekleşen uyuşmazlığa ilişkin vakıaların gerçekliği konusunda o anda hakimde kanaat uyandırmaktır. Yani hakim geçmişte ve bilgisi dışında gerçekleşen bir olayın oluş şekli konusunda bugün bir kanaate sahip olacaktır.İspat faaliyeti ve bunun sonucu gösterilecek delillerle geçmiş, dış alemde ki olay ve olgular hakkında, dava sırasında hakimin iç dünyasında bir kanaat uyandırılır…’ Bilhassa özel hukuk ve bu alandaki yargılamalara ilişkin düzenlemeler uyarınca ‘…hakim, kural olarak taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları araştıramaz ve bunların taraflarca ispatını isteyemez…’ Bu yüzden yanların; savlarını ve bunları destekler kanıtlarını sürelerinde ve usulüne uygun şekilde sunmaları esastır. Çünkü; ‘…Davanın temelini oluşturan vakıalar ve bu vakıalara dayanarak talep edilen netice açık olursa hakim, doğru bir karar verebilecektir.. Usulün 75/2.fıkrasına konu; hakimin, müphem ve mütenakız gördüğü iddia ve sebepler hakkında izahat isteyebileceğine ilişkin istisna dışında dosyadaki bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılacaktır. Oysa davacı vekilinin belirlenen kesin süre içinde hükümsüzlük davasına dayanak olan belge yönünden istinabe evraklarını teslim almayarak çevirisini yaptırmayarak verilen kesin süreye rağmen gerekli işlemleri yaptırmadığı anlaşılmaktadır. .Bilindiği gibi kesin süre davanın taraflarını bağladığı gibi Mahkeme Hakimini de bağlayıcı etkiye sahiptir. Bu açıdan dava dosyasında hükümsüzlüğe dayanak belgenin oluşturulma tarihi Hakimin hukuki bilgisi çözümlenecek nitelikte değildir .
Kesin süreye uyulmaması nedeniyle davacı ÇİN ülkesine yazılacak istinabe talepnamesinden (delilinden ) vazgeçilmiş sayılmıştır.
Davacı sonraki oturumlarda tebligatın okunaklı olmadığını beyan ederek tekrar süre verilmesi talebinde bulunmuş ise de; uyap sisteminden alınan tebligat parçasında e tebligat olarak davacı yanca 29.4.2022 tarihinde tebligatın açıldığı, mevzuat gereği 4.5.2022 tarihinde otomatik olarak okundu sayılarak mahkememize gönderildiği, ancak davacının belge okunmadığını iddia etmesine rağmen mahkememize duruşma gününe kadar yani 28.9.2022 tarihine kadar tebligatın okunmadığına dair hiçbir başvuru yapmadığı, mahkeme ara kararlarının uyap sistemine yüklendiği anda taraflarca görülebildiği(26.4.2022 tarihli ara karar) , dolayısıyla davacı yanın beyanlarının davayı uzatmaya yönelik olduğu zira 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenleyen Elektronik Tebligat Yönetmeliği (01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren) gözetildiğinde Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılmasını düzenleyen 9. maddesinde tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercinin, elektronik tebligat mesajını hazırlayarak, UETS’ye teslim edeceği, UETS’nin elektronik Tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştıracağı, elektronik yolla tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Yönetmelikte elektronik yolla yapılan tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtildiğinden, keza davacının kendisine yapılan bildirime rağmen kesin süre içinde Mahkememize müracaat etmediği ve ara kararını yerine getirmediği , duruşma günü ise yeniden süre verilmesi talebinde bulunduğu ancak davalı yanca muvafakat edilmediği gözetildiğinde , sunulu delillere göre ispat yükü kendisine düşen davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur..
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸