Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/194 E. 2022/160 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/194 Esas
KARAR NO:2022/160

DAVA:Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/06/2021
KARAR TARİHİ:02/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” ibareli marka ve daha birçok marka ile uzun yıllardır estetik, tıp, güzellik ürünleri, kozmetik ve sağlık işi ile iştigal etmekte ve dünya çapında, uluslararası alanda estetik, tıp, kozmetik ve sağlık alanında ürünler üretip, dünya çapında satımı gerçekleştirmekte olduğunu, müvekkilinin …’a sahip olduğunu, müvekkili markasının Avrupa Birliği Markası olduğunu, müvekkili markasının Wipo Küresel Marka Veri tabanı listesinin dava dilekçesi ekinde sunulmuş olduğunu, bilindiği üzere ülkemizin de taraf olduğu Madrid Protokolü’nün tek bir başvuru işlemiyle sisteme dahil tüm ülkelerde marka tescil başvurusu yapabilme olanağı sağlamış olduğunu, Sınai Mülkiyet Kanunu 3/c uyarınca; Paris Sözleşmesi veya 15.04.1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler korumadan yararlanacak kişiler kapsamında yer aldığını, Paris Sözleşmesi madde 2/1 maddesi uyarınca birlik üyesi ülkelerinden birinin vatandaşlarının, sınai hakların korunmasında kendi vatandaşlarına sağlanan şartlarda yararlanacaklarını, müvekkili markasının 2016 yılından itibaren Türkiye’ye ithal edildiğini, … …, …. Aş. Yetkililerinin mail atarak müvekkili markasının kendi adlarına tesciline muvafakat edip etmediklerini sorduklarını, müvekkilinin kesinlikle ret cevabı vermiş olduğunu, davalının kötü niyetli olarak bu görüşmelerden sonra 11.05.2016 tarihinde dava konusu marka başvurusu ile müvekkiline ait markanın bire bir aynısı için başvuruda bulunmuş ve tescil ettirmiş olduğunu, müvekkilinin 2016 yılında markalı ürünlerini Türkiye’de satmaya başladığını, 2019 yılında müvekkilinin kendisine gelen mesaj ile markasının … tarafından tescillenmiş olduğunu öğrenmiş olduğunu ve kendi markasının para karşılığı kendisine satılmasını istemesi ile şoka uğramış olduğunu, davalının … Tekstil İnş. İç ve Dış Tic. Aş. Sahibi olduğunu, bu şirket ile aynı sektörde çalışmakta olduklarını, müvekkilinin … markası üzerinde müktesep hak sahibi olduğunu, davalının markayı kötü niyetle tescil ettirmiş olduğunu, davalının müvekkili markası için distribütörlük görüşmeleri yaptıktan hemen sonra marka başvurusu yaptırmış olduğunu, davacı ve davalının kozmetik sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, markaların tüketici kitlesinin aynı olduğunu, davalı markasının müvekkili marka haklarını ihlal etmekte olduğunu, tüm bu iddialar yanı sıra davalı markasının kullanılmamakta olduğunu, markanın ayrıca kullanmama sebebi ile iptali gerektiğini beyan ederek davalı adına tescilli … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ile kullanmama sebebi ile iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı açılan davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmalık; davalı adına … nolu markanın hükümsüzlüğüne ve kullanmama nedeniyle iptaline yöneliktir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorularak yargılamaya son verilmiştir.
Bilirkişiler …, …, …’in 22/06/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davacı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan mail ve whatsap yazışmalarından, Ticaret Odası verilene göre … Tekstil İnşaat İç ve Dış Ticaret AŞ sahibi olduğu anlaşılan davalının davacı firma ile ilk mailleşme tarihi olan 28.04.2016 tarihinde davacı markasından haberdar olduğu ve 11.05.2016 tarihinde TPE nezdinde marka tescil başvurusunda bulunduğunu, Bunlar yanı sıra davalı taraf davaya cevap vermemiş ve markanın 3. Sınıfta kullanımına dair ispat yükünü de yerine getirmemiş olduğunu,davacı markasına ilişkin olarak 17.12.2015 Tarih … sayılı Avrupa Birliği Markası tescil belgesi ve uluslararası marka tescil belgeleri dikkate alındığında, davacının tescil öncesi marka kullanım hakkına sahip olduğu, davalının ise tescil başvurusundan önce davacının marka hakkını bildiği halde marka tescil başvurusunda bulunmuş olması sebebi ile kötü niyetli olduğunu marka kullanımına ilişkin olarak ispat yükünü yerine getirmemiş olması sebebi de ayrıca kötü niyetin iyi niyete dönüşmesinden söz edilemeyeceğini bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, marka tescil belgesi, HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …, …, …’in 22/06/2022 tarihli bilirkişi raporları gözetildiğinde; davalı adına … nolu markanın davalı adına … ibaresi ile 03 sınıf için ilk kez 11.5.2016 tarihinde tescil edildiği ve bültende 29.11.2016 tarihinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Davacı davasını hem kullanmama hem gerçek hak sahipliği ve kötüniyet iddiası kapsamında açmıştır.
“Kötü niyet” ifadesi ile anlatılmak istenilen, “iyiniyetli olmamak” yani markanın varlığını bilmek veya öğrenebilecek durumda bulunmaktır. Bunun dışında, mutlaka, bir hilenin, aldatmanın, dolanmanın varlığının bulunup bulunmadığının araştırılmasına ayrıca gerek yoktur
Davalının, davacının markasından haberdar olmaksızın söz konusu marka ibaresini tesadüfen yaratmış olduğunu söyleyebilmek davacı yanca sunula somut deliller kapsamına göre mümkün değildir.
TPE nezdinde tescilin amacının davacının markasının bilinirliğinden tanınmışlığından haksız yararlanmak olduğu, Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olarak tescilin gerçekleştirildiği, davalının marka tescilinde kötüniyetli olduğu subut bulduğundan davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gereklidir.
Davalının tescil tarihi itibarıyla kötüniyetli olduğu , MK 2. Maddesi de gözetildiğinde kötüniyetin mahkemece himaye edilmesinin söz konusu olamayacağı, davacının gerçek hak sahipliğini ispat ettiği gözetilerek davanın esastan kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının “…” ibareli marka ve daha birçok markasının sunulu delillere göre estetik, tıp, güzellik ürünleri, kozmetik ve sağlık işi ile iştigal etmekte olduğu, davalı … …’ın davacı Yetkililerinin mail atarak markanın kendi adlarına tesciline muvafakat edip etmediklerini sorduğu,, davalının kendisine verilmiş bir izin olduğunu ispat etmediği, 1.05.2016 tarihinde dava konusu marka başvurusu ile davacıya ait markanın bire bir aynısı için başvuruda bulunduğu ve tescil ettirdiği, 6769 sayılı SMK’nun 6/1, MK 2.maddeleri gözetilerek tescilde kötüniyetli olan davalı markasının 25.madde hükmüne göre hükümsüzlüğe karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı adına … tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne,
2-Karar kesinleştiğinde sicile işlenmek üzere TPMK’ya gönderilmesine,
3-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,4 TL harcın davalıdan tahsiline,
4- Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL başvuru harcı 59,30 TL peşin harç ,3000TL bilirkişi ücreti, 175 tl tebligat gideri olmak üzere toplam, 3.293,6 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸