Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/190 E. 2023/109 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/190 Esas
KARAR NO : 2023/109
DAVA : Fsek’den Kaynaklı Tazminat ve Tecavüzün Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Fsek’den Kaynaklı Tazminat ve Tecavüzün Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …, Inc firmasıyla (Hak Sahibi) müvekkili yayınevinin 18 Kasım 2020 tarihinde, Yazar … …’in … (…) ve … (…) isimli eserleri ile ilgili olarak münhasır Yayıncılık Sözleşmesi imzaladığını, hak sahibi tarafından bu kitaplarla ilgili hukuka aykırı basımlar için her türlü hukuki işlem yapmak üzere müvekkili şirkete özel yetki verildiğini, hak sahibi temsilcisi tarafından, davalı yayınevine gönderilen … Noterliğinin 30.09.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile lisans sözleşmeleri 30.09.2019 tarihi itibariyle feshedilmiş olduğunu, ancak davalı yayınevi’nin lisans sözleşmesi sona ermesine rağmen, … ile … isimli eserleri için bandrol aldığının tespit edilmiş olduğunu, davalının belirtilen kitapları basma hakkına sahip olmadığını, bu kitapların münhasır yayma haklarının müvekkili şirkette olduğunu … Noterliğinden keşide edilen 19.02.2021 tarih sayılı ihtarla kendisine bildirilmiş olduğunu, Davalı hukuki dayanağı olmayan yorumlarla …Noterliği’nden 09.03.2021 tarih … sayılı cevabi ihtarı çekmiş ve kendisinin kitapları basma hakkı olduğunu beyan ederek basmaya devam edeceğini belirtmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkili ikinci ihtarı keşide ederek davalıya davranışının hukuka aykırı olduğunu son kez ihtar etmiş olduğunu, arabuluculuk sürecinde de davalının uzlaşmaya yanaşmamış olduğunu, davalının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK ) 22 ve FSEK 23 maddelerinde belirtilen çoğaltma ve yayma haklarını ihlal etmiş olduğunu, müvekkili şirket FSEK m 48 uyarınca yazılı olarak aldığı hak devri ile Türkçe kitapların Türkiye ve tüm Dünyada yayımlanması hakkı üzerinde münhasır mali hak sahibi statüsünde olduğunu, … tarafından yazılan “…” ve “…” isimli kitapların FSEK 23. Madde kapsamında ihlal edilmesi nedeniyle FSEK 68. Mad. Göre şimdilik 15.000 TL maddi tazminatın ve davalının haksız rekabeti iddiasıyla elde ettiği kazancın tespiti ile BK 60 hükümlerinin uygulanarak , davacıya ödenmesi, tecavüzün menine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davayı ikame etmiş olan …A.Ş. davaya konu eserlerin eser sahibi olmadığını, Eser sahibi … Inc firması ile aralarında var olduğunu iddia ettiği sözleşmeye dayanmakta olduğunu, müvekkili … LTD. ŞTİ’nin davacı ile hiçbir muhatabiyetinin olmadığını, müvekkili doğrudan davaya konu eserlerin sahibi … Inc firması vasıtası ile …’e ait mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile sözleşme yaptığını, bu sözleşmelerin sözleşmelerde kararlaştırılan süreler sonuna kadar geçerli olduğunu, bu süreler sözleşme tarihleri ve sözleşmelerde kararlaştırılan 7 yıllık süreler esas alındığında her iki kitap içinde 04.10.2024 tarihinde sona ermekte olduğunu, yani halen süresi dolmamış geçerli sözleşmelerin olduğunu, müvekkili bu sözleşmelere göre söz konusu kitapların haklarını doğrudan telif hakkı sahibinden devralmış olduğunu, davacının bu sözleşmelerin tarafı olmadığını, sözleşmelerin 12. Maddesinde sözleşmeler hakkında uygulanacak kanun “yürürlükteki kanun” başlığı altında özellikle düzenlenmiş olduğunu, ABD, New York Eyaleti yasalarının geçerli olduğunun açıkça ifade edilmiş olduğunu, bu madde ABD New York Eyaleti yasalarının münhasıren uygulanması gerektiğini ve ABD New York Eyalet mahkemelerinin yetkili olduğunu açıkça ortaya koymakta olup yetki itirazlarının da olduğunu, davacının huzurdaki davayı açma hakkının olmadığını, huzurda ki davaya konu kitapların yayın hakkı sahibi doğrudan ABD’de mukim … firması vasıtası ile …’e ait mirastan yararlanma hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi … olup müvekkili bu hak sahibi ile yapmış olduğu sözleşme ile devraldığı hakları kullanmakta olduğunu, Sonuç olarak, müvekkili … LTD. ŞTİ.’nin yasalara aykırı herhangi bir kitap basımı faaliyetinin olmadığını, hak sahipleri ile yapmış olunan, süresi dolmamış sözleşmeler kapsamında faaliyetini yürütmekte olduğunu, davacının bu davayı açmaya hak ve yetkisinin olmadığını, davacı asıl hak sahibi ile müvekkili arasında imzalanmış sözleşmeden çok sonra imzalamış olduğu sözleşmeye dayanarak bu davayı açmış olduklarını, müvekkilinin asıl hak sahibi ile doğrudan yaptığı sözleşmelerin olduğunu, Bir zararı ve hak kaybı var ise süresi dolmamış ve usulen feshedilmemiş sözleşmelere karşın kendisi ile sözleşme yapan taraftan bu haklarını talep edebileceğini, zira davacı müvekkilinin sözleşmesinin tarafı ya da sözleşmenin tarafının avukatı olmadığını, davalar ya bizzat ya da asil adına hukuki temsil yetkisine sahip TC barolarından birine kayıtlı avukat vekil tarafından açılabileceğinden bahisle; Öncelikle yetki itirazlarının kabul edilmesini ve dosyanın … Eyalet mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, yetki konusunda aksi kanaat hasıl olur ise sözleşmeler gereğince ve MÖHUK uyarınca davada ABD NEW YORK eyalet yasalarının uygulanmasını, davayı açmaya, taraf olmaya hakkı dahi olmayan davacının davasının esasa dahi girmeden reddine, esasa girildiği takirde davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; … tarafından yazılan “…” ve “…” isimli kitapların FSEK 23. Madde kapsamında ihlal edilmesi nedeniyle FSEK 68. Mad. Göre şimdilik 15.000 TL maddi tazminatın ve davalının haksız rekabeti iddiasıyla elde ettiği kazancın tespiti ile BK 60 hükümlerinin uygulanması, davacıya ödenmesi, tecavüzün meni, kapsamında açılmış bir dava olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, her ne kadar yetki itirazında bulunulmuş ise de Türk Mahkemelerinin huzurdaki davayı görmeye yetkili olması nedeniyle yetki itirazı yerinde görülmemiş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, ‘in 09/08/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; … … tarafından yazılan ve … tarafından Türkçeye çevirisi yapılan “…” adlı kitabın FSEK 1/B kapsamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğu, … – tarafından yazılan ve … – tarafından Türkçeye çevirisi yapılan “…” adlı kitabın FSEK 1/B kapsamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğunu, davalıya gönderilen fesih ihtarnamesi tarihinde dava dışı … şirketinin dava dışı hak sahibi … Inc şirketinin adına hak sahibinin temsilcisi olarak hareket edebileceğine dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığını ancak FSEK m.56/1 kapsamında hak sahibinin davalı ile davacıdan önceki tarihte münhasır lisans sözleşmesi yaptığı tespit edildiğinden ve münhasır lisansın yalnız bir kimseye mahsus olması gerektiği karşısında davalının münhasır lisans sözleşmesi usulüne uygun olarak dava dışı hak sahibi … şirketi ve/veya temsilcisi tarafından feshedilmemişse, davacının münhasır lisans hakkına sahip olmadığının tespiti ile davacının belirtilen hususlar dahilinde dava açma ehliyetinin bulunmadığının tespit edileceğini ancak bu hususlara yönelik net tespitler için öncelikle dava dışı … şirketinin dava dışı olan … şirketinin ihtarnamenin feshedildiğinin iddia olunduğu 30.09.2019 tarihinde temsilcisi olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiği, takdirin mahkemeye ait olduğu, dava dışı … şirketi tarafından davalıya gönderilen … Noterliği … yevmiye no ve 30.09.2019 tarihinde gönderilen ihtarname tarihinde dava dışı … şirketinin dava dışı … şirketinin Türkiye’deki temsilcisi olup olmadığının netleştirilmesi ile davalının münhasır lisans sözleşmesinin usulüne uygun feshedilip feshedilmediğinin netleştirilebileceğini, mahkemece dava dışı hak sahibi temsilcisinin 30.09.2019 tarihli ihtarname tarihinde dava dışı … şirketi olduğunun tespit edilmesi halinde, ihtarnamenin karşı tarafa(davalıya) ulaştığı tarih itibariyle, davalının lisans sözleşmesi gereği haklarını kullanmasının hukuka uygun olmayacağını bu durumun sözleşmede belirtilen mali haklara tecavüz oluşturacağını eserlerin yazarının, Türkiye’deki tanınmışlığına ve eserlerin çok satılanlar arasında olduğu dikkate alındığında Lisans bedelinin benzerlerine göre daha yüksek olması gerektiği düşünülse de, kitapların hacimlerinin çok küçük olması ve birim fiyatlarının emsallerine göre yüksek olması dikkate alındığında, “…”in önerisi doğrultusunda Lisans Bedeli’nin %9 olmasının normal olduğunun … şirketinin ihtarnamenin feshedildiğinin iddia olunduğu 30.09.2019 tarihinde temsilcisi ise; fsek 68 uyarınca 360.000,00*3=1.080.000,00 TL olduğu, davacının sözleşme tarihi olan 18.11.2020 göre 280.800,00 *3 =842,400,00 TL olduğu Dava dışı şirketin feshetme yetkisi var ise, davalının defter ve belgelerine göre FSEK md. 70/3 uyarınca yapılan hesaplamaların davalının lisans sözleşmesi olan 18.11.2020 tarihi ile dava tarihi olan 02.06.2021 tarihine kadar davalının 1.034.086,92 TL kar ettiği görüş ve kaanatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …’in 11/01/2023 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davalı ile davadışı … firması vasıtası ile … ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile arasında yapılan dava konusu edilen “…” ile “…” isimli kitaplara ait 05.10.2017 tarihli iki ayrı sözleşmede de, sözleşmeyi feshetme yetkisinin imtiyaz sahibinin kendisine bırakıldığı, sözleşmelerinin maddesinde imtiyaz sahibinin temsilcisi olarak yetkilendirilen dava dışı … şirketinin sözleşmelerin 10. Maddesinde belirtilen fesih hususunda yetkilendirilmemiş olduğu, dava dışı … şirketi tarafından İstanbul 8. Noterli; … yevmiye numaralı 30.09.2019 tarihli ihtarnamenin davalıya gönderildiği görülmekle birlikte dava dışı … firması vasıtası ile …’e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) kendisi tarafından 05.10.2017 tarihli dava konusu kitaplara ilişkin sözleşmelerin feshedildiğine ilişkin davalıya gönderilmiş herhangi bir evraka dosyada rastlanılmadığı, dava dışı imtiyaz sahibi ile davalı arasındaki 05.10.2017 tarihli sözleşmelerin feshinin sözleşmeye uygun olarak dava dışı imtiyaz sahibinin kendisi tarafından yapılmadığı kanaatine istinaden, kök raporda da belirtildiği üzere, FSEK m.56/1 kapsamında hak sahibinin davalı ile davacıdan önceki tarihte münhasır lisans sözleşmesi yaptığı tespit edildiğinden ve münhasır lisansın yalnız bir kimseye mahsus olması gerektiği karşısında davalının münhasır lisans sözleşmesi usulüne uygun olarak dava dışı hak sahibi … şirketi tarafından feshedilmemiş olduğunu ve böylelikle davacının münhasır lisans hakkına sahip olmadığını davacının belirtilen hususlar dahilinde dava açma ehliyetinin bulunmadığını , Telif ödemesi yapılan kitaplarda yayıncı indiriminin ortalama % 40 olduğu, Lisans bedelinin Yayıncılar Birliği tarafından %9 olarak kabul edildiği, %3, %15 gibi bir lisans bedeli ödeniyorsa talep edenlerin belgelemesi gerektiğini davacının sözleşme tarihi ve dava tarihi arasında %9 lisans telif bedeline göre FSEK Md. 68 uyarınca 280.800,00*3 = 842.400,00 TL olduğu, 1.034.086,92 TL KAR ettiği, Davacının sözleşme tarihi ve dava tarihi arasında %15 lisans telif bedeline göre FSEK md. 68 uyarınca 348.000,00*3 = 1.044.000,00 TL olduğu, FSEK md. 70/3 uyarınca 825.286,92 TLKAR ettiği,%15 ve %9 telif oranına ait hesaplama seçiminin mahkemenin taktirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, bandrol talep formu, sözleşme içerikleri, ihtarname içerikleri, bilirkişi heyetinin HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli kök ve ek raporları bir arada incelendiğinde, Davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Somut olayın çözümlenmesi için , davalı ile dava dışı … firması vasıtası ile …’e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile yapılan dava konusu edilen “…” ile “…” isimli kitaplara ait 05.10.2017 tarihli iki ayrı sözleşmenin incelenmesi gerekmektedir. Öncelikle bahsi geçen her iki sözleşme ile de davalıya sözleşme şartları çerçevesinde münhasır lisans hakkının tanındığı hususu bilirkişilerin kök ve ek raporları kapsamı ile sabittir. Davalının eserlerin hak sahibi olan dava dışı … firması vasıtası ile …’e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile yapılan sözleşmesini dava dışı … şirketinin feshetme yetkisinin olup olmadığı tespit edilerek bu kapsamda davalının sözleşmesinin geçerli olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Davalı ile dava dışı … firması vasıtası ile …’e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile yapılan dava konusu edilen “…” ile “…” isimli kitaplara ait 05.10.2017 tarihli iki ayrı sözleşmenin 13. Maddesi şu şekildedir: “işbu sözleşme kapsamında verilmesi gereken tüm beyanlar ve ödenmesi gereken tüm meblağlar için, … ABD adresinde kain ve imtiyaz sahibinin temsilcisi olarak hareket eden … Mah. … Sok. No: … /İstanbul-Türkiye adresinde kain … Ltd. Şti., işbu belge ile imtiyaz sahibi tarafından gayri kabili rücu olarak aşağıdaki hususlarda yetkilendirilmiştir.
a) Bu sözleşme hükümleri uyarınca imtiyaz sahibine borçlu olunan tüm meblağları tahsil etmek ve almakla yükümlüdür ve söz konusu acentadan alınan makbuzun/alındı belgesinin, bu meblağları ödeyen herkes için iyi ve geçerli bir ibra olacağı imtiyaz sahibi tarafından beyan edilmiştir.
b) Bu sözleşmeden doğan tüm konularda imtiyaz sahibi adına hareket etmek üzere yetkilendirilmiştir.”
Aynı sözleşmelerin “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 10. Maddesi ise şu şekildedir:
a) Yayıncının ödeme aczine düşmesi veya iflasını beyan etmesi veya gönüllü olarak veya
herhangi bir mahkemenin emri veya kararı ile bu sözleşme kapsamındaki “yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde veya
b) Yayıncı tarafından iflas dilekçesinin muadili bir dilekçe verilmişse veya Yayıncı aleyhine bir dava açılmış ve sonuç olarak söz konusu dava sürüyorsa veya yayıncı tarafından veya yayıncı aleyhine düzenleme veya yeniden düzenleme için bir dilekçe verilmişse ya da iflas hallerinde olduğu gibi yayıncının tasfiyesine yönelik bir emir yürürlüğe girmişse veya yayıncı alacaklıların lehine bir devir yapacaksa veya yayıncı herhangi bir nedenle işini tasfiye edecekse veya yayıncı burada belirtilen fikra veya koşullardan herhangi birini yerine getirmezse veya bunlara uymazsa, o zaman imtiyaz sahibi işbu sözleşmeyi feshetme seçeneğine sahip olacaktır ve bunun üzerine işbu sözleşme altında yayıncıya verilen tüm haklar halihazırda ödenmiş veya daha sonra imtiyaz sahibine ödenmesi gereken herhangi bir ödemeye halel gelmeksizin otomatik olarak imtiyaz sahibine geri intikal edecektir veya
c) Yayıncının bu sözleşmenin herhangi bir şartını ihlal etmesi ve imtiyaz sahibinden yazılı bildirim/ihtar almasını takip eden bir ay içinde bu tür ihlalleri düzeltmemesi halinde, işbu sözleşme altında yayıncıya söz konusu eseri yayınlamak veya satmak için verilen tüm haklar otomatik olarak geri alınacak ve işbu sözleşme altında esere dair haklar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi olan imtiyaz sahibine geri intikal edecektir” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda ise; Davadışı … şirketi eserlerin takibinin kendisinde olduğunu belirterek davalıya göndermiş olduğu … Noterliği … yevmiye numaralı 30.09.2019 tarihli ihtarname ile, dava konusu edilen “…” ile “…” isimli kitaplarının da yer aldığı kitaplara dayalı dava dışı … şirketi ile davalının imzalamış olduğu sözleşmelerin 30.09.2019 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiği belirtilmiştir. Davalı ile dava dışı … firması vasıtası ile …e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) ile imzalamış olduğu 05.10.2017 tarihli sözleşmede 13. maddede … şirketi özellikle 13/b maddesinde sözleşmeden doğan tüm konularda imtiyaz sahibi adına hareket etmek üzere yetkilendirildiği belirtilmişse de, sözleşmenin feshini düzenleyen 10. Maddenin c fıkrasında ise, yayıncının bu sözleşmenin herhangi bir şartını ihlal etmesi halinde imtiyaz sahibinden yazılı bildirim/ihtar alması halinin düzenlendiği görülmektedir. Sözleşmenin feshini düzenleyen 10 maddenin b fıkrasında da, “…veya yayıncı burada belirtilen fikra veya koşullardan herhangi birini yerine getirmezse veya bunlara uymazsa, o zaman imtiyaz sahibi işbu sözleşmeyi feshetme seçeneğine sahip olacaktır” düzenlemesi de birlikte ele alındığında, her halükarda davalı ile davadışı imtiyaz sahibi arasındaki 05.10.2017 tarihli dava konusu kitaplara ilişkin her iki sözleşmede de, sözleşmeyi feshetme yetkisinin imtiyaz sahibinin kendisine bırakıldığı, sözleşmelerinin 13. Maddesinde imtiyaz sahibinin temsilcisi olarak yetkilendirilen davadışı … şirketinin sözleşmelerin 10. Maddesinde belirtilen fesih hususunda yetkilendirilmemiş olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Keza, sözleşmelerin 10/c maddesinde de vurgulandığı üzere, yayıncının sözleşmenin herhangi bir şartını ihlal etmesi halinde yayıncıya gönderilecek ihtarın imtiyaz sahibinin kendisi tarafından gönderilmesi hali düzenlenmiş olup, somut olayda ise, gönderilen söz konusu ihtarın davadışı … şirketi tarafından davalıya gönderildiği ve söz konusu sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği görülmektedir. Bu nedenle davadışı … şirketi tarafından … Noterliği … yevmiye numaralı 30.09.2019- tarihli ihtarnamenin davalıya gönderildiği görülmekle birlikte dava dışı … firması vasıtası ile …’e ait Mirastan yararlanma Hakkına Dair Vasiyet Hükümlerini Gerçekleştiren Kişi olarak … (imtiyaz sahibi) kendisi tarafından davalıya gönderilmiş 05.10.2017 tarihli dava konusu kitaplara ilişkin sözleşmelerin feshedildiğine ilişkin herhangi bir delil dosyada sunulmamıştır.
Davacı yanca 11.1.2022 tarihli dava açma yetkisi verildiğine ilişkin belge mahkememize sunulmuşsa da dava kayden 2.6.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı yanca uzman görüşü sunulmuş ise de uzman görüşünün tüm görüşlerinin hukuki nitelikte olması, hukuki yönden son nihai takdirin mahkemeye ait olduğu hususu bilinmektedir.
Toplanan delillere göre ; Söz konusu dava dışı imtiyaz sahibi ile davalı arasındaki 05.10.2017 tarihli sözleşmelerin feshinin sözleşmeye uygun olarak dava dışı imtiyaz sahibinin kendisi tarafından yapılmadığı, FSEK m.56/1 kapsamında hak sahibinin davalı ile davacıdan önceki tarihte münhasır lisans sözleşmesi yaptığı ,münhasır lisansın yalnız bir kimseye mahsus olması gerektiği, dolayısıyla sözleşme fesih yetkisinin davadışı İmtiyaz Sahibinde olduğu, İmtiyaz Sahibi tarafından davalıya sözleşmenin feshine dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, davadışı … LTD. ŞTİ.’nin fesih konusunda yetkilendirilmemiş olduğu, … tarafından yapılan feshin geçersiz olduğu, bunun doğal bir sonucu olarak davalı ile İmtiyaz Sahibi arasında imzalanan sözleşmelerin geçerli olduğu, davalının imzalamış olduğu sözleşme kapsamında münhasır hak sahibi olduğu, münhasırlık sözleşmesinin gereği olarak sözleşmeye konu hakkın 3. Bir kişiye tanınmasının mümkün olmadığı, yani davalının münhasır lisans sözleşmesi usulüne uygun olarak dava dışı hak sahibi … şirketi tarafından feshedilmemiş olduğu ve böylelikle davacının münhasır lisans hakkına sahip olmadığı ,dava tarihi itibarıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu gözetilerek davanın reddine,
2-179,90TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 76,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve davacının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca tazminat isteminin reddi nedeniyle 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Avukatlık ücret tarifesi uyarınca tecavüzün reddi isteminin reddi nedeniyle 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 3000 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 13/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸