Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/186 E. 2023/119 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/186 Esas
KARAR NO : 2023/119
DAVA : Sözleşmeye Aykırılık Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket 15 yılı aşkın süredir Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) yönelik soru kitapları yayımlayan, TUS ile ilgili bilimsel toplantı, konferans, seminer ve eğitimler sunan, TUS’la ilgili mevzuatın oluşmasına önemli katkılar sağlayan bir kuruluştur. Davalı … ise taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı bir şekilde sözleşmeyi sona erdirdiği tarihe kadar mali hakları müvekkile ait eseri müvekkilin belirlediği yer ve zamanda yahut bünyesinde konferans, seminer ve ders verme şeklinde temsil eden bir hekim olup, davalı … ile müvekkili arasında Eylül 2018-Eylül 2021 tarihleri arasında üç yıl geçerli olacak biçimde, … isimli, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun hükümleri uyarınca mali hakları müvekkiline ait eserlerin müvekkilin belirlediği yer ve zamanda seminer, konferans ve eğitim verme formatlarında temsil etme (FSEK m.24) taahhüdünü içeren bir sözleşme (FSEK m.50) yapılmış olduğunu, aynı şekilde taraflar arasında 27.07.2020 tarihli, 15 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli karşılıklı borç yükleyen sözleşme imzalanmış olduğunu, bu sözleşmeye bağlı olarak Eylül 2018-Eylül 2021 tarihleri arasında üç yıl geçerli olacak biçimde … isimli sözleşme gibi Eylül 2021-Eylül 2024 arası dönemi kapsayacak şekilde … isimli sözleşme imzalanmış olduğunu, davalı sözleşme süresi içerisinde sadece müvekkili kurum bünyesinde konferans, seminer ve eğitim vermek suretiyle temsil yapmayı, başka bir kurumda veya kendi ad ve hesabına fiziki ortamlarda yahut dijital ortamlara (facebook vs.) TUS’a veya benzer sınavlara hazırlamaya yönelik temsil faaliyetinde bulunmamayı borçlanmış olduğunu, (sözleşme m.16). Davalı sözleşmeyle borçlandığı yükümlülüklere aykırı davranması halinde cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, (Sözleşmeler m.16). Davalı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmelerin süresi henüz dolmamış olup geçerliliğinin devam etmekte olduğunu, ancak davalı sözleşme gereği yerine getirmesi gereken edimleri yerine getirmemeye ve değişik iletişim vasıtaları ile kendisine gönderilen mesajlara cevap vermemeye başlayınca taraflar arasında ihtilafların oluştuğunu ve karşılıklı olarak noter” kanalıyla ihtarmameler gönderildiğini, davalıya gönderdikleri, … Noterliğinin 08.01.2021 – tarih ve … yevmiye numaralı ihbarı ile; Müvekkili şirket ile aralarında 27.07.2020 tarihli, 15 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli karşılıklı borç yükleyen sözleşme imzalandığını, müvekkilinin kendisine yüklenen tüm edimleri bugüne kadar eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini sözleşme gereğince ödenmesi taahhüt edilen 2020 yılı dahil olmak üzere katıldığı tüm ders, seminer ve telif ücretlerin ödendiğini, ödenen ücretlerin muhasebeliştirilebilmesi ve bu ödemeye ilişkin vergilerin ödenebilmesi için davalı tarafça 2020 yılına ilişkin sözleşmenin ve gider pusulasının imzalanması gerektiğini, ihbarın tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde davalıya şubeye davet ettiklerini ihbaren bildirmiş olduklarını, söz konusu ihbara davalı tarafça gönderilen … Noterliği’nin 18.01.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede ise müvekkilin edimlerini tam olarak yerine getirdiğinin söylenemeyeceğini, 27.07.2020 tarihli sözleşme olmasına rağmen tekrar sözleşme ve gider pusulası imzalama davetlerinin kabul edilemeyeceğini, eksik ödenen bedellerin ise 1 iş günü içerisinde … nolu İban numarasına yatırılmaz ise sözleşmeyi haklı nedenle feshedeceğinin ifade edilmiş olduğunu, ihtarnameye karşı … Noterliğinin 21.01.2021 tarih ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamede ise; müvekkili şirketin işbu ihbarnamenin keşide edildiği 20.01.2021 tarihi itibariyle davalıya 1 TL dahi borcu bulunmadığının her ne kadar 27.07.2020 tarihli sözleşmeye istinaden talepte bulunmuş olsa da bunun da mümkün olmadığını, müvekkili şirket 27.07.2021 tarihine kadar davalıya ( şahsından kaynaklı olmayan sebeplerle ) 32 hafta ders anlattıramaz ise bu durumda anlattırılamayan derslerin ücretlerinin ödeneceğinin açık olduğunun ifade edildiğini, yine ihtarnamede 27.07.2020 tarihli sözleşmeden öncesini de kapsayacak şekilde, 2020 yılı içinde nakden ödenen bedellerin vergilerini ödemek ve bunu muhasebelleştirmek istediğini … isimli sözleşmenin 27. Maddesinin, “ Resmi yükümlülükler, zamanında ve etkin şekilde Kurum ve Eğitmenler tarafından ayrı ayrı yerine getirilir Eğitmen; yasak imkansızlıklardan dolayı“ öğretmen” sıfatıyla görev yapmaması durumunda , Kurum ve Eğitmen arasında; eğitmene ödenen ücretin vergilendirilebilmesi ve eğitmenin bilimsel Toplantı Katılımcısı olarak görev alabilmesine yönelik olarak “ Kesin Sözleşme” adı altında ek bir. sözleşme imzalanabilir. Bu sözleşme ile saatlerinin bir kısmını vergisine mahsuben anlatmakla yükümlüdür.” Şeklinde olup davalıya ödenen bedelleri ihtiva eden bir sözleşme ve gider pusulasının imzalanmasının davalının da imzası olan sözleşmenin bir gereği olduğu, Yine … isimli sözleşmenin 19. Maddesinin ; “ Her eğitmen belli dönemlerde kurumun belirlediği prensip ve sayılarda deneme sınavı sorusu hazırlamayı, hazırlanan diğer deneme sınav sorularını incelemeyi ve zamanında geri bildirim vermeyi kabul eder. Bu sorular öncelikle … ‘nin soru standartlarına sonra da Tıp Bilimlerinde Sağlıklı Ölçme- Değerlendirmeye Yönelik Çoktan Seçmeli Soru Hazırlama Teknikleri kitabına uygun olmalıdır. Uygun olmayan Materyaller düzeltilmesi – için eğitmene geri iletilr. Bu konuda gerekli prosedürler eğitmenlere özel forum sitesinde yer almaktadır.” hükmünü amir olup müvekkil için 10 adet deneme sınavını Kurumca belirlenen prosedürlere uygun olarak işbu ihtarın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde hazırlayıp teslim etmesi gerektiğinin ifade edildiğini, aynı ihtarnamede; taraflar arasında …’ye ek olarak imzalanmış olan 27.07.2020 tarihli sözleşmenin 3. Maddesinin; 32 hafta ders anlattırmaya ve buna göre ücret ödemeyi taahhüt etmektedir. Eğitmen de“ iş bu sözleşmenin imzalanması ile … 4 yıl boyunca ( 15 Eylül 2024 tarihine kadar) Eğitmen’e yılda 15 Eylül 2024 tarihinde kadar anlatamadığı ancak ücretini aldığı derslerin – telafisi olarak … tarafından belirlenen genel tekrar, komite destek vs derslerin anlatacaktır. Bu suretle taraflar 32 hafta ders anlattırma ve ders anlatma yükümlülüklerini yerine getireceklerdir. Pandemi dahil …’dan kaynaklanan nedenlerle derslerin yapılamaması durumunda da yıl sonunda yapılmayan derslerin ücreti hesap edilerek Eğitmen’e ödenecektir. Ancak eğitmenden kaynaklı bir sebep ile yılda 32 hafta ders anlattırılamaması durumunda … tarafından Eğitmenin anlattığı hafta kadar ders ücreti ödenecektir.” Şeklinde olduğu, bu bağlamda müvekkilin davalıya anlattırmaya taahhüt ettiği 32 hafta derse ilişkin programın da ihtarnamenin ekinde yer alan tabloda mevcut olduğu, buna göre programlarını yaparak belirlenen derslere katılması, katıldığı derslerin/seminerlerin bedellerinin de belirtilmiş olduğu … nolu İBAN numaralı hesaba “ ders anlatım ücreti” olarak yatırılacağının, sözleşmeye aykırılık durumunda uğranılan zararlardan hariç olmak üzere” diğer taleplerinin ( cezai şart vs.) için de hukuki yollar başvurulacağının ihtaren bildirilmiş olduğunu, davalı ise ihtarnameye karşı göndermiş olduğu … Noterliğinin 01.02.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeyi haksız bir şekilde fesh etmiş olduklarını, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde tam iki tarafa borç yükleyen ve sürekli nitelikte olduğunu, müvekkili sözleşmeyle, yukarıda yazılı temsil borcunun kendi belirlediği yer ve zamanda yerine getirilmesini ve başka ortamlarda temsil eylemini gerçekleştirmeme şeklinde asli alacak hakkı edinmiş olduklarını, bunun yanında müvekkili anılan alacak hakkını garanti edecek biçimde, ifaya ekli nitelikte cezai şartı talep hakkı edinmiş olduğunu, davalı borçlu da sözleşme gereği , temsil görevini müvekkili bünyesinde yerine getirme , bunun yanında kendisi veya başka kişinin bünyesinde temsil görevini temsil eyleminde bulunmaması şeklinde edim yükümlülüğü altına girmiş olduğunu, FSEK hükümleri uyarınca mali hakları müvekkiline ait eserleri müvekkilin bünyesinde konferans, seminer ve ders verme şeklinde temsil etme (FSEMK m.24) taahhüdünü yerine getirmeyen davalının sözleşmeye aykırılık oluşturan fiilleri nedeniyle şimdilik 50.000 TL Cezai Şartın davalıdan tahsiline , davalının eylemlerinin sözleşmeden doğan yapma ve yapmama borçlarına ve sözleşmeye aykırılık oluşturulduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının huzurdaki davada gerek usulen gerek esasen reddine karar verilmesi gereken mesnetsiz bir dava ikame etmiş olduğunu, kısmi dava olarak açılması mümkün olmayan işbu davanın bu sebeple usulden reddine, eda davası ve tespit davasının aynı anda açılmasında hukuki menfaati olmayan davacının davasının hukuki menfaat yokluğundan reddine, ödemezlik def’i dikkate alınarak esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; 5846 sayılı yasa kapsamında mali hakları davacıya ait eserlerin davacının belirlediği yer ve zamanda yahut bünyesinde konferans, seminer ve ders verme şeklinde temsil etme, (FSEK 24) edimini yerine getirmeyen davalıdan sözleşme kapsamında 50.000 TL cezai şartın tahsili, davalı eyleminin sözleşmeden doğan yapma ve yapmama, borçlarına ve sözleşmeye aykırılık oluşturduğunun tespitine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler … ‘nın 22/06/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte yorumlandığında ilk dönem için 32 hafta ders anlattırma ve bunun bedelini ödeme yükümlülüklerinin süresinin 15 eylül 2021’de dolacağı, davalının belirttiği şekliyle “yıl sonundan anlaşılan durumun aralık 2020 sonu olmadığı bu çerçevede de davacının henüz davalının belirttiği dönem için temerrüdünün söz konusu olmadığı, davacının ihtarına rağmen davalının FSEK 24 kapsamında … ‘nın belirlediği yer ve zamanda seminer, konferans ve eğitim verme formatlarında temsil taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle davalının feshinin haksız olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.inci maddesine göre; eğitmen sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranırsa taraflar arasındaki …nin 16 Maddesindeki cezai şartı ödemek durumunda olduğunu dosyada mübrez 2018 eylül-2021 eylül arasında geçerli …nin 16 ıncı maddesi gereğince davacının cezai şart talebinde bulunabileceğini, TBK 182/2’deki; “Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indiri” hükmü çerçevesinde cezai şartın tenkis edilip edilmeyeceği hususundaki takdirin mahkememize ait olacağı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … ‘nın 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporlarında; Kök rapordaki değerlendirmelerin aynen geçerli olduğu; Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte yorumlandığında ilk dönem için 32 hafta ders anlattırma ve bunun bedelini ödeme yükümlülüklerinin süresinin 15 eylül 2021’de dolacağı, davalının belirttiği şekliyle “yıl sonu”ndan anlaşılan durumun aralık 2020 sonu olmadığı bu çerçevede de davacının henüz davalının belirttiği dönem için temerrüdünün söz konusu olmadığı, davacının ihtarına rağmen davalının FSEK 24 kapsamında … ‘nın belirlediği yer ve zamanda seminer, konferans ve eğitim verme formatlarında temsil taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle davalının feshinin haksız olduğu, Taraflar arasındaki sözleşmenin 5 inci maddesine göre; eğitmen sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranırsa taraflar arasındaki …nin 16. Maddesindeki cezai şartı ödemek durumunda olduğu, dosyada mübrez 2018 eylül-2021 eylül arasında geçerli …nin 16ıncı maddesi gereğince davacının cezai şart talebinde bulunabileceği, TBK 182/2’deki; “Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indiri” hükmü çerçevesinde cezai şartın tenkis edilip edilmeyeceği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir
Emekli Yargıtay üyesi … tarafından da 10.1.2022 tarihli uzman görüşü sunulmuştur.
Toplanan deliller, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, …, ihtarname, uzman görüşü taraf iddia ve savunmaları ,bilirkişilerin kök ve ek raporları ile birlikte değerlendirildiğinde; Dosyadaki deliller ve sözleşme hükümleri ile uyumlu kök ve ek rapor içeriği denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan hükmü dayanak alınmış ve davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Somut olayda davaya konu uyuşmazlık da davalının taraflar arasındaki 27.7.2020 tarihli sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacının davalıdan cezai şart talep edip edemeyeceği hususu sözleşme hükümleri de incelenmek suretiyle tartışılmalıdır. sözleşme hükümleri incelenmiş olup: Taraflar arasındaki sözleşmenin 2 ini maddesinde bahis konu edilen …’nin davalıya imza karşılığı teslim edildiği davalının beyanından anlaşılmaktadır. Davalı taraf …’nin önceden müzakere imkanı verilmeden tüm doktorlara imza karşılığı tesliminin TBK 20 vd anlamında bu bildirgenin genel işlem koşulu olması sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de davacı ile davalı arasında daha önce de eylül 2018-eylül 2021 tarihleri arasında aynı şekilde hem sözleşme hem de …nin teslimi şeklinde ilişkin devam ettiği ve bu ilişki çerçevesinde karşılıklı edimlerin yerine getirilmesinden sonra devam eden dönem için davalının genel işlem koşulu savunmasında bulunmasının mümkün olmayacağı anlaşılmıştır. Davacı, davalının 01.02.2021 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshine gerekçe olarak ileri sürdüğü Ssözleşmenin 3.3. maddesi kapsamında kendisine ödeme yapılmamasının doğru olmadığını, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmeyen davalının sözleşmede atıf yapılan …nin 16 sayfasındaki cezai şart hükmü gereğince cezai şartın tahsilini talep etmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin 3.3. üncü maddesinde yer alan hükümde belirtilen ödemenin hangi dönemi kapsadığı ve davacının davalıya ödeme konusunda temerrüde düşüp düşmediği noktasında toplanmaktadır. Bu madde hükmüne göre; “işbu sözleşmenin imzalanması ile birlikte … 4 yıl boyunca ( 15 eylül 2024 tarihine kadar) Eğitmenne yılda 32 hafta ders anlattırmayı ve buna göre ücret ödemeyi taahhüt etmektedir. Eğitmen de 15 Eylül 20224 tarihine kadar anlatamadığı ancak ücretini aldığı derslerin telafisi olarak … tarafından belirlenen genel tekrar, komite destek vs. derslerini anlatacaktır. Bu suretle taraflar 32 hafta ders anlattırma ve ders anlatma yükümlülüklerini yerine getireceklerdir. Pandemi dahil …’dan kay naklanan nedenlerle derslerin yapılmaması durumunda da yıl sonunda yapılmayan derslerin ücreti hesap edilerek Eğitmene ödenecektir. Ancak Eğitmenden kaynaklı sebep ile yılda 32 hafta ders anlattırlamaması durumunda … tarafından Eğitmenin anlattığı hafta kadar ders ücreti ödenecektir” Davalı taraf madde hükmündeki “yıl sonunda yapılmayan derslerin ücretleri”şeklindeki kısmı 2020 yılı sonu olarak değerlendirip sözleşmenin imzalandığı 27.7.2020 ile aralık 2020 arasında bu sürede kendisine …’dan ve/veya pandemiden kaynaklanan sebeplerde müvekkiline ders ücretlerinin tamamının ödenmesi gerektiği şeklinde ifade etmekte ve feshi buna dayandırmaktadır. Davalıya göre davacı, 2020 yılı Aralık ayı bitiminde 2020 yılına ilişkin 32 haftalık minimum ders anlattırma yükümlülüğünü ifa etmemiştir. Oysa taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte yorumlandığında özellikle sözleşmenin 3.3.maddesinde sözleşmenin süresinin 15 eylül 2024 tarihine kadar olduğunun belirtilmesi ve 3.4 üncü maddesinde yer alan “ders ücreti her yıl TÜİK tarafından ağustos ayında açıklanacak 12 aylık TÜFE ortalaması dikkate alınarak güncellenecektir” hükmü gözetildiğinde sözleşmenin 3.3. maddesindeki “yıl sonu” ifadesinden ilk dönem için 32 hafta ders anlattırma ve bunun bedelini ödeme yükümlülüklerinin süresinin 15 eylül 2021’de dolacağı, davalının belirttiği şekliyle “yıl sonu”ndan anlaşılan durumun aralık 2020 sonu olmadığı bu çerçevede de davacının henüz davalının belirttiği dönem için temerrüdünün söz konusu olmadığı, davacının ihtarına rağmen davalının. FSEK 24 kapsamında … ‘nın belirlediği yer ve zamanda seminer, konferans ve eğitim verme formatlarında temsil taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle davalının feshinin haksız olduğu, sunulu delillere göre davalı yanca ileri sürülen ödemezlik def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5 inci maddesine göre; eğitmen sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranırsa taraflar arasındaki …nin 16 maddesindeki cezai şartı ödemek durumundadır. Dosyada mübrez 2018 eylül-2021 eylül arasında geçerli …nin 16 ıncı maddesine göre; eğitmenler bu bildirgede yer alan yükümlüklerine aykırı hareket halinde 100.000 TL cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ederler hükmü bulunmakta olup,davacının 50.000 TL talepde bulunduğu, bu talebin ise somut olaya uygun bir miktar olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere Cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde, belli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Cezai şartın ceza ve tazminat fonksiyonu olup, Borçlar Kanunu’nda bu ileri fonksiyon kaynaştırılarak birleşik sistem kabul edilmiştir. Bunun sonucu olarak aşırı görülen cezai şartın indirilmesinde tazmin ve ceza dengeli olarak korunmalıdır.
TBK’nun 182. maddesinin ilk fıkrasında “Taraflar cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.”, son fıkrasında ise, “Hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.” hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla borçlu ileri sürmese bile, hakim cezai şartta indirim yapılıp yapılmayacağını kendiliğinden saptamalıdır. Hakim, bu hakkını ölçülü olarak kullanmalı, tarafların ekonomik durumu, borçlunun ödeme yeterliliği ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla sağladığı yarar, borçlunun kanun derecesi, borca aykırı davranmasının ağırlığı, sözleşmeden beklenen yararın elde edilememesi ve akde aykırı davranılması yüzünden doğan zarar, cezai şartın tazmin ve ceza unsurlarını dengeli olarak gözetilerek objektif esaslara dayandırılmalıdır. Mahkememizce cezai şart koşulları da res’en incelenmiştir. Zira davacı yanca talep edilen Ceza koşulu davalı yanın kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alındığında üzerine düşen sorumluluklarının tamamının değil bir kısmının ihlali niteliğinde olduğu, dolayısıyla hükmedilecek ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet en önemlisi iyiniyet kurallarına( MK 2.) uygun olarak tespit edilmesi gerektiğinden Sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşme ile kararlaştırılan 100.000 TL cezai şartın fahiş olduğu, ancak davacının 50.000 TL talep ettiği, bu miktarın ise somut olaya uygun bir cezai şart olduğu anlaşılmış olup, toplanan deliller, hükme dayanak alınan kök ve ek rapor içeriklerine göre ; Davalı eyleminin sözleşmeye aykırılık oluşturduğunun tespitine, 50.000 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağadaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE
1-Davalı eyleminin sözleşmeye aykırılık oluşturduğunun tespitine,
2-50.000 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faziyle birlikte davalıdan tahsiline,
3- 3.415,50 ilam harcının 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.356,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL başvuru harcı 59,30 TL peşin harç, 201 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.319,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 04/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸