Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/126 E. 2023/194 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2023/194

DAVA : FSEK-TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 20/11/2013
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-TAZMİNAT davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasarlayıp meydana getirmiş olduğu ve kısaca … olarak bilinen … isimli programın, davalı yanca hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı, müvekkilinin eser sahipliği hakkına tecavüz oluşturacak şekilde izinsiz olarak kullanılması sebebiyle ikame edilmiş olduğunu, işbu davada mahkemece celbedildiğini ve bilirkişi heyeti marifeti ile de bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, toplanan delillerden müvekkilinin programına ilişkin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’na yapılan başvurusu neticesinde, … sayılı ve 28/05/2014 tarihli destekleme kararı ile 2004-2006 yılları arasında desteklenmiş … “E-Belediyecilik Afet Yönetimi Merkezi Karar Destek Sistemi Yazılımı”nın tam ve kullanıma elverişli bir bilgisayar programı olarak oluşturulduğu hususunun ve söz konusu dosya kapsamında tam olarak oluşmuş olan eserin sahibinin müvekkili olduğu hususunun da sabit olduğunu, halihazırda programın ana kodlarının ve yazılımcısına ait bütün teknik tasarımların ve diğer çalışma detaylarının müvekkilinde mevcut olduğunu, müvekkilinin eseri meydana getiren kişi olduğunu ve bu nedenle kanundan kaynaklanan tüm hakların da sahibi olduğunu, davalının eseri çoğaltma ve yayma hakkı bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu hakkının ihlal edildiğini, işbu dava dosyasında bu aşamaya kadar toplanan deliller ve bu deliller ışında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, müvekkilinin … programının eser sahibi olduğu, müvekkilinin projesi ve bu çerçevede oluşturulduğu yazılım aşamaları ifade ediliş biçimi ile bir hususiyet arzetmiş olduğu, bu eserin dil ve edebiyat eseri olarak da korunma altında olduğu, davalının … nezdinde müvekkilinin eseri ile benzeşme ve örtüşme gösteren bir bilgisayar programı projesi sunduğu hususlarında tespitte bulunulduğunu iddia ederek, tecavüzün ref’ini, davacı vekili Mahkemeye sunmuş olduğu 01/04/2013 tarihli dilekçesi ile, davalı yanca imzalanan 05/07/2004 tarihli gizlilik sözleşmesinin ihlali sebebi ile bu sözleşmede kararlaştırılan 250.000 USD cezai şartın davalıdan tahsilini, müvekkilinin eser sahibi olması sebebi ile sahibi olduğu mali haklardan (telif ücretinin) miktarının FSEK 68. Maddeye uygun olarak tespiti ve şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25.000,00 TL.’nin davalıdan tahsilini, alacakların ihlalin vuku bulduğu 25/04/2006 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep ettiği ve davacı yan talebinin davadaki uyuşmazlığa dayalı ek dava niteliğinde olması ve ıslah dilekçesi olarak sunduğu anlaşılmakla, 250.000 USD cezai şart alacağının ve 25.000,00 TL tazminat ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesiyle davalı ile yapılmış sözleşmeleri ve iddia ettiği yazılım fikrinin sadece kendisine ait olmadığını, sunduğu şeyin taslak bir fikir/proje olduğunu, davalı müvekkili tarafından geliştirilerek eser haline getirildiğini gizleyerek yanlış ve yanıltıcı beyanlarla haksız ve dayanaksız dava açtığını, taraflar arasındaki 09/12/2008 tarihli sözleşmeyi Mahkemeden gizlediğini, yazılım fikrinin taslak halinde davacı …, …ve … tarafından taslak halindeki “…” ismiyle müvekkili …’e sunulduğunu, müvekkili firmanın ilk yazılım fikrinden bağımsız ve farklı olarak tamamen yeniden yepyeni bir program, arayüz ve işlerlikle yaratıldığını ve isminin devam ettirildiğini, sözleşmede davacı ve arkadaşlarının bu yazılım fikrinden tamamen bağımsız bir bilgisayar programı olduğunu ve davalı … tarafından yaratılan …’nin bütün haklarının süre ve yer sınırlaması olmadan münhasıran davalıya ait olduğunu gayrikabulürücu olarak kabul, beyan ve taahhüt ettiklerini, ilk sunulan taslak halindeki fikrin sadece davacıya ait olmayıp dava dışı üçüncü kişiler olan … ve … ile birlikte geliştirmeye muhtaç bir yazılım fikri olduğunu, taraflar arasında yapılan 09/12/2008 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde “bu sözleşme, taraflar arasında bugüne kadar yapılmış tüm sözlü ve yazılı anlaşma ve taahhütleri geçersiz kılmış ve onların yerini almıştır” hükmünün yer aldığını, davacının haksız kazanç elde etmek için müvekkili firmadan sözleşme ile ilgisiz paralar talep ettiğini, alamayınca da tehdit, hakaret ve şantaj içerikli mailler gönderdiğini, bu mailler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve Savcılık tarafından yapılan soruşturma ile … 32. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davacının bu ceza mahkemesindeki 05/04/2011 tarihli duruşmasında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde dava açtığını beyan ettiğini, ancak bu tarihte açılmış bir dava bulunmadığından ve yalan beyanın sonuçlarınından kurtulmak amacıyla bu davayı sonradan şeklen açtığını, 2008 tarihindeki sözleşmenin üzerinden 4 yıl geçtiğinden davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle, tedbir talebinin ve diğer taleplerinin de reddini savunduğu,
Mahkememizden verilen 20/04/2017 tarih ve 2013/247 Esas 2017/75 sayılı kararı BAM 16.Hukuk Dairesi’nin 02/04/2021 tarih ve 2018/1799 Esas 2021/710 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA iş bu esasa kaydı yapılmış, Bam ilamı ışığında gerekli incelemeler yapılmıştır.
30/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalıca, davacının … yazılımından gerçekleştirilen intihalin %98 oranda olduğunu, 27/06/2006 tarihli bilirkişi raporunda da dayandırıldığı üzere … proje bütçesinin gerçekçi karşılanarak en fazla €210.535,00 EUR üretim maliyetine erişebileceğini, bu bedelin intihal oranı olan %98’e denk gelen karşılığının €206.324,30 Euro olabileceğini, davacının bu bedelin FSEK 68 kapsamında 3 katına kadar talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmalık; Mahkememizin 2012/114 Esas sayılı dosyasında davacının, eserden kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti, ref’i ve manevi tazminat talep ettiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesini harçlandırmak suretiyle, mali haklarının ihlal edildiğinden bahisle FSEK 68. Madde gereğince üç kat telif tazminatı ve cezai şartın tahsili talebinde bulunması üzerine, mahkememizce talebin ek dava mahiyetinde bulunduğundan bahisle tefrik kararı verilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde; … destekli proje konusu ve içeriği ile … tarafından desteklenen proje konusu ve içeriğinin örtüştüğünün tespit edildiği, yine tarafların yaptıkları yazılımların iş akışları ile ilgili ara yüzleri incelendiğinde, tasarımların ve menü yapılarının birbirlerine çok benzediği, davacının yazılımının menü yapısının, davalı yazılımında daha da geliştirildiği, ek katman ve menü elemanları koyulduğu, dolayısıyla daha fazla içerik barındırdığı ,davacı ve davalının dosyaya konulan cd’lerde bulunan … programına ait kaynak kodlarının davalıya ait programın kaynak kodlarının tamamını kapsadığı anlaşılmış olup Bam ilamında da açıkça davacının haklarına tecavüzde bulunduğunun yazılı olduğu gibi gerek bam kaldırma ilamı gerekse de kaldırma ilamı ışığında alınan bilirkişi raporu, 2008 tarihli sözleşme içeriği ve davalı vekilinin cevap dilekçelerindeki kabullerinden, davacının yazılımının, kaynak kodları, iş akışları, arayüzleri, tasarım ve menü yapıları ile davalının … yazılımına aktarıldığı, işleme suretiyle davalı tarafça eklemeler yapıldığı, …’dan destek alındığı anlaşılmıştır.
Davacının eserden kaynaklı mali haklarına tecavüz hususu gerek Bam ilamı gerekse de yapılan yargılama ışığında sabit hale gelmiş ise de; tazminat hususunun belirlenmesi hususunda kaldırma ilamı öncesi alınan raporlar arasında çelişkiler husule geldiği gibi denetime elverişli olacak mahiyette raporlar alınmadığı anlaşılmış, bam ilamı gereğince yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmış, dosya kapsamına alınan 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile kaldırma ilamı öncesi alınan raporlar arasındaki çelişkiler giderilmiş, Bam ilamı da nazara alınmak suretiyle usul ve yasaya uygun rapor tanzim edilmiştir.
Yapılan incelemede; Davalı yazılımı ön yüz tasarımının, menü tasarımının, sekmelerinin, açılır menüdeki başlıkların sıralamasının, yan menüdeki hiyerarşik yapının, başlıkların, alanlarının, ikonların, kamera kontrol düğmelerinin, program adının ve işleyiş prensibinin davacı yazılımındaki ile neredeyse aynı oranda örtüşmesi davalının sunmüş olduğu yazılımda, davacının yazılımındaki – geliştiricisinin – imzası niteliğindeki yorumların (comment) dahi birebir örtüşmesi, değişken, fonksiyon, sınıf, parametre adlarının ve kod bloklarının tıpkı örtüşmesi, genel yazım karakteristiğinin, hizalama kullanım tarzının, bloklar arasında bırakılan boşlukların dahi örtüşmesi, “… — …” şeklinde kullanılmış olan proje adının tıpkı örtüşmesi, Davacının mevcut temel yazılımı üzerinde bütüne oranla en fazla % 2’ye tekabül edebilecek düzeyde firma ismi, başlık, filigran ekleme gibi basit değişikliklerin yapılmış olması, davalı taraf yazılımının parçalar halinde intihali şeklinde değil de, doğrudan Davacının yazılımı üzerine ek geliştirme ve modifikasyon suretiyle geliştirilmiş/değiştirilmiş olması, Davalıca …’a sunulmuş olan projenin Davacının …’e sunduğu projedeki isim, logo, versiyon, menü yapısı, tasarımlar ile örtüşmesi bulguları tümüyle birlikte değerlendirildiğinde; Davacının yazılımından gerçekleşen intihalin % 98 oranında olduğu yönünde bilirkişilerce tespit yapılmış olup, yapılan tespitin bilimsel ve yerinde olduğu gibi özellikle firma ismi, başlık, filigran ekleme gibi basit değişikliklerin yapılmış olması gibi tespitler ile % 2 oranındaki farklılaşmanın tespiti ve haricinde kalan kısımların özellikle aynı olması ve bu hususun görsellerle desteklenmesi hasebiyle yerinde görülmüş, intihalin % 98 oranında olduğu kabul edilmiştir.
FSEK m.68/1 hükmüne göre; sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya gı nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir”.
FSEK m.68’deki kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, tecavüz edenin kusurunun olması’ ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir. Yine Yargıtay’a göre; sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız ftil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır.
Bam ilamı sonrası alınan 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile Davacının DVD içinde sunmuş olduğu; proje dosyaları, diyagramlar, 2D ve 3D haritalandırma verileri, gerçek zamanlı hareket özelliği, veritabanı, algoritmalar, çalışma prensibi, teknik özellikler, veri giriş arayüzleri, …, …, …, …, …, kan bankası gibi kamu kurumlarıyla planlanmış olan haberleşme özelliği, takip ve raporlama özelliği, sunduğu avantajlar, proje dokümanları, … dokümanları, emsal araştırma sonuçları, benzer projeler, bilirkişi önceki raporları tümüyle birlikte 2004 yılı nazarında değerlendirildiğinde; bu kapsamdaki bir afet yönetim-koordinasyon çekirdek yazılımının 27/06/2006 tarihli bilirkişi raporunda da dayandırıldığı üzere … proje bütçesinin gerçekçi karşılanarak en fazla €210.535,00 EURO üretim maliyetine erişebileceği kanaatine varılmış olup, yapılan tespitlerin yerinde olduğu, alınan raporun denetime elverişli olduğu gibi kaldırma ilamı öncesi verilen kararda da muhtemel lisans bedelinin aynı bedel olarak tespit edildiği anlaşılmış, tespiti yapılan iş bu bedelin intihal oranı olan %98’e denk gelen karşılığının €206.324,30 Euro olabileceği noktasında mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Yazılımın tasarımı, kaynak kodlarının da dahil satışı/devri gibi hususlar, başlatıldığı tarihteki Türkiye’de geliştirilen bu kapsamdaki ilk yazılımlardan biri olması, ilksel olması hasebiyle potansiyel katma değeri, … ve … tarafından destek kabulü görmüş olması, Davalının mevcut proje üzerinden … başvurusu yapmış hususları birlikte değerlendirildiğinde, Davacının bu bedelin FSEK 68 kapsamında 3 katına kadar talebi mahkememizce somut olaya ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Yukarıda yapılan anlatımlar ışığında davacının eserden kaynaklanan mali hakka yönelik ihlal dolayısıyla telif bedeline yönelik talebinin kısmen kabulü ile, 206.324,30 EURO muhtemel lisans bedelinin FSEK 68.maddesi kapsamında 3 katı olan 618.972,90 EURO nun dava tarihindeki merkez bankasının dava tarihindeki kur değerleri nazara alınarak yapılan hesaplamada karşılığı olan 1.434.160,21 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hali ile karar verilmiştir.
İhtar tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK 24/1- (3 ve 4) maddesinde; “Hata ettiğini iddia eden tarafın taahhüt ettiği ivazın kastettiği şeyden ehemmiyetli surette çok ve mukabil ivazın ehemmiyetli surette az olmasının ve hata ettiğini iddia eden tarafça, akdin lüzumlu vasıflarından olarak nazara itibara alınmasına ticari doğruluğun müsait olduğu şeylerde hata edilmiş olmasının” esaslı hata olduğu düzenlenmiştir. Davaya konu 2008 tarihli sözleşme incelendiğinde, davalının yüklendiği tek edimin kar payı edimi olduğu, davacı tarafın ise, yazılım üzerinde işleme dahil tüm mali haklarda hak ileri sürmemeyi ve 2004 tarihli gizlilik ve cezai şart sözleşmesinin yürürlükten kalkmasını kabul ettiği, davalı tarafça yüklenilen kar payının programın 20 yıl süreyle satış şartına bağlandığı, ancak satışın gerçekleşme zamanı, aşamalardan bilgi verilmesi, pazarlama taktikleri, stratejisi, tanıtımı vs. alanlarda sözleşmede bilgi bulunmadığı gibi, davalının davacıya bilgi verme taahhüdünün de bulunmadığı, davacının yazılım programının kaynak kodları ile birlikte, tüm kayıtlarını davalıya verdiği, tümüyle davalının yazılımına aktarıldığı, gerçekten de edimler arasında açık nispetsizlik bulunduğu, davacının hata nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ileri sürmesinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yan her ne kadar ceza-i şart talebinde bulunmuş ise de; 2008 yılında yapılan sözleşmeden davacı yanın hata hükümlerine göre dönmesi yukarıda yapılan açıklamalar ışığında haklı olup, davalı yanın davacının eserine tecavüz durumu sabit ise de; 2004 yılında yapılan sözleşmenin cezai şartı gerektirecek boyutta ihlal edildiğini davacı yanın ispatlayamadığı gibi her ne kadar sonradan davacı yanca haklı olarak dönülse dahi taraflar 2004 yılında yapılan gizlilik sözleşmesinin sona erdiği noktasında anlaşma yapmış olup, 2008 yılında yapılan sözleşmenin edimler arasında orantısızlık bulunduğu sabit ise de iş bu durumun tarafların cezai şartın oluşmadığı noktasında varmış oldukları mutabakatın geçerliliğine etki edecek mahiyeti bulunmamaktadır. Anılı sebeple cezai şart talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
-Cezai şart talebinin reddine,
-Eserden kaynaklanan mali hakka yönelik ihlal dolayısıyla telif bedeline yönelik talebinin kısmen kabulü ile, 206.324,30 EURO muhtemel lisans bedelinin FSEK 68.maddesi kapsamında 3 katı olan 618.972,90 EURO nun dava tarihindeki merkez bankasının dava tarihindeki kur değerleri nazara alınarak yapılan hesaplamada karşılığı olan 1.434.160,21 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davanın kabulüne konu bedel üzerinden hesaplanan ve davalı yandan alınması gereken 97.967,48 TL karar ve ilam harcının davacı yanca peşin olarak yatırılan 8.111,85 TL peşin harç ve 111.003,75 TL ıslah harcının toplamı 119.115,60 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 21.148,12 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile talebi halinde davacıya iadesine, davalı yandan alınması gerekip de davacı yanın yatırdığı harçtan tahsili yapılan karar ve ilam harcı tutarı olan 97.967,48 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davanın kabulüne konu kısım üzerinden hesaplanan, 186.732,82 TL vekalet ücretinin, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğine cezai şart ve tazminat talebinin kısmen reddi sebebiyle hesaplanan 350.387,52 TL vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından kaldırma ilamı öncesi yapılan 56,00 TL tebilgat-tezkere ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.856,00 TL yargılam gideri ile kaldırma ilamı sonrası yapılan posta ve bilirkişi masraflarından oluşan 3.123,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.979,50 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre 1.073,32 TL.’sinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen 146,00 TL tebligat ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.396,00 TL giderin, davanın kabul-red oranına göre 540,63 TL.’sinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri’nin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır