Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/124 E. 2022/109 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/124 Esas
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarih, 2017/352 esas, 2017/257 karar sayılı kararının BAM 16.HD’nin 2018/1270 Esas, 2021/454 karar sayılı ilamı ile KALDIRILMASINA, karar verilmiş kaldırma sonrasında mahkememizin 2021-124 esas sayılı numarasına kayıtlanan markanın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Tokyo merkezli bir şirket olup elektrik ve elektronik alanında öncü kuruluş olduğunu, davalı şirketin ise iklimlendirme ve havalandırma sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’de kurulu bir şirket olup aynı zamanda müvekkili ile ticari ilişkisi de bulunduğunu, davalının müvekkilinin dünya üzerinde tescil ettiği ve kullanmakta olduğu “…” markasını … tescil numarasıyla …sınıfta … tescil numarası ile … ve ….sınıfta, … tescil numarası ile ….sınıfta tescil ettirdiğini, davalının bu tescillerinin kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin … markası üzerinden önceye dayalı hak sahibi olduğunu, bu markanın ilk olarak müvekkilince 11/06/2007 tarihinde Japonya’da …sınıf emtialar yönünden tescil edildiğini, daha sonra birleşik krallıkta 15 Ocak 2008’de …, …, …, …, …, … ve ….sınıf emtialar yönünden tescil edildiğini, ayrıca birçok ülkede de değişik sınıflarda tescillerinin bulunduğunu, müvekkilinin … markasının tanınmış marka olduğunu belirterek davalıya ait … markalarının kötüniyetli tescil edilmiş olmaları ve 556 Sayılı KHK’nun 42.maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; … markasının tanınmış marka olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını, müvekkilinin tescillerinin kötüniyetli olmadığını bildirerek davanın reddin istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının davacıya ait dünya üzerinde tescil ettiği ve kullanmakta olduğu “…” markasını … tescil numarasıyla ….sınıfta … tescil numarası ile … ve ….sınıfta, … tescil numarası ile …sınıfta tescil ettirdiğini, davalının bu tescillerinin kötüniyetli olduğunu, davacının … markası üzerinden önceye dayalı hak sahibi olduğunu, ,markasının tanınmış marka olduğunu belirterek davalıya ait … markalarının kötüniyetli tescil edilmiş olmaları ve 556 Sayılı KHK’nun 42.maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemlidir.
Kaldırma kararı öncesinde Mahkememizce toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının tescilli markasının esas unsuru “…” ibaresi olup davacının marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, markanın kısmi hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde marka imajının zedelenmesi ve imaj transferinin işletmeler arasında idari ve ekonomik bir bağlantı olduğunun düşünülmesinin kaçınılmaz olduğu, davalının tescil anında kötüniyetli olduğu, ayrıca basiretli tacir kriteri dikkate alındığında tescilinin kötüniyetli olduğu, kötüniyetin ise hukuk düzeni tarafından korunmayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde TPE’ye bildirilmesine karar verilmiş, kararı taraf vekillerinin istinaf ettiği ve BAM 16.HD’nin 2018/1270 Esas, 2021/454 karar sayılı ilamı ile “..Dava, marka hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Davacı taraf, markasının tanınmış olduğunu ve davalının marka tescilinin de kötüniyetli olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında bilirkişiden rapor alınmış ve bu raporda dava konusu … tescil numaralı markanın …sınıftaki tüm emtialar bakamından, … tescil numaralı markanın bir kısım emtialar bakımından, … tescil numaralı markanın ise yine bir kısım emtialar bakımından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yolunda görüş belirtildiği, mahkemenin ise davalıya ait dava konusu markaların tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, iddiasına dayanak olarak bir kısım deliller sunmuş ise de, bu delillerin gerek bilirkişi raporunda, gerekse karar yerinde istinaf denetimine elverişli olarak değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece oluşturulacak bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi ile mali konularda da atanacak bir bilirkişinin de eklenerek ve davacı tarafın iddiasına dayanak yaptığı deliller ve sunulan mali kayıtların incelenerek … markasının davalının tescilinden önce davacı tarafından Türkiye’de kullanılıp kullanılmadığı, öncelikle hak sahipliği yönünden istinaf denetimine olanak sağlayacak şekilde değerlendirilmesi bakımından yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan bu yönler itibariyle davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş, esasa dair yönlerden ise bu aşamada inceleme yapılmamıştır. Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesine gelince; davacı taraf ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş olup konuyla ilgili olarak dosyanın geçirdiği aşamalar yukarıda deliller bölümünde özetlendiği üzere davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup bir başka ifadeyle davacı vekilinin istinaf talebi konusunda daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle Davacı vekilinin istinaf talebi daha önce dairemizce değerlendirildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarih, … esas, …karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,” Şeklinde kaldırma gerekçesi ile dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Kaldırma kararı öncesinde, TPMK’dan gelen cevabi yazı ekinde bulunan davalıya ait … tescil numaralı “…” markasının …sınıfta 06/02/2010 tarihinden itibaren tescil edildiği, yine … tescil numaralı “…” markasının.. ve …sınıfta 18/05/2011 tarihinde tescil edildiği, yine … tescil numaralı “…” markasının …sınıfta 05/11/2011 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Kaldırma öncesinde alınan 03/04/2017 tarihli … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının … markasını davalı taraftan daha önce seçtiği, kullandığı ve piyasaya tanıtmaya başladığı, bu suretle … markasının gerçek hak sahibi olduğu, davacı tarafa ait … markasının tanınmış marka olarak değerlendirilemeyeceği, KHK’nun 8/3 maddesi kapsamında …tescil numaralı markanın …sınıftaki tüm emtialar bakımından, … tescil numaralı markanın tescilli olduğu “ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi) bakımı ve tamiri hizmetleri” bakımından, …tescil numaralı markanın ise “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ısıtma ve buhar üretme tesisatı için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli sobalar, kuzineler dahil) İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ” hizmetleri bakımından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davalının … markalarını tescil ettirmede kötüniyetli olduğu, kötüniyetli olarak tescil edilen… tescil numaralı markanın …sınıftaki tüm emtialar bakımından, … tescil numaralı markanın tescilli olduğu “ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi) bakımı ve tamiri hizmetleri” bakımından, … tescil numaralı markanın ise “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ısıtma ve buhar üretme tesisatı için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli sobalar, kuzineler dahil) İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ” hizmetleri bakımından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Kaldırma sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılması için ara karar oluşturulmuş ancak davacı vekilince davaya konu markaların müddet olduğunu, kurumdan sorulması gerektiğini, usul ekonomisi gereğince kurumdan yazı geldikten sonra davanında konusuz kalacağını bildirdiği anlaşılmıştır.
TPMK’dan gelen görüş bildirme yazısında davalıya ait … tescil numaralı “…” , … tescil numaralı “…” ve …tescil numaralı “…” markasının koruma sürelerinin dolduğunu ve yenilenmedikleri için hükümden düştüklerini bildirdikleri anlaşılmıştır. Kurum yazısı kapsamına göre hükümsüzlük davasının konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, Bam kaldırma gerekçesi, Dava konusu markaların yargılama sırasında Türk Patent ve marka kurumundan gelen yazı kapsamına göre koruma süresi dolduğundan ve hükümden düştükleri dolayısıyla dava konusuz kaldığından esas ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak 6100 sayılı HMK m. 331/1 gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder. Bu durumda dava konusu markaların hükümsüzlük şartlarının oluştuğu kaldırma kararı öncesinde alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan yani davacı huzurdaki davayı açmakta haklı olduğundan yargılama giderleri ve vekalat ücretinden davalı sorumludur.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Hükümsüzlüğü talep edilen markaların hükümden düştüğü gözetilerek dava konusuz kaldığından esasla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 51,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-6100 sayılı HMK m. 331/1 gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder hüküm gözetilerek AAÜTE gereğince 7375 TL vekalat ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 489,82 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam nın yapmış olduğu 1.548,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bilirkişi ücreti 3.057,00 TL ile kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır