Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/10 E. 2021/221 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/10 Esas
KARAR NO : 2021/221

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/08/2011
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Taraflar arasında fsek’den kaynaklanan tazminat davası Kapatılan İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10.11.2015 tarih ve 2015/131 E. – 2015/213 K. sayılı ilamının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenildiği , dosya yüksek mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş , bozma sonrasında dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2021/10 esas numarasına tevzii edilmiş ve taraflara bozma ilamı tebliğ edilerek ve bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı …arasında, …’in “…” adlı kitabının promosyon olarak verilmesi için basım anlaşması imzalandığını, 150.000 adet kitabın basılıp teslim edildiğini, ancak daha sonra davalı …nin telif ücreti ödemeksizin ve izin almaksızın yetkisiz bir şekilde diğer davalı …Ş. ile anlaşarak 50.000 adet baskı yaptırdığını, bunların içinde baskı tarihinin 2009 olarak gösterildiğini ve bandrolsüz olduklarını, müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini, …’in …nin yetkili temsilcisi olduğunu ileri sürerek, tecavüzün ref’i ve muhtemel tecavüzün men’ini, maddi zararın tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini ve hükmün ilamını talep etmiş, 27/05/2014 havale tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini, 36.500,00 TL arttırarak, 37.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı, … ile … hakkındaki davadan duruşma esnasında feragat etmiştir.
SAVUNMA:Davalılardan …, … ve … vekili, haksız kazanç iddialarının asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava konusu, eserden doğan çoğaltma ve yayma hakkının ihlali nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca açılmış tazminat istemine ilişkindir.
Kapatılan İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10.11.2015 tarih ve 2015/131 E. – 2015/213 K. sayılı ilamı kapsamına göre Mahkemece, 1. bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya iddia, savunma, bilirkişi raporuna, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı yanın sözleşme ile söz konusu kitapların dağıtımını üstlenen davalı …’nın davaya konu olan 50.000 adet izinsiz basılan kitap nüshaları ile ilgili faturanın muhatabı olmaması sebebiyle sorumlu tutulamayacağı yolundaki bozma ilamındaki tespit nazara alındığında, bu şirket ve yetkilisi davalı … hakkındaki davanın reddine, sair hususlarda verilen önceki karara yönelik temyiz itirazları ise reddedilmiş olduğundan, kesinleşen kısım yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 2020/184 esas, 2020/4704 karar ve 3.11.2020 –tarihli Bozma ilamı gerekçe kapsamına göre; ….” Somut olayda daha önce Mahkemece, telif hakkı davacıya ait olan “…” isimli tercüme eserin, telif ücreti karşılığında basım ve promosyon amacıyla 150.000 adet dağıtımı hususunda davacı ile davalı… Ltd. arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu, ancak daha sonra izinsiz olarak kitabın 50.000 nüsha olarak basılarak davalı … Ltd. tarafından satışa sunulan sirkeler eşliğinde dağıtıldığının belirlendiğini, bu işte davalılar … ve … ile …’in birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle söz konusu üç davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılarca temyizi üzerine, … Ltd’nin temyiz istemlerinin reddine karar verilerek, davalı … ve … yönünden, kararda gerekçe gösterilmeksizin söz konusu bu davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, önceki kararın gerekçesinden farklı olarak, bir yandan kararın gerekçesinde, her iki davalı şirketin de ortaklarının aynı olduğu ve davalı …’in her iki şirketin de yetkilisi olduğu zikredilmiş, ancak öte yandan da … Ltd. ve … yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa Mahkemece, davalı … yönünden 5846 sayılı FSEK’nın 66. maddesinde yer alan “Manevi ve mali hakları tecavüze uğrayan kimse tecavüz edene karşı tecavüzün ref’ini dava edebilir. Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir. Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir…” hükmü uyarınca şirket yöneticisi olarak ve eserden doğan çoğaltma ve yayma hakkına tecavüzün (haksız fiilin) faili olarak, davalı …’nın da dava konusu eserin izinsiz olarak çoğaltılmasında aracılık etmesi ve çoğaltılmış eser nüshalarının yayılmasında rol alması nedeniyle FSEK 68/1.maddesi uyarınca tazminattan müteselsil olarak sorumlu olup olmadığının tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve hatalı gerekçeyle anılan davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. II-)Ayrıca Dairemizin önceki ilamında … A.Ş. aleyhine kurulan hüküm yönünden temyiz istemlerinin reddine karar verilmiş olup, hükmün açıkça onanmasına karar verilmemiş olması nedeniyle mahkemece, infazda tereddüde yer bırakmayacak surette yeniden … A.Ş. hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu davalı yönünden “yeniden karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple de davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki (I) ve (II) no’lu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Şeklindeki gerekçeye göre dava dosyası bozularak uyap tevzii bürosunca mahkememize tevzii edilmiş ve mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
BOZMA SONRASI MAHKEMEMİZİN GEREKÇESİ:
Davacı vekilinin şikayeti üzerine davalı … ile … şirketi hakkında bandrolsüz veya bandrol yükümlülüğüne aykırılık iddiasıyla … Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan soruşturma sonucunda 01/08/2011 tarihinde promosyon olarak dağıtılan 3 adet numunenin alındığı ve kitaplar üzerinde bandrol ve hologram kayıtlarının olduğu belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve bu soruşturmayla ilgili evrakların dosyamıza gönderildiği görülmüştür.
Davacılar vekili davalılar … AŞ ile … hakkındaki davadan feragat ettiklerini, bu davalılar yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacının mali hak sahibi olduğunu iddia ettiği kitap ile davaya konu promosyon olarak izinsiz basıldığı belirtilen kitaplar celp edilmiş sunulu deliller bilirkişi heyetince incelenmiş ve bilirkişilerin 24/04/2013 havale tarihli raporlarında; davacı yanın … adlı kitabın promosyon olarak verilmesi için 150.000 adet kitap basılıp teslim edildiğinin, dosyaya sunulan kitabın bandrolonün bulunduğunu ancak bu diyaloğa rağmen davalı … şirketinin daha önceki sözleşmede belirtilen bedeli ödeyecekken 50.000,00 adetlik baskıyı davacı yerine … yaptırmasının mantığını anlayamadıklarını belirterek sözleşmede kitap adedinin 0,25 TL olduğu belirlendiğinden 50.000 adetlik baskının ise 12.500 TL yapacağı, 3 katının 37.500 TL olduğu yolunda görüş belirtildiği anlaşılmış, davacı vekilinin itirazları kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 10/01/2014 tarihli ek rapor kapsamına göre; … Sulh Ceza Mahkemesinin … Değişik İş no lu kararında promosyon olarak verilen kitapların yasal olduğu hükmünün mevcut olduğunu, incelemeye gelen kitapların birinde bandrol olup, diğerinde olmadığını, bandrolsüz kitapta basım tarihi 2009 yılı gözükse de … 2010 olarak ifade ettiğini,kitabın arka kısmında fiyat küpürü bulunmadığını. Bu kitapçığın … tarafından basıldığını, faturada ise 2011 yılının yazılı olduğunu, 25 krş bedelle 50.000 adet basıldığını, alıcının … olduğunu, fatura toplam bedelinin 12.250 ve KDV toplamı 14.750 TL olduğunu, Bu kitapçığın promosyon ürünü olduğunu, sirke şişesi ve kitapçık için 4.45 TL satış fişi kesildiğini, bandrollü kitapçığın ise 2009 basım tarihini taşıdığını, arka kapakta 7 TL fiyat küpürü bulunduğunu, ürün içine konulan promosyon materyalinin o ürüne katma bir değer vermediğini, 12.500 TL nin 3 katı 37.500 TL nın sözleşme yapılması halinde talep edilecek bedel olduğunu bildirmişlerdir.
Toplanan deliller kapsamına göre; davacı yanın eser sahibi …’den mali haklarını devraldığı … adlı kitap ile ilgili davacı ile davalı …Tic. Ltd. Şti arasında 150.000 adet kitap basımı için anlaşma mevcut olduğu halde davalıların davacıya telif ödemeksizin ve izin almaksızın … bastırdıkları … adlı kitabın 50.000 adet basmak suretiyle davalı … AŞ.’nin sirke şişelerini promosyon olarak eklediği, yapılan işlemin ticari nitelikte olduğu, davalı …ile davalı … ‘in haksız fiilde birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır. Zira Dosya içindeki 3.9.2010 tarihli sözleşmenin … İle … Arasında düzenlendiği ve sözleşmede teslim yerinin … olduğu, sözleşmenin 2. Maddesinde telif, yayın, dağıtım ve satış hakları satıcıya ait yazar … ait… isimli eserin Türkçeye tercümesi yapılmış orijinal örneğinin minimum 100.000 adedinin satıcı tarafından basılarak alıcıya satılması,….şeklinde devam ettiği ve satış bedeli olarak 0.25 KRŞ öngörüldüğü , Dosyaya davacı yanca sunulan bandrol talep formu incelendiğinde; … tarafından 6.9.2010 tarihli sözleşme kapsamına göre … isimli eser için 100.000 adet bandrol talep formu düzenlendiği ve eser sahibi olarak … yayınları gösterildiği, 15.10.2010 tarihli sözleşme ilgi tutularak aynı eser için ayrıca 50000 adet talep formu düzenlendiği formların 19.10.2010 ve 7.9.2010 tarihli olduğu, … ve … arasında düzenlenen 13.1.2011 tarihli faturanın da dosyaya sunulduğu, öte yandan … nin gerek yönetim kurulu üyesinin gerek yetkilisinin … olduğu, sirkelerin üzerinde diğer davalı …’nın isminin yazdığı ve promosyon olarak dağılacak kitabın üzerinde de ‘‘ …’ den … ’’ yazdığı, toplanan deliller kapsamına göre … ile … şirketlerinin ve bu şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalı … ’in birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır. Tacir olan tarafların diğer sıradan insanlara göre daha dikkatli ve ihtimamlı davranması beklenen bir olgudur.
Tarafların basiretli bir tacir olarak yaptığı sözleşmenin ve sözleşmenin kendisine verdiği hakları bilebilecek durumda olduğu göz ardı edilmemelidir. Sözleşmenin imzalanması sırasında kitabın promosyon olacak şekilde dağıtılabileceği yönünde tarafların sözleşmeye bir hüküm eklemedikleri görülmektedir. Dolayısıyla bu konuda ihmali olan yada sözleşmeye konu olaylardan farklı şekilde davranan tarafın bu ticari riskin sonuçlarına da katlanmak zorunda olduğu bilinmelidir. 5846 sayılı FSEK’nın 66. maddesinde yer alan “Manevi ve mali hakları tecavüze uğrayan kimse tecavüz edene karşı tecavüzün ref’ini dava edebilir. Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir. Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir…” hükmünü amirdir. Dolayısıyla şirketin ve yöneticisinin eserden doğan çoğaltma ve yayma hakkına tecavüzü (haksız fiilin) diğer davalı … ile birlikte gerçekleştirdikleri, dolayısıyla davalı …’nın ve yöneticisinin dava konusu eserin izinsiz olarak çoğaltılmasında aracılık ettikleri, promosyon olarak çoğaltılıp dağıtılmasında ( eser nüshalarının yayılmasında) aldıkları rol nedeniyle FSEK 68/1.maddesi uyarınca tazminattan müteselsil olarak sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı yanın eser sahibi …’den mali haklarını devraldığı … adlı kitap ile ilgili davacı ile davalı …Tic. Ltd. Şti arasında 150.000 adet kitap basımı için anlaşma mevcut olduğu halde davacıya telif ödemeksizin ve izin almaksızın … bastırılan … adlı kitabın 50.000 adet basmak suretiyle davalı … Tic. San. AŞ.’nin sirke şişeleri ile birlikte promosyon olarak dağıtılması için kitaplara eklendiği, yapılan işlemin ticari nitelikte olduğu, BASİRETLİ TACİR İLKESİNDEN HARAKET İLE davalı …ile davalı … ‘in haksız fiilde birlikte hareket ettikleri, FSEK 52, 54.ve 66 Maddeleri bir arada değerlendirildiğinde ; promosyon eki olarak verilecek eser için gerekli araştırma yapılmasının tacirden beklenen bir davranış olduğu, kök sözleşmede böyle bir durum bulunmadığı halde buna aykırı davranan basan, dağıtan , ticari olarak umuma arzında rol olan yani zincirin bir halkası konumunda bulanan tüzel kişi ve temsilcilerinin de sorumlu olduğu, zira eserden kaynaklı umuma iletim tarz ve şeklinin ancak mali hakların sahibi tarafından, bu hak devir edilmiş ise devr alan tarafından kullanılacak olması kuralı dikkate alındığında; … Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturmada ele geçirilen ve numune olarak alınan 3 kitapta bandrol mevcut ise de, dava açılmadan önceki tarihte düzenlendiği anlaşılan … AŞ’nin faturasından … için hazırlandığının anlaşılması sebebiyle dosyada mevcut … 6. Sulh Ceza Mahkemesinin arama kararına dayalı yapılan tutanakta ele geçirilen kitaplar üzerinde ki bandrollerin, izinsiz olarak faturaya konu basılan kitaplardan farklı olan kitaplar için düzenlenmiş olduğu, faturada belirtilen kitap miktarından 12.500,00 TL’sı telif bedeli elde edilebileceği, FSEK 68. maddesi gereğince bu miktarın 3 katının ise 37.500,00 TL olduğu anlaşıldığından, davacı yanın ıslah talebi de nazara alınarak maddi tazminat talebinin bu miktar üzerinden kabulüne, davacının manevi yönden zarar gördüğü hususu ispat edilemediğinden manevi tazminat talebinin reddine , davacı yanın FSEK 68. maddesi gereğince telif bedeli istemesi sebebiyle taraflar arasında farazi sözleşme yapıldığı sonucuna varıldığından davaya konu kitaplarla ilgili tecavüzün önlenmesi talebinin reddine, ancak davalıların davacının mali hak sahibi olduğu, … adlı kitabı davalıların muhtemel tecavüzünün men ve ref’ine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ilanına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalılar … ve … yönünden davanın vaki feragat sebebiyle reddine,(1.bozma ilamı kapsamına göre kesinleşmiştir)
2-Davalılardan … A.Ş. ve … Şti. ve … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının mali hak sahibi olduğu “…” adlı kitaba davalılarca muhtemel tecavüzünün men’ine FSEK 68. Madde kapsamında takdiren 37.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi ile diğer taleplerin reddine,
3- -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin, masrafı davalılardan alınmak suretiyle ülke genelinde yayınlanan tirajı yüksek gazetelerden birinde bir kez ilanına,
4-2.561,62 TL ilam harcının 18,40 TL peşin harç, 947,85 TL ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.595,37 TL harcın davalılar …Tic. San. A.Ş. ve… Tic. Ltd Şti. ve … ‘den tahsiline,
5-Maddi tazminat talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.625 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ve … Ltd Şti. ve … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
6-Tecavüzün men’i talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalılar … San. A.Ş. ve …Tic. Ltd Şti. ve … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …San. A.Ş. ve …Ltd Şti. ve … e verilmesine,
8-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 18,40 TL peşin harç, 18,40 TL başvuru harcı, 947,85 TL ıslah harç, 1.154 TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.138,65 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalılar … A.Ş. ve … Ltd Şti. ve … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar davalılar … A.Ş. ve … Ltd Şti. ve … tarafından yapılan 108 TL yargılama giderinin taktiren 1/3 ünün davacıdan alınarak bu davalılar verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dairdavacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.18/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır