Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/67 E. 2020/75 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/67 Esas
KARAR NO : 2020/75

DAVA :Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ :06/02/2020
KARAR TARİHİ :13/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 25.06.2017 tarihinde ana … organlarının da dahil olduğu birçok ulusal ve yerel ölçekte yayın yapan medya kuruluşlarında servis edilen bir haberde;Lise son sınıf öğrencisi olan … isimli bir öğrencinin LYS’den çok yüksek puan almasına rağmen, tercih etmediği bir üniversiteye yerleştiği, internet IP adreslerine ilişkin yapılan tespit sonucunda tercihlerinin arkadaşı olan … tarafından ÖSYM web sayfasından değiştirildiği yönünde haberler yer aldığı, 25.12.2017 tarihinde aynı haberler ekseriyetle aynı yayın organlarında yeniden gündeme gelmiş ve bu sefer de arkadaşının şifresini izinsiz kullanarak tercihlerini değiştiren söz konusu … isimli şahsın 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı ifade olunduğu, Söz konusu haberler basılı, görsel ve internet kaynaklı medya organlarında “…”, “…!” ve “…” gibi sair başlıklarla ulusal ve yerel medyada uzunca süre gündemde tutulduğunu, Müvekkili …’in, söz konusu haberlere konu olan olayla hiçbir ilişkisi olmadığı gibi bahsi geçen … isimli şahısla da isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı bulunmadığını, müvekkilin fotoğrafı davalı şirketin de aralarında bulunduğu birtakım kişi ve kurumlarca haberlerde tekrar tekrar kullanıldığını, müvekkilin fotoğrafı olayla hiçbir alakası yokken milyonlarca kişiye yazılı ve görsel medya yoluyla “…” gibi sıfatlar kullanılmak suretiyle bir suçlunun fotoğrafı olarak arz edildiği, yine müvekkilin fotoğrafı canlı olarak yayınlanan ana haber bültenlerinde kullanılıp gazetelere basıldığını, davalı yanın içerik sağlayıcısı olduğu … adresli web sayfasında internet yoluyla haber yayıncılığı yaptığını, 25/06/2017 tarihinde söz konusu haber sitesinde yayınlanan bir haberde müvekkilinin ön cepheden çekilmiş bir fotoğrafını kullanarak “ÖSYM tercihini değiştiren arkadaşı hayatının şokunu yaşattı” başlıklı bir haber yayınladığını, müvekkilinin fotoğrafının kötü niyetli olarak ve izinsiz alınmak suretiyle haberde kullanıldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla internet üzerinden yayınlanan haberler yoluyla müvekkilin kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle 10.000 Türk Lirası tutarında manevi tazminatın haksız fiilin ilk başladığı tarih olan 25.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsilini, delil tespiti için yapılan masrafların ilgili kısmı da dahil olmak üzere yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacının kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle 10.000 Türk Lirası tutarında manevi tazminatın haksız fiilin ilk başladığı tarih olan 25.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsili talepli davadır.
18.12.2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak Arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında 20. madde düzenlemesinde; 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” hükümlerine amirdir düzenlemesi getirilmiştir.
Davacının dava dilekçesi kapsamı ve uyuşmazlık konusu incelenidğinde; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4.Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle mahkemece uygulamasının res’en gözetilmesinin zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise bu tarihten sonra açıldığı, ve dava dileçesi incelendiğinde arabulucuk faaliyetinin olumsuz sonuçlandığına dair bir beyan geçmediği gibi dilekçe ekinde de bu yönde belge bulunmadığı, yani arabulucuk başvurunun olumsuz sonuçlandığına dair belge sunulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği ve davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dava konusunun niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurulması dava şartı olduğundan ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gözetilerek DAVA DİLEKÇESİNİN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılan 54,40-TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 116,38-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara/vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.13/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır