Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/56 E. 2021/430 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2021/430

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … işi kurup üretim yaptığı et ürünleri için markaların tasarlanması amacıyla çok sayıda markanın yaratılarak davalının beğenisine sunulduğunu, bunlardan …, …, …, …, … ve benzeri önerilerin sunulduğunu, bunun emek isteyen bir süreç olduğunu, zira bir markanın seçilmesinde davalının tüm faaliyet alanlarında tescilinin ve kullanılabilirliğinin mümkün olması gerektiğini, en sonunda … markasının önerildiğini, davalı tarafın Bu markayı beğenerek bu markanın tescili için davacıdan hizmet aldığını , yine davalı şirkete …, …, …, …, …, … markaları bakımından hazırlanan çalışmaların sunumunun yapıldığını , … markası bakımından büyük ölçekli kurumsal kimlik ve lansman çalışmalarının da ayrı bir Ajans hizmeti sözleşmesi kapsamında davacıdan yapılmasının istendiğini, Neticede davacı tarafından yaratılıp davalı şirket önerilen markaları arasından davalı tarafından üretilip Market raflarında satılacak et ürünleri için .. markasını, benzin İstasyonlarında kurulması planlanan Büfe şeklindeki satış noktaları için … markalarının Fikri Mülkiyet hakkı davalıya devri ve tescilli hususunda mutabık kalındığını, toptan et satışları için ise davalı şirket … ile köfte satışları için … markaları arasında tercih yapacağını bildirdiğini, yaratılan bu markaların tüm fikri haklarının davalı şirkete devri ile markaların davalı şirket adına tescili işlemlerinin taraflar arasında 2 Nisan 2015 tarihinde reklam veren reklam ajansı marka isim satış sözleşmesi imzaladığını, davacının yoğun emek ve profesyonel ekibinin teknik sanatsal bilgisi ile oluşturulduğunu ve markaların tescilinin başarı ile sonuçlandırıldığını, davacının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davalı şirketten ise sözleşme gereğince ödenmesi gereken bedelleri davacıya ödemediğini, Sözleşme gereğince; peşin olarak
-… markası için 35.000 TL
-… markası için peşin 40.000 TL
-… markası için peşin 18.000 TL ödedikten sonra takip eden eden 1. yıl için
-… markası için 35.000 TL,
-… markası için peşin 40.000 TL
-… markası için peşin 18.000 TL,
Takip eden 2. yıl için
-… markası için 35.000 TL
-… markası için peşin 40.000 TL
-… markası için peşin 18.000 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını,
Davalının sözleşmeye göre 1. ve 2. yıl dönümlerinde ödemeyi üstlendiği toplam 186.000 TL’nin ödenmemesi nedeniyle davalı şirkete … 29 .Noterliğinden … tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalarının sözkonusu ihtarnameyi 09 Şubat 2017 tarihinde tebellüğ edip borcunu ödemediğini, bu nedenle davalar lehine … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini , takibe dayanak gösterilen sözleşmeye istinaden alacaklı tarafın hizmetlerin hiçbirini vermediğini, davalı borçlunun da bu hizmetleri almadığını itiraz sebebi olarak İleri sürüldüğünü, bu nedenle söz konusu İcra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına , İcra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Haksız ve kötü niyetle başlatılan takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davaya konu edilen sözde alacağa konu edildiği takip dosyasından önce … 18. İcra Müdürlüğü ‘nün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, akabinde görülen … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı sayılı halen istinaf aşamasında olduğunu, bu nedenle öncelikle bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını ,huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya konu ve dayanak yapılan Sözleşme ile ilgili olarak… ‘in davacı şirket adına reklam veren reklam ajansı marka isim satış sözleşmesi yapma hakkı, yetkisi ve ehliyeti bulunmadığını, sözleşmeyi yapma yetkisinin davacı şirketin tek yetkilisi olan … ‘a ait olduğunu, vekalet kapsamında Marka İsim Satış Sözleşmesinin sayılmadığını, kendisine bu konuda verilen bir Yönetim Kurulu Kararı / Yetkisinin de olmadığını, davacı yan, 2014 yılından beri tüm ekibiyle birlikte davacı için çalıştığını iddia etti ise de dayanak yapılan sözleşme tarihi Nisan 2015 olup, davalı şirket için haftada 2- 3 kez toplantı yapılma olayı sadece iddiadan ibaret olduğunu, davalıya sunulduğu iddia edilen markaların birçoğu zaten herkesçe bilinen markalar olduğunu, davacının bu çalışmalarının davalı şirkete onaya sunuldu ise bu çalışma ve onayları ispat etmesi gerektiğini, Davacı tarafça davalı şirkete iddia edilen hizmetlerin sunulmadığını, davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü iddia edilmekte ise de temerrüt olgusu da gerçekleşmediğini, bu nedenle de faiz talep edilemeyeceğini, ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ayrıca itirazlarının haksız ve kötü niyetli olmadığı gibi alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı şirketin … 12.İcra Md. … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali , icra takibinin devamı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, davalı yanca her ne kadar görev itirazında bulunulmuş ise de mahkememiz görevli olduğundan görev itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve … 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; Davacı işletmenin davaya konu 02/12/2019 tarihli, … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasında borcun sebebi taraflar arasında imzalanan ‘REKLAM VEREN- REKLAM AJANSI MARKA İSİM SÖZLEŞMESİ” ne istinaden 186.000,00-TL Asıl Alacak ile 76.763,22-TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 262.763,22 TL alacaklı olduğunun hesap edildiğini, davacının İcra ve inkar tazminat talebine ilişkin karar verilmesi hususunun hakimin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası, 11.ATM’nin … sayılı dosyasına ait kayıtlar, HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte mütalaa edildiğinde;
6769 Sayılı SMK’nun “Hukuki İşlemler” başlıklı 148. Maddesi ve dava konusu sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin markanın devri sözleşmesi olmadığı, hem içerik hem de şekil açısından fikri hakları ajansa ait olan dava konusu markaların belirli şartlar ile devri konusuna ilişkin olduğundan somut olayda 5846 sayılı yasa hükümlerinin de incelenmesinin gerektiği , bilirkişilerinde isabetle incelediği üzere; FSEK’te eser sahibi eseri meydana getiren kişi olarak tanımlanmakta olup, Eser sahibinin, meydana getirdiği eser üzerinde mali ve manevi olmak üzere iki çeşit hakkı bulunmakta olup bu haklar o eserin meydana getirildiği andan itibaren eser sahibine aittir. Eser sahiplerinin manevi hakları, eseri istediği zaman ve tarzda kamuya sunma hakkı, eserin içeriği hakkında bilgi verme hakkı, eserde adını görme hakkı, eserde değişiklik yapılmasını yasaklama hakkı ve eserin bütünlüğünü koruma hakkıdır. Eser sahibinin mali hakları ise; işleme hakkı (FSEK m. 21), çoğaltma hakkı (FSEK m. 22), yayma hakkı (FSEK m. 23), temsil hakkı (FSEK m. 24) , umuma iletim hakkı (FSEK m. 25) ile pay ve takip hakkıdır (FSEK m. 45). Bu haklar, sınırlı sayı ilkesi kapsamında kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Mali haklar mutlak hak olup herkese karşı ileri sürülebilir niteliktedir. Ancak eser sahibi, eseri üzerindeki mali haklarını üçüncü kişiye devredebilmekte veya bir mali hakka ilişkin lisans veya izin verebilmektedir. FSEK madde 52 uyarınca, “Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.” Mali haklara ilişkin bahsi geçen sözleşme ve tasarrufların yazılı şekilde yapılması ve hangi hakları konu edindiğinin açıkça belirtilmesi, kanun tarafından geçerlilik şartı olarak düzenlenmiştir. Bu açıdan bakıldığında taraflar arasındaki sözleşmenin FSEK kapsamında eserden doğan mali hakların devrine ilişkin bir sözleşme niteliğinde olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede; “dava konusu markanın mülkiyetinin davalıya ait olacağına ilişkin açık hüküm mevcuttur.” Yine sözleşmede açık şekilde; bedellerin davacının hangi işlerine karşı verileceği de belirtilmiştir. Davacının sözleşme ile üstlendiği, davalı için davacının faaliyet alanında kullanabileceği marka ve logoyu hazırlamak ve tescil için gerekli aracılığı etmek olduğu, bunun karşılığında da ücretin açıkça kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf üstlendiği edime karşılık kendisine yapılacak ödemenin “kullanım bedeli” olarak yapılacağını iddia etmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşme; BK md. 355’de “istisna sözleşmesi” olarak düzenlenmektedir. İstisna akdinin temel unsurları; taraflar arasında bedel karşılığında bir sonuç ortaya çıkarılması konusunda anlaşmaya varılmasıdır. İşgören tarafından bir bütün teşkil eden belirli bir sonucun meydana getirilmesi, bu sonucun meydana getirilmesi karşılığında iş sahibi tarafından işgörene bir bedel ödenmesidir.(Ateş, Fikri Hukukta Eser Sahipliği, sy. 393). Uyuşmazlık kapsamında üzerinde durulması gereken unsur, istisna sözleşmesi neticesinde belli bir sonucun meydana getirilmesi borcudur. Bu konu kapsamında iki hususun açıklanması gerekmektedir. Bunlardan; sözleşme neticesi ortaya çıkan iş ürünün teslim borcu, iş ürünündeki hak sahipliğinin tespitidir. İş ürünü meydana getirme borcu BK md. 470’de istisna sözleşmesinin esaslı unsuru olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte iş ürününü “teslim borcu” kanunda açıkça düzenlenmemiş ise de bir çok maddede (BK md. 473/1, 474, 475, 478, 479/1) açıkça yazılı olduğundan istisna sözleşmesinde teslim borcunun işgörenin asli borcu olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca “teslim borcu”nun kabul edilmemesi ihtimalinde BK anlamında yapılan istisna eser) sözleşmesi de anlamsızlaşmaktadır. İş sahibinin bu sözleşmeyi yapmasındaki esaslı amaç iş ürününe ulaşmaktır. İşgören açısından ise yegane amaç sözleşmede belirlenen bedele kavuşmaktır. Teslimin iki önemli sonucu vardır. Teslim ile birlikte ücret alacağı muaccel olur (TBK md. 479), ayıptan sorumluluktan doğan zamanaşımı işlemeye başlar (TBK md. 478). İşgören sadece iş ürününü tamamlamakla değil tamamlanmış iş ürününün mülkiyetini iş sahibine geçirmekle yükümlüdür. Taraflar arasında 02/04/2015 tarihinde yapılan sözleşme uyarınca davacı tarafından davalı şirket için yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan marka/ logo’nun belirli bir ücret karşılığında hazırlanarak teslim edildiği, davalının kullanımlarına ilişkin ayrıca lisans hakkının düzenlendiği farklı bir sözleşmenin bulunmadığı ve bu hususun sözleşmede ayrıca ve açıkça belirtilmediği, buna göre ortaya çıkan marka/ logo’nun davalıya ait olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmede, davacının davalı için marka/ logo’nun hazırlanması ve teslimi, markanın davacı adına tescili için aracılık hizmeti, bayii ve konsepti uygulaması hazırlanması olduğu ve buna ilişkin ücretin de sözleşmede belirlendiği ve taraflarca kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve dosyadaki deliller ile tutarlı somut olay bakımından sözleşme hükümleri, icra dosyası ile birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin BK anlamında istisna sözleşmesi olduğu , Davacı vekili, 02/12/2019 tarihli İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2019/43875 E. Sayılı dosyasında davalı aleyhine; 70.000,00 TL Asıl Alacak alacağı (09.02.2017 ), 28.889,39 TL İşlemiş Faiz , 80.000,00 TL Asıl Alacak (09.02.2017 ), 33.016,44 TL İşlemiş Faiz ,36.000,00 TL Asıl Alacak (09.02.2017), 14.857,39 TL İşlemiş Faiz , 262.763,22 TL tutarındaki alacağın faizi ile ödemesi emriyle , TBK. 100. Mad. gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilere mahsup edilmek üzere, borcun sebebi: 70.000,00 TL Asıl Alacak ( Tarih: 09.02.2017 Açıklama: Tadıyla markasının 1 ve 2. Yıllarına ait 2. ve 3. Ödemesinin, 09.02.2017 tebliğ tarihli ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsili talebiyle), 80.000,00 TL Asıl Alacak ( Tarih: 09.02.2017 Açıklama: 112 ACL isimli markanın 1 ve 2. Yıllarına ilişkin 2 ve 3. Ödemesinin, 09.02.2017 tebliğ tarihli ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsili talebiyle), 36.000,00 TL Asıl Alacak ( Tarih: 09.02.2017 Açıklama: gurme isimli markanın 1 ve 2. yıllarına ilişkin 2 ve 3. Ödemesinin, 09.02.2017 tebliğ tarihli ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsili talebiyle) icra takibi başlatmıştır.
Davalı vekili, … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına gönderdiği ilamsız takipte ödeme emrindeki borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazına ilişkin 16.12.2019 tarihli dilekçesinde özetle; “…Müvekkil şirketin anılan icra takip dosyasından gönderilen ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu bulunmamaktadır. Ayrıca takibe dayanak gösterilen sözleşmeye istinaden, alacaklı taraf, hizmetlerin hiçbirini vermediği gibi müvekkil de hiçbir hizmeti almamıştır. Bu nedenle karşı tarafın müvekkil yönünden muaccel olmuş herhangi bir alacağı yoktur. İşbu nedenlerle müvekkilin takip konusu borcu bulunmadığından kanuni süresi içinde takipte belirlenmiş olan borca, faize ve tüm ferilerine (her türlü talep ve dava haklarımızı saklı tutarak ) ayrı ayrı itiraz ediyoruz ..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasında 02 Nisan 2015 tarihinde akdedilen “REKLAM VEREN- REKLAM AJANSI MARKA İSİM SÖZLEŞMESİ” düzenlenmiştir.
Sözleşme iki tarafa da sorumluluk yükleyen sözleşme niteliğindedir.
Davacı tarafından 02.04.2015 tarihli ‘REKLAM VEREN- REKLAM AJANSI MARKA İSİM SÖZLEŞMESİ” ne istinaden raporda yer alan davacı işletmeye ait cari hesap ekstresi sunulmuştur. Davacı işletmenin davaya konu icra dosyasına ilişkin asıl alacak toplamı 186.000,00-TL (70.000 +,80.000 + 36.000,00= 186.000,00) dır. Raporda ayrıca işlemiş faiz yönünden de denetime uygun olarak rapor tanzim edilmiştir.
Dava dosyası içerisinde yer alan … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına konu 11.04.2017 tarihli, … 18 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ilişkin 256.900,00 TL Asıl Alacak ve 3.774,32 TL İşlemiş Faiz olmak üzere 260.674,32 TL Toplam alacağa ilişkin icra takibi 27.02.2015 tarihli Reklam veren- Reklam Ajansı Hizmet ve İşbirliği Sözleşmesi” ne ilişkindir. Oysa davacı işletmenin davaya konu 02/12/2019 tarihli, … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasında borcun sebebi: taraflar arasında imzalanan ‘REKLAM VEREN- REKLAM AJANSI MARKA İSİM SÖZLEŞMESİ” ne istinaden 186.000,00-TL Asıl Alacak ile 76.763,22-TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 262.763,22 TL alacaklı olduğu iddiasına dayalı olup, davalı yanca bekletici mesele yapılması yönündeki istemin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller,HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli, dosyadaki deliller ile uyumlu rapor hükme dayanak yapılmış ve … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin toplamda 262.763 TL üzerinden devamına, Asıl alacak tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 37.200 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- … 12. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin toplamda 262.763 TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 37.200 TL icra inkar tazminatının dahi davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3- 20.490,47 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 17.316,95 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 29.447,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 54,40 TL başvuru harcı 3.173,520 TL peşin harç 115,5 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.343,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır