Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/420 E. 2022/136 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/420 Esas
KARAR NO : 2022/136

DAVA : Marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat istemli davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 1986 yılında yayıncılık hayatına başlayan “…” grubunun sınavlara hazırlık amaçlı kitaplar çıkarttığını, “…” eğitim sistemini takip eden okullar, kurslar ile ulusal çapta ve Kıbrıs’ta çok sayıda şube ve öğretmenle hizmet verdiğini, tescilli ve “…” ibareli 67 adet muhtelif mal ve hizmet sınıflarına ait marka bulunduğunu, bu markanın aynı zamanda … sayı ile TANINMIŞ MARKA olarak koruma altına alındığını,, davalının davacı ile aynı sektörde (eğitim sektöründe) davacının herhangi bir bilgisi ve izni olmaksızın tescilli “…” markasını ve logosunu kullanarak faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda, davalı aleyhine … 3. Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı tespit dosyası ile keşif yapıldığını, bu tespitte karşı tarafın tespit isteyene ait tanınmış markanın birebir aynısını tabela ve reklamlarında kullanıldığının tespit edildiğini, işyerinde “…” logo ve markasının “…” ve “…” etiketi ile birlikte kullanıldığı 4 adet gri renkli, 8 adet beyaz renkli, 1 adet mor renkli ve 2 adet mavi renkli polo yaka t-shirt, 6 adet siyah, 1adet gri 5 adet lacivert 1adet beyaz t-shirt, 2 adet siyah renkli ve 2 adet lacivert renkli kapüşonlu eşofman üstü ile 1 adet siyah, 1 adet lacivert ve 2 adet gri eşofman üstü bulunduğunun görüldüğünü, yapılan tespitte ayrıca … adresinin …Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davacının eğitim sektöründe yer aldığını, okul kıyafetlerinin ise eğitim sektörü ile yakından ilgili olduğunu ve tüketici nezdinde karıştırmaya neden olabileceğini,“…” … markasına yönelik tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulması ve önlenmesini, Haklı davanın kabulü ile davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve Müvekkiline ait tescilli markaya yönelik Fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, Muhtemel tecavüzün önlenmesini, Tecavüz fiillerinin durdurulmasını, Tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararın marka hakkına tecavüzün öğrenildiği tarih olan 14.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini, Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen tabela ve sair ürünlerin imhasını, Haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının iddiasının aksine markanın haksız kullanımının söz konusu olmadığını, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin,.. D.İş. sayılı dosyasında hazırlanan raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, bu raporu temin ederek itiraz dilekçesi ibraz ettiklerini, davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, …’ın önceki tarihlerde … ticari unvanını kullandığını, bu şirketin okul kıyafetleri dikimi ile ilgilendiğini, bilahare … tarafından … Şirketi’nin kurulduğunu, …’ın, “…” ticari unvanıyla faaliyette bulunduğu sırada 2016 ve 2017 yıllarında … Okulları olarak faaliyet gösteren; …’de bulunan … Tic.A.Ş. …’da bulunan …Tic.Ltd.Şti … ‘da bulunan …Ltd.Şti…’da bulunan … Tic.Ltd.Şti gibi şirketlere, bu şirketlerin vermiş olduğu numunelere ve isteğe uygun olarak çeşitli ebat ve boyutlarda okul kıyafeti ürettiğini ve bedelini aldığını, 2019 yılında davalı ile ile … Lisesi arasında sipariş sözleşmesi imzalandığını, davacı …’nın 2016 ve 2019 yıllarında , ülke çapında okul kıyafeti üretimi yapan şirketleri bünyesindeki okullarla buluşturmak gayesiyle fuarlar düzenlediğini, davalıyı da bu kapsamda fuara davet ettiğini, davalının 2016 ve 2019 yıllarında bedeli mukabilinde fuara katıldığını, … Genel Merkezi de dahil olmak üzere ülke çapındaki … okul kıyafeti diken davalıya yapmış olduğu işle ilgili olarak beğenilerini sunduklarını, davalının başka kişilerle olan münasebetinde karşı tarafın referans istemeleri halinde kendilerini referans olarak gösterebileceklerini kaydettiklerini, … Kıyafetinin üreticisi olan … ile sipariş veren … arasında bugüne kadar hiçbir hukuki uyuşmazlık yaşanmadığını, davalının kendisine okul kıyafeti -eşofman-şort vb dikilmesi hususunda sipariş verildiğinde, numune olarak gönderilen okul kıyafetlerinden yola çıkılarak yapılan teatilerden sonra dikilmesine karar verilen okul kıyafetlerinden birer ikişer tanesini sipariş veren okulun kabulü ile numune olarak aldığını, firma yeniden sipariş vermek isterse yeniden numune kıyafet gönderip bu zahmetli işe girişmektense kendi elinde var olan kıyafetlerden yola çıkılarak sadece ebat ve sayı mutabakatıyla üretime geçilmesinin ve işlemler daha kolay ve hızlı sonuçlandırılmasının hedeflendiğini, davalının …’nın logosunu kullanmak suretiyle kıyafet satışı yapmadığı gibi … okullarından habersiz bir üretim de yapmadığını, tespite konu ürünlerin adedi dikkate alındığında satışa konu edilecek sayıda olmadığının anlaşılacağını, davalının bir çok okula okul kıyafeti ürettiğini, her okulun kendi logosunu ve desenini kullandığını, tespit isteyen tarafın logosu olan kıyafetin bir başka okul tarafından ya da kişiler tarafından tercih edilmesinin mümkün olmadığını, davalının … okulları tarafından verilen sipariş nedeniyle ürettiği kıyafetleri numune olarak sergisine koymasının doğal olduğunu, dikişlerdeki hassasiyet, kumaşın biçilmesindeki özellikler, vb. bir başka müşteri için yapılan işin hassasiyetle yapıldığının göstergesi olabileceğini, dolayısıyla ürünün teşhir edilmesinde bir sakınca olmadığını, davalının hukuka aykırı eyleminin bulunmadığını ve bu kapsamda gelir elde etmediğini, davacı marka ve logosunu taşıyan ürünleri 3. kişiler için üretmediğini, satışa sunmadığını, gelir elde etmediğini, bu kapsamda maddi ve manevi tazminat taleplerinin de temelsiz olduğunu, eğer davacı numunelerin kendisine iadesini ve internet sitesindeki kıyafetlere ilişkin olarak da kendisinin referans olarak gösterilmemesini şifahi olarak davalıya iletseydi bu taleplerin derhal yerine getirileceğini, davalının, davacı tarafın tescilli markasını kullanmak suretiyle maske veya başka bir ürün üretmediği gibi davacı tarafın markasının logosunu taşıyan maskeyi de internet sitesinde yayınlamak gibi bir eylemi de olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının … ibareli markasına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması , önlenmesi SMK 151/2-b kapsamında şimdilik 1.000 TL maddi 5.000 TL manevi tazminatın 14/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili , hükmün ilanı ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan Talimat doğrultusunda Bilirkişiler …, … 28/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; Davalı … Şirketinin incelenen, 2018-2019-2020 yıllarına ait defter ve fatura kayıtlarında … ibareli ünün satışının olmadığı, Diğer davalı … Tic.Şti.’nin, incelenen, 2018- 2019- 2020 yıllarına ait defter ve fatura kayıtlarında … Ürün Satışının olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirilmişlerdir.
Davacı yan dava açmadan önce … 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin …diş sayılı dosyasında delil tespit işlemi yaptırmış olup, bu delil tespitine itiraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilip incelenen dosya kapsamında; bilirkişilerin 26.10.2020 tarihinde yaptığı incelemede özetle; işyerinde “…” logo ve markasının “…” ve “…” etiketi ile birlikte kullanıldığı 4 adet gri renkli, 8 adet beyaz renkli, 1 adet mor renkli ve 2 adet mavi renkli polo yaka t-shirt, 6 adet siyah, 1adet gri 5 adet lacivert 1adet beyaz t-shirt, 2 adet siyah renkli ve 2 adet lacivert renkli kapüşonlu eşofman üstü ile 1 adet siyah, 1 adet lacivert ve 2 adet gri eşofman üstü bulunduğunun görüldüğünü , karıştırma ihtimalinin bulunduğunu bildirmişlerdir. Yapılan tespite 2.12.2020 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Değişik iş dosyasına sunulan rapor içeriğinde öncelikli olarak renkli görseller incelendiğinde işyeri tabelasında herhangi bir şekilde davacının markasının yer almadığı açıktır. İşyeri tabelasında … ibaresinin yer aldığı, davalıya ait keza alan adı içinde yani … ve … alan adı içinde ise … logosunun tek başına kullanılmadığı, yani … markasının tek başına markasal olarak kullanılmadığı, aksine raporda da görselleri sunulduğu üzere ; 24 adet okula ilişkin forma yapıldığının belirtilmesi amacıyla davacının da … okulları ibareli logosunun diğer 24 adet okul logosu ile birlikte yer aldığı , bunun dışında salt davacı markasını ön plana çıkaran yada daha büyük logo ve punto ile tanıtım ve reklam yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar raporda işyerindeki … ibaresi bulanan okul kıyafetlerinin eğitim sektörü ile yakından ilgili olması nedeniyle iltibas olduğu yönünde rapor sunulmuş ise de düzenlenen raporun , karşı yanın savunması alınmadan keza marka hukuku ilkelerine göre hazırlanmadığı, anlaşıldığından mahkememizce hükme esas alınmamıştır.
Zira davalılar savunmasında; şirketlerin vermiş olduğu numunelere ve isteğe uygun olarak çeşitli ebat ve boyutlarda okul kıyafeti ürettiğini ve bedelini aldığını, … üreticisi olan … ile sipariş veren … arasında bugüne kadar hiçbir hukuki uyuşmazlık yaşanmadığını, davalının kendisine okul kıyafeti -eşofman-şort vb dikilmesi hususunda sipariş verildiğinde, numune olarak gönderilen okul kıyafetlerinden yola çıkılarak yapılan teatilerden sonra dikilmesine karar verilen okul kıyafetlerinden birer ikişer tanesini sipariş veren okulun kabulü ile numune olarak aldığını, firma yeniden sipariş vermek isterse yeniden numune kıyafet gönderip bu zahmetli işe girişmektense kendi elinde var olan kıyafetlerden yola çıkılarak sadece ebat ve sayı mutabakatıyla üretime geçilmesinin ve işlemler daha kolay ve hızlı sonuçlandırılmasının hedeflendiğini, davalının …’nın logosunu kullanmak suretiyle kıyafet satışı yapmadığı gibi … okullarından habersiz bir üretim de yapmadığını, tespite konu ürünlerin adedi dikkate alındığında satışa konu edilecek sayıda olmadığının anlaşılacağını, davalının bir çok okula okul kıyafeti ürettiğini, her okulun kendi logosunu ve desenini kullandığını, tespit isteyen tarafın logosu olan kıyafetin bir başka okul tarafından ya da kişiler tarafından tercih edilmesinin mümkün olmadığını, davalının … okulları tarafından verilen sipariş nedeniyle ürettiği kıyafetleri numune olarak sergisine koymasının doğal olduğunu, dikişlerdeki hassasiyet, kumaşın biçilmesindeki özellikler, vb. bir başka müşteri için yapılan işin hassasiyetle yapıldığının göstergesi olabileceğini bildirmiştir.
Bilindiği üzere mülga 556 sayılı KHK’nin 12. maddesinde, “Dürüstçe ve ticari veya sanayi konularıyla ilgili olarak kullanılmaları koşuluyla üçüncü kişilerin ,ad ve adresini, mal veya hizmetlerle ilgili cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak, üretim veya sunuluş zamanı, veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları marka sahibi tarafından engellenemez” hükmü yer almaktaydı.
Aynı düzenleme 6769 sayılı yasanın 7/5 maddesinde de düzenlenmiştir.
SMK 7/5 fıkrasında; marka sahibinin üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemeyeceği hususu düzenlenmiştir. Bunlar;
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması” şeklindedir.
Dolayısıyla bir marka üçüncü kişi tarafından üretim ya da satışını yaptığı ürün veya hizmetin ne olduğunu, ne şekilde dikildiğini, işçilik kalitesini, hangi okul için üretildiğini göstermek amacıyla kullanılıyor ise , kullanımın niteliği ile de sınırlı olarak ve dürüst ticari uygulamalara aykırı olmamak kaydıyla marka koruma kapsamında olmayacaktır.Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması istemli 11.2.2020 tarihli talep dilekçesi ekinde delil sunduğu anlaşılmış ve incelenmesinde; davalının savunmasını destekler nitelikte okullardan alınan siparişlere ilişkin olarak cari hesap hareketlerini, faturaları, davacı kurumun kendi gerçekleştirmiş olduğu fuarda stand açması için davalı şirketi davet ettiğine ilişkin davacı kurumun davetini içeren elektronik posta yazışmasını , davacı kurumun fuar münasebetiyle davalı şirkete kesmiş olduğu faturaları da sunmuş olup, sunulu davalı delilleri dikkate alındığında; Davacı kurumun markasını taşıyan okul kıyafetlerinin davacı kurumun bilgisi ve nezaretinde davalı şirket tarafından üretimi yapılmış, okullara teslimi sağlanmış ve kendisine de numune bırakılmış olduğu , bunun aksini ispat eden delilerin ise yargılama boyunca aksini ispat eder nitelikte davacı yanca delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
Somut dava dosyasında toplanan deliller incelendiğinde ise; Davacı yanın eğitim sektöründe tanınmış marka sahibi olduğu , davalının ise okul kıyafetleri, eşortman ve tşört gibi okul ihtiyaçlarını temin eden bir firma olduğu tartışmasızdır. Somut olayda davalının internet sitesinde yer alan ve okul kıyafetleri üretip sattığı konusunda ihtilaf olmayan ve davacının logosu ile birlikte 24 adet okula ait logonun yaptığı işi açıklamak kapsamında kullanıldığı açık olduğundan davalının eyleminin marka ihlali ve haksız rekabet olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira davalı forma üretimi alınında faaliyet göstermekte , eğitim alanında yada dershanecilik alanında faaliyet göstermemekte olup, bilindiği üzere okul formalarının da okul tarafından belirli tacirlere sipariş usulü ile diktirildiği bilindiğinden somut olayda mahkememizce davalıların kullanımının haksız rekabet olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Öte yandan değişik iş dosyasında ele geçen ürünlerinde miktar olarak numune olması dışında izinsiz üretim ve satış yapıldığı da ispat edilmediğinden ele geçen ürünler yönünden de marka hakkını ihlal ve haksız rekabet iddilarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Zira davalı savunmasında okul kıyafetlerinden yola çıkılarak yapılan teatilerden sonra dikilmesine karar verilen okul kıyafetlerinden birer ikişer tanesini sipariş veren okulun kabulü ile numune olarak aldığını, firma yeniden sipariş vermek isterse yeniden numune kıyafet gönderip bu zahmetli işe girişmektense kendi elinde var olan kıyafetlerden yola çıkılarak sadece ebat ve sayı mutabakatıyla üretime geçilmesinin hedeflendiğini, davalının …’nın logosunu kullanmak suretiyle kıyafet satışı yapmadığı gibi … okullarından habersiz bir üretim de yapmadığını, tespite konu ürünlerin adedi dikkate alındığında satışa konu edilecek sayıda olmadığının anlaşılacağını, davalının bir çok okula okul kıyafeti ürettiğini, her okulun kendi logosunu ve desenini kullandığını, tespit isteyen tarafın logosu olan kıyafetin bir başka okul tarafından ya da kişiler tarafından tercih edilmesinin mümkün olmadığını, davalının … okulları tarafından verilen sipariş nedeniyle ürettiği kıyafetleri numune olarak sergisine koymasının doğal olduğunu, dikişlerdeki hassasiyet, kumaşın biçilmesindeki özellikler, vb. bir başka müşteri için yapılan işin hassasiyetle yapıldığının göstergesi olabileceğini bildirmiş, davalının bu savunmasının aksini ispat eden delil bulunmadığı da anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının bulunduğu bölgeyi kapsayan içinde … ibaresi geçen kaç okul olduğu hususu İlçe milli Eğitim müdürlüğünden sorulmuş ve cevabi yazıda içinde … ibaresi geçen 7 okul bulunduğu , öğrenci sayılarının da bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının tanınmışlığı bilindiği üzere ağırlıklı olarak eğitim öğretim, dershanecilik, dergi , kitap yayın alanlarında yani 16 ve 41. Sınıflara ilişkindir.
Bilindiği üzere okullarda eğitim öğretim dönemi başlamadan formaların okul tarafından temin edilmesi ve öncesinde sipariş üzerine üretilmesi olağan bir uygulamadır. Tıpkı spor klüplerine forma üreten firmalarda olduğu gibi , bir çok firma daha önce yapmış olduğu işi ve kullandığı logoyu ürünün hangi bölümünde kullandığı, dikiş kalitesi , malzemenin niteliği gibi tüketicinin görmesi gereken hususlarda numune bulundurabilir. Aksi düşünce esnafın ticari özgürlüğünü kısıtlar nitelikte değerlendirilmelidir. Davalılar bizzat ürün satışı yapmamış, ticari defterlerin de de yapılan inceleme de satışa ilişkin kayıt bulunmamıştır. Davalının kullanımı gerekçeli kararımızda izahi yapılan SMK 7/5 kapsamında değerlendirildiğinde markasal kullanım ve markaya tecavüzden ziyade dürüstçe ve hayatın olağan akışı içerisindeki faaliyet olarak kabulünün gerektiği anlaşılmıştır, davalının eylemi markaya tecavüz olarak değerlendirilemeyeceği gibi TTK kapsamında haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı,, dürüst ticari kullanım kapsamında davacıların maddi kayıp iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı gibi bunun ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağı, manevi zararın oluştuğunun kabulünü gerektirir herhangi bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş, yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,;
1- Davanın REDDİNE,
2- 80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 21,77 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleştiğinden KALDIRILMASINA, yediemine teslim edilen ürünlerin davalılara teslimine ,
4-Tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin reddi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalıların yapmış olduğu 199,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır