Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/42 E. 2020/226 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO : 2020/226

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2014
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Taraflar arasında Markanın hükümsüzlüğü davası bozma sonrasında uyap tevzii bürosunca mahkememizin 22020/42 esas numarasına kayıtlanarak ve usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının adına tescilli … no’lu, “…” markasını kullanmadığını, müvekkilinin … no’lu, “…” ibareli markası bulunduğunu, davalının markasının haksız rekabet oluşturduğunu, iltibasa sebep olduğunu, bu durumun müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, davalı adına tescilli, … no’lu, “…” markasının kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili markasının hükümsüzlüğü yönünden menfaati ve zarar gördüğüne ilişkin somut bir delilinin bulunmadığını, müvekkili markasının davacı markasına iltibas oluşturmadığını, davacının markanın tescil kapsamında bulunan 5. sınıf malları dışındaki diğer 5. sınıf mallar ve özellikle 3 ve 35. sınıf hizmetler için hiçbir zararı veya zarar görme olasılığının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, kullanmama nedenine dayalı olarak davalı adına tescilli, … numaralı, “…” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini istemine ilişkindir.
Bozma öncesinde … 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25.09.2018 tarih ve …-… sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği , mahkememizce bozma ilamına uyularak 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinden dolayı davanın yasal dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği ve Kararın davacı vekilince temyiz edildiği, Yargıtay 11.HD’nin 2018/5288 esas- 2019/7073 karar ve 11.11.2019 tarihli BOZMA ilamı gerekçesinde”..1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptali nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Oysa, davanın yasal dayanağı olan 556 sayılı KHK 14. maddesi yargılama sırasında Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olup bu suretle yasal dayanak ortadan kalkmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere güvenilerek açılan ve dava tarihi itibariyle haklı olan davada, yasal dayanağın yargılama sırasında ortadan kalkması nedeniyle “karar verilmesine yer olmadığına” ve HMK 331 maddesi gereğince dava tarihinde haklı bulunan davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” şeklinde bozma gerekçesi dikkate alınmış , taraflara bozma ilamı tebliğ edilmiş ve bozmaya uyularak yapılan yargılamada: Yargıtay 11.HD’nin 2018/5288 esas- 2019/7073 karar ve 11.11.2019 tarihli ilamında da işaret edildiği gibi Anayasa Mahkemesinin 6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı RG.yayınlanan 148/189 sayılı ilamları ile 10.1.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında , 6.1.2017 tarihi öncesinde açılmış tüm kullanmamaya dayalı hükümsüzlük/iptal davaları açısından yasal boşluk oluştuğundan ESAS İLE İLGİLİ KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmesi gerekmiş, öte yandan daha önceki yargılamada davalının delil göstermediği markayı kullandığını ispat edemediği dolayısıyla dava tarihinde davacının huzurdaki davayı açmasında haklı olduğu gözetilirek davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
1-Anayasa Mahkemesinin 6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı RG.yayınlanan 148/189 sayılı ilamları ile 10.1.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında , 6.1.2017 tarihi öncesinde açılmış tüm kullanmamaya dayalı hükümsüzlük/iptal davaları açısındanyasal boşluk oluştuğundan ESAS İLE İLGİLİ KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 29,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 25,20 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 264 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 314,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Bozma ilamı gerekçesi gözetilerek AAÜT gereğince karar tarihinde yürülükte olan 4910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararıntebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulenanlatıldı.22/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır