Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/400 E. 2022/135 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/400 Esas
KARAR NO : 2022/135

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 2003 yılından itibaren …’de … markası ile 28 ülkeye ihracat yapmakta olduğunu, davalı tarafından başvurusu yapılan … ibareli markanın tescil kazanmasının müvekkilinin tescilden doğan haklarına zarar verdiğini, iltibas ve iktibas tehlikesi doğmasına sebebiyet verdiğini, Müvekkiline ait tescilli markalardan görüleceği üzere müvekkilinin hem … Sınıfta hem …. Sınıfta 3 adet markası için önceki tarihli tescillerin mevcut olduğunu, Davalının ise ayniyet derecesinde benzer marka ibaresi ile aynı sınıfta ve aynı sektörde ve hatta … semtinde ve aynı şekilde erkek giyim üzerine hizmet verdiğini, Davalının müvekkili şirkete ait markanın bilinirliğinden faydalanmakta ve her iki marka arasındaki iltibas ve iktibas tehlikesi oluşturduğunu, Davalı tarafa ait olan ve davaya konu … ibareli şekil markası incelendiğinde; markaların son derece benzer olduğunu ve hatta özellikle müvekkiline ait … ile … tescil numaralı şekil markalarındaki logo – kanat şekli – neredeyse birebir aynı şekilde kompoze edildiğini, iddia ederek davalıya ait … Sınıfta tescilli… no lu … ibareli markanın tümden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini, davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve müvekkiline ait tescilli markalara yönelik a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti, b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi, c)Tecavüz fiillerinin durdurulması, ç) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen tabela ve sair ürünlerin imhası, d)Haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde davacı marka tescilinden önce benzer markaların tescil edildiğinin görüleceğini, 16.05.2001 tarihinde … tescil numarası ile …/…/… sınıflarda tescili sağlanmış … “…” şekil markasının davacının tescilinden 3 YIL önce tescil edilmiş bir marka olduğunu, Davacının markası ile önceki bu marka arasındaki tek fark başındaki … ibaresi olduğunu, Davacı tarafın bu markaya … ibaresini ekleyerek … olarak tescilini sağladığını, Eğer bu eylem bir haksız rekabet ve taklit ise asıl davacının kendisi taklit yapmış ve haksız rekabette bulunmuş olduğunu, davacıya ait marka ile müvekkilinin markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak ciddi farklılıklar mevcut olduğunu, Müvekkilinin hiç bir zaman bir başkasının markasını kullanma yahut iltibas niyetinde olmadığını, haksız rekabet kastı da bulunmadığını, Müvekkilinin tamamen iyi niyetle marka başvurusunu yapmış ve mezkur markayı tescil ettirdiğini, müvekkilinin markası ile davacı markası arasındaki benzerliğin ortalama dikkat seviyesindeki tüketici için markaların iltibasına yol açacak seviyede olmadığını, Bu yönüyle davacı markasından yaklaşık iki yıl sonra müvekkili tarafından yapılan ve tescil edilen marka başvurusunun farklılaştırılmış ibare ve logo ile yapıldığını, davacı marka ibaresi “…”nun Türkçe bir kelime olmadığını tüketicide herhangi bir Türkçe kelime ile çağrışmaya sebep olmadığını, müvekkilinin markası “…”nun ise Türkçedeki “benzer” kelimesi ve zamir olan “o” sözcüğünün birleşiminden meydana geldiğini birlikte dahi okunduğunda Türkçe bir manayı ve anlamı ihtiva ettiğini, Bu yönüyle tüketici zihninde bir anlam meydana getiren müvekkilinin markası muhtemelen yabancı bir kelime olup anlamına ulaşılamayan “…” kelimesinden tamamen farklılaştığını, Ayrıca iki marka ibaresi ayrı ayrı telaffuz edildiğinde fonetik açıdan neredeyse tamamen farklılaşmış iki markanın söz konusu olduğunu, marka ibarelerinin yazı stillerine bakıldığında ise aynı yazı stilinin kullanılmadığını bunun yanında her ne kadar marka görselleri siyah ve beyaz renklerden ibaret olsalar da marka ibaresi için beyaz, logo için ise siyah fonun kullanıldığı davacı markasına karşılık, marka ibaresi için hem siyah hem de beyaz fonu, logo için ise beyaz fonu kullanan müvekkiline ait markanın farklılaşmış markalar olduklarını, markalarda kullanılan işaretlere odaklanıldığında bariz bir şekilde davacı markanın logosunda kullanılmış olan işaret bir çift kanat iken müvekkiline ait marka logosunda kullanılan işaret ise geometrik bir çift üçgen olduğunu, Bu noktada aşağıdan yukarıya doğru genişleyen, üst orta kısmı boşluklu ve yırtıcı hayvanları çağrıştıran kanat işaretiyle kendine özgü geometrik bir şekil olan üçgen arasında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğu iddiası da gerçeklikten uzak olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına … nolu “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, hükmün ilanı ve ihtiyati tedbir kapsamında açılmış bir davadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalının cevap dilekçelerikarşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Blirkişiler …, …, … 29/06/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; Tasarımcının tasarımı gerçekleştirirken sahip olduğu sonsuz seçenek özgürlüğü gözetilerek yapılan inceleme kapsamında davalı markasının davacı markasından ayrışmak yerine benzeme çabası içinde olduğu ve markayı oluşturacak logoyu tasarlarken yaptığı değişikliklerin genel görünümde farklılık yaratmaktan uzak olduğu değerlendirilerek her iki markanın görsel olarak bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, dolayısıyla benzer olarak algılandıklarına, detay ve gerekçeleri verilen taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik teşkil etmesi, tescilli oldukları sınıf ve içeriğindeki emtiaların aynı olması sebebi ile davalıya ait … tescil numaralı markasının … Sınıf kapsamında tüm emtialar bakımından (Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler) takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna, Davacı markaları ile davalı markasının görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik teşkil ettiği, tescilli oldukları sınıfların aynı olduğu, bu sebeple karıştırılma ihtimali olduğu kanaatine varılmakla, davalı yan tarafından gerçekleştirilen kullanımların davacı yan markaları ile karıştırma ihtimali yarattığından, davacı tarafın marka hakkına tecavüz edildiği ne, ayrıntısıyla yapılan karşılaştırma ile davacı markaları ile davalı markasının karıştırılma ihtimali olduğu, nihai tüketiciler nezdinde gerek mallar gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldükleri yönünde çağrışım yapabileceği, sadece alıcıların belirli bir mal yerine başka bir mal almak istediklerinde değil, bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya işletmeler arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleriyle, davalı tarafın gerçekleştirdiği markasal kullanımlarının, davacı yan markaları ile karıştırma ihtimali yarattığından haksız rekabetin oluştuğuna, davacı ve davalının aynı alanda faaliyet göstermesi, ürün çeşitlerinin benzer olması, markaların benzer olması, aynı nice sınıflarında tescil edilmiş olması, davalının daha önce tescil edilmiş olan davacı markasını bildiği ve buna rağmen markanın benzerini tescil ettirdiğini, kötü niyet hususundaki nihai Takdirin ise Mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler…, …, … 15/03/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Kök rapordaki görüş ve düşüncelerinin değişmediğini, Ortalama tüketicinin daha önceden bildiği gömlek, pantolon, kazak vb. dış giysilerinde kullanılan … markasını, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Üzerinde yüksek derecede benzer … şeklinde görmesi, , tüketicileri malların kaynağına veya menşeine ilişkin olarak yanılgıya düşüreceği, malların aynı işletmeden veya ekonomik olarak bağlantılı bir işletmeden geldiğini düşündüreceği sebebi ile karıştırılma ihtimali Bulunduğunu bildirmişlerdir.
6769 SMK’nın 6/1 maddesi, “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir” düzenlemesi mevcuttur.
Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa bu hal, hem nispi red, hem de hükümsüzlük nedenidir. Karıştırma ihtimali, çok genel bir ifade ile “ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurması”dır (Holyoak/Torremans; s. 433 vd, Cornish / Llewelyn / Aplın s. 755 vd, Bently Sherman s. 822 vd, Baınbrıdge s. 632 vd,).
Karıştırma ihtimali hem markalar bakımından, hem de sınıflar bakımından benzerliği gerektirdiğinden, iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve/veya hizmet sınıfları ne kadar birbirine benzer ise, karıştırma ihtimalinin ortaya çıkmaması için, markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Karıştırma ihtimali, birkaç halde söz konusu olmaktadır. Bunlar, “aynı mal ve/veya hizmet – benzer markalar”, “aynı marka, benzer mal ve/veya hizmet”, “benzer marka- benzer mal ve/veya hizmet” halleridir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken, her bir unsura göre değil, bir bütün olarak her iki markanın bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınacaktır (Holyoak/Torremans; s. 436, Cornish / Llewelyn / Aplın s. 754 vd, Bently Sherman s. 822 vd, Baınbrıdge s. 634) . Markalarda eğer, jenerik unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Aynı şekilde tanımlayıcı veya jenerik şekiller de değerlendirme dışı bırakılacaktır (Çolak, Uğur; a.g.e. s.193).
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde “markanın ayırd edicilik gücü” de dikkate alınmalıdır. Buna göre ayırd ediciliği zayıf olan markalar bakımından karıştırma ihtimalinin mevcudiyeti daha az olacaktır. Buna karşılık ayırd edicilik gücü yüksek olan markalarda karıştırma ihtimali daha kolay bir şekilde ortaya çıkabilecektir. İki markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olup olmadığının tespitinde, iki marka arasında karıştırılma ihtimalini aşan, herhangi bir tetkikat ve yoruma ihtiyaç duyulmayacak bir benzerlik bulunup bulunmadığına bakılır. Markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açıp açmayacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olduğu hallerde markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik var demektir.
Dosyaya celp edilen TPE kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm deliller dikkate alındığında ; Somut olayda, Davacının …(… Sınıf dahil) VE … Şekil markaları 2004, 2011 ve 2014 tarihli olup, davalının … nolu … şekil markası ise … Sınıfta tescillidir. Yani her iki tarafın aynı emtia sınıfında tescilli markası olup davacının markası tescilde davalıdan daha önceki tarihlidir.
Markalar bir bütün olarak incelendiğinde; taraflar arasındaki markanın ortak sınıf ve emtia grubu (…) için tescilli olması hususları bir arada değerlendirildiğinde tüketici zihninde seri marka algısının yaratılacağı hususu da sabittir.
Öte yandan; marka karşılaştırmasında tamamlayıcı unsurların esas alınması mümkün olmayıp, davalı tarafın sonradan tescil ettirdiği marka davacıya ait markaların devamı niteliğinde aynı işletmeden gelen seri marka niteliğinde ibare eklemesi ve söz konusu hizmetler bakımından davacı markasına benzer bir logo kullanması markasının ayırt edici bir özelliği olmayıp, davacı tarafın uzun süre markayı kullanıp bilinirlik ve ayırt edicilik sağladığından ortalama tüketici nezdinde her iki markanın aynı işletmeye sahip olma ihtimali ve karıştırma ihtimali söz konusudur.
Zira davalı logo seçerken Tasarımcının tasarımı gerçekleştirirken sahip olduğu sonsuz seçenek özgürlüğü varken davacı markasından ayrışmak yerine benzeme çabası içinde olduğu ve markayı oluşturacak logoyu tasarlarken yaptığı değişikliklerin genel görünümde farklılık yaratmaktan uzak Olduğu, her iki markanın gerek logo gerekse görsel olarak seçilen harflerin dizilişi, görsel izleniminin ortalama tütketici üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, dolayısıyla benzer olarak algılandıkları , taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik teşkil etmesi, tescilli oldukları sınıf ve içeriğindeki emtiaların aynı olması sebebi ile davalıya ait … tescil numaralı markasının … Sınıf kapsamında tüm emtiala sınıfında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının ayrıca basiretli bir tacir gibi davranmadığından tescilli markasının bulunduğu savunmasının dinlenemeyeceği, davalının tescil anında kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği ancak SMK 155 madde vd kapsamında davalı kullanımının davacı markasına yakınlaşmak amacıyla bir logo oluşturduğu ve seçtiği markanın ayırt edicilikten uzak olduğu davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksiz rekabete neden olduğu gözetilerek davanın kabülüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, TPMK belgeleri, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporu dikkate alındığında taraf markaları arasında iltibas bulunduğundan, davalı adına … nolu markanın( benzero şekil ibareli) … Sınıf tüm emtilar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekebetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,, marka hakkına tecavüzün tespitine karar verilmiş olduğundan hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde; Hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekebetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalı adına… nolu markanın( … şekil ibareli) … Sınıf tüm emtilar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Karar kesinleştiğinde kesinleşen ilamın TPMK’ne gönderilmesine,
4-Hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5-Mahkememizce tensiben verilen 6.12.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına,
6-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Tecavüzün tespiti isteminin kabulü nedeniyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-hükümsüzlük isteminin kabulü nedeniyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 54,40 TL başvuru harcı 54,40 TL peşin harç 191,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.300,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin ( e-duruşma ile ) yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 21/09/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır