Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/330 E. 2022/220 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2022/220

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılı Haziran ayında 1. Baskısı, 2019 yılında da 2. Baskısı yapılmış olan, atlar ve at yarışları üzerine uzun süre emek harcayarak, … isimli at ve…’nın yaşam öyküsünden ve gerçek hayattan esinlenerek kaleme aldığı”…” kitabından işlenmek suretiyle … isimli filmin çekildiğini ve yayınlandığını, “…” isimli sinema filminde de at ile … arasındaki dostluk ve sevgi ilişkisinin işlenmiş olmasının tesadüf olamayacağını, filmin ana fikri ve öyküsünün, kitabın ana fikri ve öyküsü ile aynı olduğunu, aynı zamanda filmin edebi ifade ediş tarzının ve olay örgüsünün de kitaptan aynen alındığını, filmin bunlara ek olarak, bir çok sahne, ifade vs hususu da kitaptan aynen alındığını, “…” isimli sinema filminin, Davacının kaleme aldığı “…” isimli romanın gördüğü yoğun ilgi ve beğeniden hemen sonra çekilmesinin tesadüf olamayacağını, davacının FSEK kapsamındaki mali ve manevi haklarına davalılar tarafından tecavüz edildiği iddiasıyla Fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak ve ileride arttırılmak üzere şimdilik; FSEK 67’inci, 78’inci ve ilgili maddelere dayanarak … Filmin aslı ve tedavülde bulunan kopyaları üzerinde davacının adı ile … kitabının adına da yer verilmesine, Filmin gösterilmiş ve gösterilmekte olduğu her türlü ortamda davacının … kitabının adına da yer verilmesine, FSEK.nun 68.md.si kapsamında şimdilik 10.000 TL ‘nin 3 kat fazlası: 30.000 TL maddi tazminatın ve FSEK.kapsamında manevi haklarının ihlâli nedeniyle 25.000 TL manevi tazminatın filmin ilk gösterime girdiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, Davacının çok yoğun acı ve elem duyması nedeniyle TBK kapsamında himaye gören kişilik haklarının ihlali nedeniyle 5.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, Davacının ve kitabın adına filmin künyesinde, afişlerinde ve diğer tanıtım malzemelerinde yer verilmediği için davacının daha çok bilinirliğinin önüne geçilmiş, kazanabileceklerini kazanamamış olduğu iddiasıyla FSEK.nun 70/2. fikrasının göndermesiyle TBK “haksız fiillere müteallik hükümler” uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL. maddi tazminatın, filmin ilk gösterime girdiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, davalılardan müteselsilen tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar ayrı aynı sundukları cevap dilekçesinde özetle; …” isimli Sinema Filmi’nin senaristliğini başarılı ve çok izlenen birçok dizi ve filmin senaristliğini de üstlenen, … ve … ‘ün gerçekleştirdiğini, davanın bu senaristlere ihbarına karar verilmesini, davacının kaleme aldığı “…” isimli romanın yayın tarihi ile müvekkili şirketin ortak yapımını üstlendiği “…” isimli sinema filminin vizyon tarihi arasında herhangi bir bağlantı söz konusu olmayıp, “…” filmi’nin ana karakterlerinden biri olan “…” isimli atın 2013 yılında jübile yapması, 2015 yılında vefat etmesi kapsamında, 2015 yılında başlayan hazırlık süreci ile beraber, yoğun bir ön prodüksiyon, prodüksiyon ve post prodüksiyon çalışması gerçekleştirilmek suretiyle “… filmi”nin 2018 yılında vizyona girdiğini, Davacının beyanlarının aksine, “…” isimli sinema filminin Davacının kaleme aldığı “…” isimli roman ile herhangi bir bağlantısı olmadığı gibi “…” isimli sinema filminin Davacının ifadeleri ile “…’nın yoğun ilgi ve beğeni görmesinden hemen sonra” çekilmiş olmasının kesinlikle söz konusu olmadığını, gerçek yaşam öyküsü temel alınarak oluşturulan film nedeniyle herhangi bir intihalde bulunulmasının mümkün olamayacağını, zira filmde davacının iddia ettiği gibi atla … arasındaki ilişkinin değil, yarış severlerin çok iyi bildikleri …’u büyük başarısının, …’ın, patronu …’la ilişkilerinin, … beyin kızı …’la yaşadığı, sonu evliliğe varan büyük aşkın anlatıldığını, bu yüzden de yaşayan mirasçılardan onay alınarak senaryonun uygulamaya konulduğunu, kansere yakalanan ve sonunda bu nedenle hayatını kaybeden …’ın verdiği mücadeleler de dikkate alınarak film için “…” şeklinde farklı bir ana fikir oluşturulduğunu; bununla izleyiciye en olumsuz koşullarda bile mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğine ilişkin bir mesaj verilmeye çalışıldığını, bu cümleden olarak filmde azimle verilen hayat mücadelesi esas alınırken, kitapta; … arasında kurulan bağın, insanoğlunun zarar veren ihtirası ve kazanma hırsının, vefasızlığının temel alındığını, yani işlenen değerler kadar, verilmek istenen meşajların da neredeyse ters olduğunu, filmde büyük bir aşk ve başarı hikayesinin anlatıldığını, dolayısıyla kitapla film arasındaki tek benzerliği ikisinde de başarılı birer at ve birer de… bulunmasından ibaret olduğunu, bunun dışında film ve kitap arasında ne tema, ne anlatılmak istenen hikaye ne de aktarılmak istenen duygular bakımımdan herhangi bir benzerlik olmadığını, filmin ana temasının, yan hikayelerinin, olay örgüsünün ve karakterlerinin tamamen farklı olduğunu kaldı ki, davacı kitabından önce yazılmış yaratılmış at/…. ilişkisini anlatan, şampiyonluk, vefasızlık gibi temaları işleyen pek çok eser bulunduğunu, Sinema filminde yer alan karakterlerin isimleri gerçek hayatta var olan kişilerin isimleri olup ve bizzat her birinden onay alınarak sinema filminin senaryosuna yerleştirildiğini, Davacının kaleme aldığı “…” isimli roman ile “…” sinema filminin ana fikirleri herhangi bir benzerlik taşımadığı gibi, birbirlerine taban tabana zıt mesajlar içermekte olduğunu, Salt fikirlere koruma sağlanamayacağını, iki eser arasında, her iki eserin de evrensel konuları işlemiş olmaları dışında bir ortak noktaları bulunmadığını davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının kaleme aldığı “…” isimli romanın intihal suretiyle davalılarca çekilen filmde (…) izinsiz kullanıldığı ve FSEK kapsamındaki mali ve manevi haklara tecavüz iddiası kapsamında FSEK.nun 68.md.si kapsamında şimdilik 10.000 TL ‘nin 3 kat fazlası: 30.000 TL maddi tazminatın ve FSEK kapsamında manevi haklarının ihlâli nedeniyle 25.000 TL manevi tazminatın keza TBK kapsamında himaye gören kişilik haklarının ihlali nedeniyle 5.000 TL. manevi tazminatın , FSEK.nun 70/2. fikrasının göndermesiyle TBK “haksız fiillere müteallik hükümler” uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL. maddi tazminatın, filmin ilk gösterime girdiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, davalılardan müteselsilen tahsiline, … Filmin aslı ve tedavülde bulunan kopyaları üzerinde davacının adı ile … kitabının adına da yer verilmesine, Filmin gösterilmiş ve gösterilmekte olduğu her türlü ortamda davacının … kitabının adına da yer verilmesine,hükmün ilanını taleplerini ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalıların cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuş, her ne kadar sözlü yargılama oturumunda davacı yanca hakimin reddi talep edilmiş ise bu talebin yerinde olmadığı yargılamayı uzatmaya yönelik olarak ileri sürüldüğünden HMK 41. Madde kapsamında talebin reddine karar verilerek yargılama sonlandırılmıştır.
HMK 266. Madde kapsamında alanında uzman bilirkişi heyetlerince inceleme yapılmıştır.
Bilirkişiler …, Radyo TV sinema ABD öğretim üyesi…, …’in 19/11/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; Davaya konu “…”’ adlı filmin sinematografik eser olduğu, senaryosunun “…’ adlı ilim ve edebiyat eserinin izinsiz işlenmesi veya bu eserden intihal yolu ile vücuda getirilmediği, … ve rahmetli …’ın gerçek yaşam öyküleri kurgulanarak hazırlanmış, çoğu gerçek kişilerden oluşan farklı karakter yapısına, öyküleme, uslüp ve mesaja sahip, orijinal bir eser olduğu nu bildirmişlerdir.
İkinci Heyet Bilirkişileri …, … ve …’ın 01/08/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; … isimli eserin ilim ve edebiyat eseri olduğu, … isimli filmin sinematografik bir eser olduğu, … isimli edebiyat eserinde … ve… arasındaki sevginin işlendiği, … isimli sinema filminde …ve … arasındaki aşkın … bileşkesinde işlendiği, …’daki gibi doğrudan at ve jokey sevgisinin merkezde yer almadığı, olay örgüsü ve karakterlerin her iki eserde de farklılık arz ettiği, her iki eserde de ortak hususların … ve …in …, …ve …’ın yarış atı olduğu, Öyküleme ve karakter yapılarının her iki eserde de farklı olduğu, FSEK kapsamında … isimli filmin, … isimli romanda esinlenmediği, intihal bulunmadığı, her iki eserin de FSEK kapsamında özgün eser olduğu, eserlerde ayırt edilmeyecek derecede benzerlikler bulunmadığı, … isimli filmde gerçek kişi ve olayların konu edinildiğini, tüm bu değerlendirmeler ve bulgular çerçevesinde FSEK kapsamında eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün bulunmadığını bu nedenle maddi-manevi tazminat hesabına gerek olmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekilince 14.1.2022 tarihli celsede sözlü yargılamaya geçilip son söz sorulduğu anda mahkeme tarafından bilirkişi raporlarına itirazlarının red edilmiş olması ve tanığın dinlenmemiş olması nedeniyle hakimi red ettiklerini beyan ettikleri, ancak davacı vekilinin yargılamayı uzatmaya yönelik olarak reddi hakim talebinde bulundukları anlaşıldığından Mahkememizce 14.12.2022 tarihli celsede davacı isteminin reddine karar verilerek usulen taraflardan tekrar son sözleri sorulmuştur.
Bilindiği üzere Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere “Ret talebinin geri çevrilmesi” ne ilişkin hüküm 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 41. Maddesine göre;
” (1) Hâkimin reddi talebi, aşağıdaki hâllerde kabul edilmeyerek geri çevrilir:
a) Ret talebi süresinde yapılmamışsa.
b) Ret sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse.
c) Ret talebinin davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa.
(2) Bu hâllerde ret talebi, toplu mahkemelerde reddedilen hâkimin müzakereye katılmasıyla; tek hâkimli mahkemelerde ise reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilir.
(3) İlk derece mahkemesinin bu kararlarına karşı istinaf yoluna, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyeleri hakkındaki kararlarına karşı da temyiz yoluna ancak hükümle birlikte başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davacı taraf intihal olgusuna dayanmış olup, bu olgu alanındaki uzman heyet ile filmin izlenmesi,senaryonun incelenmesi ve kitabın okunması suretiyle yani teknik olarak iki farklı heyet tarafından incelenmiş olup, somut olay ise tanık delili ile ispat edilebilecek bir dava türü olmadığından tanık dinletme istemleri ile 3. Kez rapor alınması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Zira her iki rapor içeriği de denetim ve hüküm kurmaya elverişli olup, yasada sayılan reddi hakim sebeplerinin gerçekleşmediği hususu da çok açık olduğundan Mahkememizce HMK’nun 41. maddesi uyarınca davacı vekilinin reddi hakim isteminin yargılamayı uzatma ya yönelik olması gerekçesiyle reddine( geri çevrilmesine) karar verilmiş, bu nedenle yargılamanın makul sürede bitirilmesi hakimin görevi olduğundan Reddi hakim talebi merciye göndermeksizin HMK’nun 41. Maddesindeki düzenlemede dikkate alınarak reddedilen hakimin takdir yetkisi dahilinde davacı talebi yerinde görülmediğinden hazır olanlardan tekrar usulen HMK 186. Madde gereğince son sözleri sorularak tahkikat sonlandırılmıştır.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, davacıya ait … isimli kitap, … isimli filme ilişkin CD ve senaryo , HMK 266 madde kapsamında 5846 sayılı yasa ve yüksek yargı uygulamalarına göre hazırlanmış, denetim ve hüküm kurmaya elverişli birbirleri ile çelişki içermeyen alanında uzman bilirkişilerce hazırlanmış iki heyet raporu incelendiğinde; Davaya konu “…”’ adlı filmin sinematografik eser olduğu, senaryosunun “…’ adlı ilim ve edebiyat eserinin izinsiz işlenmesi veya bu eserden intihal yolu ile vücuda getirilmediği, … ve rahmetli …’ın gerçek yaşam öyküleri kurgulanarak hazırlanmış, çoğu gerçek kişilerden oluşan farklı karakter yapısına, öyküleme, uslüp ve mesaja sahip, orijinal bir eser olduğu , somut olayda davacının ihlal edilen fsek kapsamında maddi ve manevi bir hakkı ile BK ve MK kapsamında ihlal edilen kişilik hakkının ve haksız rekabete konu olacak bir ihlalin bulunmadığı gözetildiğinde sübut bulmayan davanın hükmü dayanak alınan denetime uygun iki heyet raporu gözetilerek reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Heyet raporları , taraf iddia ve savunmaları ve sunulu deliller ışığında incelendiğinde; somut olayda davacı “intihal” iddiasına dayalı olarak huzurdaki davayı açmış olup, Davacı davaya konu filmin senaryosunun, kendi kitabının ana fikri, öyküsü, edebi ifade tarzı, olay örgüsü ve bunlara ek olarak birçok sahne, ifade vs.si aynen alınmak suretiyle (intihal yoluyla) oluşturulduğunu iddia etmiştir. Buna karşın filmin ortak yapımcıları; senaryonun, …ve …’ın gerçek yaşam öykülerinin kurgulanması yoluyla meydana getirildiğini, bunun için … ile vefat eden …’ın mirasçılarından yazılı şekilde izin/muvafakat alındığını öne sürmüşlerdir.
Fsek kapsamında konuların benzeşmesi, bilirkişilerin raporlarında da açıkladığı fikir ve sanat eserleri hukuku alanında diğer eser yaratıcılarına kapatılmış(yasaklanmış) husus’ardan değildir. Aksi taktirde bir tek savaş filmi çekilebilecek, bir tek Venüs heykeli yapılabilecek idi. At sevgisi, insan-at ilişkisi, at yarışları gibi at-insan ilişkisine dair bir çok kitap ve film çevrilmiştir. İnsan ile bir hayvanın karşılıklı sevgisine dair en güzel örneklerden olan at-insan ilişkisi bu güne kadar gerek yerli-yabancı edebiyatta gerek filmlerde farklı şekillerde işlenmiştir.Nitekim …tarafından kaleme alınan …, …’nun yazdığı …, … isimli eseri, …’in … (…) isimli romanı ve …’un …’sı bu kapsamda değerlendirilebilmektedir. Yine ; … isimli kitapta; “genç bir İngiliz olan … ile atı …’nin büyüleyici macerasını anlatmaktadır. …’in alkolik babası tarafından açık artırmada satın alınan …, zorla getirildiği çiflikte kısa zamanda …’le sağlam bir bağ kurar. Savaşın patlak vermesiyle bu iki dostun yolları ayrılır. … ve … savaşın kanlı ve acımasız yüzünü tadarlar ve yaşadıkları epik maceraların ardından yolları yine kesişir fakat bu defa mücadele etmeleri gereken düşman, ikisini de çaresiz bırakacak güçtedir. …’nun gerçek bir hikâyeden derlediği bu eser, 2011 yılında …tarafından sinema filmine de uyarlanmıştır. At yarışı, at ve insan (…, …) arasındaki ilişkiyi konu alan filmler de bilirkişi raporlarında belirlinmiş olup, bu filmler arasında; …, …, …, .., …, …, …, …, … yer almaktadır. Dolayısıyla at ve … , bağı rastlanılmamış özgün bir yapıya sahip değildir. Her esere konu edilebilmektedir. Yeşilçam filmlerinde de zengin kız, fakir erkek unsuru birden çok kez işlenmiş, ancak olay örgüsü her eserde değişiklik göstermiştir. Bu sayılan filmlerde de aynı durum söz konusudur. Dolayısıyla … ve … filminde ayırt edilemeyecek derecede benzerlik ve inhital unsuru bunulmadığı hususu denetime uygun şekilde belirlenmiştir.
… filmi, gerçek hayattan esinlendiği hikayesiyle, efsane…’ı ve efsane at …’u anlatmasıyla Türk sineması içindeki yerini almıştır. Dava konusu yapılan iki fikri ürün üzerinde gerek öykü, gerek ana kahramanlar ve gerekse kurgu yönünden her iki bilirkişi raporunda da yapılan karşılaştırmalarda; iki eserin konularının, öyküleme ve kurgulama yöntemlerinin birbirlerinden farklı şekilde ele alındıkları, aralarında duygusal yönden benzerliklere rastlanmakta ise de; bunların, birbirlerinden tamamen farklı iki ayrı eser oldukları tespit edilmiştir. Her ikisinde de tema olarak at sevgisi, at-insan ilişkisi işlenmiş olsa da, her iki eserin öyküsü, kurgusu ve karekterleri farklıdır. Dolaysıyla somut olayda davacının ihlal edilen fsek kapsamında maddi ve manevi bir hakkı ile BK ve MK kapsamında ihlal edilen kişilik hakkının ve haksız rekabete konu olacak bir ihlalin bulunmadığı gözetildiğinde sübut bulmayan davanın dayanak alınan denetime uygun iki heyet raporu gözetilerek reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
1-DAVANIN REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 517,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen Maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5600- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸