Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/323 E. 2021/330 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/323
KARAR NO : 2021/330

DAVA : FSEK TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mali haklarına yapılan tecavüzün ivedilikle durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı …’a ait kitabın toplatılıp satışının durdurulmasını, bunun mümkün olmaması halinde kitapta, müvekkilinin kitabından intihal edilen sayfaların imhasını, ancak bu mümkün değilse bu sayfalarının müvekkilinin kitaba atıf yapılacak şekilde değiştirilmesini, müvekkilinin mali haklarına yapılan tecavüzün ref’ini, bu kapsamda davalı …’a ait kitabın satışının ve baskısının önlenmesi suretiyle satışa arz edildikleri yerden toplatılarak imha edilmesini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davaya konu kitapta müvekkilinin kitabından intihal edilen kısımların imhasını ancak bu da mümkün değilse bu sayfaların müvekkilinin kitabına atıf yapılacak şekilde değiştirilmesini, müvekkilinin eser sahibinden devraldığı mali haklarının ihlal edilmesi sebebiyle FSEK 68.maddesi uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin üç katı fazlası ile şimdilik 1.000 TL telif tazminatının ihlale konu kitabın basım tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, FSEK 70/3 maddesi uyarınca davalıların intihale konu kitaptan elde ettiği kazancın tespit edilerek şimdilik 1.000 TL ihlale konu kitabın basım tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, hüküm özetinin masrafı davalılar tarafından karşılanmak üzere bilahare bildirecekleri üç gazetede yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın öncelikle davacının aktif husumet ehliyetinin (davacı sıfatının) yokluğu nedeniyle reddini, müvekkili …’nun hukuki sorumluluğu olmaması nedeniyle bu müvekkili bakımından davanın pasif husumet yönünden reddini, müvekkili olan Yayınevinin ise davacıya karşı hukuki sorumluluğu olmaması nedeniyle davanın reddini, Mahkemece itirazlarının kabul görmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yerleşim yerinin … olduğunu, diğer davalılara karşı birlikte açılan bu davanın birlikte görülmesini gerektirecek hukuki yarar bulunmadığını, dava konusu (…) isimli kitabın yazarının müvekkili … olduğunu, bu sebeple davanın yetki yönünden reddi ile … Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili aleyhine yöneltilen bu davanın konusuz olması nedeniyle kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin yazmış olduğu “…” isimli kitabında …’nın hayatını bir edebiyat eseri olan roman türünde yazmış olup akademik bir çalışma sunmadığı gibi davacının basımını yaptığı ” …” kitabından herhangi bir iltibas yapmadığını, ” …” isimli kitabın davacı tarafından ilk defa 2012 yılında basıldığını, müvekkilinin ise kitabın yazarı …’nin doktora tezinden yararlandığını ve ilgili tezi hem atıflarında hem de kaynakçasında belirttiğini, müvekkilinin, …’nın hayatını, kendi kurgusu ve anlatımı ile yazmış olduğunu, bilimsel bir eser ortaya koymadığını, müvekkilinin kitabını yazarken internet ortamı dahil her türlü bilgiden yararlanarak kurgusunu oluşturduğunu, …’in hayatının sadece davacı yayınevinin basımını yaptığı kitaba mal edilmesinin abesle iştigal olacağı, müvekkilinin kitabının 424 (dörtyüzyirmidört) sayfa olup roman metninin 87.500 (seksenyedibinbeşyüz) kelimeden oluştuğunu, müvekkilininin yazarı olduğu “…” isimli kitapta, davacının basımını yaptığı kitaptan usulsüz alıntı yapıldığı iddia edilen kısımın, kitabın % 4,33’üne tekabül ettiğini, bu sebeple, davacının FSEK 68 ve 70/3 maddeleri gereğince tazminat ve tecavüzün ref’ini talep etmesinin, hak ve nesafet kurallarına göre kabul edilebilir olmadığını, müvekkilinin yazdığı eser olan “…” ın roman türünde olduğunu, müvekkilinin yazdığı kitapta düşüncelerini ifade ediş şeklinin, davacının basımını yaptığı kitap ile hiçbir şekilde benzemediğini, müvekkilinin kitabı “… tarihi roman olduğunu, tarihi olgulara dayanan …’in hayatının, kimsenin tekelinde olmadığı ve telif hakkı ile korunmadığını, müvekkilinin, davacının basımını yapmış olduğu kitaptan herhangi bir alıntı yapmadığını, eser sahibinin doktora tezine atıf yaptığı ve kaynakçısında gösterdiği bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememizin 2020/322 Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde: Davacının …, davalıların …, … A.Ş ve …, davanın; …’nin “… (…)” başlıklı doktora tezini meydana getirdiği, daha sonra doktora tezine eklemeler yaparak,… tarafından basılan “…” isimli kitabını yazdığı, Davalı … Yayınevi tarafından Ekim 2019 tarihinde yayınlanan ve diğer davalı … tarafından yazılan “…” isimli eserde davacının kitabından intihal yapıldığı iddiasına dayalı Tecavüzün Ref’i, Maddi ve Manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkin olduğu ve davanın derdest olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 166.maddesinde “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” hükmünün yer aldığı bilinmektedir.
Bu dava ile Mahkememizin 2020/322 E. sayılı davaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek olması nedeni ile HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Bu dava ile Mahkememizin 2020/322 E.sayılı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek olması nedeniyle HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Bu davanın esasının kapatılarak, yargılamanın birleşme kararı verilen Mahkememizin 2020/322 E. sayılı davası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dava üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, ESAS HÜKÜMLE BİRLİKTE İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.13/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır