Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/320 E. 2022/60 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili olan firmaya ait “…” ibareli markanın tescilli olduğunu, davalı yanın müvekkili olan firmaya ait markanın tescil edildiği sınıflar ile aynı faaliyet alanında ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalının “…” ibareli markayı tişörtler üzerinde kullanılmasının müvekkili olan firmanın marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edeceğini, müvekkili olan firmaya ait markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, davalı yan tarafından gerçekleştirilen kullanımların müvekkili olan firmaya ait marka ile iltibasa yol açtığını iddia ve beyan ederek marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin tespiti ile tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla söz konusu fiillerin durdurulmasına ve tecavüzün giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı yana ait markalardan 3 tanesinin münhasıran … ve … Sınıflardaki hizmetlerde tescilli olduğunu, … Sınıf kapsamında ürün içermediğinden bu markaların davaya dayanak olamayacağını, müvekkili olan firmanın kullanımlarının davaya dayanak olabilecek markalar ile iltibasa yol açmayacağını, müvekkili olan firmanın farklı bir ürün segmenti olan örme/triko fason üretimi yaptığını ve davacı yanın … Sınıf kapsamında olmadığını, “…” ibaresinin harcıalem bir ibare olduğunu, çok sayıda farklı varyasyonlarla kullanıldığını, davacı yana ait markalar ile müvekkili olan firma kullanımları arasında benzerlik bulunmadığını, davaya konu “..” ibaresinin zayıf bir marka olduğunu, müvekkili olan firma kullanımlarının görsel bir süslemeden ibaret olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacının tescilli “…” ibareli markasına davalı yanca gerçekleştirilen tecavüzün tespiti , önlenmesi kapsamında açılmış bir davadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
… nolu … markasının …,…,… Sınıf için , … nolu … markasının … Sınıf için , … nolu … markasının … Sınıf için davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve …’in 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporlarında: 6769 Sayılı SMK” nın 7/1 b maddesi şartlarının somut olay bakımından gerçekleşmiş olduğunun tespiti ile, davalının tshirt ürünleri üzerindeki “…” ibareli kullanımlarının; davacı adına … Sınıfta tescilli … numaralı “…” kelime markası ve … Sınıfa konu emtiaları içerir şekilde … Sınıftaki satış hizmetleri bakımından davacı adına tescilli …numaralı “…” kelime +şekil markalarına 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesi uyarınca, ihlal oluşturduğu görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
İtiraz üzerine ikinci kez heyet oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve …’in 25/11/2021 tarihli bilirkişi raporlarında: Davacı yana ait davaya mesnet …, …markaları ile davalı yanın kullanımda olduğu ikrarında olan markasal kullanımların asli unsurlarının … ibaresi olduğu, davalı yanın kullanımlarını gerçekleştirdiği emtiaların davacı yana ait tescilli markalar ile korunmakta olan mal ve hizmetler ile birebir olduğu, bu meyanda davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunu, Davalı yan her ne kadar … ibaresinin başkaca kişi ya da firmalar adına da tescil edilen zayıf bir ibare olduğunu iddia ve beyan etmekte ise de; ilgili ibarenin ihtilaf konusu mal ve hizmetler bakımından zayıf bir ibare olduğunun dosya münderecatında var olan verilerden anlaşılamadığı, sektör bilirkişisinin de … ibaresinin “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” bakımından zayıf marka olarak algılanacak bir anlam ihtiva ettiği yönünde görüş bildirmemesi çerçevesinde , davalı yan tarafından gerçekleştirilen eylemin markasal kullanımların davacı yanın markalarına tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunu bildirmişlerdir.
6769 Sayılı SMK’nın 7. maddesinde öngörülen marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları şu şekilde düzenlenmiştir.
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
Toplanan deliller, marka tescil bgeleri, 6769 sayılı SMK’nun 29. Maddesi , HMK 266. Madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli her iki heyet raporu dikkate alındığında; davacı markaları ile davalının ürünü üzerindeki kullanımlarda asli unsurlarının … ibaresi olduğu, davalı yanın kullanımlarını gerçekleştirdiği emtiaların davacı yana ait tescilli markalar ile korunmakta olan mal ve hizmetler ile birebir aynı olduğu, davalının iddiasının aksine davacı markasının zayıf marka olmadığı, markasındaki asli unsurun … ibaresi olup, davalı yanca birebir markanın kullanıldığı, anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı her iki bilirkişi raporunda da denetime uygun şekilde incelenmiş olup, Davacı yana ait davaya mesnet … , … markalarındaki asli unsurun … ibaresi olduğu keza davalı yanın markasal kullanımların asli unsurunun da … ibaresi olduğu, davalı yanın kullanımlarını gerçekleştirdiği emtiaların davacı yana ait tescilli markalar ile korunmakta olan mal ve hizmetler ile birebir olduğu, davalının davacadan aldığı bir izin yada lisans bulunmadığı dolayısıyla SMK 29. Madde kapsamında davalı yan tarafından gerçekleştirilen eylem marka hakkına ihlal olarak kabul edildiğinden tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalı eyleminin davacının tescilli markasına( “…”İBARELİ) yönelik olarak gerçekleştirdiği tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davacının tazminata ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 54,40 TL başvuru harcı 54,40 TL peşin harç 172,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.281,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 12/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır