Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/270 E. 2022/142 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/270 Esas
KARAR NO : 2022/142

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … adlı sinema eserlerinin,mali hak sahibi olduğunu, eserlerin davalıya ait “…” adlı, …” URL adresli çevrimiçi platform ve “…” adlı cep telefonu uygulaması marifetiyle, davalının üyelerinin erişimine sunularak, izinsiz ve hukuka aykırı kullanıldığını, FSEK madde 66 ve madde 68 uyarınca şimdilik 1000- TL maddi tazminatın 3 katının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi, tecavüzün meni,ref’i, eserlerin yayından kaldırılması ve umuma iletimin durdurulması, FSEK madde 77 uyarınca,”…” adlı cep telefonu uygulaması ve “…” adlı, …” URL adresli çevrimiçi platformdaki eserlere, başta dava dilekçesinde yer alan URL adresleri olmak üzere, dava konusu eserlere ilişkin tüm Bağlantılara Erişimin Engellenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, Müvekkilinin şirketin medya hizmet sağlayıcısı olduğu “ …” logolu internet platformu yüzlerce dizi, film belgesel ve sair sinematografik eserle yayın hayatını sürdürdüğü, Bu doğrultuda, geniş bir yelpaze yaratarak tüketiciye farklı seçenekler sunmak isteyen müvekkil Türk sinema tarihinin her dönem ilgi gören ve Yeşilçam olarak anılan periyoduna ait eserleri de internet platformunun bünyesine dahil etmek istemiş; buna istinaden 01.06.2017 tarihinde dava dışı ve işbu davaya konu eserlere ait mali hakları haiz … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Dijital Haklara İlişkin Lisans Sözleşmesi akdedildiği, müvekkil ile … arasında akdolunan sözleşmenin Lisans Hükümleri başlıklı 5. Maddesinin 2. bendi aynen “…, …’a basit lisans vermesine engel herhangi bir durumun olmadığını/olmayacağını; aksi takdirde üçüncü kişilere karşı tek muhatabın kendisi olacağını ve üçüncü kişilerin … ve/veya …’a yönlendirebileceği talepleri üstleneceğini; … ve/veya …’un uğrayacağı maddi ve manevi, müspet ve menfi her türlü zararı ayrıca bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın, …’un ilk talebi üzerine derhal, nakden ve defaten karşılayacağını kabul, beyan ve taahhüt etmiştir” şeklinde olduğu, ilgili madde uyarınca müvekkilin pasif husumet ehliyeti olmadığı, Pasif husumet ehliyeti, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişi olarak tanımlanabileceği,, Dava dışı …Medyanın doğmuş ve doğacak tüm sorumluluğu ikrar ederek kendisinin 3. Kişi taleplerinde taraf olduğunu kabul ettiği dikkate alındığında, huzurunuzda görülmekte olan davanın dava dışı …’ya HMK 61. Madde uyarınca ivedilikle ihbarı ile müvekkil … A.Ş. yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … adlı sinema eserlerinin,mali hak sahibi olduğunu, eserlerin davalıya ait “…” adlı, …” URL adresli çevrimiçi … ve “…” adlı cep telefonu uygulaması marifetiyle, davalının üyelerinin erişimine sunularak, izinsiz ve hukuka aykırı kullanıldığını, FSEK madde 66 ve madde 68 uyarınca şimdilik 1000- Tl maddi tazminatın 3 katının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi, tecavüzün meni,ref’i eserlerin yayından kaldırılması ve umuma iletimin durdurulması, FSEK madde 77 uyarınca,”…” adlı cep telefonu uygulaması ve “…” adlı, …” URL adresli çevrimiçi platformdaki eserlere, başta dava dilekçesinde yer alan URL adresleri olmak üzere, dava konusu eserlere ilişkin tüm Bağlantılara Erişimin Engellenmesi konusunda İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …,…, …06/09/2021 tarihli raporlarında; Dava konusu uyuşmazlıktaki filmlerin FSEK m.5 anlamında sinema eseri oldukları, Dava konusu sinema filmlerin tamamının 1973-1989 yılında yapılmış olduğundan FSEK m.8’in ilk hali dikkate alınacak ve filmi imal ettiren yapımcı eser sahibi sayılacağı, bu çerçevede davaya konu …, …, … VE … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu; …, …, …, …, … VE … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu, buna mukabil … isimli filmin yapımcısının … TİC. AŞ olduğu ancak FİLMİN AFİŞİNDE İSE “…” İBARESİNİN YER alması dikkate alındığından bu film için … filmin hak sahipliğinin başkaca bilgi ve belgelerle tevsik edilmesi gerektiği, Davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olabilmesi için filmlere ilişkin olarak FSEK 63 ve TMK 640 dikkate alındığında tüm mirasçılarla devir sözleşmesi yapmasının gerektiği, ancak dosyada mübrez 13.3.2008 ve 16.6.2008 tarihli sözleşmeye göre …’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde …’ın 3 mirasçısı olduğu halde mirasçılardan …’ın imzasının bulunmadığı, yine dosyada mübrez 12.12.2007 tarihli sözleşmeye göre …’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde… mirasçılarından … ve …’un imzaları bulunmadığı, Vaki devirlerin tüm mirasçılarla birlikte yapılması gerektiğinden vaki devirlerin geçersiz olduğu ve davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …17/02/2022 tarihli ek raporlarında; Davacının kök rapora itirazı kök raporda yapılan hak sahipliğine ilişkin olduğunu, buna yönelik olarak kök raporda ayrıntılı bir şekilde bu hususun irdelendiğini, Kök raporda da belirtildiği üzere davaya konu filmlere ilişkin Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden talep edilen yazıya verilen cevap ile dosyadaki bilgi ve belgelerden; … isimli filmin yapım yılının 1973 olduğu ve yapımcısının … Film olarak belirtildiği, … isimli filmin yapım yılının 1973 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1974 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1974 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … olduğu ,… isimli filmin yapım yılının 1990 olduğu ve yapımcısının … olduğu ,… isimli filmin yapım yılının 1987 olduğu ve yapımcısının … olduğu ,…(…) isimli filmin yapım yılının 1988 olduğu ve yapımcısının …-…olduğu ,… isimli filmin yapım yılının 1989 olduğu ve yapımcısının …-… olduğu …(…) isimli filmin yapım yılının 1989 olduğu ve yapımcısının …TİC.AŞ olduğu(FİLMİN AFİŞİNDE İSE “…” İBARESİNİN YER ALDIĞI’nın ) görülmekte olduğunu, Somut uyuşmazlıkta dava konusu sinema filmlerinin tamamı 1973-1989 yılında yapılmış olduğundan FSEK m.8’in ilk hali dikkate alınacak ve filmi imal ettiren yapımcı eser sahibi sayılacaktır. Bu çerçevede …, …, … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu, …, …, …, …, … VE … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu buna mukabil … isimli filmin yapımcısının …TİC.AŞ olduğu ancak FİLMİN AFİŞİNDE İSE “…” İBARESİNİN YER Alması dikkate alındığından bu film için … filmin hak sahipliğinin başkaca bilgi ve belgelerle tevsik edilmesi gerektiğini,raporda belirtilen davaya konu filmlerden …, …, … isimli filmlerin yapımcısı olarak belirtilen … FİLM ’in sahibinin …; …, …, …, …, …, …, … isimli filmlerin yapımcısı olarak belirtilen … ‘in sahibinin … olduğunun tespit edilmesi halinde davaya konu filmler için davacının ve davalının hak sahipliği için şu değerlendirmelerin yapılması gerekeceğini, Davacının mali hak sahibi olabilmesi için yapımcı … ile …’den veya mirasçılarından başlamak üzere birbirini takip eden silsile halinde devam eden sözleşmeler çerçevesinde hakkı devralmış olması gerektiğini, Bu çerçevede dosyada mübrez … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı mirasçılık belgesine göre …’ın mirasçılarının …, …ve …olduğu, …’un mirasçılarının ise … Sulh Hukuk mahkemesinin … Esas sayılı mirasçılık belgesine göre …, … ve … olduğunun görülmekte olduğunu, FSEK 63 hükmü dikkate alındığında davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olabilmesi için filmlere ilişkin olarak tüm mirasçılarla devir sözleşmesi yapması gerekeceğini, ancak dosyada mübrez 13.3.2008 ve 16.6.2008 tarihli sözleşmeye göre … Film’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde …’ın 3 mirasçısı olduğu halde mirasçılardan …’ın imzasının bulunmadığını, dosyada mübrez 12.12.2007 tarihli sözleşmeye göre … Film’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde … mirasçılarından … ve …’un imzalarının bulunmadığını, Mali haklar üzerinde tasarruf yetkisinin bulunması için Vaki devirlerin tüm mirasçılarla birlikte yapılması gerektiğinden vaki devirlerin geçersiz olduğu ve davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davacı yan yeni bir bilirkişi incelemesi talep etmiş ise de bilirkişi raporu , eser işletme belgeleri ile birlikte incelendiğinde davacının mali yönden hak sahibi olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere FSEK sistematiğinde tescil ilkesinin kabul edilmemesi nedeniyle eser sahipliğinin tespitinde belli karinelerin öngörülmüş olup bu karinelerin düzenlendiği maddelerden biri olan FSEK m.11 hükmüne göre; “yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış Müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın” düzenlemesi mevcuttur.
Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden talep edilen yazıya verilen cevap ve ekindeki eser işletme belgeleri incelendiğinde;
… isimli filmin yapım yılının 1973 olduğu ve yapımcısının … Film olarak belirtildiği, … isimli filmin yapım yılının 1973 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1974 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1974 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … Film olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1986 olduğu ve yapımcısının … FİLM olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1990 olduğu ve yapımcısının … olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1987 olduğu ve yapımcısının …olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1988 olduğu ve yapımcısının … olduğu, … isimli filmin yapım yılının 1989 olduğu ve yapımcısının …olduğu , …(…) isimli filmin yapım yılının 1989 olduğu ve yapımcısının …TİC. AŞ olduğu(FİLMİN AFİŞİNDE İSE “…” İBARESİNİN YER ALDIĞI) anlaşılmaktadır. Dava konusu filmlerin çekildiği yıllar dikkate alındığında eser sahipliğinin tespitinde bu dönemlerde yürürlükte olan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ilgili düzenlemelerine göre sinema eserinin sahibi onu imal ettirendir. Bu tarihte yürürlükte olan FSEK m.8/4 hükmüne göre, sahibinin yapımcı olduğu kabul edilmiştir. Bu hükümle kanun koyucu, yapımcı dışında sinema eserine katkılarını sunan diğer kişilerin eser sahipliğini kesin bir şekilde engellemiştir.. Nitekim Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun hazırlanmasında büyük katkıları olan Hirsch bu hususun gerekçesi olarak; o dönemde İtalya, Avusturya ve Alman Hukuklarında eser sahipliğinin yapımcılara verilmediğini ancak, FSEK düzenlemesinde sinema eserinin oluşmasına büyük rol oynayan, işin rizikosunu üstlenen ve mali ve şahsi elemanların temin edilmesini sağlayan yapımcıya eser sahipliğinin tanınmasının pratik gereklere daha uygun olması sebebiyle eser sahipliğinin yapımcıya verildiğini belirtmiştir”. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda 1995 yılında 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile sinema eseri sahipliğini düzenleyen 8 inci madde hükmü değişikliğe uğramış, bu değişiklikle FSEK m.8/5 hükmü şu şekilde düzenlenmiştir; “ sinematografik eserlerde yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarı eserin birlikte sahibidirler…” düzenlemeleri mevcuttur, görüldüğü üzere bu düzenleme, sinema filmini imal ettiren yapımcının eser sahibi sayılacağı şeklindeki düzenlemeyi terk edip sinema eseri üzerindeki eser sahipliğini üç kişiye, yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarına tanımıştır. Bilahare 2001 yılında 4630 sayılı kanun ile FSEK m.8’de yapılan değişiklik ile sinema eseri sahipleri olarak, yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarının yanına diyalog yazarı ve canlandırma tekniğiyle yapılan filmlerde animatör de eklenmiştir. 4630 sayılı Kanun ile FSEK m.80 hükmü ile getirilen yeni düzenleme ile sinema filmi yapımcıları da bağlantılı hak sahibi olarak kabul edilmiştir. Dava konusu sinema filmlerinin tamamı 1973-1989 yılında yapılmış olduğundan FSEK m.8’in ilk hali dikkate alınacak ve filmi imal ettiren yapımcı eser sahibi sayılacaktır. Bu çerçevede …, …, … VE … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu, …, …, …, …, … VE … isimli filmlerin Sinema Eseri İşletme belgelerinde yapımcı olarak belirtilen … film olduğu, … isimli filmin yapımcısının …TİC.AŞ – olduğu ancak FİLMİN AFİŞİNDE İSE“…” İBARESİNİN YER aldığı anlaşılmıştır
FSEK m.48/l’e göre; eser sahibi veya onun mirasçıları, Mali hakları devrettikleri veya ruhsat verdikleri takdirde onlardan bu hakları alanlar aslen iktisapta bulunmuş olurlar. Başka bir deyişle eser sahibinden veya mirasçılarından iktisap aslen iktisaptır. Devren iktisap ise FSEK m.49’da düzenlenmiştir. Buna göre, eser sahibi veya mirasçılarından, mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını iktisap eden bir kimse bu hakkı başkasına devretmişse yani ikinci elden bir devralma varsa devren iktisap söz konusudur. Bu şekilde yapılacak devirlerin, eser sahibi veya mirasçılarının yazılı iznine dayanması gerekir. Yazılı izin alınmadan devir yapılmışsa icazet verilinceye kadar işlem askıda hükümsüzdür. Bu hakları geçerli olarak ilk devralandan devralan kimse, yani devren iktisap eden kimse, devraldığı hak üzerinde artık bir onay ya da icazete gerek olmaksızın tasarruf edebilir. Mali hakkın devri, hakkın, devreden eser sahibi veya mirasçılarının malvarlığından çıkararak devralanın malvarlığına intikal ettiren bir tasarruf işlemi olup FSEK. m.48 hükmünden de açıkça görüldüğü gibi, mali hakkın devri, yer, süre ve muhteva açısından sınırlandırılabilir” bilindiği üzere bir eser üzerindeki mali haklar eser sahibinin ölümü üzerine FSEK 63 gereğince mirasçılarına geçer. Eser sahibinin ölümü üzerine mali hakların intikali, Türk Medeni Kanunu’ndaki miras hükümlerine göre olur. Mirasçılar birden fazla ise aralarında iştirak halinde mülkiyet hükümleri caridir. Türk Medeni Kanunu’nun 640’ıncı maddesine göre; Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayanbir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler”. Bu hüküm dikkate alındığında davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olabilmesi için filmlere ilişkin olarak tüm mirasçılarla devir sözleşmesi yapması gerekir. Ancak dosyada mübrez 13.3.2008 ve 16.6.2008 tarihli sözleşmeye göre Barlık Film’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde Necdet Barlık’ın 3 mirasçısı olduğu halde mirasçılardan …’ın imzası yoktur. Yine dosyada mübrez 12.12.2007 tarihli sözleşmeye göre …’in yapımcısı olduğu filmlere ilişkin devir sözleşmesinde … mirasçılarından Berna Köksoy ve …’un imzaları bulunmamaktadır. Vaki devirlerin tüm mirasçılarla birlikte yapılması gerektiğinden vaki devirlerin geçersiz olduğu , davacının gerek dava açarken gerekse rapor sunulduktan sonra tüm mirasçılar ile yapılan bir sözleşme sunamadığı, dolayısıyla eserler üzerinde mali hak sahibi olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı yan …’nün de dikkate alınmasını yeniden bir inceleme yapılmasını talep etmişse de , … tek başına mali hakların ve eser işletme belgelerinin denetimi için bir kılavuz olamayacağı, oyuncu. Yapımcı yılı, sinemanın konusu gibi genel ifadeler için yol gösterici olabileceği bilindiğinden, FSEK 48,49,63,52, TMK 640 Maddeler eser işletme belgeleri ile birlikte incelendiğinde davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı( davacının mali hakları usulen devr aldığını ispat edemediği, davacının mirasçılarla arasında akdedilen ilgili eserlere ait mali haklar devir sözleşmesinin , miras ortaklığından iktisap edildiği iddiasına temel oluşturan söz konusu sözleşmenin de oy birliğine sahip olunmaması sebebiyle tüm mirasçılarla yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, davacıya bir hak bahşetmediği anlaşılmıştır) gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE;
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Tecavüzün reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Maddi tazminat isteminin reddin nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine
Dair karar davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır