Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/268 E. 2023/164 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2023/164

DAVA : Tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, tazminat
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacıya ait … nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen ürünlerden … “… numaralı tasarımın taklit edilip üretilerek satışa sunulmakta olduğunu, bu durumun … 1. FSHHM’nin …D. İş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, müvekkiline ait … nolu … sıra numaralı giysi tasarımının iltibas yaratacak derecede benzerinin kullanıldığını, “…” firma etiketi ile satışa sunulan 31 adet taklit ürün bulunduğunu, Tekstil sektöründe seri üretim yapılması nedeniyle yapılacak tazminat hesabının da buna göre yapılması gerektiğini, bu kapsamda Davacının … nolu ETB’nin (…) tasarımına davalı yanca gerçekleştirilen tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik SMK 151/2-a, TTK 56, BK 50 hükümlerine göre şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, ihtiyati tedbire hükmedilmesi ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen tekstil ürününün piyasada hemen her yerde bulunabilecek standart tasarım ve modele sahip bir ürün olduğunu, bilirkişi raporuyla benzer bulunan fakat birebir aynı bulunmayan, davacı firmaya tescilli söz bahis model elbisenin objektif bir tüketici gözüyle bakıldığında da piyasadaki muadillerinden ayırt edilebilecek bariz bir dizi farkı bulunduğunu, ürünün kendi kategorisinde her marka tarafından farklılıklarla kullanılan bir model olduğu düşünüldüğünde bulunan benzerliğin tecavüz olduğunun düşünülemeyeceğini, ürünün davacı firma ürünlerinden raporda belirtilmeyen bir çok teknik farkı bulunduğunu, davacı firma modelde arka fermuar kullanmış olup müvekkili firmanın ürününde damla düğme kullanmış olduğunu, arka bedendeki en ayırt edici özellik müvekkili firma modelinin çizgili davacı firma modelinin ise düz olduğunu, bunun yanında çizgi deseninin yoğunluk itibariyle farklı olduğunu, müvekkili firma modelde ince çizgileri kullanmışken davacı firma kalın ve yoğun renk hakimiyeti bulunan çizgi deseninin kullanmış olduğunu, müvekkili firrmanın modelinde beyaz ağırlıklı iken davacı firma renklerin hakim olduğu bir model kullanmış olduğunu, kol manşetleri müvekkili firmanın modelinde ince iken davacı firmanın tasarımında kalın olduğunu, bu ürünlerin tercih edilişini etkileyen önemli bir teknik fark olduğunu, ön parça modelini belirleyen kısım müvekkili firmanın ürününde düz geliyorken dava firmanın tasarımında kesik gelmekte olduğunu, aynı zamanda davacı firmanın tasarımında ön baskı bulunmaktayken müvekkili firmanın tasarımında bulunmamakta olduğunu, bu detay tasarımı tamamen farklılaştıran bir detay olduğunu, müvekkili firma modelde kayık yaka tasarımını kullanmış iken iddia sahibi firma da simit yuvarlak yaka kullanmakta olduğunu, etek kısmı müvekkili firma ürününde düz iken davacı firmada oval olduğunu, önde bulunan düğme adetleri her iki tasarımda da farklı olduğunu, ön aller genişliği müvekkili firma ürününde dar iken davacı firma ürününde geniş olduğunu, kol düşüklüğünün iki modelde de farklı olduğunu, arka beden müvekkili firmada tek parçadan oluşurken davacı firmada iki parçadan oluşmakta olduğunu, bahsi geçen tekstil ürünü, aynı kategoride satış yapanı büyük markaların mevsim gereklilikleri ve tasarım alışkanlıkları gereği klasik ve standart bir modellerden olduğunu, ürünün yüksek adetlerde üretilmemekle birlikte tercih edilen bir model de olmadığından farklı renklerinden az adetlerde ürün reyonlarda bulunduğunu, müvekkili firmanın herhangi bir tecavüz eylemi bulunmayıp, buna ilişkin yapılmış hukuka uygun bir tespit ya da ortaya konulmuş bir bulgu da olmadığından davanın reddini talep ettiklerini, bildirmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının … nolu ETB’nin (… nolu) tasarımına davalı yanca gerçekleştirilen tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik SMK 151/2-a ve TTK 56, BK 50 hükümlerine göre şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, ihtiyati tedbire hükmedilmesi ve hükmün ilanı taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, her ne yetki itirazında bulunulmuş ise de davacı tescilli tasarım hakkına dayalı olarak dava açtığından SMK 156. Madde düzenlemesi gözetildiğinde yetki itirazı yerinde görülmemiş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
Bilirkişiler …., …, … tarafından düzenlenen 09/11/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; … 1. FSHHM’nin …D.İş dosyası içinde yer alan Bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi … tarafından davalı adresinde davacı firmanın … tescil numaralı ETTB de yer alan … modeline benzer modelden 5 farklı renkte toplam 31 adet ürün tespit edilmiş olduğunu, davalı firmanın sadece tespit edilen 5 farklı renkte üretim yaptığı varsayılsa dahi, her renkten … ana bedenleri olmak üzere en az 5 bedende, her bedenden de en az 20’şer adet üretim yaptığı düşünülürse; davalı firmanın iş bu modelden toplamda ortalama 500 adet üretim yaptığı düşünülmekte olduğunu, davacı Taraf …’e Ait … Nolu ETB Tasarım … Model ile Davalı Firma … den Satın Alınan Moadel ve Davalı Firma Adresinde Tespit Edilen Modelin karşılaştırılarak yapılan inceleme neticesinde; İş bu tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından BİREBİR AYNI olduğu, davalı tarafından, davacı firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince, iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilli tasarım görsellerinin taklit yolu ile üreterek piyasaya sunulduğu, Davacının mali Tablolarındaki Brüt satış karına göre 4.635,87 TL yoksun kalınan karın olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … , … ‘in 24/05/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; Davacı … Ltd. Şti.’ne ait …-… nolu giysinin, Çoklu Endüstriyel Tasarım Tescili ile … sınıfında 22.02.2024 tarihine kadar SMK kapsamında koruma altına alınarak tescil kesinlik kazanmış olup, Tasarım Tescil Belgesi aldığı tespit edildiğini, Davacı tarafa ait … Tescil nolu dava konusu giysi ile Davalı taraftan satın alınan model ve Davalı Firma adresinde tespit edilen model arasında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarının değerlendirilmiş olduğunu, 5 renk model tespiti referans alındığında; pastal verimi elde edilecek kar vb. Birlikte değerlendirildiğinde asgari 1000 metre üzeri kumaş sipariş edildiği, renk/beden dağılımı üretim aşamasında tercihe göre planlandığı, dokuma kumaş sarfiyatı referans alındığında (fire dahil 2,00 mt) temin edilen kumaşlardan asgari 500 adet iş üretilmesi ihtimalinde , sektörel verilere göre 500 adet olabileceğinin değerlendirilmesi halinde talep edebileceği tazminatın 12.750 TL olabileceği, raporda SMK 151/2-a maddesi kapsamında kademeli olarak tazminat miktarları hesap edilmiş olduğunu, ancak sektörde firmaların tüm ürünleri faturalara yazıp defterlere kaydetmediklerini, seri üretimi baz alınarak yapılan hesaplamanın da tahminlere dayalı bir hesaplama olacağını, maddi tazminat miktarının TBK 50 ve 51 hükmü çerçevesinde Takdir edilmesinin uygun bulunduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … , … ‘in 12/12/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davacı tarafa ait … Tescil nolu dava konusu giysi ile Davalı taraftan satın alınan model ve davalı firma adresinde tespit edilen model arasında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, kök raporlarında düzeltilecek maddi hata bulunmadığını bildirmişlerdir.
Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait tasarıma tecavüz oluşturup oluşturmadığı, tecavüz varsa davacının seçmiş olduğu tazminat seçim yöntemine göre ne kadar tazminata hak kazandığı hususlarıdır
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. ..” düzenmeleri 6769 sayılı yasada yer almaktadır.
Delillerin Tartışılması ve Kabul
Türk patent ve marka kurumundan … nolu tasarım tescil belgesine ait görseller tescil belgesiyle celp edilmiştir. Tasarımın 22.2.2019 tarihinde başvurusunun yapıldığı, bültende 9.4.2019 tarihinde yayınlandığı, tescilinin 22.2.2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı ya ait işyerinde delil tespitine gidildiği ve … 1. FSHHM’nin …D.İş dosyası içinde yer alan Bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi … tarafından davalı adresinde davacı firmanın … tescil numaralı ETTB de yer alan … modeline benzer modelden 5 farklı renkte toplam 31 adet ürün tespit edilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Tazminat açısından yapılan değerlendirme: Davacının talebinin 6769 sayılı kanunun 151/2-a maddesi uyarınca ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir bu kapsamda yapılan incelemede; davacının tescilli Tasarım hakkını ihlal nedeniyle 6769 sayılı SMK’nun 151/2-a maddesine, somut olayın özelliklerine, tarafların mali kapasitesine, tasarımın tescil,ilan ve kullanım tarihine göre ve BK hükümlerine göre 4.635.87 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı ihlal teşkil eden tasarımının benzerini ticari amaçlı olarak satışa sunmuştur. Ancak tasarım incelendiğinde piyasada farklı benzerlerinin her zaman bulunabilecek nitelikte olup, ödüllü yada sezonun çok trendi olan bir model olduğu yönünde davacı yanca delil sunulmadığından , best seller olup, çok revaçta olan bir ürün olmadığından seri üretim yapılmasını gerektirecek bir hesaplamaya ürünün dahil edilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşılmıştır.
Mahkememizin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her bir yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortam dahi satış rakamları değişmektedir. Davacının keza davalının kar ve zararına esas tabloda genel tüm satışlar baz alınarak bir hesaplama yapıldığından ürünlerin bizatihi satış kodu vb hiçbir kayıt içermediği de mali inceleme sonucu ile rapor kapsamlarından anlaşıldığından bu durumda tazminat ancak BK hükümlerine göre takdir edilmelidir. Zira davacının hak etmediği bir tazminatı talep etmesi sebepsiz zenginleşmeye yol açacaktır.
Ayrıca davacının farazi kesim ve dikim üretimleri ancak sektörde bir çok kişinin peşin ve iş garantisi olarak çalıştığı yurtdışında dahi şubeleri olan tanınmış firmalarda dahi söz konusu değilken belirli bir kapasite ile çalışan işletmelerde 5 bedende 3000 kesim yapıldığının iddia edilmesinden hareket ile tazminat hesaplaması yapılması sebepsiz zenginleşmeye yönelik talep olarak değerlendirilmiş tir.
İlk bilirkişi raporu Davacı firmanın 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ortalama Brüt satış karının % 07,74 olduğu ,Sektör bilirkişin davalının 5 bedende en az 20’şer adet üretim yaptığı değerlendirildiğinde ortalama 500 adet üretim yaptığı, dava konusu üründen davacının toplamda 59.895 TL kar elde edeceği, ortalama satış fiatının 119.79 TL olduğu, satış karı %07.74 olarak alındığında 59.895.X%07.74=4.635.87 TL nin davalının rekabeti olmasıydı bu miktarda davacının alacağının doğacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mali verilere göre davacı yan ve davalı yan faturalarında stok kodu, yada tescilli ürünün koduna yer vermediğinden tüm satışların bu tasarım ile yapılmadığı gerçeği de gözetilerek keza davalı işyerinde 31 adet ürün geçmesi, üründen 5 renginde işyerinde bulunması hususları bir arada incelendiğinde 4.635.87 TL BK hükümlerine göre somut olaya uygun bir tazminat olarak kabul edilmiştir.
İkinci raporda Davacı verileri değil İTO verileri kullanıldığı için tazminat hesabı denetime uygun bulunmamıştır. Öte yandan 2. Raporun 12. Sayfasında açıkça davacının 1934 kodlu üründen kaç adet ürün olduğunu envanter defterine işlemediği keza tunik açıklamasının bulunduğu model vb başka bir açıklama bulunmadığı, dolayısıyla birim karlılığın 25.50 olarak alınması denetime uygun bulunmamıştır. Zira davalı ve davacının mali kayıtlarına göre birim karlılık hesabı yapılması esas olup, piyasada çok trend olmuş ürünlerde dahi kar marjı 25.50 değilken net satışlar, brüt satışlar, işletmenin olağan ve olağan dışı gelirlerine göre karlılık hesabı yapılmadığından 2. Rapor hükme esas alınmamış, gerek sektörel gerek mali yönden denetime uygun olan 1. Rapor kapsamına göre mali tazminat hesaplanmış ve ilk rapor HMK 266 madde kapsamında hükme dayanak olarak alınmıştır.Bu kapsamda 6769 sayılı SMK’nun 151/2-a maddesine, somut olayın özelliklerine, tarafların mali kapasitesine,t asarımın tescil,ilan ve kullanım tarihine göre, mali kayıtlara , karlılık oranlarına , vergi kayıtlarına keza BK hükümlerine göre 4.635.87 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacıya ait tasarımlar ile ve davalıya ait ürünler kıyaslanması neticesinde benzer olduğundan , ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin davacıya ait tasarım tescili ile belirgin derecede benzer olduğundan tasarıma tecavüzün tespitine , durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Davalının eylemi haksız olduğundan , tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların mali verilerinden dosyaya yansıyan ekonomik durumları,. Manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı ancak ihlal edeni de mükafatlandırır özendirir nitelikte bulunmaması özellikleri de gözetilerek talep edilen manevi tazminat günün ekonomik koşullarına göre makul olarak kabul edilmiş ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı ayrıca hükmün ilanı talebinde bulunmuş, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre 4.635.87 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 20.6.2019 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-10.000TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 20.6.2019 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davaıadan tahsiline,
5-… 1.FSHHM’nin … d.iş sayılı dosyasında 8.7.2019 tarihli ara karar ile teminat karşılığında tedbir kararı verildiği ancak davacının teminat yatırmadığı gözetilerek ürünlerin davacıya teslimi ve imha istemlerinin reddine,
6- 999,77 TL ilam harcının, 341,55 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 658,22 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
7-Kabul edilen Tasarıma Tecavüz ve Haksız rekabetin tespit talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4635.87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4635.87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-… 1.FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyasında yargılama giderleri olan 117,5 TL harç gideri, 800 TL bilirkişi ücreti, 167,70 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.085,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 341,55 TL peşin harç, 403,75 TL başvuru harcı 200 TL tebligat masrafı, 6000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.945,3, TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 14/11/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸