Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/256 E. 2023/154 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2023/154

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ve … kamuoyunda “…” olarak bilinen müzik grubunun kurucusu olduğunu, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” gibi single/video klipler ile “…”, “…”, “…” gibi albümlerin sahibi olduğunu, Davalı şirketin menanjerlik/yapımcılık hizmetleri ve desteği sunan bir firma olduğunu, müvekkilleri ile davalı şirket arasında; müvekkilleri tarafından oluşturulacak 10 adet yeni eseri içeren 1 adet müzik albümünün umuma iletim haklarının 10 yıllık süre davalı tarafa devredilmesini konu alan müvekkili tarafından 20.09.2013 davalı şirket tarafından ise 07.10.2013 tarihinde imza altına alınan “Albüm Sözleşmesi’nin” imzalanmış olduğunu, anılan albümün sözleşmesi gereğince müvekkilleri tarafından … albümünün icra edilmiş ve albüm …’nin internet sitesinde “Müzik Yapım” başlığı altında görüleceği üzere 2013 Kasım ayında … etiketiyle piyasaya sunulmuş olduğunu, Tarafları arasında akdedilen “Albüm Sözleşmesi”nin Gelir Paylaşımı başlıklı 5. Maddesine göre; “5.1 İşbu sözleşme konusu Albüm satışları ilki 6 (altı) ay sonra olmak üzere üçer aylık olarak sözleşme konusu satış gelirlerinin hesaplama yöntemi, toplam dönemsel gelir, ayrıntılı maliyet ve satış gibi birim fiyatları da belirtilerek …’e … e-mail adresine elektronik ortamda raporlanacaktır.
5.2 YAPIMCI tarafından gönderilen raporlara göre yapılacak hesaplamada YAPIMCI geliri 180.000 TL + KDV ‘ye ulaşana kadar herhangi bir paylaşım yapmayacak olup, bundan sonra elde edilen dijital haklardan elde edilenler de dahil her türlü gelir %50 YAPIMCI ve %50 … arasında paylaşıma tabi olacaktır. YAPIMCI bu bedelleri üçer aylık raporlamasıyla birlikte yukarıda belirtilen banka hesabına ilgili dönemi de belirterek gönderecektir.
5.3 TARAFLAR, ALBÜM’e sponsor bulmakta serbest olup, …’in onayına tabi şekilde sponsorluk gelirleri %50 … %50 YAPIMCI olacak şekilde paylaşılacaktır.” şeklinde olduğunu, davalı tarafın sözleşmenin anılan maddesi gereğince müvekkillerinin ilki 6. (altı) aydan sonra olmak üzere üçer aylık şeklinde sözleşme konusu satış gelirlerinin hesaplama yöntemi, toplam dönemsel gelir, ayrıntılı maliyet ve satış gibi birim fiyatları ile ilgili raporlama ve bu doğrultuda ödeme yapma yükümlülüğüne rağmen sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, davalı şirket bahsi geçen albümü ve içerisinde yer alan eserleri fiziki albüm şeklinde kullandığı gibi …, …, …, …, …, … gibi müzik/video yayın servislerine de pazarlamış olduğunu ve gelir elde etmiş olduğunu, … internet sitesi gibi sitelerde tıklanma ile elde edilen gelirin hesaplanmasında videoya yerleştirilen reklam türü, izleyicinin videoyu ne kadar süre izlediği, beğeniler/yorumlar gibi birçok farklı parametrenin bulunmakta olduğunu, paylaşım yapılan kanalın etkileşiminin fazla olması, birçok videosunda reklam verilmiş olması ve tıklanma sayıları gözetildiğinde albümden elde edilen gelirin sözleşmede belirtilen 180.000 TL tutarını aşmış olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi suretiyle anılan albümden elde edilmiş bulunan her türlü gelirin tespit edilmesini, yapılan işbirliklerinin sözleşmenin imzalanmasından 6 ay sonra yapıldığı gözetildiğinde; bu durumun taraflar arasında imza altına alınan sözleşme gereğince müvekkilerince e-posta ile raporlanmasının gerekmekte olduğunu, ancak davalı şirketin raporlama yapmadığı gibi herhangi bir ödeme de gerçekleştirmemiş olduğunu, para borçları yönünden temerrüde düşen borçlunun TBK m. 120 ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun m.2 hükmüne göre temerrüt faizi ödeme yükümlülüğü bulunmakta olduğunu, huzurdaki davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, şimdilik 10.000 TL ve temerrüt faizi de da hesaplanarak toplam 11.000 TL nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … grubunu oluşturan kişiler ile müvekkili şirket arasında 20.09.2013 tarihli (müvekkili şirket tarafından 07.10.2013 tarihinde imzalanmış olduğunu, ) albüm sözleşmesinin imzalanmış olduğunu, Davacılar; … ve …, sözleşmenin tarafı olan … grubunun üyeleri olduğunu, Davacıların, 20.09.2013 tarihli Albüm Sözleşmesi’nin Gelir Paylaşımı başlıklı 5’nci maddesine dayanarak, “…” albümünden elde edilen gelirlerin kendilerine ödenmediğini iddia ederek, dava açtıklarını, … grubunun, BK’nun 620’nci maddesinde tanımı yapılan Adi Ortaklık niteliğinde olduğunu, BK’nun 620’nci maddesinde adi ortaklık iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca ulaştırmak üzere birleşmeye üstlendiği ilişki olarak kabul edilmiş olduğunu, bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa adi ortaklık olarak kabul edildiğini, Davacılarla birlikte … grubunu oluşturan…’un aralarındaki ilişkinin BK’nun 620’nci maddesinde tanımı yapılan adi ortaklık ilişkisi olduğunu, bu nedenle, davacıların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının BK’nun 620 ve devamındaki hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, davacılar … ve …’ın … grubunun diğer üyesi … olmaksızın dava açma hak ve yetkisinin olmadığını, aktif husumet ehliyeti bulunmayan davacıların, davasının öncelikle usulden reddi gerektiğini, öte yandan … gurubunun fiilen dağıldığını, … 2.FSHHM’nin …esas ve … karar sayılı dosyasında … grubunun dağılması nedeniyle ifa imkansızlığının bulunduğunun belirlendiğini, sözleşmedeki edimlerin grup tarafından yerine getirilmediğini,ikinci albümün yapılmaması nedeniyle davalıya davacılarca ödenmesi gereken alacak bulunması nedeniyle esas hakkında aleyhe bir karar verildiği takdirde takas mahsup def’inde bulunduklarını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddinin gerektiğini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacılar ile davalı şirket arasında imzalanan albüm sözleşmesi gereğince davacıya ödenmesi gereken gelir paylaşımına ilişkin tutarın belirsiz alacak hükümlerine göre hesaplanması şimdilik 10.000 TL , temerrüt faizi için şimdilik 1000 TL toplam 11.000 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacıların dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HUSUMET İTİRAZININ İNCELENMESİ
Bilindiği üzere Türk Borçlar Kanunu’nun 620 inci maddesine göre; “adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.” Bu tanım dikkate alındığında ilk bakışta taraflar arasındaki ilişkinin de adi ortalık kapsamına girebileceği şeklinde bir ihtimalin söz konusu olduğu düşünülebilirse de aslında …üyeleri arasındaki ilişkinin FSEK 10’da düzenlenen birlikte eser sahipliğine ilişkin hükümlerin yorumu da gözetilerek birlikte dava açma şartına tabi olup olmadıkları hususunun incelenmesi gereklidir.
FSEK 10 hükmüne göre, “Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda getirenlerin birliğidir. Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir. Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez. Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır. Sinema eseri ile ilgili haklar saklıdır”.
FSEK m.10/ll uyarınca, eser sahipleri arasındaki birliğe BK’nun 520-541’inci maddelerinde düzenlenen adi şirket hükümleri kıyasen uygulanır Kanunun bu birliğe adi şirket hükümlerinin uygulanmasını öngörmesinin nedeni, adi şirket ortaklarının şirket malları/grup üzerinde iştirak halinde malik olmalarından kaynaklanmaktadır”. Ancak, doktrinde de haklı olarak ifade edildiği gibi, adi şirket bir akit olması nedeniyle kurulabilmesi için ortakların bir araya gelme iradesine ihtiyaç vardır. Oysa iştirak halinde eser sahipliğinin maddi fiil ile kazanılan bir statü olması nedeniyle bu iki hukuki kurum arasında temel farklılıklar vardır. Bu nedenle adi şirket hükümleri iştirak halindeki eser birliğine bu arada iştirak halinde eser birliğine niteliğiyle bağdaştığı ölçüde uygulanmalıdır. Diğer taraftan bu birliğe MK’nun iştirak halinde mülkiyete dair hükümleri de, ancak niteliği bağdaştığı ölçüde uygulanmalıdır. Buna göre, iştirak halinde eser sahipliğinde;…eser sahipleri, aralarında yaptıklar bir sözleşme ile aksini kararlaştırmadıkları sürece, birliğe katılmaları, kar ve zarardaki payları Borçlar Kanunu’nun 523. ve 524. maddelerine kıyasen birbirine eşittir. Telif ücretlerinin nasıl bölüşüleceği ve eser üzerindeki hakların kullanılması ve gerekli karar nisabı konularında da yine aksi kararlaştırılmadıkça Borçlar Kanunu’nun 523. ve 524 madde hükümleri uygulanacaktır. Eser sahiplerinden her biri, esere ve birliğin ortak çıkartarına yönelik olarak dışarıdan meydana gelecek tecavüzlerde tek başına harekete yetkilidir. Özellikle ihtiyati tedbir talep etmek, hukuk ve ceza davaları ile tazminat davası açmak hususunda her eser sahibinin birliği temsil yetkisi vardır. (FSEK, 10/2) Ancak, açılan dava sonucunda, hükmedilecek tazminat tutarı üzerinde hiçbir eser sahibi tek başına tasarruf edemez…””. İştirak halinde eser sahipliğinde, eserin tümü üzerindeki tasarruf işlemleri için bütün ortakların oybirliği gerekir. Eser sahiplerinden biri haklı bir sebep olmaksızın ruhsat işlemine katılmazsa, müsaade mahkeme tarafından verilebilir. Doktrinde buna “mecburi ruhsat” denilmektedir”. Yani eser veya mali hak sahibi bir ücret karşılığında mali hakların kullanılmasına müsaade etmek mecburiyetinde olup da, izin vermediği takdirde bu iznin yerini mahkemenin vereceği izin alıyorsa buna mecburi ruhsat denilmektedir.
Bu bilgiler çerçevesinde FSEK 10 hükmü ile niteliği elverdiği ölçüde TMK elbirliği mülkiyeti hükümleri ve TBK adi ortaklık sözleşmesi hükümleri somut olaya uygulandığında, gerek sektörde müzik gruplarının yıllar içerisinde üyeleri değişmekle birtikte grup isminin yaşamaya devam ettiği, gruba başka Üüyelerin katılarak ismin yaşatıldığı dikkate alındığında ve somut uyusmazlıkta da … grubundan…’un ayrılmış olması gözetildiğinde davacıların huzurdaki dava yönünden aktif dava ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiş ve işin esasasın incelenmesi gerekmiştir.
ESAS YÖNÜNDEN İNCELEME;
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … ‘ün 25/02/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; Davalı ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle davalı …’in … kodlu hesaba istinaden 20.000,00-TL Alacaklı olduğu ve davalı …’ın … kodlu hesaba istinaden 40.000,00-TL Alacaklı olduğunun kayıtlı olarak yer aldığı, Davalı vekilince İşbu davacı ödemelerinin … 9. İcra Dairesi… nolu dosyası ile ilgili Taraflar arasındaki 01/06/2018 tarihli SULH PROTOKOLÜ” ne istinaden yapıldığının beyan edildiği, Davalı şirkette 2015 yılında 13.409,24-TL maliyetinde ve 2016 yılında 10.095,34-TL maliyetinde 3.504,58 … Cd satıldığı 2015 ve 2016 olmak üzere toplamda 23.504,58-TL Maliyetinde (13.409,24 + 10.095,34 = 23.504,58 ) … Cd satıldığı tespit edildiğini, 2015 ve 2016 yılında toplam 23.504,58-TL Maliyetinde … CD’nin 2015 ve 2016 yıllarında satış tutarlarının ne kadar olduğunun ticari defter kayıtlarından tespit edilemediğini, Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde 31/12/2020 tarihi itibariyle 153 01 002 Kodlu hesapta 25.397,30-TL Maliyetinde davaya konu … Stoku bulunduğu kayıtlı olarak yer aldığının tespit edildiği, Dijital gelirlere ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, sözleşmenin 5/2 inci maddesine göre YAPIMCI tarafından gönderilen raporlara göre yapılacak hesaplamada YAPIMCI geliri 180.000 TL +KDV ‘ye ulaşana kadar herhangi bir paylaşım yapmayacak olup, bu hüküm dikkate alındığında sözleşmenin 5 inci maddesinde belirtilen 180.000 TL’nin de aşılmadığı yönünde görüş ve kanaate vardıklarını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … ‘ün 04/01/2023 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davalı şirketin davaya konu toplam geliri; 125.832,17 TL (MÜ-YAP tarafından ) … Albümü ile ilgili Davalı Şirkete Yapılan Ödeme) ve 23.504,58 TL (Davalı Şirket … CD Toplam Satış Maliyeti) olarak Toplam 149.336,75-TL olarak hesap edildiğini, Sözleşmenin 5/2 inci maddesine göre YAPIMCI tarafından gönderilen raporlara göre yapılacak hesaplamada YAPIMCI geliri 180.000 TL + KDV ‘ye ulaşana kadar herhangi bir paylaşım yapmayacak olup, bu hüküm dikkate alındığında sözleşmenin 5 inci maddesinde Belirtilen 180.000 TL’nin de aşılmadığı, yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, müyap meslek birliğinden gelen yazı içeriği , ticari defter ve mali kayıtlara ilişkin belgeler , HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve er raporları ile birlikte değerlendirildiğinde;
Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili davalı ile albüm sözleşmesi imzalandığını,sözleşmenin gelir paylaşımı başlıklı 5. Maddesi gereğince ödemesi gereken bedellerin ödememesi nedeniyle bu bedelin tespit ve tahsilini talep etmiş, davalı ise davacıların Fatma Turgut ile birlikte adi ortaklık hükümlerine tabi olduklarını , grup üyesi olmadan dava açamayacaklarını, herhangi bir borcunun olmadığını daha önce davalılar aleyhine açtığı davayı kazandıklarını ve bu alacağı tahsil edemediğini bildirmişlerdir.
Davacı her ne kadar yurt dışı kaynaklı firmalara yazı yazılması isteminde bulunmuş ise de bu isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Zira mahkememizin başka esas sayılı dosyasında aynı nitelikte açılan uyuşmazlıklar yönünden yazılan müzekkerelere yaklaşık 1 sene geçtikten sonra olumsuz olarak cevap verildiği (mahkememizin 2014/248 esas sayılı dosyası) ve verilen müzekkerelerde aynen” “… Şti., Mahkemeniz tarafından gönderilen ve …grubunun …sayfasında yer alan videoların izlenmesinden ve videolarda yer alan rakamlardan ne kadar gelir elde ettiği bilgilerinin talep edildiği ancak … Şti.’ nin talep edilen bilgilere erişimi bulunmamaktadır ve söz konusu talebi yerine getirmek için teknik yeterliliğe sahip değildir. Şeklinde olumsuz olarak cevap verildiği, aynı şekilde youtube , vb şirketlerin olumlu bir cevap vermedikleri, usul ekonomisi gereği dava dosyalarının makul bir sürede bitirilmesinin gerektiği, davalının ticari kayıtlarının esas alınması gerektiği, mali kayıtlar üzerinde de mali bilirkişi aracılığıyla inceleme yapıldığı anlaşılmıştır.
…yılı cevap yazısında; Davalı … A.Ş.’ne dava konusu …” adlı albüm için ödeme yapıldığını bildirmiştir. Bilirkişilerin ek raporlarında meslek birliğinden gelen yazı içeriğini de inceledikleri ve Davalı şirketin davaya konu toplam gelirinin ; 125.832,17 TL (… tarafından … Albümü ile ilgili Davalı Şirkete Yapılan Ödeme) ve 23.504,58 TL (Davalı Şirket … CD Toplam Satış Maliyeti) olarak Toplam 149.336,75-TL olduğu, dolayısıyla 125.832,17 +23.504,58=149.336,75 gelir tespit edildiğini bildirmişlerdir.
Somut olayda davacılara ödeme yapılması için Sözleşmenin 5/2 inci maddesine göre YAPIMCI tarafından gönderilen raporlara göre yapılacak hesaplamada YAPIMCI geliri 180.000 TL + KDV ‘ye ulaşması gerekmekte olup, davalının mali incelemeleri kapsamına göre 180.000 TL’ lik sınırın aşılmadığı anlaşıldığından , sözleşme gereğince davacılara sözleşmenin gelir paylaşımı başlıklı 5. Maddesi gereğince ödemesi gereken bedel bulunmadığı, dolayısıyla sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-269,85 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 81,99 TL eksik harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 11.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/10/2023

Katip
¸

Hakim
¸