Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/245 E. 2021/363 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/245
KARAR NO : 2021/363

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkin davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 1987 yılında kurulduğunu ve elektronik müzik enstrümanları üretiminde dünyanın lider firmalarından biri olduğunu, ilk başta ticari hayatına …olarak başladığını, sonrasında 1996 yılında dijital piyano üretimine odaklandığını, 2000 yılında … ticaret unvanını alarak ticari hayatına devam ettiğini, … markasına ait en eski tescilin 1993 yılına dayandığını, müvekkili şirketin üretimine devam ettiği müzik enstrümanlarını … kelime markası ile üretime devam ettiğini ve dünyanın her yerinde satışını yaptığını, 2008-2015 yılları arasında müvekkili şirketin davalı yana yıllık 30.000 ila 44.000 USD tutarında … markalı ürün gönderdiğini, böylece müvekkili ile davalının uzun süreli bir ticari ilişki oluştuğunu, müvekkilinin dava dışı davalıdan tamamen bağımsız olarak Türkiye de mukim bir şirketle farklı model ürünlerinin satışı hakkında görüşmeler gerçekleştirirken davalı tarafın kendi adına … markalarını kötü niyetli olarak TPMK nezdinde müvekkilinin haberi olmaksızın tescil ettirdiğini öğrendiğini, uzun yıllar süregelen distribütörlük ilişkisi sonucunda müvekkili ile davalı arasında ciddi bir güven ilişkisi oluştuğunu, davalının müvekkiline ait … markasını izinsiz ve kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirmesi nedeni ile müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu … markalarının kendisine devir edilmesini talep etmesi karşısında davalının akıl almaz taleplerde bulunması sonucunda bir anlaşmaya varılamaması nedeniyle, … markasının yaratıcı ve gerçek hak sahibinin müvekkili şirket olduğunun tespitini, markaların müvekkiline devri ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirketin 2008 öncesinde de Türkiye’de ürün satışı yapmış olduklarını, kendi e postaları ile de teyit ettikleri üzere bu dönemde satışlarının zayıf kaldığını, 2008 yılında müvekkili… ile çalışmaya başlatıktan sonra …’nun sahibi …’ün akademik ve mesleki konumu, piyasadaki tanınırlığı sayesinde davacının satışlarının artmaya başladığını, yaklaşık 15 yıldır Türkiye’ de ticaret yapmasına rağmen basiretli bir tacir gibi davranmayıp herhangi bir marka tescil başvurusunda da bulunmadığını, müvekkilinin Türkiye’de tanıttığı, satışlarını arttırdığı ve kullanımını yaygınlaştırdığı markayı kötü niyetli üçüncü kişilere karşı korumak amacıyla yapmış olduğu başvurudan haberdar olduktan sonra da yaklaşık altı yaldır sessizliğini koruduğunu, açık kanun hükmü uyarınca da marka hükümsüzlük davası açma hakkını kaybetmiş olduğunu, davacının 15 yıldır ticaret yaptığı ülkede markasını tescil ettirmemiş olmasının ve yapılan tescilden haberdar olmasına rağmen 6 yıldır suskun kalmasının hayatin olağan akışına ve bu davanın açılma gayesine aykırı olması nedeniyle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/09/2021 tarihli dilekçesi ile: Tarafların sulh sözleşmesi imzaladıklarını, tarafların sulh sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için 07/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, 6100 sayılı HMK’ nun 313 ve devamı maddeleri hükmünce dilekçeleri ekinde sunulan sulh anlaşmasına göre karar verilmesini, anlaşmanın nihai karara geçirilmesini, mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve gerekçeli kararın kesinleşmesinin akabinde 100.000.00-TL tutarındaki teminat bedelinin müvekkilleri adına taraflarına iade edilmesini talep etmiştir.
Tarafların sulh oldukları ve bu hususun nihai kararda belirtilmesi istendiğinden, SULH SÖZLEŞMESİNİN TESDİKİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TARAFLAR ARASINDA İMZALANAN 09/09/2021 TARİHLİ, 17 MADDEDEN OLUŞAN TÜRKÇE VE İNGİLİZCE SULH SÖZLEŞMESİNİN TASDİKİNE,
2-54,40 TL ilam harcı alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Sulh sözleşmesinin 9.maddesi gereğince taraflar vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştikten sonra 100.000,00-TL tutarındaki teminat bedelinin davacı vekillerine iadesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır