Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/236 E. 2022/157 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/236 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 100 den fazla besteler yazan kendisi ve … üyesi olduğunu, müvekkilinin “…” isimli müzik eserinin söz ve müziklerinin sahibi olduğunu, eserinin davalı tarafından izinsiz olarak sosyal medya hesaplarında ve televizyonlarda kullanıldığını, müzik klibi yapıldığını, kullanım sırasında eser sahibi olarak belirtilmeyip eserin anonim olarak belirtildiğini, bu sebeplerle FSEK 68 çerçevesinde 10.000 TL nın 3 katı maddi tazminat ile FSEK 70 çerçevesinde 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu eserin gerekli araştırma neticesinde taraflarınca 02.10.2017 tarihinde, söz konusu eserin anonim nitelikte olduğunun tespiti neticesinde, seslendirilip sosyal platformlarda yayınladığını, “…” ya da davalı tarafın dava dilekçesinde beyan etmiş ve piyasaya sürmüş olduğu adıyla “…” isimli eserin düğünlerde, vs birçok eğlencelerde çok eski tarihlerden beri dile getirilen halka mal olmuş bir eser niteliğinde olduğunu, davacının mahkemeye başvurması sonucunda herhangi bir tedbir talebine karar verilmesine de gerek kalmadan davaya konu eserin tüm sosyal medya plâtformlarından da kaldırdığını, davacı iddialarının yerinde olmadığını, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmalık , davacıya ait “…” isimli eserin davalı tarafından izinsiz kullanılarak klip çekildiği, anonim olduğu iddiasıyla umuma iletildiği, davacının fsek kapsamında maddi ve manevi haklarının ihlal edildiği, bu kapsamda tecavüzün ref ve men’i ile ihtiyati tedbire hükmedilmesini , şimdilik fsek 68 kapsamında 10.000 maddi tazminatın 3 kat olarak davalıdan tahsili ile fsek 70 kapsamında 10.000 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek reskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, , HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …, …, …’in 19/10/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; “…” “isimli yaratımın şekillendirme, seslerin birbirini izlemesindeki uslup, birbirine bağlanış ve ritminin hususiyet taşıdığı bu çerçevede FSEK 3 anlamında musiki eseri olduğu, Davacının FSEK 11’deki karine çerçevesinde davaya konu müzik eserinin eser sahibi olduğu, Dava konusu olaydaki vaki kullanımın FSEK 24’te düzenlenen temsil hakkı ile FSEK 25’te düzenlenen iletim hakkının, kullanım sırasında eser sahibinin adının belirtilmemesi sebebiyle manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen eser sahibi olarak belirtilmek hakkının ihlali sayılacağı, Dosyada emsal bedele ilişkin sözleşme, bilgi veya belgeler bulunmakta olup heyetinin müzik bilirkişilerinin sektörel bilgi ve uygulamaları dikkate alarak, eserin türü, kullanımın şekli, ihlal edilen mali hak türleri, eserin tanınıp tanınmamışlığı, ihlalin yapıldığı mecra, ihlalin süresi de dikkate alındığında rayicin 10.000 TL olabileceği bu bedelin FSEK 68 çerçevesinde 3 katına hükmedilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir
Bilirkişiler …, …, …’in 25/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporlarında; “…” “isimli ” yaratımın şekillendirme, seslerin birbirini izlemesindeki uslup, birbirine bağlanış ve ritminin hususiyet taşıdığı bu çerçevede FSEK 3 anlamında musiki eseri olduğu, Davacının FSEK 11’deki karine çerçevesinde davaya konu müzik eserinin eser sahibi olduğu, Dava konusu olaydaki vaki kullanımın FSEK 24’te düzenlenen temsil hakkı ile FSEK 25’te düzenlenen iletim hakkının, kullanım sırasında eser sahibinin adının belirtilmemesi sebebiyle manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen eser sahibi olarak belirtilmek hakkının ihlali sayılacağı, Kök raporda tazminat hesabının FSEK 68 hükmüne göre yapılmış olduğu, davacının kök rapora itirazında belirttiği hususlar FSEK 70 çerçevesinde maddi tazminat için dikkate alınabilecek sebepler olmakla davacının belirttiği sebeplerin davacının tanınırlığına ve bu tanınırlık sayesinde elde ettiği gelirlere katkısının ne olduğunun, davalının sadece davaya konu eser sebebiyle tanınmış ve tüm gelirlerini bu eser sayesinde elde etmiş olduğunun tespitinin mümkün olmayacağı, davacının ödül alması, yurt içi ve yurt dışı sahnelerine çıkmasının davaya konu eser nedeniyle olduğuna ilişkin bir tespite de dosya kapsamındaki delillerden ulaşılamadığı, bu nedenle de FSEK 70 çerçevesinde maddi tazminat hesabı da TBK 50 ve 51 çerçevesinde yapılabileceği ve maddi tazminatın 20.000 TL olabileceği, Kök raporda da belirtildiği üzere FSEK 68 çerçevesinde talep edilebilecek telif bedelinin ise 10.000 TL olabileceği bu bedelin 3 katı konusundaki Takdirin Mahkemeye ait olacağı, FSEK 70 çerçevesinde ise maddi tazminatın 20.000 TL olabileceğini , Bu çerçevede davacının FSEK 68 ve FSEK 70 çerçevesinde hesaplanacak tazminattan birisini seçmek durumunda olacağını, Dosyada mübrez kullanımlar sırasında eser sahibinin davacı olduğunun belirtilmemesi, nedeniyle FSEK 15 te düzenlenen manevi hak ihlalinin söz konusu olması nedeniyle davacının manevi tazminat talep hakkının olduğu, manevi tazminatın türü ve miktarını tayin hakkının Mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, sunulu CD, sosyal medya kullanımları, HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporları bir bütün olarak incelendiğinde, Dosyaya sunulan … meslek birliği belgelerine göre … isimli müziğin söz ve müziğinin davacı tarafından meslek birliklerine kaydedildiği ve bu çerçevede davacının davaya konu müzik eserinin söz ve bestesinin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu ,Davalı yanca her ne kadar davaya konu eserin anonim olduğunu ileri sürmüş ise de rapor kapsamında müzik sektör bilirkişilerinin değerlendirmeleri ve araştırmaları neticesinde davaya konu müziğin anonim olduğuna ilişkin bir veriye ulaşılamadığı ve bu yönde davalı iddiasının ispatlanamadığı, davaya konu müzik eserinin izinsiz olarak icra edilip yayınlanmasının, davacı tarafından davalıya kullanıma – ilişkin yazılı bir izne rastlanmadığından vaki kullanımın eser sahibi davacının mali haklarından FSEK 24’te düzenlenen temsil hakkı ile FSEK 25’te düzenlenen iletim hakkının, kullanım sırasında eser sahibinin adının belirtimemesi sebebiyle manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen eser sahibi olarak belirtilmek hakkının ihlali sayılacağından, davacının maddi ve manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu, bilirkişilerce belirlenen maddi tazminat yönünden FSEK 68. Maddesinin davacı lehine olduğu ve rayiç bedel 10.000 TL olarak belirlenmiş olmakla bu bedelin 3 katını davacının talep etmiştir.
Bilindiği üzere Eser sahibinin kullanabileceği mali haklar, FSEK 21 ve devamında düzenlenmiştir. Buna göre, mali haklar, FSEK’nun, 21. maddesindeki işleme hakkı, 22. maddesinde düzenlemesini bulan eserin aslı veya kopyalarının herhangi bir şekil veya yöntemle tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli çoğaltma hakkı; 23. maddede belirlenen eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını kiralama, ödünç verme, satışa çıkarma veya diğer yollarla yayma hakkı; 24. maddede doğrudan veya dolaylı olarak bir eserden ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynatmak, göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkı; 25. maddedeki işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
FSEK’nun 48.maddesi uyarınca mali haklar süre, yer ve içerik itibariyle sınırlı veya sınırsız; karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredilebilir. Mali hakların sadece kullanma yetkisi de bir başkasına bırakılabilir.Davalı yan mali hakları izinle kullandığına dair belge sunamamıştır.
Manevi haklar ise Yasa’nın 14-17.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, eser sahibi, eserinin umuma arz ve yayımlanma zamanı ve tarzını belirleme (FSEK md.14); adın belirtilmesi (FSEK md 15); eserde değişiklik yapılmasını men (FSEK md. 16) ve bir kısım eserler yönünden geçerli bulunan zilyed ve malike karşı ileri sürülebilecek eserin aslına ulaşma haklarına sahiptir. Manevi haklar mali hakların aksine, bir başkasına devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. Ancak bu hakların kullanılması yetkisi bir başkasına bırakılabilir.
Bilindiği üzere müzik eserlerinin türlü alanlarda kullanımında nasıl fiyatlandırılacağı konusunda herhangi bir somut ölçü ve maktu bir bedel biçme yöntemi bulunmamaktadır. Bu durumda her eserin popülarite, kullanım alanı,besteci mi söz yazarı mı yoksa her ikisi yönünden mi hak sahibi olduğu konusunda uzman bilirkişi heyetince incelenip rayiç belirlenmiştir.
Fsek 66/son maddesinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş, Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiş, Dolayısıyla taraflar arasında davalının kullanımlarına dayanak oluşturacak bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki kullanımlar karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kastın ağırlığına göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak varsayımsal bedelin ne alabileceği yönünde mahkememizce BİLİRKİŞİ incelemesi yapılmıştır. Bu çerçevede raporda belirlenen bedel rayiç açısından denetime uygun bulunmuş, raporun Eser İcra yapım ve Yayınların Kullanılması ve Kamuya İletilmesine İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te yer verilen düzenlemeler kapsamına göre ayrıntılı olarak düzenlendiği anlaşıldığından rapor kapsamı hükme dayanak yapılmıştır. Somut olaydaki kullanım (Kalk Gidelim Mori Anne” isimli müzik eserinin söz ve müziklerinin davacıya ait olduğu, eserinin davalı tarafından izinsiz olarak sosyal medya hesaplarında ve televizyonlarda kullanıldığı, müzik klibi yapıldığı, kullanım sırasında eser sahibi olarak belirtilmeyip eserin anonim olarak belirtildiği) biçimine göre rayiç bedelin(10.000 TL) 3 katı tazminatın (10×3=30.000 TL olarak ) davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Hükmü dayanak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının FSEK.m.80/A-lde düzenlenen “ tespit edilmiş icraları ile ilgili olarak uygulama şartlarının gerektirdiği durumlar hariç, icralarının sahibi olarak tanıtılma” manevi hakkının ihlal edilmesi nedeniyle , ihlalin gerçekleşme şekli ve hükmedilecek tazminatın tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekmiş ve hükme dayanak alınan kök ve ek raporlar dikkate alınarak ;
FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 10.000 TL nin 3 katı olan 30.000 -TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın 10.8.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07.07.1987 tarih, 1836/4131, 13.10.2009 tarih 5561/10516, 13.09.2011 tarih 10929/10277 ve HGK’nın 20.03.2002 tarih, 176/214 sayılı kararlarında açıklandığı ve öğretide de benimsendiği üzere, hak sahibinin FSEK’in 68. maddesi uyarınca telif tazminatı talebinde bulunduğu ve mahkemece de telif tazminatına hükmedildiğinden taraflar arasında farazi sözleşme yapılmış gibi bir hukuki durum meydana geleceğinden ve bu durumda, davalının eyleminin de farazi sözleşme kapsamında yasal kullanım haline dönüşeceğinden; davacı hak sahibi farazi sözleşmenin kapsadığı kullanımın refini ve menini isteyemeyeceğinden bu yöndeki istemin reddine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 10.000 TL nin 3 katı olan 30.000 -TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın 10.8.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07.07.1987 tarih, 1836/4131, 13.10.2009 tarih 5561/10516, 13.09.2011 tarih 10929/10277 ve HGK’nın 20.03.2002 tarih, 176/214 sayılı kararlarında açıklandığı ve öğretide de benimsendiği üzere, hak sahibinin FSEK’in 68. maddesi uyarınca telif tazminatı talebinde bulunduğu ve mahkemece de telif tazminatına hükmedildiğinden taraflar arasında farazi sözleşme yapılmış gibi bir hukuki durum meydana geleceğinden ve bu durumda, davalının eyleminin de farazi sözleşme kapsamında yasal kullanım haline dönüşeceğinden; davacı hak sahibi farazi sözleşmenin kapsadığı kullanımın refini ve menini isteyemeyeceğinden bu yöndeki istemin reddine,
3-2.732,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.390,85 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Maddi tazminat talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebinin kabülü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 54,40 TL başvuru harcı 341,55 TL peşin harç 238 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.633,95 TL yargılama giderinin 3/2 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 26/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸