Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/163 E. 2021/375 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/163
KARAR NO : 2021/375

DAVA : TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ, KALDIRILMASI, MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2021

İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/761 E. – 73 K. ve 02/11/2019 tarihli görevsizlik kararı nedeni ile taraflar arasındaki Tecavüzün Önlenmesi, Kaldırılması, Maddi-Manevi Tazminat davasının Mahkememize tevzi edilmesi üzerine yapılan açık yargılama sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin en büyük ve tek imza yetkilisi …’un sahibi olduğu …’da mukim … şirketi’nin 1986 yılından bu yana önce …’da, sonra …’de, …’da, …’de ve son olarak da …’nde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin ise 1996 yılından itibaren Türkiye’de donanım ve yazılım alanında özellikle data güvenliği konusunda faaliyet gösterdiğini, …’de dava konusu olayın yaşandığı yıllarda 100’ü aşkın donanımcı ve yazılımcı çalıştığını, müvekkili şirkette ise 8 kişi ile daha dar bir kadro istihdam edildiğini, müvekkili şirketin 2006 yılında Türkiye’de … ve … Bankası için Elektronik Bankacılığı yaratılmasına ve geliştirilmesine … yardımcı olduğunu ayrıca 2016 yılında …’ın talebi üzerine “…” adı verilen ve açılımı “…” olan bir donanım ve yazılımın … bünyesinde ve … standartlarına uygun olarak yaratılmasına ve geliştirilmesine …’nin yardımcı olduğunu, …nin 100’ü aşkın donanımcı ve yazılımcısının …’da, müvekkili şirketin ise sadece 6 kişiden oluşan donanımcı ve yazılımcısının Türkiye’de “…” için emek sarf ettiğini, kodları yazmak için gerekli donanım ve yazılım rapolarını oluşturmaya başladığını, müvekkili şirketin “…”nin önemli bir kımısını bitirmek üzereyken, …’nın 17 yıldır çalışmakta olduğu müvekkili şirkette huzursuzluk çıkarttığını ve şirketten ayrılmak istediğini, bunun üzerine müvekkili şirket ile … arasında 2017 yılı Ocak ayında uzlaşma sağlandığını, uzlaşma neticesinde 23/05/2017 tarihinde taraflar arasında iki ayrı anlaşma imzalandığını, birinci anlaşmaya göre müvekkili şirketin …’ya 110.000,00 EURO ödeyeceğini, 30.000,00 EURO’luk kısmı hemen ödeneceğini, mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan ve …’nın kullandığı değeri 50.000,00 TL olan arabayı vereceğini ve …’nın müvekkili şirkette 2017 yılı sonuna kadar çalışacağını, taraflar arasında akdedilen 23/05/2017 tarihli ikinci anlaşaya göre … ile müvekkili şirketin en geç 31/12/2017 tarihine kadar 100.000,00 EURO sermayeli başka bir şirket kurarak beraber çalışacağını ve …’nın bu kurulacak şirketten 10.000,00 EURO maaş alacağını ancak …’nın işe gelmemeye başlandığını, işe geldiğinde ise saat 11:00 de gelip 14:00 de işten ayrıldığını, …’nın müvekkili şirketten ayrıldıktan 12 gün sonra davalı … ŞİRKET’İNDE işe başladığını, müvekkili şirket “…”ni Türkçe ve İngilizce sunumlarını oluşturduğunu ve 22/11/2017 tarihinde e posta yolu ile …’a gönderdiğini, daha sonra …’nin 04/12/2017 tarihinde …’a 1 ay içerisinde projenin biteceğini bildiren bir e posta daha gönderdiğini, … ile birlikte müvekkili şirkette çalışan 4 kişinin daha … ANONİM ŞİRKET’inde işe başladığını, bu eksiklere rağmen müvekkili şirketin proje kodlarını yazmaya devam ettiğini, 2018 yılı ikinci dönem raporlarının da hazırlandığını, ancak yeterli personel sayısını sağlayamadığı için müvekkili şirketin proje faaliyetini durdurmak zorunda kaldığını, …’nın müvekkili şirketten ayrılırken, şirket tarafından kendisine tahsis edilen dizüstü bilgisayar içerisinde bulunan kodlamalar ile müvekkili şirketten aldığı 100.823,00 EURO bedel kaynak ile projeyi şirketin izni olmadan haksız ve hukuka aykırı olarak tamamladığını ve projeyi bitirdiğini, bu hususun 07/09/2018 tarihli “…” adlı derginin 16. sayfasında yer alan haberle kanıtladığını ayrıca …’nin … ŞİRKET’i uzantılı e posta adresi üzerinden …’nın … A.Ş. uzantılı e posta adresine 11/07/2018 tarihinde gönderdiği e postayı yanlışlıkla …’nin müvekkili şirketin uzantılı e posta adresine göndermesi üzerine de kanıtlandığını, tüm olayların müvekkili şirket tarafından 2019 Nisan ayında öğrenildiğini ve davalılar hakkında 02/08/2019 tarihinde Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereği İstanbul Adalet Komisyonu Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, tarafların uzlaşamadıklarını, … A.Ş’de kullanılan özellikle müvekkili şirketin eski çalışanlarının bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasını, bilgisayar kayıtlarının kopya çıkarılmasını bu kayıtların çözünürlüğü haline getirilmesini, bilgisayar programlarına ve bilgisayar kütüklerine girilmemesi veya işlemin uzun sürecek olması halinde işlemin yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için bu araç ve gereçlere el konulması ve … A.Ş’nin “…”ne ilişkin faaliyetinin durdurulmasını, FSEK ve TTK ‘nun haksız rekabet ve TBK’nun haksız fiil hükümlerine aykırı işlem ve fiiller nedeniyle gereken tedbirlerin alınmasını, yargılama sonucunda davalıların tecavüzünün kaldırılmasını, önlenmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 250.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. – … K. ve 02/11/2019 tarihli kararı ile”…1-Mahkememizin, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak davaya bakmakta görevsiz bulunduğu, görevli mahkemenin İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmekle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre görevli mahkemece nazara alınmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan karara karşı davalı … vekili İSTİNAF yasa yoluna başvurmuştur.
İstanbul BAM 16. H.D’nin 2020/501 E. – 613 K ve 06/03/2020 tarihli ilamında “…İlk derece mahkemesince davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile; görevsizlik kararı verilmiş, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu “…”nin bilgisayar yazılım ve donanım programı olduğu, davacı tarafça eser vasfında bulunduğunun ve mali haklarının FSEK kapsamında davacıya ait olduğunun, mali haklarının ihlal edildiğinin ileri sürüldüğü, yine bu programdan izinsiz yararlanılması ve ifşası, kaynak kodların transfer suretiyle ele geçirilmesi eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği maddi ve manevi tazminat gerektirdiğine yönelik taleplerin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, davacı vekilinin ,davalı tarafça müvekkilinin ürünlerinin kötülenmesi, ticari sırlarının ifşası nedeniyle haksız rekabetin meni, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve buna dayalı maddi ve manevi tazminat talebinin, TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayalı olduğu anlaşılıyorsa da, davaya konu diğer taleplerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olduğu, dosya üzerinde görevsizlik kararı verilmesinin sonuca etkili olmadığı kanaatiyle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, dosyanın usuli işlemlere devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı …’nin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderleri olarak;
a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 114,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı …’den alınarak, davacıya verilmesine,
b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İstabul 21. ATM tarafından, İstanbul BAM 16. H.D’nin 2020/501 E. – 613 K ve 06/03/2020 tarihli kararının kesin olduğu gerekçesi ile karar taraflara tebliğ edilmeden FSHH mahkemelerine tevzi edilmek üzere gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davanın, belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, Mahkemenin yetkisiz olup yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu FSHM olduğunu, dava dilekçesinde 3 ayrı dava ile ilgili 3 ayrı talepte bulunduğunu ancak sadece bir tek dava ile ilgili başvuru harcı, nispi harç ve gider avansı yatırıldığını, davacının aynı vakıalara dayanarak … aleyhine daha önce açılan ve halen görülmekte olan dava bulunduğunu, davacı ile müvekkili … arasında iş sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafların mevcut olduğunu, bu ihtilaflar sonucu müvekkili …’nın iş sözleşmesinin 23/08/2017 tarihli ikale sözleşmeleri gereği fesih edildiğini, müvekkili …’nın 06/09/2017 tarihinde müvekkili …nde işe başladığını daha sonra genel müdür olarak atandığını, … şirketi ile aralarındaki iş sözleşmeleri sona eren ve bu nedenle iş aramakta olan diğer müvekkilleri …, …, … ve …’nin de daha sonraki süreçte ve değişik tarihlerde müvekkili … şirketinde işe başladığını, delil olarak sundukları ihtarnameler, dava dilekçeleri ve diğer delil içeriklerinden de anlaşılacağı üzere iş sözleşmelerinden doğan ihtilafların, takip ve davaların davacı şirketin, bu kişiler dışında, bu kişileri işe alan … şirketi hakkında da husumet duymasına neden olduğunu, … 22. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, bu takibe itiraz üzerine ikame edilen … 15. İş Mahkemesinin …E. sayılı itirazın iptali dava dosyası ve birleşen … 7. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası, davacı şirket ile müvekkili … arasındaki ihtilafları ve dolayısıyla davacı şirketin, müvekkili şirkete neden husumet beslediğini ve neden haksız rekabete yol açacak hukuka aykırı eylemler içerisine girdiğini kanıtladığını, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 70. madde hükmüne göre manevi hakları haleldar edilen kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabileceği, malî hakları haleldar edilen kimsenin, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere müteallik hükümler dairesinde tazminat talep edebileceği, dava dilekçesinde, müvekkillerinden kimin, hangi kusurlu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin bildirilmediğini kaldı ki dava dilekçesindeki kabul ve ikrara göre davacı şirketin değil, dava dışı … şirketi olan …’nin mali hakları bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerinin hakkında ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: FSEK kapsamında her türlü mali hakkı davacı tarafından kullanılacak “… ” davalı … A.Ş ‘nin davalılar …, …, … ve … vasıtasıyla, …’nın davacıdan aldığı kaynak ile izinsiz olarak işlenmesi, temsili, çoğaltılması, değiştirilmesi, umuma iletilmesi, yayımlanması ve satışa arz edildiği iddiasıyla tecavüzün önlenmesi, kaldırılması, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 250.000 _TL den az olmamak üzere rayiç bedelin 3 katına hükmedilmesi satışa sunulan nühsaların imhası veya davacıya devri, 250.000 -TL den az olmamak üzere haksız fiil tazminatına hükmedilmesi, davacının ürünlerin kötülenmesi, ticari sırlarının ifşası nedeniyle haksız rekabetin men’i, sonuçların ortadan kaldırılması, 250.000-TL bedelden az olmamak üzere zararın tazmine 25.000-TL manevi tazminat ve hükmün ilanı ile davacı çalışanları olan …, …, …, … ve … tarafından oluşturulan ve …’ya tahsis edilen ikale sözleşmesi kapsamında olmayan bilgisayar içinde bulunan … hazırlık tasarım kodlarını çalışanları transfer ederek ele geçirmesi, izinsiz yararlanılması ve ifşa edilmesi nedeniyle haksız rekabetin men’i , sonuçların ortadan kaldırılması, 250.000-TL den az olmamak üzere zararın tazmini, 25000-TL manevi tazminat ve hükmün ilanına ilişkindir.
Davalılar vekili: Görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemlerin kanunda tek tek sayıldığını ve şekli hukuka tabii olduğunu, İSTİNAF kararının taraflara tebliğ edilmediğini, bu kararın tebliğinden itibaren yapılmış bir başvuru bulunmadığını, dava dosyasının Ticaret Mahkemesine iadesini talep etmiştir.
… 21.ATM ‘sinin cevabı yazısında; İstanbul BAM 16. H.D’nin 2020/501 E. – 613 K ve 06/03/2020 tarihli kararının kesin olduğu gerekçesi ile kararın, taraflara tebliğ edilmeden görevli FSHH mahkemelerine tevzi edilmek üzere gönderildiği bildirilmiştir.
6100 sayılı HMK nun Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler başlıklı 20.maddesinde : “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmünün yer aldığı,
28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 Sayılı Hukuk Muhameleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1.maddesinde “12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunun 20.maddesinin 1.fikrasına “taraflardan birinin “, ibaresinden sonra gelmek üzere “bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden” ibaresinin eklenmiş, fıkrada yer alan “bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına” ibaresi “dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen ” şeklinde değiştirilmiştir. ” hükmünün yer aldığı bilinmekle; İstanbul BAM 16.HD nin 2020/501 E. -613 K. ve 06/03/2020 tarihli kararının, … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraflara/vekillere tebliğ edilmeksizin Mahkememize gönderildiği anlaşıldığından, HMK 20.maddesi gereğince gerekli işlemlerin yapılması için dava dosyasının … 21.Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul BAM 16.HD nin 2020/501 E. -613 K. ve 06/03/2020 tarihli kararının, … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraflara/vekillere tebliğ edilmeksizin mahkememize gönderildiği anlaşıldığından, HMK 20.maddesi gereğince gerekli işlemlerin yapılması için dava dosyasının … 21.Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun, esas kararda değerlendirilmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır