Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/134 E. 2023/22 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2023/22

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/03/2020
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilinin tescilsiz dava konusu tasarım ürünü ile iltibas yaratacak derecede ve hatta ayniyet derecesinde birebir benzeyen ürünleri müvekkili tarafından kendisine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretilmekte ve/veya satılmakta olduğunu, söz konusu ürünler bilgilendirilmiş bir tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak derecede birebir benzediğini, … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi’nin …D.İş, …K. sayılı dosyasında keşif yapıldığını, “…” mağazasına gidildiğini ve davaya konu müvekkiline ait tescilsiz korumaya sahip tasarıma benzeyen 2 farklı renkte satışa hazır ürün olduğunun tespit edilmiş olduğunu, Yapılan tespitler neticesinde müvekkilinin tasarım hakkının ihlal edildiğini ve tasarıma tecavüz fiilinin gerçekleştiğini, bu nedenle davacıya ait tescilsiz tasarıma davalı yanca tecavüz ve haksız rekabet edildiğinin tespiti durdurulması önlenmesi, şimdilik SMK 151/2-b kapsamında 1000 TL maddi 5000 TL manevi tazminatın tahsili, tedbir , imha ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ürünlerin benzerliklerinden çok farklılıkların yer aldığı, davacı tarafın değişik iş dosyasında alınan raporu davada haklılığını delil gibi sunmasının doğru olmadığını, Davacı tarafın dava konusu ürünlerle ilgili olarak herhangi bir tescilli tasarıma sahil olmadığını, ürünlerin kamuya sunulma tarihi olarak sosyal medya hesabına fotoğraf atılma değil, ürünlerin gerçekten satışa sunulduğu tarihin dikkate almak gerekeceğini, Davacı tarafın ürünlerinin üzerine ayırt edici özellik kazandıracak bir ibare, logo vs. koymadığını, bu ürünlerin tasarımlarını tescil ettirmediği için ürünleri icat etmediğinden bu ürünleri tasarlarken başka firmaların ve hatta kendi firmasının tasarımlarını bilerek ya da bilmeyerek taklit etmiş olabileceğini, Davacının tazminat istemini neye dayandırdığının belirsiz olduğunu, davacının taleplerinin, davanın zaman aşımına uğraması nedeniyle reddini talep ettiğini, Davacının hak iddiasında bulunduğu tescilsiz tasarımın, herhangi bir özellik arz etmeyen sıradan, piyasada çok uygulanan bilinen bir tasarım olduğunu, Davacının hak iddiasında bulunduğu tasarımın, yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmayan, harcı alem bir tasarım olduğunu, davacının kamuya arzından çok önce kamuya arz olunmuş bir ürün olduğunu, davacı ürününün Türk ve Dünya Modasında yer etmiş, klasikleşmiş ve kamuoyu tarafından yeni ayırt edilebilecek bir tasarım olmadığını, dolayısıyla dava konusu ürün ve benzerlerinin davacı tarafın kamuya arzından çok önce gerek sosyal medya üzerinde gerekse ülke çapındaki mağazalarda mevcut olduğunu, davacının hak iddiasında bulunduğu ürünün uzun yıllardır uygulanan, bilinene model olduğuna ilişkin görsellerin sunulacağını, Davacının harcı alem nitelikteki bir ürüne ilişkin hak iddiasında bulunmasının art niyet göstergesi olduğunu, Davacının hak iddiasında bulunduğu ürün ile müvekkilinin ürünü karşılaştırıldığında, her ikisi arasında birçok farklılıkların bulunduğunu, Davacının dava dilekçesinde hak iddiasında bulunduğu ürüne benzemeyen, bambaşka nitelikteki müvekkilinin ürününe benzerlik iddiasında bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu ürünü ile davacının hak iddiasında bulunduğu tasarım arasında her hangi bir benzerlik bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacıya ait tescilsiz tasarıma davalı yanca tecavüz ve haksız rekabet edildiğinin tespiti durdurulması önlenmesi, şimdilik SMK 151/2-b kapsamında 1000 TL maddi 5000 TL manevi tazminatın tahsili, tedbir , imha ve hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de bu itiraz yerinde görülmemiş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 09/06/2021, tarihli bilirkişi raporlarında; Davacı tarafa ait tescilsiz korumaya sahip tasarımı ile davalı tarafın … kodlu tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davalı tarafın farklı kumaş ve desenden üretmiş olduğu 39224 kodlu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile benzer olarak algılanmadıkları, kamuya sunma açısından dosyada sunulan görsellerin tarihleri incelendiğinde davacı …’in davaya konu ürünü daha önce kamuya sunmuş olduğu, bu nedenle tescilsiz korumadan faydalanabileceği, salt bu tasarımın satılması suretiyle Davalının elde edebileceği net kazanç tutarının asgari 12.944,68- TL ve nihai tazminat bedelinin Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler .., …, … 26/01/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Davacı tarafın tescilsiz korumaya sahip siyah triko kumaştan deri volanlı elbisesinin harcıalem olmadığı, Davacı tarafın tescilsiz korumaya sahip siyah triko kumaştan deri volanlı elbisesi yenilik ve ayırtedicilik özelliklerine sahip olduğu, Davacı tarafa ait tescilsiz korumaya sahip siyah triko kumaştan deri volanlı elbisesi ile 39224 kodlu bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile benzer olarak algılanmadıkları, yapılan tazminat hesaplamasını değiştirmeye gerek olacak herhangi bir bilgi, belge ve evrak sunulmadığından, tazminat hesaplamasının kök raporda tespit edildiği gibi 12.944,68- TL olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler .., …, … 05/08/2022 tarihli bilirkişi raporlarında; Gelir idaresi tarafından davalıya ait kurumlar vergisi beyanname eklerine göre davalının ortalama karlılık oranın % 7,01 olduğu tespit edildiği, Dava konusu tasarıma ait … 2 Fikri Sınai Hakları Hukuk Mahkemesine ait…değişik iş dosyasında gerekse dava dosya kapsamında davalının kaç adet sattığına dair bir tespitin olmadığı, bu durumda sektör bilirkişisinin ve diğer bilirkişi raporlarındaki sektör temsilcilerinin görüşü doğrultusunda, asgari 100 kat kumaş 5 ayrı beden 1 renk üzerinden 500 adet öngörüsüne göre, dava dosyasındaki değişik iş dosyasında bilirkişi raporunda 40220 kodlu ürünün etiketinde satış fiyatının 369,50 TL olduğundan hareketle, … kodlu model 500 adet (36-38-40-42-44) * 369,50 TL = 184.750,00 TL toplam satış Ortalama karlılık oranının gelir tablosuna göre % 7,01 olduğu 184.750,00*% 7,01= 12.950,98 TL davalının kar ettiği, davacı tarafa ait tescilsiz korumaya sahip bulunan elbisenin, biçim ve malzeme kombinasyonları açısından yenilik ve ayırt edicilik özelliğine haiz olduğu, Davalı tarafa ait 40220 kodlu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından benzer olduğu, davalı tarafından, davacı firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilsiz tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu Davalı tarafa ait … kodlu tasarımın ise bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından benzer olmadığıni bildirmişlerdir.
6769 sayılı SMK’nun 56/(4). maddesi Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81/(4) maddesine göre Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Hzurdaki davada davacı tescilsiz tasarım hakkına dayalı olarak dava açmış ve tazminat seçimini ise 6769 sayılı SMK 151/2-b kapsamında ( Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç) olarak talep etmiştir .
Toplanan deliller, tasarımın niteliği, davalı yanca kullanıldığı süre, tarafların mali kayıtları,HMK 266 madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları nazarı alınıdğında; Tekstil piyasasındaki genel temayüle göre; bir firma herhangi bir müşteri kitlesi için birebir butik kesim/dikim üzerine çalışmıyorsa, belli adetlerde minimum kesim/dikim yaparak modelden farklı renk ve bedenlerde, her renkten belirli adette ve her bedeni içerecek şekilde üretim yapmaktadır. Aksi takdirde her modelden az sayıda kesim/dikim yapıldığında bu özel üretime girmekte ve firmalara maliyeti daha fazla olduğundan, alınan kumaş toplarının, aksesuarların vs. Tamamı kullanılamadığından modelin de birim fiyatını arttırmaktadır. Sunulu delillere göre davacı … davalı firma birebir kesim/dikim yaparak kişiye özel üretim yapan bir butik firma değildir. Bu nedenle en azından her model için satın aldığı kumaş toplarını, aksesuarları, iplikleri vs. Tüketebilecek kadar her renkte her bedende seri üretim yapacağı ve ürünü toptan olarak sattığı için seri bedenli olarak üretip satacağı bilinmektedir. Ancak bu takdirde elinde ki kumaş topu ile verimli bir pastal yerleşimi yaparak kesim yapabilecek ve maliyeti yükseltmeden daha fazla adet dikilebilecektir. Tekstil piyasasında ancak belirli bir ticari kapasitesi olan firmalar her renkten 36-38-40-42-44 ana bedenleri olmak üzere en az 5 beden de çalışılır ancak her bedenden eşit sayıda kesim yapılmaz. Daha az müşteri kitlesine hitap eden 36 ve 44 bedenlerden daha az sayıda, daha çok müşteri kitlesine hitap eden 38-40 ve 42 bedenlerden daha çok kesim yapılarak üretim yapılır.Ayrıca gece kıyafetinde siyah renk daha çok tercih edildiğinden bu renkte daha fazla üretim yapıldığı bilinen bir gerçektir. Ancak 5 beden kesimi daha çok yüksek adetlerde üretim yapan ve geniş şube ağı olan firmalar için geçerlidir. Somut olayda ise … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi’nin …D.İş, …K. sayılı dosyasında “…” mağazasında tescilsiz korumaya sahip tasarıma benzeyen 2 farklı renkte ürün bulunduğu ve kış ve yaz sezonlarında satışının yapılmış olduğu, ayrıca instagram hesabında da görsellerin bulunduğu davalının belirli bir ticari kapasiteye sahip olduğu ancak çok büyük bir işletme olmadığı dolayısıyla gerek 1. Rapor gerek 2. Raporda belirlenen tazminat BK hükümlerine uygun olarak görülmüştür.
Toplanan deliller, birbirlerini mali yönden tayit eden iki farklı heyet raporu da gözetildiğinde;
Gelir idaresi tarafından davalıya ait kurumlar vergisi beyanname eklerine göre davalının ortalama karlılık oranın % 7,01 olduğu , Dava konusu tasarıma ait …. 2 Fikri Sınai Hakları Hukuk Mahkemesine ait…değişik iş dosyasında gerekse dava dosya kapsamında davalının kaç adet sattığına dair bir tespitin olmadığı, sektör incelemesi kapsamında değişik iş dosyasında bilirkişi raporunda … kodlu ürünün etiketinde satış fiyatının 369,50 TL olduğundan hareketle, … kodlu model için 500 adet * 369,50 TL = 184.750,00 TL toplam satış Ortalama karlılık oranının gelir tablosuna göre % 7,01 olduğu 184.750,00*% 7,01= 12.950,98 TL davalının kar ettiği, Davalı tarafa ait … kodlu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından benzer olduğu, davalı tarafından, davacı firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilsiz tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu gözetilerek; Davalının davacının tasarım hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, İhlal nedeniyle somut olayın özelliklerine göre davacının ıslah dilekçesinde bildirdiği miktar gözetilerek 12.950.98 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline,
Somut olayın özelliklerine tarafların mali durumlarına, eylemin gerçekleşme şekline takdiren 5000- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, Davalı yanca ihlal teşkil eden ürünün ticarete konu edilmesinin tedbiren önlenmesine, el konulan ürün bulunmadığından imha istemi ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının davacının tasarım hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2- İhlal nedeniyle somut olayın özelliklerine göre davacıların fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah dilekçesinde bildirdiği miktar gözetilerek 12.950.98 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline,
3- Somut olayın özelliklerine göre takdiren 5000- TL manevi davalıdan tahsiline,
4-Davalı yanca ihlal teşkil eden ürünün ticarete konu edilmesinin tedbiren önlenmesine, el konulan ürün bulunmadığından imha istemi ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6-1.126,23 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 913,76 TL harcın davalıdan tahsiline,
7- Tasarım hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet istemlerinin kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 12.950,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 210 TL ıslah harcı, 102,47 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 4.669,50 TL bilirkişi ve tebligat gideri, ….2.Fshhm …D.iş sayılı dosyasında yapılan 927,80 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.963,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair verilen karar taraf vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 31/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır