Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/105 E. 2020/113 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2020/113

DAVA : MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2020

Mahkememizin 2018/535 E. Sayılı dava dosyasından tefrik edilen, Markaya yönelik Maddi ve Manevi tazminat istemine ilişkin dava incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … esas unsurlu ve ibareli markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini, müvekkilinin herhangi bir izin ve/veya icazeti olmadan kendisine ait ürün ve hizmetlerde kullanarak müvekkilinin tescilli marka haklarına yönelik taklit ve tecavüz eden, ürünleri imal veya ithal edip ve her türlü ticaretini yapıp, piyasada çeşitli firmalara dağıtarak sipariş için teklifte bulunan ve siparişler alan, piyasaya süren her türlü tanıtım vasıtalarında kullanan davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı eylemleri nedeniyle müvekkilinin telafisi zor zararlara uğrattığından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000TL maddi, 5000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası krediler avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık: Davacı … adına tescilli … ibareli markaya benzerlik ve tecavüz teşkil eden, davalı tarafından üretilen taklit ürünler nedeni ile 5000 TL maddi ve 5000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası krediler avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/535 E. sayılı davasının 24/02/2020 tarihli duruşmasının 6 nolu ara kararında; “Karşı davanın 13/02/2019 tarihinde açıldığı, bu tarih itibarı ile Maddi- Manevi tazminata ilişkin davanın niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurulması dava şartı olduğu ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gözetilerek KARŞI DAVADAKİ MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİN BU DAVADAN TEFRİK EDİLEREK MAHKEMEMİZİN AYRI BİR ESASINA KAYIT EDİLMESİNE VE DAVANIN,DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE KARAR VERİLMESİNE, karşı davadaki diğer talepler yönünden yargılamanın bu davada devamına” dair karar verildiğinden, karşı davadaki Maddi -Manevi Tazminat talepleri tefrik edilmiş ve Mahkememizin 2020/105 E. sırasına kaydı yapılmıştır.
18.12.2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak Arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında 20. madde düzenlemesinde; 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir. Düzenlemesi geretirilmiştir.
Davacının dava dilekçesi kapsamı ve uyuşmazlık konusu incelendiğinde; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4.Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle mahkemece uygulamasının res’en gözetilmesinin zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise bu tarihten sonra açıldığı ve cevap-karşı dava dileçesi incelendiğinde arabulucuk faaliyetinin olumsuz sonuçlandığına dair bir beyan geçmediği gibi dilekçe ekinde de bu yönde belge bulunmadığı, yani arabulucuk başvurunun olumsuz sonuçlandığına dair belge sunulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği ve açılan Maddi-Manevi Tazminat davasının zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dava konusunun niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurulması dava şartı olduğundan ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gözetilerek DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 54,40-TL ilam harcı ve 54,40-TL peşin harcın davacı tarafından yatırılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların/vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır