Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/9 E. 2019/30 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/9 Esas
KARAR NO : 2019/30

DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 08/01/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Sözleşmeden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Merhum Prof. Dr. …’in “…” adlı Almanca orijinal eserin Türkçeye çevirisinin müvekkili tarafından yapıldığını, davalı tarafın müvekkilinin “çeviri hak sahibi” olarak telif hakkı sahibi olduğunu, yayınladıkları eserin Türkçe çevirisinin … adlı eser olduğunu ve bandrol bilgilerinde orijinal eseri çeviren telif hakkı sahibini biliyor olmalarına rağmen basıp satışını yaptıkları eserde “çevirmen” kişi olarak müvekkilinin adını yazmadıklarını, eserin ismini de orijinalinden farklı olarak belirlediklerini iddia ederek davalının müvekkilinin Almanca orijinalinden Türkçeye yaptığı çeviri eserden izinsiz olarak derleyip ismini değiştirerek 3.500 adet basması nedeniyle müvekkilinin çevirmen sıfatıyla teliften doğan haklarına tecavüz etmesinden dolayı 5846 Sayılı Yasanın 68.maddesi hükümlerine göre telif bedelinin 3 katı fazlası olan 966.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın; 5846 Sayılı Yasanın 68.maddesi hükümlerine göre telif bedelinin 3 katı fazlası olan 966.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemine ilişkindir.
6.12.2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak Arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında; madde 20. düzenlemesinde; 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
Dava şartı olarak Arabuluculuk:
Madde 5/A; “(1) Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesinin yasada amir hüküm olarak yer aldığı bilinmektedir.
Davacı dava açtığı tarihte dava konusunun niteliği gereği huzurdaki uyuşmazlıkta Arabulucuya başvurması dava şartı olduğundan ve bu şart yerine gelmeden dava açıldığı anlaşıldığından; HMK 114 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gereklidir.
Dava dilekçesi kapsamına göre dava açılmadan önce Arabulucuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gözetilerek DAVA DİLEKÇESİNİN USULDEN REDDİNE karar verilerek tensiben yapılan incelemede aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
Dava konusunun niteliği gereği huzurdaki uyuşmazlıkta Arabulucuya başvurması dava şartı olduğundan ve bu şart yerine gelmeden dava açıldığı anlaşıldığından; 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gözetilerek DAVA DİLEKÇESİNİN USULDEN REDDİNE,
Taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı yanca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333. madde gereğince davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan tensip incelemesi sonucunda kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKESİ’NE İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.23/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır