Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/58 E. 2021/199 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/58 Esas
KARAR NO : 2021/199

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Marka hakkının ihlali ve Haksız Rekabetin Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü, Marka hakkının ihlali ve Haksız Rekabetin Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin 1902 yılında ABD’ de kurulduğunu; … markasının müvekkilin unvanının baş harflerinden oluştuğunu; müvekkili şirketin dünya çapında 200’den fazla ülkede satıldığını; …’nin ofis ürünleri de dahil olmak üzere kırtasiye ürünlerinden temizlik ürünlerine, trafik güvenliği ve optik ürünlerinden elektrik, elektronik ve telekomünikasyon ürünlerine, uzay havacılığı ürünlerinden diş bakım ürünlerine, sağlık ürünlerinden emniyet, koruma ve güvenlik ürünlerine, ulaştırma ürünlerinden endüstriyel ürünlere kadar binlerce farklı ürünü içeren 45’i aşkın ana ürün sahasında ve bu ürünlere İlişkin hizmetlerde faaliyet gösterdiğini; müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini dünyanın pek çok ülkesinde kurduğu bağlı şirketleri veya distribütörleri vasıtasıyla sürdürdüğünü; bir … iştiraki olan diğer müvekkili şirketin 1988 yılında kurulmuş ve o yıldan bu yana Türkiye’de faaliyetlerine devam ettiğini; “…” markasının müvekkilin tanınmış markalarından biri olduğunu; “…” markasının dünya genelinde tanınması, geliştirilmesi ve tanıtımı için önemli miktarda yatırım yapılmış olduğunu; davalı … adına tescil edilmiş olan … no.Iu “…+şekil” markasını tespit etmeleri üzerine yaptıkları araştırmada … ve … internet sitelerinde …’nın “…+şekil” markasının yapışkanlı not kağıtları, sayfa ayraçları ve sayfa işaretleyiciler üzerinde kullanımlarını tespit ettiklerini; bunun üzerinde davalılara … 34. Noterliği aracılığıyla … tarih … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini; davalının markasını değiştirerek kullanacağını beyan ettiğini ancak kullandığı yeni markanın da müvekkilin tanınmış markası ile karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu; davalının markasal kullanımının müvekkilin tescilli markalarından uzaklaştırılması talep edilmişse de davalı tarafından bu talebe olumlu cevap verilmediğini; davalıların işyerinde bilirkişi marifetiyle yapılan delil tespitinde de bu durumun tespit edildiğini; halihazırda davalıların iki markayı da kullanmakta olduğunu; davalının kullanacağını belirttiği marka için bir kez daha sözlü olarak uyarılmasını müteakip, davalı …’nın … sayılı marka başvurusunda bulunduğunu; davalıların müvekkili şirket markalarıyla karıştırılma ihtimali yaratılan marka hakkına tecavüz ve tescilli marka, ambalaj kompozisyonları, ticari sunumlarına yaratılan karıştırılma ihtimali nedeniyle oluşan haksız rekabet durumunun tespitini, önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını; davalı adına tescilli olan … tescil noIu “…+şekil” markasının hükümsüzlüğünü, siteler üzerindeki kullanımların önlenmesini, ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva eden ürünlerin, ambalajların, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıt, fatura ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan metaryelin bulundukları yerlerden toplatılarak muhafaza altına alınmasını, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, hükmün kesinleşmesine müteakip masrafları davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … husumet yöneltilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu ve bu davalı yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddini, müvekkili …’ya ait … tescil numaralı “…+ Şekil” markalı ve … başvuru numaralı ve 14/12/2018 başvuru tarihli henüz tescil olunmamış …+Şekil markasının, davacıların …+ şekil markasına yönelik marka tecavüzü, iltibas ve haksız rekabet durumu oluşturmadığından davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalıların “…”, “…” markalı ürünleri ile davacılar aleyhine yarattığı marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve karıştırmaya neden olacak derecede benzer olan davalı adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve ihtiyati tedbir talebi ve ilan talebine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı … davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 09/04/2019 tarihli raporunda özetle; http://… internet sitesi adındaki “…” ibaresinin SMK m.7/3/d uyarınca markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini, http://… adlı internet sitesinde … görsellerinin yanı sıra masaüstü ayraçlar, masaüstü baskılı ürünler, ajanda, defter, bloknot, sayfa işaretleyici, takvim vs. ürünlerde de “…” ibaresinin kullanılmış olmasının SMK m.7/3/a uyarında markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini, http://… adlı internet sitesinin üst kısmında reklam amacıyla … görseline yer verilmiş olmasının SMK m.7/3/ç uyarınca markasal kullanım olarak değerlendirileceğini bildirmişlerdir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine yeni bir heyet oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve … 10/06/2020 tarihli raporunda özetle; Davacının tescilli tanınmış “…” ve şekil markaları ile Davalının … “‘…” ibareli markasının benzer olduğunu, bu sebeple iltibas yarattığını, SMK md. 6/1 ve 25 uyarınca hükümsüzlüğe karar verilebileceğini, davalının … numara ile 16 Sınıfta tescilli “…” markasının davacının tescilli …ve şekil markaları ile benzer olduğunu, iltibas yarattığını, SMK kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı olduğu ve haksız rekabet oluşturduğunu bildirmişlerdir.
İkinci heyet raporunu da itiraz edilmesi üzerine üçüncü kez heyet oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve … 10/01/2021 tarihli raporunda özetle; davacı … davalının markalarının aynı sınıfta tescilli olmaları yanı sıra sıra davacı markasının tanınmışlığı da dikkate alınarak, davacı tarafa ait …ve …numaralı marka tescillleri ile davalı tarafa ait … şekilli, … numaralı marka arasında ortalama tüketici üzerinde yarattığı genel izlenimde iltibas tehlikesinin olduğu sonucuna varıldığını, davacı … davalının markalarının aynı sınıfta tescilli olmaları yanı sıra davacı markasının tanınmışlığı da dikkate alınarak davacı tarafa ait … ve …numaralı marka tescillleri ile davalı tarafa ait … şekilli, … numara marka arasında ortalama tüketici üzerinde yarattığı genel izlenimde iltibas tehlikesinin olduğu sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
… 5.FSHHM’nin … esas, … karar ve 16.10.2020 tarihli ilamı mahkemesinden celp edilmiştir.
Hükümsüzlüğü talep edilen davalı …adına … tescil nolu … ibareli markanın 16.sınıf için 10.8.2017 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı … adına …, …, … şekil, markalarını ihtiva eden markalar celp edilmiş markaların 2000 yılından beri muhtelif tarihlerde tescil edildiği ve 16. Sınıf için tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Hükümsüzlüğü talep edilen …tescil nolu markanın 16. sınıfta “Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri İçin fırçalar ve rulolar” için tescil edildiği anlaşılmıştır.
Karıştırma inceleme yapılırken bir markanın diğeriyle iltibas hâlinde bulunup bulunmadığı her olayda o dosyaya özgü deliller ile marka hukuku ilkelerine göre incelenmelidir. Salt iki markanın birbirine benzer olması iltibasın varlığı için yeterli değildir. Önemli olan bu benzerliğin, tüketicilerin iki markayı birbirine karıştırmasına neden olup olmayacağı; yani karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığıdır. İltibasın tespiti açısından markalar arasında benzerliğin bulunup bulunmadığının tespitinde markada yer alan esas unsur marka bir şekil markasıysa şeklin grafiksel olarak ürün üzerinde kullanım yeri ve tarzı dikkate alınmalı, Hitap ettiği tüketici kesimi de nazara alınarak markaların bütüncül değerlendirilmesi, markada yer alan tamamlayıcı/yan/genelin kullanımına açık olan unsurların etkisi bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Bir markanın sahibinin izni olmadan, başkası tarafından 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesinin 2. fıkrasının a, b ve c bentlerinde ve 3. Madde öngörülen şekilde kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Zira SMK’nın 29. Maddesinde maddesin de tecavüz, 7. maddenin ihlâli olarak ifade edilmiştir. 6769 sayılı SMK’nın 7/3. maddesinde: tescilli markanın mal veya ambalajı üzerine konulması; markayı taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi; işareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi; işaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması; işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması; işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması; işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir.
Hükmün marka sahibine sağladığı yasaklama yetkisi sadece 7/3 hükmünde sayılan hallere münhasır değildir. 6769 sayılı SMK tarafından, tescilli bir markanın ticaret hayatında kullanımı genel olarak hukuka aykırı kabul edilmiş bulunduğundan, tescilli bir markanın aynısı veya benzerinin başka bir kişi tarafından izinsiz olarak ticari yaşamda kullanılması genel olarak yasaklanmıştır.
Hakkın mutlak karakterli olması sebebiyle marka sahibinin yapılmasının önlenmesini talep edebileceği 6769 sayılı SMK’nun 7. maddesinde yazılı eylemleri gerçekleştirenin gerçek veya tüzel kişi olması yahut özel hukuk veya kamu tüzel kişisi olması arasında fark bulunmamaktadır. Diğer taraftan önceden tescil edilmiş bir markaya dayalı olarak açılmış bir ihlal davasında, sonraki tarihte başvurusu yapılmış veya tescil edilmiş bir markanın varlığı hukuka uygunluk nedeni olarak ileri sürülemez bu husus 6769 sayılı SMK m.155. madde düzenlemesinde de açıkça bu hususa işaret edilmiştir.
6769 sayılı SMK’nın 7/2,b hükmü uyarınca, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Hüküm kapsamında ihlal eyleminin oluşabilmesi için markaların aynı veya benzer olması; ürün ve hizmetlerin aynı veya benzer olması ve tescilli markanın ayırt edicilik seviyesinin, markaların ortalama tüketicilerde bıraktığı genel izlenim itibariyle ilişkilendirme dahil karıştırılma ihtimalini doğuracak düzeyde bulunması gerekir. Somut olayda ise alınan her üç heyet raporu kapsamında marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile sabittir.
Davacı tarafa ait … numaralı marka tescili, bilirkişi heyetlerince karşılaştırmalı olarak Davalı tarafa ait … numaralı marka tescili ile birlikte davalı kullanımına esas linkler ile de incelenmiştir.
Tarafların marka tesciline esas grafikleri karşılaştırıldığında her iki grafik tasarımında ana algıyı oluşturan zemin tasarımının benzer karakterde olduğu eylemin marka hakkını ihlal ettiği ve iltibasa neden olduğu alınan üç heyet raporu ile de sübuta ermiştir. Davacı tarafa ait markada bilirkişi raporlarında da görseline yer verilen kontur çizgisi ile gösterilen dörtlü yapı, davalı tarafa ait markada da çok benzer bir biçimde yer almakta olup, grafik kompozisyonun içinde yer alan “…” ve “…” ibarelerinin yerleşimlerinin benzer, yazı formlarının ise farklı olduğu, karşılaştırılan markaları oluşturan öğelerin benzer biçim, oran, yerleşim ve karakterde oldukları dolayısıyla görsel inceleme sonucunda Davacı tarafa ait …ve … numaralı marka tescilleri ile Davalı tarafa ait … numaralı marka tescili arasında ortalama tüketici üzerinde yarattığı genel izlenimdi belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep İle benzer olarak algılandıkları dolayısıyla marka hakkının ihlal edildiği ve eylemin haksız rekabete neden olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” markalarının davacı … adına tescilli olduğu ve … numara ile tanınmış marka statüsüne alındığı anlaşılmaktadır. Davacı adına … numaralı 27.11.2000 başvuru tarihli 16. Sınıfta “… şekil”, … numaralı, 03.03,2005 başvuru tarihli 09,16. Sınıflarda şekil, … numaralı, 16.10.2007 başvuru tarihli 16. Sınıfta “… şekil” markaları davacı adına davalıdan önce tescil edilmiştir..
Markalar karşılaştırılırken markada bulunan ibareler tek tek parçalanarak değil bir bütün olarak incelenecek olması kuralına bilirkişi heyetlerince dikkat edilmiş ve marka hukukuna uygun tarzda raporların düzenlendiği anlaşılmıştır. Bilirkişilerce Markaların bütünü İtibariyle bıraktıkları etki incelendiğinde ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek şekilde benzerlik oluşturduğu; markaların bütünü itibariyle bıraktığı etki dikkate alındığında görsel/kompozisyon olarak benzer oldukları bu nedenle davalı markasının hükümsüz kılınması gerektiği hususu belirlenmiştir.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, marka tescil belgesi, hüküm kurmaya elverişli HMK 266. Madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu üç ayrı heyetten alınmış bilirkişi raporları bir arada incelendiğinde; Davacının tescilli tanınmış “…” ve şekil markaları ile davalının…”‘…” ibareli markasının benzer olduğu, bu sebeple iltibasa neden olduğu, SMK md. 6/1 vc 25 uyarınca hükümsüzlüğe karar verilmesi gerektiğinden Davalı … adına tescilli … sayılı … ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna Enstitüsüne gönderilmesine keza Davalı kullanımının davacının tescilli … ve şekil markaları ile benzer olduğu, iltibas yarattığı; SMK kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı olduğu ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından davalıların davacılar aleyhine yarattığı marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalıların davacılar aleyhine yarattığı marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
2-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
3- Davalı … adına tescilli … sayılı … ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna Enstitüsüne gönderilmesine,
4-Tensip 9 nolu ara karar ile markanın devrine ilişkin olarak sicil kaydına tedbir konulmasına ilişkin kararın karar kesinleşene kadar devamına,
5-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile; 14,90 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
6-Hükümsüzlük isteminin kabulü nedeniyle Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tecavüzün önlenmesi isteminin kabulü nedeniyle Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 peşin harç, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 270 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.358,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi .28/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır