Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/422 E. 2019/471 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2019/471

DAVA :İtirazın İptali (franchaise sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1132 esas, 2019/789 karar sayılı görevsizlik kararı 20/12/2019 tarihinde mahkememize tevzii edilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili davacı ile 2 no’lu davalı … Yapı San ve Tic. A.Ş arasında 06/11/2009 tarihinde, 10 yıl süreli Franchısıng Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşme uyarınca davacı müvekkili …, …, …, Franchisee sıfatıyla, her türlü emlakın alım ve satımında, kiralanmasında aracılık hizmeti sunmayı kabul ettiğini, Franchise veren 2 no’lu davalı şirket faaliyetlerine daha sonra arasında sıkı organik bağ bulunan 1 no’lu davalı üzerinden devam ettiğini, davacının franchisse alan olarak üstüne düşen yükümlülükleri özenle yerine getirdiğini bu cümleden olarak; ücret ve aidatları zamanında ödediğini, tüm eğitimlere katıldığını, sözleşmenin belirlediği şekil ve şartlara uygun bir şekilde hareket ettiğini, yapmış olduğu işlemlerin davalı tarafından onaylandığını, faaliyetini bu şekilde sürdüren davacının franchise sözleşmesi, davalı tarafından keşide edilen … 16. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu ihtarı ile söz konusu sözleşmeye aykırı davranıldığı, sözleşme ve taahhütnamenin asli sorumluluğu olan ödemelerin yapılmadığı ileri sürülerek franchsing sözleşmesinin 7.Madde uyarınca feshedilğini, fesih nedeni olarak ise davacının katılmadığı ve katılmak zorunda olmadığı … Organizasyonu faturasının bedelinin ödenmemesinin gerekçe olarak ileri sürüldüğünü, davacının temsilcilik hizmet bedeli 100 USD + KDV iken, 2013 yılından itibaren davacıdan reklam ve tanıtım için ayrıca 210 USD + KDV reklam ücreti alınmaya başladığını, 2013 yılının ilk aylarında bu durum davacıya kesilen faturalara yansıtılmış olduğunu, fakat sonraki aylarda bu bedel hizmet bedelinin içine katıldığını, Sözleşme öncesinde tarafların sözleşmeye ilişkin önemli hususlarda birbirlerini bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunu, bu yükümlülüğün dürüstlük kuralının gereği olduğunu, Sözleşme incelendiğinde franchise alan davacının yapılacak olan toplantılara organizasyonlara katılması zorunlu olmadığı gibi reklam harcamaları için franchise veren davalıya periyodik olarak bir ücret ödemesi kararlaştırılmadığı halde, davacıdan hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı olmadan haksız yere 2013 yılından bu yana aylık 210 USD + KDV *36 AY =7,200 USD haksız yere tahsil edildiğini, bu haksız yere kesilen 7200 USD ‘lik bedelin geri iadesi için davacı … tarihinde … 53. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarını davalıya keşide edildiğini, davalı bu ihtara herhangi bir cevap vermediğini, bunun üzerine … 12. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında, alacaklı vekili olarak icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından bu takibe 20/10/2017 tarihinde kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı ile … Hizmetleri A.Ş ve … Tic. A.Ş arasında akdedilen 06/11/2009 tarihli Franchising Sözleşmesinin 8/a maddesi uyarınca taraflar iş bu Franchisng ilişkisinden dolayı doğabilecek herhangi bir ihtilafta, ihtilafı Tahkim yolu ile halletmeyi kabul ettiklerini, ayrıca taraflar hakemlerin Üçüncü bir kişi tarafından seçilmesi konusunda anlaştıklarını, ancak sözleşme incelendiğinde üçüncü kişinin davalı şirketin Yönetim kurulu başkanı ve hakim ortağı … olduğunun görüleceğini, sözleşmenin bu maddesine hakem seçiminin, tamamen ekonomik ve sosyal güce sahip davalı şirket lehine bırakıldığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle sözleşmedeki tahkim şartı mutlak butlanla geçersiz olduğunu, davalıların … 12. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu borca itirazın iptali ile takibin devamına, alacağa karar tarihindeki kur üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmasına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş bulunan davalıların %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında 06/11/2009 tarihinde imzalanmış olan … nolu sözleşmenin 8. Maddesinde anlaşmazlıklarının “İş bu franchising ilişkisinden dolayı doğabilecek herhangi bir ihtilafa taraflar ihtilafı Tahkim yolu ile halletmeyi kabul ederler hükmü bulunduğunu, Taraflar …’ın tayin ettiği biri avukat 3 kişilik Hakem heyeti’nin şikayet ve uyuşmazlık hakkında karar verilmesi yoluyla mutabakata vardıklarını, taraflar arasında belirlenen tahkim yoluna göre;Davacı tarafından müvekkili şirkete 20/07/2018 tarihinde … 37. Noterliğinin … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini ve taraflar arasında akdedilen 06/11/2009 tarihli franchsing sözleşmesinin 8. maddesi gereği hakem heyeti oluşturulması talebinde bulunulduğunu, söz konusu ihtarnameye taraflarınca … 16. Noterliğinin … tarihinde … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3 kişilik Hakem Kurulu oluşturularak cevap verdiklerini, taraflarca imzalanmış olan sözleşmeye aykırı şekilde açılmış olan bu dava da tahkim ilk itirazının kabul edilerek davanın reddedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca iş bu davanın da 1 yıllık süresi içerisinde açılmadığını, davacının 2009 yılında başladığı temsilciliği müvekkili şirketin Disiplin Yönetmeliğine aykırı hareket etmesi nedeniyle 2017 yılında şirketleri tarafından fesih edildiğini, şirketlerinin
gerçekleştirdiği fesih davacının … Çalışma Esasları ve Disiplin Yönetmeliğine açıkca aykırı davranışları nedeniyle gerçekleştirdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde “sözleşme tarafların sözleşmeye ilişkin önemli hususlarda birbirlerine bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır” şeklinde bir beyanı bulunduğunu, müvekkili şirketin her türlü bilgilendirme yükümlülüğü yerine getirdiğini, bizzat davacıya 19/12/2012 tarihinde 2013 yılı ve sonrasında Hizmet bedelinin 300 USD + KDV olarak uygulanacağı gerekçeleri ile bildirilmiş olup 2013 tarihi itibariyle de muhasebesel işlemler gerçekleştirildiğini, davacı asil de 2013 yılından fesih tarihi olan 2017 tarihine kadar ödemelerini kendilerine bildirilen yeni bedeli kabul ederek gerçekleştirildiğini, böylelikle davacı asil kendisine bildirilen yeni bedeli ödemeyi kabul etmiş ve 4 yıl boyunca itiraz etmeksizin ödemeye devam ettiğini, 2009 yılından itibaren hiçbir itirazı kayıt sunmadan ödeme yapan davacının 8 yıl gibi bir büre sonra müvekkili şirket aleyhine hukuksuz ve haksız bir şekilde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının açıkca dürüstlük kuralına aykırı şekilde hareket ettiğini, davanın öncelikle tahkim ilk itirazının kabulü ile usulen reddine, aksi yönde kanaat kurulacak ise davanın esastan reddine, karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; Taraflar arasında 06/11/2009 tarihinde, 10 yıl süreli Franchısıng Sözleşmesi imzalandığı, davacının franchisse alan olarak üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalı tarafından keşide edilen ihtarname ile sözleşmeye aykırı davranıldığının ileri sürüldüğünü, sözleşme ve taahhütnamenin asli sorumluluğu olan ödemelerin yapılmadığı ileri sürülerek franchsing sözleşmesinin 7.Madde uyarınca söleşmesinin feshedildiğini, fesih nedeni olarak ise davacının katılmadığı ve katılmak zorunda olmadığı … Organizasyonu faturasının bedelinin ödenmemesinin gerekçe olarak gösterildiğini, davacının temsilcilik hizmet bedeli 100 USD + KDV iken, 2013 yılından itibaren davacıdan reklam ve tanıtım için ayrıca 210 USD + KDV reklam ücreti alınmaya başladığını, 2013 yılının ilk aylarında bu durum davacıya kesilen faturalara yansıtılmış olduğunu, fakat sonraki aylarda bu bedel hizmet bedelinin için katıldığını, Sözleşme öncesinde tarafların sözleşmeye ilişkin önemli hususlarda birbirlerini bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunu, bu yükümlülüğün dürüstlük kuralının gereği olduğunu, Sözleşme incelendiğinde franchise alan davacının yapılacak olan toplantılara organizasyonlara katılması zorunlu olmadığı gibi reklam harcamaları için franchise veren davalıya periyodik olarak bir ücret ödemesi kararlaştırılmadığı halde, davacıdan hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı olmadan haksız yere 2013 yılından bu yana aylık 210 USD + KDV *36 AY =7,200 USD haksız yere tahsil edildiğini, bu haksız yere kesilen 7200 USD ‘lik bedelin geri iadesi için davacı … tarihinde … 53.Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarını davalıya keşide edildiğini, davalı bu ihtara herhangi bir cevap vermediğini, bunun üzerine … 12. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında, alacaklı vekili olarak icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından bu takibe 20/10/2017 tarihinde kötü niyetli olarak itiraz edildiği idiasıyla itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemlidir.
Taraflar arasında yazılı olarak sözleşmesel bir ilişki kurulduğu hususunda bir ihtilaf yoktur. Davacı bu sözleşme kapsamında yapılacak olan toplantılara organizasyonlara katılması zorunlu olmadığı gibi reklam harcamaları için franchise veren davalıya periyodik olarak bir ücret ödemesi kararlaştırılmadığı halde, davacıdan hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı olmadan haksız yere 2013 yılından bu yana aylık 210 USD + KDV *36 AY =7,200 USD haksız yere tahsil edildiğini, bu haksız yere kesilen 7200 USD ‘lik bedelin geri iadesi kapsamında takip yaptığını, takibe haksız itaraz edildiğini ileri sürmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığının özü, franchise verilen markanın kendisinden kaynaklı bir ihtilaf olmayıp sözleşmenin uygulanması ile ilgili bir ihtilaftır. Nitekim davalının da beyanlarından bu husus net olarak anlaşılmaktadır. Öte yandan sözleşmede tahkim şartı bulunduğu da çok net biçimde kararlaştırılmış olup, ancak tahkim itirazının dahi görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekli olup, markanın kendisinden kaynaklı bi ihtilaf bulunmadığından ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada marka hukukundan Ya da markanın bizatihi kendisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gereklidir. (Aynı yönde; BAM 16.HD’nin 2017/1173 esas- 2017/3520 sayılı ve 2017/3238 Esas, 2019/2583 Karar ve 22.11.2019 tarihli ilamları)
Görevsizlik kararı veren mahkemece verilen görevsizlik kararı yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olarak verildiğinden her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıkmış olup, tensiben mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varıldığından mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından, HMK 20-21 ve 22. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin Yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır