Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/396 E. 2020/364 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/396 Esas
KARAR NO : 2020/364

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; http://… alan adlı internet sitesi sahibi …’ın davacıya ait marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiğini, müvekkili şirket’in tescilli markaları olan “…” ibaresinin davalı’nın yetkilisi ve sorumlusu olduğu alan adında kullandığını, markaya tecavüzün durdurulması, yaratılan haksız rekabetin tespiti, önlenip yasaklanması ve ortadan kaldırılması, Mahkemenizin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile ilgili alan adı sahibi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılması ve hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilan edilmesi talep edilmiş ve 18.12.2019 tarihli dilekçesi ile tevziden kaynaklı hatanın düzeltilmesini, UYAP sisteminde yer alan taraf bilgisinin düzeltilerek Davalı taraf bölümüne http://… Alan Adlı İnternet Sitesi Sahibi … yazılmasına, davalının davacıya ait markaya tecavüzü ve haksız rekabet eyleminin tespiti, durdurulması, önlenmesi, alan adının erişime kapatılması, hükmün ilanı istemine ilişkindir.
SAVUNMA:Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı gerçek yada tüzel kişi tespit edilemediğinden sunulan bir savunma bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının davacıya ait markaya tecavüzü ve haksız rekabet eyleminin tespiti, durdurulması, önlenmesi, http://… alan adının erişime kapatılması, hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davacı yanca sunulan marka tescil belgesi kapsamına göre davacının marka üzerinde hak sahibi olduğu anlaşılmıştır. Davalı yan oluşturduğu http://… alan adı ile davacının tanınmış ” …” markasından yararlanmak amacı taşıdığı bu durumun tüketici nezdinde karıştırmaya neden olacağı, haksız rekabete neden olacağı anlaşılmıştır.
Marka Hakkına Tecavüzde bulunulduğu mahkememizin … diş sayılı dosyasının incelenmesi kapsamından anlaşılmıştır. Davalı eyleminin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7 /3-d ve 29/1-a maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz olduğu ve eylemin haksız rekabete neden olduğu hususu subut bulmuştur.
Bilirkişi … 7.7.2020 tarihli raporunda; davalının web sitesinin Whois kayıtlarından inceleme yapıloığında içerik ve yer sağlayıcının … olduğu, sitenin … isimli bir kişi adına kayıtlı olduğu ancak DNS sorgulamasından açık iletişim ve kimlik bilgilerini ulaşılamadığının bildirildiği, dolayısıyla sitenin yer içerik sağlacısının yurtdışı bağlantılı olduğu, dava dilekçesinde davalının açık kimliğinin belirtilmediği, davaya konu http://… isimli internet sitesinin sahip ve yöneticisinin kim olduğunun tespit edilemediği, HMK 119/1-b maddesi gereği davalının ad ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmesinin bir usuli zorunluluk olduğu ve eğer dava dilekçesinde bu bilgiler yer almıyor ise HMK 119/son maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi ve eğer bu kesin süreye riayet edilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, bununla birlikte internet ortamında gerçekleşen hak ihlalleri yönünden taraf teşkilinin bazı hallerde mümkün olmadığı, değişken IP kullanımı ve ihlalin gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen süre nedeniyle IP numarası üzerinden site sahibine ulaşılmasının imkânsız hale geldiği, bu tür sitelerin genellikle sahte isim ve adres bilgileri kullanılarak oluşturulduğu, bu nedenle de davalının ad ve adres bilgilerinin tespitinin imkânsız olduğu, somut olayda da dava konusu internet sitesinin gerçekte kime ait olduğunun belirlenemediği, … isminde bir kişinin gerçekte var olup olmadığının dahi belli olmadığı, bu nedenle davacıdan gerçekte var olup olmadığı belli olmayan kimsenin açık adresinin bildirilmesinin istenilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, kötüniyetli oluşturulan site nedeniyle gerçek yada tüzel kişilerin bulanmasının neredeyse değişken IP kullanımı nedeniyle imkansız olduğu, bu durumda HMK 119/son maddesinin uygulanmasının adil olmayacağı ve ihlallerin durdurulmasını engellemeyeceği, buna karşılık internet sitesine erişimin engellenmesine devam olunmasının icap ettiği, taraf teşkili sağlanmasının neredeyse imkansız olduğu, bu gibi hallerde site sahibinin araştırılmasının, dava dosyalarının çok uzun yıllar boyunca derdest kalmasına ve gereksiz zaman ve emek kaybına yol açacağı, bunun usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacağı, dolayısıyla bu gibi ihlâl halleri de çekişmesiz yargı benzeri bir usul düzenlemesinin yapılmasının icap edeceği, böyle bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yargılamanın çekişmesiz yargı biçiminde yapılmasının amaca uygun olacağı, site sahibinin mahkememize müracaatı durumunda ise durumun yeniden gözden geçirilebileceği ve eğer ihlal sona ermiş ise bir karar ile tedbir kararının yeniden değerlendirilebileceği gözetilerek, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda HMK 388. maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek üzere aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalı eyleminin davacının tescilli marka hakkına tecevüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2- HMK 389 vd maddeleri gereğince mahkememizin … d.iş sayılı dosyasında verilen 19/11/2019 tarihli tedbirin karar kesinleşene kadar devamına,
3-Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı gerçek yada tüzel kişi tespit edilemediğinden şimdilik davacı taraf lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin şimdilik davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 10 TL eksik harcın davacıdan tahsiline,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 25/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır