Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/389 E. 2021/282 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/389
KARAR NO : 2021/282

DAVA : FSEK – Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizin 2014/66 E. 2015/234 K. ve 08/12/2015 tarihli kararı, Yargıtay 11.H.D.’ nin 2016/3245 E. 2017/6432 K. ve 22/11/2017 tarihli ilamı ile bozulmakla, yapılan açık yargılama sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Çeviri hakları müvekkilinde bulunan dava konusu “…” isimli eserin bazı bölümlerinin izinsiz olarak davalı tarafından yayınlanıp piyasaya sürülen eserde kullanıldığını, FSEK 68. Madde gereğince 3 katı tazminat karşılığı şimdilik 1.000 TL’nin ve FSEK 70.madde gereğince 10.000 TL manevi tazminatın ilk baskı tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, alıntı kitabının yayınının durudurulmasını, toplatılmasını, tecavüzün ref’ini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2014/69 E. sayılı davada: Müvekkili tarafından Arapçadan Türkçeye çevirisi yaptırılan …, … E. sayılı davada: …, … E. sayılı davada: …, … E. sayılı davada:… , … E. sayılı davada: … , …E. sayılı davada: …, …E. sayılı davada: … isimli eserlerin belli bölümlerinin davalı tarafından piyasaya sürülen kitaplarda aynen kullanıldığı, iddiasıyla her davada ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat tahsili ve tecavüzün refiğine talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Sözleşmenin çevirmeni ile dava dışı … şirketi arasında yapılması nedeniyle davacının hak sahipliği sıfatının bulunmadığını, davacının 2011 yılında tüzel kişilik kazandığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte şirketin henüz kurulmadığını bu nedenle davanın husumetten reddine, davanın zaman aşımına uğradığını, kitapların 2009 yılında basıldığını, 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu , kitapta yapılan alıntıların yasal olduğunu, alıntının FSEK 35. madde gereğince … kapsamında yapıldığını, ayrıca kitabın 34.maddedeki nedenlerle de kullanımının yasal olduğunu, bunun büyük iltibas olarak yorumlanamayacağını, FSEK ihlali söz konusu olmadığından 68. maddeye göre tazminat talep edilemeyeceğini, ayrıca 68/1. maddeye göre tazminat talep edildiğinden ref’in istenemeyeceğini, eser sahibi olmadığı için manevi hak talep edilemeyeceğini, davanın aynı kitapla ilgili olarak açılan ayrı ayrı derdest bulunan diğer davalarla birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/66 E. 2015/234 K. ve 08/12/2015 tarihli kararı ile; “…1-Bilirkişice bulunan 20.906,60 TL tazminatın FSEK.68.madde gereğince 3 katı 62.271 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun yarısına yayın gün ve ayı belli olmadığından 2009 yılı son gününde kalan yarısına da 2013 yılı son gününden reeskont faizi yürütülmesine,
2- 5.000 TL manevi tazminatın 2013 yılı son gününden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- FSEK 68.maddeye göre karar verildiğinden ref’e ilişkin talebin reddine, bundan sonraki baskıların önlenmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan karar, taraf vekilleri tarafından Temyiz edilmiştir.
Anılan karar, Yargıtay 11.H.D. 2016/3245 E. 2017/6432 K ve 22/11/2017 tarihli ilamı ile;”…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı telif tazminat hesabına esas olarak Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik esas alınmıştır. Ancak, anılan yönetmelik hükümlerinin ilgili kamu kurumlarınca yayını gerçekleştirilen telif ve işlenme eser ücreti sözleşmesine uygulanabilir olması ve somut uyuşmazlık bakımından ise belirlenecek telif ücretinin 5846 sayılı FSEK 68. maddesi uyarınca rayiç bedel üzerinden kararlaştırılması gerektiği halde yazılı şekilde somut uyuşmazlık bakımından uygulanma yeri bulunmayan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak telif tazminatı takdiri doğru görülmediğinden, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına …” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 11.H.D.’ nin 2018/1308 E. 2019/6565 K. ve 22/10/2019 tarihli ilamı ile; Karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Usul ve Yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
12/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyaya sunulmuş sözleşmeler üzerinden rayiç bedel hesaplanmış olup, sayfa başına 10 dolar üzerinden hesaplama yapıldığında … adlı eser için talep edebilecek tazminat tutarının 2014 yılı kuru ile hesaplandığında 3700 dolar – 8214 TL, … adlı eserin 90 dolar – 199.80 TL, satış fiyatı üzerinden %5 telif oranına göre hesaplandığında … adlı eser için 2.932,88 TL , … adlı eser için 96.75 TL olabileceği, FSEK 68. maddesi gereğince bu tutarların 3 katına hükmedilebileceği bildirilmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ve birleşen davalar: Davacının çeviri haklarına sahip olduğu…’nın değişik eserlerinin bazı bölümlerinin davalı tarafından piyasaya sürülen … ve … ‘te kopya düzeyinde kullanıldığı iddiasıyla, telif haklarına ilişkin tecavüzün önlenmesi ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
… ve … adlı Arapça eserlerinin Türkçeye çevirisi davacı ile dava dışı değişik çevirmenlerle yapılan çeviri sözleşmeleri ile türkçeye çevrildiği ve yayınlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna ilişkin kitap örnekleri ve çevirmenlerle yapılan sözleşme örnekleri sunulmuştur. Sözleşmelerde yayın hakkı davacı şirkete devredilmiş olup, bu hakların davacıdan izin alınmaksızın başkasına devredilmeyeceği öngörülmüştür.
Davalının piyasaya sunduğu …, … adlı eserlerde davacının çeviri hakkına sahibi olduğu kitaplardan intihal yapılması nedeniyle çeviri eseri üzerindeki mali haklar davacıya ait olduğundan ve çevirmenin başka şekilde yayınlanan çevirisinden alındığı kanıtlanmadığından, davalının davacının mali hak sahibi olmadığına ilişkin itirazı haklı bulunmamıştır.
C.Savcılığı soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davalı … tarafından piyasaya sürülen … isimli kitapta davacı tarafından piyasaya sürülen 8 adet kitaptan büyük oranda alıntı yapıldığı, raporda alınan sayfalar karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Davalı vekilinin savunmasında; Yapılan alıntıların normal alıntılar olduğunu ileri sürmüş ise de, bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere %53 oranında alıntı yapılmasının FSEK 35/1 maddesinde belirtilen iktibas serbestesi içinde kalmadığı gibi zaten alıntı yapıldığı eserlerin isimlerine de yer verilmemiştir.
Mahkememizce itibar edilen 12/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda: Dosyaya sunulmuş sözleşmeler üzerinden rayiç bedel hesaplanmış olup, sayfa başına 10 dolar üzerinden hesaplama yapıldığında … adlı eser için talep edebilecek tazminat tutarının 2014 yılı kuru ile hesaplandığında 3700 dolar – 8214 TL, … adlı eserin 90 dolar – 199.80 TL, satış fiyatı üzerinden %5 telif oranına göre hesaplandığında … adlı eser için 2.932,88 TL ,… adlı eser için 96.75 TL olabileceği, FSEK 68. maddesi gereğince bu tutarların 3 katına hükmedilebileceği bildirilmiştir.
Davalar ayrı ayrı açılmış ise de; Ayrı ayrı davalara konu olan eserlerin belli bölümleri davalı tarafından 2 eserde topluca, birlikte kullanıldığından ( ağırlıklı olarak …’nın eserleri ) ve bu iki eserle davacıya ait eserler üzerindeki haklar ihlal edildiğinden tazminatın bu esere göre belirlenmesi gerektiğinden ve 27/10/2015 tarihli ıslah dilekçesinde birleşen tüm davalar için bir kalem üzerinden toplam 115.439,60 TL talep ettiğinden ve her dava için ayrı ayrı talepte bulunmadığından, taleple bağlılık nedeniyle davalar için ayrı ayrı değil, bütün birleşen davalar toplamı üzerinden bir tek tazminata hükmolunarak … adlı eser için talep edebilecek tazminat tutarının 2014 yılı kuru ile hesaplandığında 3700 dolar – 8214 TL, … adlı eserin 90 dolar – 199.80 TL, olmak üzere FSEK 68.maddeye göre belirlenen 8.413,80-TL nin 3 katı olan 25.241,40-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun yarısına yayın gün ve ayı belli olmadığından 2009 yılı son gününden, kalan yarısına ise 2013 yılı son gününden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı dilekçesinde: Davacının kadim geleneğimize ait felsefe ve düşünce tarihi eserlerini gün ışığına çıkaran, Türk akademik dünyasına kazandıran ciddi ve düzeyli bir yayıncılık yaptığını, şimdiye kadar hukuka, yasalara ve akademik düşünce dünyasının tüm ilkelerine uygun faaliyet yürüten bir yayınevi olduğu, müvekkili firma tarafından yayınlanan bütün kadim felsefe eserlerin büyük bir güven ve itimat ile genel profili akademisyenler, yazarlar ve belli bir felsefe düzeyine ulaşmış dikkatli okuyuculardan oluşan bir müşteri kitlesine sunulduğu, bu okuyucu kitlesinin konu ile ilgili bütün literatürü araştıran ve okuyan bir yapıya sahip olduğundan davalı firma tarafından hukuksuz alıntı yapmak sureti ile yayınlanan dava konusu kitabın müvekkili yayınevi hakkında bu okuyucu kitlesinde çok derin bir güven sarsıntısı oluşturduğunu zira okuyucunun iki ayrı eserde birebir aynı tercümeyi fark ettiğinde iki yayınevinden birisinin haksız kazanç elde ettiğini düşündüğünü ve bunun da müvekkilinin itibarına ve yayın piyasasındaki saygınlığına zarar verdiğini, bu nedenle de eser sahibinin devredilmeyen manevi haklarından bağımsız olarak bu itibar kaybından dolayı manevi tazminat talep etmiştir.
Dilekçe de belirtildiği gibi manevi hakların eser sahibine ait olduğu ve davacı da eser sahibi olmadığından FSEK 70. maddeye göre manevi tazminat talep edilemez ise de, manevi tazminat nedeni olarak gösterilen fiiller, haksız rekabet kapsamında kalıp davacıya zarar verdiğinden ve haksız rekabet – haksız fiil nedeniyle davacının manevi tazminat talep edebileceğinden takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın, 2013 yılı son gününden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, FSEK 68. maddesine göre karar verildiğinden, ref’e ilişkin talebin reddine, bundan sonraki baskıların önlenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-FSEK 68.maddeye göre belirlenen 8.413,80-TL nin 3 katı olan 25.241,40-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun yarısına yayın gün ve ayı belli olmadığından 2009 yılı son gününden, kalan yarısına ise 2013 yılı son gününden itibaren reeskont faizi yürütülmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-5.000,00 TL manevi tazminatın, 2013 yılı son gününden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-FSEK 68 maddesine göre karar verildiğinden, ref’e ilişkin talebin reddine, bundan sonraki baskıların önlenmesine,
4- 2.065,79 ilam harcından peşin harcın ve ıslah harcın mahsubu ile fazla olan 93,52 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5- Maddi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yapmış olduğu 187,90 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 1.971,41 ıslah harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 225,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.287,80-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranları dikkate alındığında 503,316 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır