Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/384 E. 2021/377 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/384 Esas
KARAR NO : 2021/377

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu ile … imzalandığını, davalı ile imzalanan sözleşme hükümleri gereğince,davalının ödemekle yükümlü olduğufatura bedellerinindavalıyayanca ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında … 35.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun haksız olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %20 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına (toplam 38.482,77 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın öncelikli olarak usulden reddini talep ettiklerini, Müvekkili şirket tarafından işletilen “…” isimli restoran/cafe 2010 tarihinde gayri faal hale gelmiş olup, sözleşmenin 11. Maddesi 4. bendi uyarınca sözleşme kendiliğinden sonra erdiği, Müvekkili şirkete usulüne uygun tebligat yapılmadığından faturalar kesinleşmemiş olup, somut olayda ne faturalara dayalı alacak ne de gecikme faizi talep edilmesinin şartları varit olmadığını savunarak , zamanaşımı itirazıda nazara alınarak davanın reddini, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11. Maddesi 4. bendi uyarınca sonlanmasına rağmen, davacı tarafça sözleşmeye aykırı olarak kötü niyetle ikame edilen haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı tarafın iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde hareket etmiş olması hasebiyle davacının alacaklı olduğu iddiasında bulunduğu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, Dava konusu uyuşmazlığın; Davalı borçlu ile Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığını, davalı ile imzalanan sözleşme hükümleri gereğince,davalının ödemekle yükümlü olduğufatura bedellerinin davalı yayanca ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında … 35.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun haksız olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %20 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına (toplam 38.482,77 TL’nin davalıdan tahsili için açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
İcra dosyası celp edilmiş ve … 35.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı yan zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, zira sözleşmenin yenilenmek suretiyle de devam ettiği gözetilerek davanın esası incelenmiştir.
Tarafların dosyamıza sundukları tüm deliller, icra dosyası, lisans sözleşmesi hükümleri incelenerek, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi aracılığıyla yerinde inceleme yapılması suretiyle davacının icra takibince haklı olup olmadığı, takibe konu fatura bedelinin ödenip ödenmediği, kısmi ödeme varsa kayıtların incelenmesi ile bu durumun da tespiti, asıl alacağa bağlı talebin haklı olup olmadığı, davacının asıl alacak yönünden davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa faiz talebinin ne kadar olduğu, rapor tanzimi için mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
HMK 266. Madde kapsamındaticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişiincelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi … 27/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda: Davacı …’nin sunduğu bilgi ve belgeler doğrultusunda; Faturaların sözleşmeye uygun olarak kesildiğini, ,Faturaların sözleşmenin 1-b maddesinde belirtilen adrese düzenlendiğini, Sözleşmenin Mali şartlar başlıklı 6.b bendi gereğince faiz alacağının mevcut olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde raporunda detaylı açıklaması yapıldığı üzere davacının 34.475,85 TL alacaklı olduğu kanaatine ulaşıldığını, Davalı … ( …) “nin sunduğu itiraz dilekçesinin incelenmesi doğrultusunda; Talep edilen alacak için on yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığını, Gelir İdaresi Başkanlığı, MERSİS, İTO nezdindeki sorgulamalarda şirketin “…” olduğunun görülmekte olduğunu, İki defa adres değişikliği tescil ettirildiğini, Ancak dosyada bu değişiklik ile ilgili …’ye gönderilmiş usulüne uygun, geçerli bir tebligata rastlanmadığını, Gayri faal olduğunu ispata ilişkin sunulan Sulh Protokolü incelendiğinde hem imzasız, hem de raporda bildirildiği üzere adres konusunda tutarsızlık olduğu, Fatura tebliğlerine ilişkin değerlendirmenin Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, raporun değerlendirme bölümünde arz edildiği üzere sözleşme Basit Ruhsat, Temsil Hakkı niteliğinde (Gayri maddi Hak devri) imzalandığını, Yani sözleşme imzalandığı anda hizmet teslimi de gerçekleşmiş kabul edilmekte olduğunu, Hizmet teslimi hususunda …’nin ilave olarak yükleneceği bir edim olmadığı, Mali Şartlar bölümünde Ödeme şeklinin sözleşmenin imzalanması ile birlikte peşinen” yapılması gerektiği ve “ödemeler için faturaların KDV eklenerek kesileceği” ifadeleri yazmakta olduğunu, dolayısıyla ödeme yapmanın fatura teslimine bağlı bir ön koşul olduğuna dair herhangi bir sözleşme hükmü bulunmadığını, Diğer bir ifadeyle; sözleşmede Mali Şartlar ve ödeme koşulları belirlenmiş iken davalı taraf hiç ödeme yapmadığı, Bu durumda fatura teslimi ancak borçlunun temerrüde düşmesi hususunda geçerli belge olarak kabul edilebileceği, mahkemenin, tebligat hususlarındaki raporun ilgili kısımlarında ifade edilen gerekçeleri davalı adına olumlu değerlendirmesi halinde, yani adres değişikliğinin üsülünce bildirildiği kabul edilirse Asıl alacak olan 6.680,87 TL, olumsuz değerlendirmesi halinde davalının 34.475,85 TL borçlu olacağı görüş ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının iddiası,davalı savunması, icra dosyası, lisans sözleşmesi hükümleri gözetildiğinde davalı yan basiretli tacir olarak kendi hür iradesi ile sözleşme imzalamış olup, sözleşme imzalandıktan sonra davalı yanca işletmenin gayri faal hale geldiği ileri sürülmektedir. Sözleşmenin süresi ve feshi başlıklı 11.maddede incelendiğinde; “Taraflardan biri, sözleşmenin sona erme tarihi olan 31/12/2009 tarihinden en geç bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla yıldan yıla devam edeceği.” Hükmü yer aldığından, davalı yanca bu yönde yapılmış bir bildirim yönünde delil de sunulmadığından , taraflarca imzalanan sözleşme feshedilmemiş olup geçerliliğini koruduğu yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Davalının faaliyetinin sonlandığını da yazılı olarak davacıya bildirmesi gerekli olduğu halde davalının cevap dilekçesinde işletmenin 2010 yılında faaliyetine son vermesi nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini ileri sürdüğü görülmektedir.
Taraflardan birinin faaliyetinin sona ermesi, acze düşmesi, tasfiyesi, İflası halinde sözleşme kendiliğinden son bulur hükmü uyarınca borçlu olmadığını beyan etmektedir. Ancak sözleşme bir bütün olup, sözleşmede açıkça bildirim koşulu düzenlenmiş olup, basiretli bir tacirin meslek birliğini durumdan haberdar etmesi gereklidir. Dava dosyası içinde davalının noter kanalı ile bildirdiği bir ihtar bulunmayıp, telefon görüşmesi yapıldığı ileri sürülmektedir, davalı tacir olup davacıya her hangi bir bildirimde bulunduğuna ilişkin delil sunmadığı anlaşılmıştır. Basiretli bir tacirin karşılıklı borç doğuran bir sözleşmeye imza atmış olması nedeniyle işletmenin faaliyetine son vermesi nedeniyle sözleşmenin yenilenmeyeceğini davacıya bildirmekle yükümlü olduğu, Bu durumun aynı zamanda MK 2. Maddesininde ifadesini bulan dürüstlük kuralının da bir sonucu olduğu, davalının ödemekle yükümlü olduğu bedeller yönünden ayrıca borç ilişkisi sözleşmeye dayalı olduğundan fatura tebliğine gerek olmadığı , dolayısıyla denetim ve hüküm kurmaya elverişli mali bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak , … 35. İcra Müdürlüğünün ..esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 34.475.85TL üzerinden devamına, 6.92 TL fazla talebin reddine,Kabul edilen takip tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiylei icra inkar tazminatının da davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- … 35. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 34.475.85TL üzerinden devamına, 6.92 TL fazla talebin reddine,
2-Kabul edilen takip tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyleicra inkar tazminatının da davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3- 2.355,05TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.938,58 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 44,40 TL başvuru harcı 416,47 TL peşin harç 87,5TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.548,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı, hazır olan tarafa duruşma zaptından örnek verildi.12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır