Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/370 E. 2022/154 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/370 Esas
KARAR NO : 2022/154

DAVA : Maddi ve manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkili …’in profesyonel olarak müzik ile ilgilenen ve ticari işletme işleten sanatçı kişiliğini haiz bir kişi olmasının yanı sıra sahip olduğu yeteneği binlerce kişi ile paylaştığı “…” adlı, 220 bin abonesi bulunan müzik konseptli You Tube kanalının sahibi olduğunu, Davalılardan … A.Ş’ ye ait “ …” kanalında 25.12. 2017 tarihinde yayımlanan “…” adlı programda, telif hakları davacıya ait olan ve sanat eseri niteliğinde olan videonun izinsiz olarak kullandığını, yayının 1:31:05 saniyesinde davacının eserinin kullanmaya başladığını ve 50 saniye boyunca bu eseri izinsiz olarak kullanmaya devam ettiğini, yine aynı programın 1:34:05 saniyesinde “…’in iddiası ”ifadesi kullanılarak, davacıya ait videonun kullanıldığının teyit ve ikrar edildiğini, Bunun üzerine davalılardan … A.Ş ‘ye … 32.Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, izinsiz kullanılan eser sebebiyle davacının haklarının ihlal edilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiğini, … A.Ş. … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamede, kendilerinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, üçüncü kişiler tarafından gelen her türlü hukuki ve cezai takiplerden sorumluluğun münhasıran yapımcı ve diğer davalı olan … Tic. Ltd. Şti’nin sorumluğu olduğunu belirttiklerini, Davalı … Tic. Ltd. Şti nin ise ihtarnameye karşı verdiği yanıtta herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, bildirdiklerini, Davacının eserinin davalılar tarafından izinsiz olarak kullanıldığının tespitine,10.000-TL manevi tazminatın ve HMK . M.107 uyarınca belirsiz alacak davacı esasları kapsamında şimdilik 10.000-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı …Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: davacıya ilgili videonun eser mahiyetinde olmadığını, davalı şirketin iş bu videoyu kazanç sağlama amacıyla kullanmadığını,…’de yayınlanmış olan “…” isimli Tv Programının yapımcısı olduklarını, Müvekkili şirket tarafından yapılan yayın kamuyu bilgilendirme haber verme amacı taşıyan bir yayın olup gelir elde etme amacının bulunmadığını , davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı müvekkili şirketin davaya konu yayın için yapımcı firma arasında akdedilen bir sözleşme uyarınca sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket ile… Tic. Ltd. Şti arasında 02.02.2017 tarihinde akdedilen “Televizyon Programı Yapım Sözleşmesi” uyarınca, “…” isimli televizyon programı nedeniyle üçüncü kişilerden gelebilecek her türlü taleplerden sorumlusunun Yapımcı …Tic. Ltd. Şti olduğunu, bu nedenle davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, Davacı tarafından … adlı Youtube kanalında yayınlanan videonun incelenmesinde eser olma koşullarının bulunmadığını, davacı tarafından ilgili parçaların kullanılabilmesi için davacının söz konusu şahıslardan izin alması gerektiğini, ancak bu izinlerin tarafına gönderilen ihtarnamede ekli olmadığını, gerek görülmesi halinde davanın …’na, …’a ve …’ye ihbarına karar verilmesini, esas yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacı …’in youtube kanalında … veren öğretmen olduğu, davalı … kanalında 25/12/2017 tarihinde duymayan kalmasın adlı programda davacı videolarının izinsiz olarak paylaşıldığı iddiası kapsamında videonun izinsiz olarak kullanıldığının tespitine, HMK 107.madde uyarınca belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi kapsamında açılmış bir davadır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalıların cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, davalı …LİMİTED ŞİRKETİ vekilinin reddi hakim isteminin reddine dair yapılan istinaf incelemesinin BAM 37.HD’nin 2021/2401 esas-2021/1671 karar ve 4.11.2021 tarihli ilamı ile reddi hakim isteminin reddine karar verildiği dava dosyası mahkememize gönderildikten sonra tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorularak yargılamaya son verilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … 08/05/2021 tarihli bilirkişi raporlarında : Davacının dosyaya sunmuş olduğu CD içerisinde bulunan Programın Uzun … isimli video süresinin 08:20 (8 dakika 20 saniyeden) oluştuğu, Eserin Kullanıldığı … isimli video süresinin 03:27 (3 dakika 27 saniyeden) oluştuğunu, video içeriğinin davaya konu bahsi geçen “…” isimli tv programına ait görüntülerin bulunduğu CD nin izlendiğini, ayrıca internet araştırmasında Youtube internet web sitesinin https:..” sayfa linkindeki “… – 25 Aralık 2017” isimli dava konusu tv programına ait videonun açık ve faaliyette olduğunu, video süresinin 1:46:48 (1 saat 46 dakika 48 saniyeden) oluştuğunu, video içeriğinin 1.31:10 saat/dakika/saniyesinde “… Bu iddiayı Youtube’de … gündeme getirdi …” şeklinde davacının adından bahsedildiğini, davacı tarafından sunulan CD içerikleri ile aynı olduğunu, Davacının programında ele aldığı …’ın Şarkısının benzer Şarkılarla benzerliği ile ilgili bilgi içeren herhangi bir söylemi, düşüncesi, analizi ve değerlendirmesi bulunmayan 50 saniyelik görüntünün mesleki anlamda eser olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ancak, davacının 50 saniyelik görüntüsü eser olarak değerlendirilmese de, kendisine ait bu görüntülerin izinsiz kullanıldığını, davacıya ait bu görüntülerin kullanım bedeli olarak, kullanım nedeni ve şekli, sektörel teamüller gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede 1.000-TL tazminata takdir etmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler 28/03/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında: Tarafların kök rapora yapmış oldukları itiraz ve beyanlarının heyetlerince yeniden değerlendirilerek kök rapordaki görüşlerini değiştirecek herhangi bir durumun olmadığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, davacı iddiası, davalı savunması, sunulu CD, HMK 266. Madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporları bir arada incelendiğinde; davacıya ait videonun eser niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu video ve içinde yer alan davacı görüntüsü eser olarak nitelendirilmese bile FSEK kapsamında korunması gerekmektedir.
FSEK md 86’da yer alan ilgili düzenlemeye baktığımızda aşağıdaki hükümleri kapsadığı görülmektedir;
Madde 86 – Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez.
Birinci fıkradaki muvafakatin alınması:
1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynıyan kimselerin resimleri;
2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler;
3. Günlük hadiselere mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için şart değildir.
(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/145 md.) Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun 49 uncu maddesi ile koşulları varsa, Türk Ceza Kanununun 134, 139 ve 140 ıncı maddeleri hükümleri uygulanır.
Değişik dördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/145 md.)Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hâllerde de Türk Medenî Kanununun 24 üncü maddesi hükmü saklıdır.
FSEK md. 86 hükmü olmasa dahi tasvir edilenler kişilik haklarına ilişkin hükümler çerçevesinde de koruma bulurlar. Resim ve portrelere , keza dava konusu olayda ise video içinde kendi görseli de bulunan davacının dış görünüşleri üzerinde kişilik hakkına sahip olduğu bilinmektedir. Türk Medeni Kanununun 24’üncü maddesi; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” hükümlerini haizdir.
FSEK’in 1/B maddesinde eser, “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri” olarak tanımlanmıştır. FSEK md 2/I gereğince, herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler, ilim ve edebiyat eserleri arasında sayılmıştır. Bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilmesi ve telif hakkı korumasından faydalanabilmesi için, FSEK’te öngörülen eser kategorilerinden birine girmesi ve meydana getirenin hususiyetini taşıması diğer bir ifadeyle özgün olması gerekmektedir. Bu iki şartın birlikte varlığı halinde FSEK anlamında bir eserden söz etmek mümkündür.
Sahibinin hususiyetini taşıma, eserin mutlaka yeni bir düşünceyi içermesi olmayıp eserin konu, şekil ve tertip bakımından bir özelliği barındırması olarak açıklanabilir. Yani hususiyet, icat anlamında kullanılmayıp eser meydana getirilirken aynı nitelikteki diğer eserlerden farklı bir çalışma ve beceri gösterme şeklinde de ortaya çıkmaktadır. Hususiyetin tespitinde bir diğer ölçüt ise eserin bağımsız bir fikri çalışma ürünü olması ve böylece esere sahibinin yaratıcı gücünü yansıtmasıdır. Buna göre eserde daha önce duyulmamış veya görülmemiş mutlak bir orijinalite bulunması gerekmez.
FSEK’in eser sahibinin hakları kapsamını sınırlayan maddeler arasında 35. Maddede iktibas serbestisi, 36. Maddede gazete mündericatı ile ilgili serbesti ve 37. Maddede de haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirmek kapsamını aşmamak kaydıyla günlük hadiselerle ilgili yararlanmalar belirtilmiş olup, davalı yanda savunmasında kullanımın FSEK 37. Madde kapsamında olduğunu ileri sürmüştür.
Somut uyuşmazlıkta gitar öğretmeni olan davacıya ait görüntüyü içeren videonun davalıya ait kanalda duymayan kalmasın isimli proğramda izinsiz kullanıldığı yönünde bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı yanca çekilen ve eser olmasa dahi davacının kendisine ait bir düşünceyi yani davacının …’ın beni çok sev şarkısı ile …’nin … isimli isimli şarkılarını …yazılım proğramını kullanarak karşılaştırma yaptığı, ancak bu video çekiminin bilirkişi raporuna göre hususiyet özelliği bulunmadığından sektörde herkez tarafından yapılabileceği ve videonun eser olarak korunmayacağı bildirilmiştir. Ancak davacının video içinde yer alan görüntüsünün davalı kanalda izinsiz kullanıldığı bilirkişilerin raporlarında yer alan renkli görsel kapsamından anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre eser niteliğinde olmayan ve davacının görüntüsünü içeren video 50 sn süre ile davalı yanca kullanılmış olup, FSEK 1:B maddesinde belirtilen hususiyet taşıma unsuru olmamakla birlikte izinsiz olarak davacının görüntüsünün de yer aldığı kendi çektiği video 50 sn süre ile TV yoluyla umuma iletildiğinden /yayınlandığından eylem haksız rekabet olarak değerlendirilmiştir.
Somut olayda davacıya ait video /davacının görüntüsü ile birlikte magazin proğramında ticari amaçlı yani izleyicinin dikkatini çekmek amacıyla verilmiştir. Haberin günlük olaylarla bağlantılı bir haber niteliği bulunmadığı da açıktır. Öte yandan Yüksek Yargı uygulamaları ile de sabit olduğu üzere; 5846 sayılı FSEK’de sadece FSEK 1/B anlamında “sahibinin hususiyetini yansıtan” eserlerin korunması söz konusu olmayıp, haksız rekabet koruması da bulunmaktadır. Davacının yaptığı videonun ve davacının görüntüsünün ticari maksatla davalı kanalda yer alması 5846 sayılı FSEK 84. ve 6102 sayılı TTK 54 vd. maddeleri kapsamında haksız rekabete yol açtığından kullanılan süre ve kullanılan yayının ulusal alanda yayın yapan bir kanal olduğu da gözetilerek, davacıya ait görüntülerin izinsiz kullanıldığından, bu kullanım için bir tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Aynı yönde 11.HD’nin 2017/381 esas, 2018/5990 karar ve 3.10.2018 tarihli ilamı)
HMK 266 madde kapsamında maddi tazminat kök ve ekraporda 1000 TL olarak belirlenmiştir.
Davalı … A.Ş. her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de; 5846 sayılı FSEK 54. maddesi uyarınca izinsiz yayın nedeniyle davacıya karşı her iki davalının da sorumlu olduğu anlaşılmış, ileri sürülen husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yine aynı davalının 28.2.2022 tarihli beyan dilekçesinde gelen rapor kapsamına göre mahkememizin görevsiz olduğunu, Asliye Hukuk yada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğini iddia etmişse de; yüksek yargı içtihatları dikkate alındığında, FSEK anlamında eser olarak kabul edilip edilemeyeceğinin ve FSEK’in 83 ve 84. maddeleri kapsamında da korunup korunmayacaklarının incelenip değerlendirilmesi görevinin, diğer bir deyişle somut uyuşmazlığa konu delillerin takdirinin ihtisas mahkemesine ait olacağı kuşkusuzdur. Davacı videonun eser niteliğinde olduğu iddiasına dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuş ise de, anlatım taraflara niteleme ise hakime aittir. Bu itibarla davalı yanca ileri sürülen görev itirazının da hukuki bir temelinin bulunmadığı anlaşılmıştır.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/6430 esas, 2016/520 karar ve 20.12016 tarihli ilamları)
5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde “Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir. Hükmü yer almaktadır.
Davalının beyan dilekçelerinde kullandığı uslübun savunma hakkı ile ilgili olmadığı, HMK 32. Madde kapsamında münasebetsiz evrak niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Zira davalı 28.2.2022 tarihli beyan dilekçesinde mahkemenin ihtisas alanına girmediği aşikar olan olası bir haksız rekabet tazminatı için bilirkişileri yönlendirdiği yönünde hukuki olmayan beyanlarda bulunduğu anlaşılmışsa da Mahkememizce alınan tüm ara kararların hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında olduğu bilinmektedir.
5846 Sayılı Yasa’nın 84. maddesinde; “bir işareti resim veya sesi, bunları nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin veya sesin 3. bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını men edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
FSEK’in 86/1-1 maddesi topluma mal olmuş kişilerin fotoğraflarının/resimlerinin ancak, kamu yararı bulunması ve güncel olaylarla bağlantılı olması kaydıyla, kamunun haber alma hakkı çerçevesi içinde kullanımının söz konusu olabileceğini düzenlemektedir. Oysa davacı kamuya mal olmuş herkesçe bilenen bir kişi olmayıp, tamamen özel yaşam alanında gitar öğretmeni olarak faaliyet göstermekte olup, davacının görüntüsü ile birlikte çektiği videonun 50 saniyesi ise davalı TV kanalında izinsiz olarak kullanılmıştır. Bu kullanım izinsiz , davacının kendi görüntüsü eşliğinde ve izinsiz olarak TV yoluyla umuma iletildiğinden ve reklam amaçlı kullanıldığından 37. Madde de yer alan istisnadan davalıların yararlanması söz konusu değildir. Aksi düşüncenin kabulü halinde özel yaşam alanına müdahale söz konusudur ki bu husus haksız kazanca yol açmaktadır. Davaya konu video ve davacının görüntüsü tamamen vekaletsiz iş görme kapsamında, reklam amaçlı kullanıldığından ve davalının bu haberi yapmak için davacıya ait görüntüleri kullandığı gözetildiğinde bu kullanım davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gibi haksız fiil olarak kabul edildiğinden davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davacı tarafın talep edebileceği ve alacağı kullanım ücreti, izin alınmadan ve maddi bir beden ödenmeden umuma arz nedeniyle bilirkişi heyetince 1000 TL olarak belirlenmiştir.
Davacının görüntüsünün ve çektiği videonun 50 sn süre ile izinsiz olarak TV de yayınlanması davacının aynı zamanda kişilik haklarını zedeleyen bir eylemdir. Davalılar davacı ile herhangi hir sözleşme yapmamıştır. Bu bu suretle hem haksız fiil işlenmiş hem de davacının hu eylem nedeniyle manevi şahsiyetine zarar verilmiştir. Davacı FSEK m.86 dan kaynaklanan haklarını davalılara karşı dermayan edebilir. Davacının kendi görüntüsü ve eser niteliğinde olmayan videosuna ait 50 sn lik görüntünün davalılarca izinsiz olarak kullanımı nedeniyle takdiren 1000 TL lik bedel BK hükümlerine göre de mahkememizce yerinde görülmüş ve 1000 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. FSEK m.86 kişilik hakkının korunmasına yönelik olduğundan ve olayda manevi tazminata hükmetmenin şartlarıda gerçekleştiğinden , ihlalinin TV ortamında herkese ulaşacak ulusal bir kanal ortamında gerçekleştirilmesi, yayının daha çok kitlelere ulaşacak olması gibi kriterler gözetildiğinde talep edilen manevi tazminat miktarı somut olaya göre 5000- TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Zira Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca; manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Mahkememizce 5000 TL izinsiz yayının süresine, tarafların ekonomik durumlarına göre manevi huzuru gerçekleştirecek şekilde ancak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde tespit ve takdir edilmiş ve somut uyuşmazlık açısından 5.000 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun bulunduğu kanaatine varılmış, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Davacı yanca hazırlanan eser niteliğinde olmayan videonun davalılarca izinsiz olarak kullanıldığının tespitine,
2-İzinsiz kullanım nedeniyle 1000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3- 409,86 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 68,31 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-izinsiz kullanımın tespiti talebinin kabulü yönünden, , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 1.000- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 44,40 TL başvuru harcı 341,55 TL peşin harç 3.270,90 TL tebligat bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.656,85 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı (e-duruşma) vekili ile davalılar … vekili (e-duruşma) diğer davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 19/10/2022

Katip
¸

Hakim
¸