Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/369 E. 2019/444 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/369 Esas
KARAR NO : 2019/444

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

İstanbul 25.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih ve 2019/109 E. 2019/329 K. sayılı görevsizlik kararı sonrası mahkememize tevzi edilen dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile … A.Ş.’nin kapatılarak ticaret sicil kaydının resen terkin edildiğini ve tüm malvarlığının hazineye devredildiğini, 2016/1 sayılı genelge ve 371 sayılı tebliğ hükümleri uyarınca … A.Ş.için oluşturulan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından 18/09/2017 tarih ve 2017-A-2153/11 sayılı İnceleme ve Değerlendirme Raporunun tanzim edildiğini, kapatılan … A.Ş.’nin malvarlığının hakları alacakları ile borç ve yükümlüklerinin tespit edildiğini, raporda … Meslek Birliğinden tahsil edilmesi gereken 50.183,64 TL tutarındaki alacağın ödenmesi hususunda … Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosunun … tarih ve … sayılı yazısı ile borçlu tarafa bildirildiğini ve borçlu tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını, alacağın tahsili için … 29 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibinde borca ve faize itiraz edildiğini ve yapılan itirazın haksız olduğunu ve itirazın iptaline karar verilmesini gerektiği beyan edilerek; açıklanan nedenlerle borçlu tarafın … 29 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı borca, faize ve tüm ferilere yönelik itirazının iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davaya konu icra takibinde ve dava dilekçesinde söz konusu alacağın kaynağı ve tarihi hakkında bilgi verilmediğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili meslek birliğinin … A.Ş.’ye herhangi bir borcunun olmadığını,söz konusu şirketle arasındaki tek hukuku ilişkinin yayın izin sözleşmesinden kaynaklandığını,bunun dışında müvekkili meslek birliğini borçlandıracak hiç bir ilişkinin sözkonusu olmadığını,meslek birliğinin adı geçen şirketten hiçbir mal ve hizmet almadığını, açılan davada borcun sebebinin yer almadığını, davanın haksız ve mesnetsiz bir icra takibine dayandığını, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; Müzik Eseri Yayın Sözleşmesi kapsamında avans bedeli alacağına ilişkin icra takibine vaki itirazın iptaline ve 50.183,64 TL alacağın tahsiline ilişkindir.
06.12.2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında 20. md. düzenlemesinde 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesi geretirilmiştir.
Dava dilekçesi kapsamı ve uyuşmazlık konusu incelendiğinde; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi”bu kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle mahkemece uygulamasının res’en gözetilmesinin zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta,davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise bu tarihten sonra açıldığı, dava dileçesi incelendiğinde arabulucuk faaliyetinin olumsuz sonuçlandığına dair bir beyan geçmediği gibi dilekçe ekinde bu yönde belge bulunmadığı, yani arabulucuk başvurunun olumsuz sonuçlandığına dair belge sunulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği,açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşıldığından tensiben davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dava konusunun niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurma dava şartı olduğundan ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Davacı harçtan muaf olduğundan,bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısımlarının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda,dosya üzerinden yapılan tensip incelemesi sonunda kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.25/11/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır