Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/368 E. 2023/74 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/368
KARAR NO :2023/74

DAVA:Tasarım hakkından kaynaklı maddi ve manevi tazminat
DAVA TARİHİ:17/11/2019
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan tasarım hakkından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hazır giyim sektöründe … markası ile faaliyet gösteren bir firma olduğunu, Tasarım Merkezi kurma yetkisine sahip olduğunu, özgün tasarımlarını kendi bünyesinde üreterek yurt içi ve yurt dışında sattığını, davalı firmanın …’in sahibi ve tek imza yetkilisi olduğu bir firma olduğunu, … markasının sahibi olduğunu, dava dışı …’ın davalı firma bünyesinde tasarımcı olarak çalıştığını, … isimli – sosyal medya platformunda oluşturduğu hesap bilgilerinden bu hususun anlaşıldığını, müvekkilinin özgün tasarımlarının şüpheliler tarafından birebir kopyalanarak müvekkilinden sonra satışa sunulduğunu, …’ın 01.02.2019 ve 11.02.2019 tarihlerinde müvekkilinin mağazasında alışveriş yaptığını, Müvekkilinin …, … ve … kodlu ürünlerini satın aldığını, sonrasında davalının bu ürünlerin desen ve tasarımlarını birebir taklit ederek, … markası adı altında üretip daha düşük fiyattan satışa sunduğunu, davalı yanın sınai haklarından olan tasarım hakkına tecavüz ettiklerini ve haksız rekabete neden olduklarını ve kötü niyetli olduklarını, müvekkilinin … kodlu tulumunun 579 TL’den satışa sunulduğunu, davalı tarafından … model koduyla taklit edilerek üretildiğini, 38 USD karşılığı satışa sunulduğunu, müvekkilinin … kodlu elbisesinin 479,90 TL’den satışa sunulduğunu, davalı tarafından … model koduyla taklit edilerek üretildiğini, 44 USD karşılığı satışa sunulduğunu, müvekkilinin … kodlu elbisesinin 549 TL’den satışa sunulduğunu, elbisenin şüpheliler tarafından satışa sunulduğunun müvekkilinin müşterileri tarafından ihbar edildiğini, davalının önceki sezonlarda da müvekkilinin ürünlerini taklit ettiğinin ihbar edildiğini, davalı şirketin yetkilisi …’in eşi Meryem Başkeser’in müvkkilinin … ve … kodlu bluzlar ve … kodlu elbisesini satın aldığını, bu ürünlerin de kopyalandıklarını ve … markası adı altında satışa sunulduğunu, müvekkili şirketin yaptığı araştırma neticesinde davalının ürünleri dava dışı … mağazası – … isimli bir tacir tarafından piyasaya arz edildiği bilgisine ulaştığını, … isimli mağazanın davalıya ait www…com.tr internet sitesinde satış noktası olarak tanıtıldığını, İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası ile tecavüzün tespit edildiğini, verilen tedbir kararlarının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2019/… Esas sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu tasarımlara ilişkin herhangi bir tasarım tescilinin bulunmadığını, ancak ürünlerin kamuya davalıdan çok önce sunulduğunu, müvekkilinin 2019 İlkbahar Yaz sezonu için hazırlık, tasarım ve eskiz çalışmalarına 2018’de başladığını, davaya konu ürünlere ilişkin Bilim ve Sanayi Bakanlığı’na ait Ar-Ge portalı üzerinden tasarım projesinin 01.09.2018 tarihinde oluşturulduğunu, başvurunun 12. ve 13. sayfasında müvekkilinin desen çalışmalarının, 17. ve 27. sayfasında davalının taklit ettiği modellerin taslak çalışmalarının bulunduğunu, müvekkilinin davaya konu ürünlerin kumaşlarını … Tekstil’den 24.10.2018, 07.11.2018, 13.11.2018 tarihlerinde satın aldığını, müvekkilinin, koleksiyonu satışa sunmak için 21.01.2019 tarihinde Nişantaşı ve Mall of İstanbul mağazalarına sevk ettiğini, sevk irsaliyesinde ürün kodlarının görülebileceğini, müvekkilinin ürünlerinin tanıtımını yapabilmek için 22.01.2019 tarihinde 3000 adet katalog siparişi verdiğini ve kamuya arz ettiğini, kataloğun Beyoğlu 16. Noterliği’nin 14.03.2019 tarihli … yevmiye numaralı beyannamesiyle de tasdik edildiğini, davaya konu ürün tasarımlarının davalı tarafından tüketiciye 28.02.2019 tarihinde arz edildiğini, … moda kullanıcı adı ile instagram sosyal medya hesabından yayınladığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Davanın kabulü ile şimdilik SMK 151/2-a kapsamında 10.000-TL maddi tazminat ve yoksun kalınan kazanç ile 10.000- TL manevi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 4.10.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 220.000 TL olarak talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davaya konu ettiği tasarımların Türkiye’de tescilli olmadıklarını, davacı tarafın hak sahipliğini ispatlaması gerektiğini, tescil başvurusu yapılmamış bir tasarım üzerinde davacı tarafın hak sahipliğinin meçhul olduğunu, dava konusu ürünlerin yıllardır gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında üretilip satılan, yenilik kriteri olmayan, harcı alem ürünler olduklarını, söz konusu tasarımlar hakkında tescil başvurusu olmadığı için hükümsüzlük davası açılamadığını, davacı tarafın davasına konu ettiği ürünü … adına kayıtlı … isimli işyerinden satın aldığını beyan ettiğini, müvekkilinin … isimli şahısla ve işletmesi ile hiçbir hukuki bağlantısı bulunmadığını, hukuki ve kişisel bağlantı olmadan bir başka kişi ve işletme ile bağlantılandırılarak hukuka aykırı bir şekilde delil oluşturmaya çalışıldığını, müvekkilinin dava konusu ürünleri üretip sattığına yönelik somut hiçbir delil bulunmadığını, hukuka aykırı deliller üretildiğini, müvekkilinin davacı tarafın herhangi bir tasarımının aynısını veya benzerini üretmediğini ve satmadığını, … D. İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporlarında internet sitesinde yapılan incelemelerde ve …. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında müvekkili işyerinde ve bilgisayarlarında yapılan incelemelerde bu hususta herhangi bir delile rastlanmadığını, Müvekkilinin internet sitesi ve sosyal paylaşım ağlarının teknik olarak ürün satışı yapılmasına uygun olmadıklarını belirtmiş ve Davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalı tarafından davacı şirkete ait “…” markalı ürünlerin tasarımlarının kopyalanarak tescilsiz tasarım hakkına tecavüz edildiği ve haksız kazanç sağlandığı iddiası kapsamında şimdilik SMK 151/2-A kapsamında 10.000-TL maddi tazminat (Davacı vekili 4.10.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 220.000 TL olarak talep etmiştir.) ve yoksun kalınan kazanç ile 10.000-TL manevi tazminatın tahsili taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, …’in 26/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; Davacı tarafa ait …, … ve … kodlu ürün tasarımlarının ilk kez davacı tarafından 21.01.2019 tarihinde kamuya sunulduğu ve yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip oldukları, Davacı tarafa ait … kodlu ürün ile dosyaya sunulu … kodlu katalog sayfa görselinin ve ürün numunesinin aynı olma derecesinde benzer oldukları, Davacı tarafa ait … kodlu ürünün tasarımının davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı hakkında kesin bir kanaate varılamadığı, Davacı tarafa ait … kodlu ürün ile dosyaya sunulu … kodlu katalog sayfa görselinin, ürün numunesinin ve …¬- moda isimli instagram sosyal medya hesabında tespit edilen ürün görselinin aynı olma derecesinde benzer oldukları, Davacı tarafa ait … kodlu ürünün tasarımının davalı tarafından … -moda isimli instagram sosyal medya hesabında kullanılmış olduğu, Davacı tarafa ait … kodlu ürünün tasarımının davalı tarafından kullanıldığına dair herhangi bir hususun görülmediği, Yapılan yerinde inceleme ve değerlendirmeler sonucunda dava konusu ürünlerin tecavüz kapsamına girdiğinin hükmolunması halinde; ERP sistemi üzerinden tespit edilen SMK 151/2-a maddesi gereğince yoksun kalınan kazancın … kodlu elbise için 228.421,00TL, … kodlu elbise için 199.319,10TL, … kodlu tulum için 245,905,00 TL toplam 3 ürün için 673,645,10 olduğunu, tespit günü Temmuz 2021 tarihine kadar da ek olarak o ERP sisteminden 35.818,90 zarar olabileceği görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …’in 25/04/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Kök raporda mali incelemelere ilişkin kanaatlerini aynen tekrar ettiklerini, dosyaya sunulan ürün numunelerinin ve katalog sayfa fotokopilerinin davalıya ait olduğunun kabulüne dair hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir
D.iş sayılı dosyada Bilirkişi …tarafından düzenlenen 12.4.2019 tarihli raporda; modellerde kullanılan kumaşların (2018 tarihinde bağlantıları yapılıp satın almaları bitirilmiş), modellerin stillerinin, kalıp özelliklerinin, kalıp detay ve kumaş kombinasyanlarının, kumaş, desen ve çeşitlerinin Davalı tarafından aynıya yakın benzer özellikler taşıdığını ve Taklit edilen ürünlerin etiketlerinde “…” ibaresi kullanıldığını bildirmişlerdir.
İtiraz üzerine d. İş sayılı dosya kapsamında alınan dr … imzalı 25.6.2019 tarihli raporda özetle; Dava dışı … adlı kişinin “…” iş hesabına göre … çalışanı olduğu, https://….comtr internet sitesinin domain Kaydına göre; …” adına tescilli olduğu, https://….comtr satış sitesinde sipariş ve ürün incelemesi yapabilmek için siteye … veya … yazılımları aracılığıyla bildirimde bulunularak, site yöneticisi tarafından kullanıcı oluşturulmasıyla mümkün olabileceğini, Siteye üye olunmadan sınırlı sayıda ürün incelemesi yapılmakta olduğunu, davaya konu ürünlerin satışı yapılıp yapılmadığı tespit edilemediğini, Davacının üretmiş olduğu … kodlu “…”kodlu “…” etiketli ürün ile davalının … nolu … ibareli ürün incelendiğinde birebir taklit ürün olduğu, Davacının üretmiş olduğu … kodlu “…” etiketli ürün ile davalının … kodlu “…” etiketiyle üretmiş olduğu ürün incelendiğinde birebir taklit ürün olduğu , Davalıya ait “… moda” adlı instagram Sosyal medya hesabı incelendiğinde 26.02.2019 tarihinde eklenen videonun içerisinde davacı tarafın “…” kodlu ürününün taklidine rastlandığını bildirmişlerdir.
Her ne kadar davalı savunmasında sasyal medya hesabının kendisine ait olmadığını beyan etmişse de; d. İş sayılı dosya kapsamında alınan dr … imzalı 25.6.2019 tarihli raporda https://….comtr internet sitesinin domain Kaydına göre; …” adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan İstanbul C.Başsavcılığının 2019/… nolu sor. dosyasında celp edilen … ibareli markanın da(2015/… nolu ) sahibinin … olduğu , bu firmanın ticari sicil kaydı incelendiğinde 11.11.2015 tarihinde kurulduğu, tek yetkisinin … olduğu, münferiden yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşıldığından husumet itirazının yerinde olmadığı keza d.iş sayılı dosya kapsamındaki rapor içeriğinden de … moda” adlı instagram Sosyal medya hesabı incelendiğinde 26.02.2019 tarihinde eklenen videonun içerisinde davacı tarafın “…” kodlu ürününün taklidine rastlandığının bildirildiği anlaşıldığından davalı eyleminde kusurlu bulunduğundan davacı yanın tazminat taleplerinin incelenmesi gereklidir.
YASAL DÜZENLEME:
6769 sayılı SMK’nun 56/(4). maddesi Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81/(4) maddesine göre Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Gerek değişik iş dosyasında alınmış bilirkişi raporları gerekse mahkememizce HMK 266. madde kapsamında alınmış teknik raporlar kapsamına göre; Davacı tarafa ait … kodlu ürünün tasarımının davalı tarafından … -moda isimli instagram sosyal medya hesabında kullanılmış olduğu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları gerek d.iş gerekse tahkikat aşamasında alınan kök ve ek rapor içerikleri ile sabit olduğundan davacının tasarımına tecavüzün gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir. Bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı olarak bu tür elbiselerin satıldığı mağazada çalışan satış elemanının ürünler üzerindeki bilgi seviyesinden bahsedilebilinir.
Genel olarak giysi modelleri üzerinde tasarımcının kullanacağı kumaşın renginden, desenlerine, giysi üzerindeki işleme ve baskılardan, kemer-düğme-fermuar vb eklentilere, dikiş noktalarına, kesimlerine kadar pek çok farklı hususta oldukça geniş seçenek özgürlüğüne sahiptir.
Dava konusu giysilerin işlevini yerine getirecek ebat ve formlarda olması gerekliliği (insan vücut yapısına uygun olmak) hariç herhangi bir teknik zorunluluğun bu tür tasarımlar açısından var olmadığı ve seçenek özgürlüğünün tasarımcısının hayal gücü ile sınırlı olacak düzeyde geniş olduğu görülmektedir.
Ayrıca genel piyasa şartlarında tasarımcıların birbirlerinin tasarımlarından etkilenme durumu da söz konusudur. Tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarından esinlenerek (ilham alarak) kendi tasarımlarında farklı görselliklere ulaşabilmektedirler. Bu sebeple, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ayırt edici niteliklerinin değerlendirilmesinde ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Somut olayda alınan raporlar kapsamına göre davalı eyleminin tescilsiz tasarıma tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
TAZMİNAT İSTEMİNİN İNCELENMESİ;
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, mali inceleme kapsamında sunulan ticari defter ve kayıtlar, HMK 266 madde kapsamında dosyada sunulu deliller ile uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişilerin kök ve ek raporları , ….İcra müd.2019/… nolu dosyası, İstanbul 1.FSHHM’nin … diş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporları, İstanbul C.Başsavcılığının 2019/… nolu sor dosyası bir bütün olarak incelendiğinde;
Bilindiği üzere; mülga KHK’da olduğu gibi mer’i 6769 sayılı SMK’nın 150. Maddesi uyarınca bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda SMK’nın 151. maddesi uyarınca talep olunabilecek yoksun kalınan kazanç noktasında mülga KHK’ya nazaran bazı yeni düzenlemeler bulunmaktadır. Bu bağlamda yoksun kalınan kazanç kapsamında hak sahipleri; “a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir, b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç veya c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli” seçeneklerinden birine göre yoksun kalınan kazanç talep edebileceklerdir.
Yoksun kazancın belirlenmesinde, önceki düzenlemeden farklı olarak, Mahkemelerce, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi değişkenler göz önünde bulundurularak tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda, tanınmış bir marka yada çok popüler bir tasarım ile tanınmış olmayan popüler olmayan tasarımdan kaynaklanan yoksun kalınan kazanç miktarı aynı olmayacağı gibi, kullanılan tasarımların birbirlerine olan benzerlik düzeyleri, şekli ve kullanım süresi gibi olgular yanında, her ne kadar tecavüzün varlığını ortadan kaldırmasa da, davalının kullandığı tasarımın adına tescilli olup olmaması da yoksun kalınan kazanç miktarına etki edecek unsurlar arasında kabul edilmelidir. Diğer bir anlatımla bu olguların varlığı halinde, hak sahibi SMK’nın 151/2. maddesindeki hangi seçeneği seçerse seçsin, Mahkemelerce yoksun kalınan kazanç miktarına müdahale edilebilecektir.
Somut olayda davacı, SMK’nın 151/2/a maddesi uyarınca “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” seçeneğine göre tazminat isteminde bulunmuş olup, ancak mali kayıtlara göre bilirkişi tarafından net bir yoksun kalınan kazanç belirlemesi yapılamamıştır.
Bilirkişi heyet raporundaki tespitlerde; davacı tarafın, satışını gerçekleştirdiği dava konusu tasarıma ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmış ve bilirkişice perakende ve indirimli satışlara göre bir tablo çıkartılmıştır. Ancak davalının da net olarak kaç adet satış yaptığının mali verilere göre tespit edilemediği, davalının işyerinde yapılan aramada ihlal teşkil eden ürün bulunmadığı ancak davacının … kodlu üründen davalının satış yapmış olduğu( DAVALI … NOLU … ürünü olarak satış yapmıştır) , ürünün üzerinde davalı markasının yer aldığı , dolayısıyla ürün üzerinde davalı markasının yer alması, sosyal medya hesaplarında ürünün videosunun bulunmasına göre davacı tarafın, muhtemel kazanç hesabı, ortalama piyasa şartlarındaki karlılık oranına göre yapıldığında ise davalı tarafın rekabeti olmasaydı, davacı tarafından satışa sunulacak, dava konusu tasarımın satışından, ortalama piyasa şartlarına göre yapılan hesaba göre, davacı tarafın elde edeceği muhtemel kazanç BK hükümlerine göre mahkememizce 50.000 TL olarak takdir edilmiştir. ( Yoksun kazancın belirlenmesinde, SMK hükümlerine göre Mahkememizce özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi ihlalin nitelik ve boyutu süresi gibi değişkenler göz önünde bulundurulmuş,., davacının tasarımının çok popüler bir tasarım olmasa dahi belirli bir satış potansiyeli olduğu gözetilerek maddi tazminat belirlenmiştir. ) Davacının iddiasına dayanak olan diğer tasarımların davalı yanca satışının yapıldığı hususu ispat edilmemiş sadece … nolu ürün için ihlal iddiası kabul edilmiştir. Öte yandan davacı ürününün yeni ve ayırt edici özelliklerinin bulunduğu gözetilmiş bu yöndeki davalı savunmasın da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamaların ise doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, tespit edilen miktarın davacı açısından sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması, davalıyı ise ihlal nedeniyle mükafatlandırmaması ilkeleri gözetildiğinde, davacı ve davalının ticari kapasitesi, mali verilerine göre salt bu model ile üretim ve satış yapmadığı da gözetilerek hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olarak BK 50. Maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla, paranın alım gücü ve hakkaniyet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği takdiren 50.000 TL üzerinden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, yine manevi tazminat yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, kullanılan süre , hak ve nesafet gözetilerek takdiren 10.000 TL manevi tazminata hükmolunması suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre takdiren 50.000 – TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 29.3.2019 tarihinden itibaren ticari avans faiz ile davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat isteminin kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 29.3.2019 tarihinden itibaren ticari avans faiz ile davalıdan tahsiline,
3-D.iş sayılı dosya kapsamında Mahkememizce verilen tedbir kararı mahallinde infaz edildiğinden Davacı yanca yatırılan (4.10.2019 tarihli makbuz ile) teminatın kararın kesinleşmesi beklenmeden davacı yana iadesine,
4-Ürün örneklerinin ise karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
5-4.098 TL ilam harcının 341,55 TL peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 169,45 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Kısmen reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 341,55 TL peşin harcı, 44,40 TL başvuru harç 197,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi , … D.iş sayılı dosyasında yapılan 308,60 TL olmak üzere toplam 3.892,05 TL yargılama giderinin taktiren 3/4 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 21/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸